18 Eylül 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

18 Eylül 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sporcular da bizim fikrimizde “ Güreşi, k'üp rekabeti ile diritebiliriz,, Bizde sönmeğe başlamış ve amatö- rü azalmış olan güreşi diriltmek için klüp rekabeti şart olduğuna dair! (TAN) da &kan yazılardan Yesile bulan eski Haliç idman Klü- bünden bir sporcu bize gu mektubu gönderdi: Bay Burhanettin Feleğe; Evvelki gün (TAN) da çıkan va- kalenizi dikkatle okudum. Ve me» Ieketin spor bakımından esaslı yava larına dokunan kısımlarını ele ala - yak içimden kopan acıları ve temen- nileri gazetenizde neşredilmek üzere sise göndermeğe karar. verdim. 6 kiloda dünya | şanlpiyonbuğunu: clan kıymetli güreşçimiz Yaşara Kasın paya Klübü. güreşçilerinin gazete - nizde meydan okumalarına. Yaşarım | Yard: , Cümhuriyette verdiği cevap müna, - | 9ân işin boks maçı seyredilemez. Bir; sebetile yazdığımız ve çok esaslı si. | nevi yumruksuz mücadele | talara temas eden yazımızda memle, | SIŞAFIĞan takip olunur. Ni kette. en çok sevilen sporun güreş| Berkes soruyor: Melih Kaaşmaki-| kısmı klüp rekabetlerinin “ortadan |!6<ek mi? Yoksa Romanyalı Yili kalkmarile eski huzrm kaybetmek di, | 02 Kiryekoya ben çeki m de zere olduğundan esefle bahsederek | Ve ri ii dn 5 enli çok İl sommoll > beren | MEDAŞ Şanar menelereiiz. klüp rekabetlerini başlangıç sayla «| Zi m vg vii Me ödk bu gibi meydai okumaları “hem | DA LRUM. Aga et İİ, mua kkake : CÜ Itır. Geçen Pazardanberi Melihle Ro- öniyetle' nazarı dikkate alarak“ 169-| annyakam miisabake tellerini bin tik etmenin faydalı olacağinan bean balinötuilşekele hi; xgeğüidefinde bir | bir cepheden alıp kafamda tartmak» Ml ME e v tayım. Fakat kimin kazanabileceğini Ml katiyetle söyliyecek hale henüz gel nabilir ? Bu Pazar gene Taksim stadında| #senelerdenberi göremediğimiz çetin bir boks maçını seyredeceğiz. Bura- da "seyredeceğiz,, sözünü kendi he-! sabıma yazmadım. Çünkü ben o gün maçı Melihin köşesinden takip oede- İceğim. Bir boksörün köşesinde, her devre nasihat vermeye ve boksöre yardım etmeye mecbur olan bir | İn- T Pazar günkü dövüşün tahminleri Romanyalı mı kaza- Melih mi hasmını dövebilir Boksör Teodoreskunun tecrübes'- InemukabilMelihin ; v i,cesaret var AN Dil bayramı Yapılacak merasimin programı hazı: a iyor 26 Eylülde yapılacak olan DI Bay ramı programmı tesbit maksadile ö- nümüzdeki Salı günü Halkevlerinde son bir toplantı yayılacaktır. Şimdi- den verilen kararlara göre radyo-ile evvelâ Ankaradan verilen konferans lar dinlenecek, sonra mahalli Halkev lerinde konferanslar verilecek ve bu- nu koro heyetlerinin gösterileri ta- kip edecektir. Gece de Alay Köşkün- de milsamