4 Mayıs 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 11

İ€ni başlıyanlar için12 Mükâtat ve ceza sayıları Dün sayılardan bahsederken Ancak trik kısmına yani aşağı- Ya yazılan löve sayılarının oyu- bitmesine müessir olduğu, :â“— Plafon kısmına yazılan mü- fat ve ceza sayılar uım sadece heticede kazanç veya kayrp nok fasından ehemmiyeti bulundu- ünu anlatmıştık Bugün plalon kısmına yazı- lan sayıları anlatacağız: Plafon ina iyi oynama ve fazla Yapma Çayıları ile önüler, inler ve cezala: yazılır. Yİ oynama (veya tam yap- Ma) sayısı: Taahhüt edilen tik miktarı tam yapılırsa pla- 'On kısmına S0, kontr varsa 100, Sürkontr varsa 200 sayı yazılır. Fazla yapma sayıları: Taah- hüt edilen trik adedinden favla Yapılan beher löve için plafon imına ellişer, ko.. — varsa yü- ttr, sürkontr varsa iki yüzer sa- X yazılır, (İstanbulda oynanz. plafca tiçte taahhütten fazla yapı' n İlk Jöve için 100, diğerleri için tİlişer; kontr varsa ilk löve için 200, diğerleri için yüzer; kontr varsa ilk löve için 400, Berleri için ikişer yüz yazılınak- tadır.) Cezalar (eksik löveler için): Taahhütter, eksik olarak yapı- lan beher löve için hasım taraf lehine yüzer, kontr varsa ikişer Yüz, sürkontr varsa dörder yüz Yazılır. (İstanbulda oynanan plafon riçte taahhütten eksik olarak Yapılan ilk löve için yüz, diğer- Ti için ellişer; koritr varsa ilk öve için 20M dizerleri için yü- fer; sürkontr varsa ilk löve İşin 400, diğerleri için ikişer Yüz yazılmaktad...) Önörler: Wer rengia as, rua, ;; iş YGİk »w vmlmcu birer vadı Kozun dört or *rü bir oyuncu- nun elinde Uulunursa 100 gayı 200 yazar. Kozun ört oni bir oyun- tunun elinde ve Ceşincisi arka- da,.nda olursa 150 sayı ,azar. (İstanbulda bu, yazılm.ama!:ta- dır.) Kozun beş önör dr oyuncu- nun elinde olursa 200 yazar. (Istanbulda baz 'arı 200, bazıla- rı 150 yazmaktadırlar,) Sanzatu oynanirken dört as bir oyuncunuz elir.le bulunursa 200 yaazr. Şlemler: Altı trik yani on iki löve yapmağa küçük şlem, yedi trik yani on üç lövenin hepsini Yyapmağa büyü ©' ' ismi ve- rilmiştir. Küç t şlem yüz, bü> Yük şlem iki yüz yazar. Şikan: Öyuncü, lan birisin- de koz bulunmamasma şikan denir, Şikan için sayı yazılmaz (Fakat İstanbulda şikan olan tarafa 50 sayı yazılmaktadır.) Önör ve şlemler için yazılan Sayılar koni. ve sürkontr ile de- ğişmez. İlk manş yapılmca plafon ismına yüz sa . yazılır (İstan- bulda 200 yazılmaktadır.) Rabırr kazanan yani ikinci TMan$ı yapan taraf plafona dört Yüz yazar (Istanbulda 500 yazıl Maktadır.) Rabır bitince iki tarafım sayı- arı toplanır, yekünlar biribi- Tinden çıkarılır. Nesice, fazla Bayı yapmış olan tarafın kazan- Cını teşkil eder , Bilenter için Midiaaetian li wvos Şavısı) .< ŞarovA .. Kiğıdı (8S) vermiştir, Jaha nazik Olamazmıyız? Her yeniliğin bir para işi ol- duğunu ileri sürenlerle nezaket bahsinde ayrılacağım. Hem so- kakta, hem de evlerimizde daha nazik olmak şüphesiz ki, bir pa- ra meselesi değildir. Milli var- lığa para sarfetmeksizin daha ince bir nezaket aşılayabilirsek büyük kazanç temin ederiz. Asa- bımız düzelir ; kavgalar azalır; intizam avdet eder. Nezaketin; odaya bir kadın girince ayağa kalkmaktan ibaret zahiri bir şey olmadığını biliriz. Daha kıy- metli olan şey ayağa kalkarken gösterilen etvardır. Nazik olup | olmadığınız daha ziyade bunun- la ölçülür, Bazı insanlar vardır ki, tanı- madıkları bir doktora, bir res- | sama, bir artiste gecenin saat on birinde telefon edip, kendile- rinin kim olduğunu söylemeğe hacet görmeksizin onlardan er- tesi gün için bir randevü iste- mekte hiç nezaketsizlik mülâ- haza etmezler. Bazıları da sö- zünüzü yarıda kesip yarım saat size midelerinin gaz yaptığın- dan yanar yakılırlar. Tabhii ol- makla, nazik olmak arasında çok az fark vardır. Öturup Kaklikmasını en iyi bilenler; da- ha ziyade tabit insanlardır. He- le her şeyde kendini öne süren- lerin nazik olmaları hakikaten pek güçtür. Bunlar bütün ha« yatlarınca; öne geçmek için ö- tekinin berikinin hakkını yiye- cekler, hürmetsizlik edecekler ve hiç bir zaman nazik olamıya- cak tiplerdir. Ahlâk e nazatat arsemda er. kı bir bağ vardır. Bunu harp sonu bize en göze çarpacak şe- kilde ispat etmiştir. Harpte o- turup kalkmak; frenkç. tabirin- ce etiket hakkındaki eski inan- larımızı az çok kaybettik, Her halde aldırmaz olduk. Bunun sonunda insanlar biraz daha ah- lâk mefhumundan uzaklaştılar. Utanmak hislerimizin de bu meyanda azaldığını görmek mümkündür. Evinde çalrşan bir kadın kapıyı açmadan evvel ön- lüğünü çıkarırdı. Kocasmı sev- TMeşe bile bu muhabbetsi. başka erkeklerin kucağına otur- makla ilân etmezdi. Şimdi bu- nu ayıp saymamakla hata etti- ğini kendi de anlıyor zannede- rim. Etiketi, sofrada çatal ve bı çağını iyi kullanmakta; davete göre tuvalet seçebilmekte bu- lanlar da yanılırlar. Çünkü mu- —— (8) üç kör taahhüt etmiştir, (Ö), pik damını oynar. (E) as ile alarak tekrar pik gelir. (S) ikinci piki keser. Eğer ha sımlardan birinde dört koz çık- Mazsa, kozdan bir el kaybetse | de taahhüdünü yerine getirme- si temin edilmiştir. Yegâne teh like, hasımların kendi&ine tok- rar pik kestirtmeleridir. Bina- enaleyh karo oynryarak eli mo- ra- geçirmeğe çalışmamalıdır. Çünkü bu vakit kaybettirir ve hasımlar bundan istifac ed. rek ikinc defa pik kestirtmeğe muvaffak olurlar; sonra da koz —anarr mevaffak elesemr rirler va Der: , koz kaldığı hâlie hasımlarcuı birinde iki koz kalmış olur. Prensip: Taahfhüdü yapan © yuncu, koz empası yapmak için kaybedeceği veya ilk lövesini kaybedebileceği bir renkten mo ra geçmeğe çalışmamalıdır. Bu suretle hasımlar vakit kazana- rak kâğıt kestirirler ve elinde- ki kozların tehlikeli bir şekilde azalmasını temin ederler ayyen zamanlarda nazik olmak kâfi gelmez. Çok kalabalık bir tramvayda, bil kazası canasında da nazik ©- labilmek şarttır, Bir çoklarının nazik olama- dıklarından “ O da mı tasa,, di- ye aldırmaz gö i leri aldatıcı biz şeydir. Eğer ha- kikaten tasa etmeseler, bunu ağza bile almazlardı. Muhak- kak ki, hepii nazik olmak is- teriz. Çi insan dostları- nın sempatisini; tanıdıklarının hürmetini kazanabilmek için na- zik olmak mecburiyetindedir. yalnız davetlerde; çaylarda değil; insana iş haya- tında da bir şeyler kazandırır. Geçen ak$ş ir banka direk- törünün de davetli olduğu bir ziyafette bir tüccar dostum ulu- | Mevsimlik tuvaletlerden ' orta bankaları tenkit ediyordu. İş adamı olmadığım halde bu zevatlr dostuma acıdım. Çünkü bu banka direktörünün yarın bu tüccara bir kredi açmıyacağın- dan şimdiden şüphe etmiyorum. Ticarette, dükkâncılıkta da ne- zaket önde gelen şarılardan bi- ridir, Hele satıcılar bizde bu mühim noktanın oynadığı rolü hiç kavrayamamışlar gibi geli- yor. Nezaketin gile hayatından başlıyarak — dışarıya yayıldığı muhakkaktır. Bunun için de her şeyden evvel ana ve baba- nın çocuklara iyi bir kopye nü- munesi olmaları şarttır. Neza- ket işinde bence kadınların oy- nadıkları rol tesir - itibarile en derine köksalar, İşten yorgun argın gelen kocasını, mektepten dersini bilmediği için azar işi- terek gelen çocuklarının sinir- lerini naizk tavırları, sakin ha- li ile yatıştıracak hep kadmdır. dir. Nazik oluyorum diye sadece her şeye teşekkür ederim de- mekte maksadı temin etmez Bu teşekkürün samimi olması- nı, içten geldiği belli olması tâ- zımdır. Her halde nezaket bah- sinde büyüklerimizin, küçükle- rimizin ihmal ettiğimiz bir çok işler var. Ana ve bıbanın na. zik olması, çocukların da terbi- yeli, hatır sayar; şen bir nesil olarak yetişmesine yardım ede- ceği için ilk işin bizlere düştü. ğünü zannediyorum. Daha na zik olmanın hiç te güç bir is madığına inanryorum. Y“IKİNCİ GÜN Cait yemeği: 100 gr. mercimek tereyağlı 400 200 gram parasa zeytinyağlı 100 t 2 yumurtal ve domatesli ömlet Kereviz tereyağlı Bir elma tatlımı Kalori yekünu — 900 KADIN SAÇLARINDA GÜZELLİK İ L ——— ——— — — Saçların güzelliği bahsine bu sütunlarda kim bilir kaç defa temas edeceğiz. Çünkü hep bi liriz ki, bir kadının hemen bü. tün güzelliği saçlarına bağlı '»"l— Kadınm bütün görünüşünü de- ğiştiren, kadını bambaşka bir hale sokan saçlarıdır. Kadın bir davete, bir lokantaya, sinema ya, tiyatroya, baloya, çaya, hu- lâsa nereye giderse, evvelâ gö- zü çeken saçlarıdır. Hangi tarz saç tuvaletinin kendilerine da- ha iyi yakıştığı hakkında tam bir fikir sahibi midirler? Bu suale kat'i bir cevap ver mek hayli müşküldür. Saçla"da en büyük san'at, asgari sactan azami tesiri elde etmektir. Çrin- kü saç, üzerinde her çeşitte iş- lenebilecek öyle bir fantezi mevzuudur ki.. Saçlarda en ho- şa giden taraf, gözde bir flu in- tibar bırakmasıdır. Bir albomda en güzel kadın saçlarına dikkat ettiniz mi? Bu dikkatiniz her halde boşa git- miş addolunamaz, Beğenilen ve kendinize yakıştırdığınız bir saç tuvaletini berberinize tarif edebilirsiniz. Bununla berabe: bir hakikat daha vardır ki, onu da unutma- mak lâzımdır. Saçlarını berbe- rin zevkine terkeden kadınların başları, berbere mütemadiyen tariflerde bulunan kadının ba- şından ekseriya daha güzel ya- pılmış oluyor. Çünkü berber gö- zü, saçların umumi heyetine ba- karak, ona göre şekil verir, ya- hut ona göre şeklini düzeltir. Halbuki saçını yaptıran kadının aynaya bakarak saçlaırının her tarafına vereceği çeki düzeni idare etmesi kabil değildir. Daha iyisi, beğendiğiniz bir | | | vere etmektir. “akat her halde kadın başındaki saç sıkışık ol- | madıkça, güzellik tamamlanmış sayılamaz. Uyku ilâçları * Uyutücür ilâçfar için ne dü- şünürsünüz? / Hiç şüphesiz ki, mümkün olduğu kadar kullan- mamak - en çiyisidir. -Bilhassa suilstimâa) Etmemekliçin'nd yap- mak lTâzirisa” yesmalıdır."Eğer mutlak surette V/ “-mağa ih- tiyacınız olursa Si | ( rece az almalısınız, Çök del sazı kim- selerin, bilhassa - kadınların ü- yumak içim' bir, hatta iki kaşe veronal aldıkları görülür. Bun- lar egerlüykülüridüzelir Ve bire Kkaç ay sönra ilerde tekrat vero- nal almak “mecburiyetinde ka- ltrlarsa iki raflipramı kadar al- | maları kifayet ede. . Bu miktar dahi'ayni tesiri yapacaktır. — j Esmerlerde saçlar Bir bayan okuyucumuz soru- yor: Ben esmerim, fakat yüzüm daha ziyade yuvarlaktır. Bana uzun saç mı yakışır, kısa saç | mı? l Doğrusu bize öyle gelir ki, enseye doğru uzunca saç size daha fazla yakışır, fakat saçı- tuzı bukle yaparsanız, yahut kı- vırtırsanız, o zaman çehrenizi daha geniş gösterir. Bu mahzu- ru gidermek için bükleleri ba- $in ortasma doğru çıkmak üze- re kulak hizasını geçmeden en« sede toplamalıdır. l Hafif onı 'le saçlar, düz saç. lardan daim.. güzel görünürler. Sonra saçlarınızın uçlarını hep bir hizada bırakmanuaalısınız. ün saç tutamları hep ayni boyda olursa, şapkaya daha ca- zibeli bir şekil vermek mümkün olmaz. Bunun için de berberi- modele göre, berberinizle müşa- | nize danışmalısınız. Bu yı! yaz tuvaletlerine yine sadelik hâkimdir. Yukarıki tuvalette sadeli zarafet hepsi k, güzellik ve göze çarpmıyormu?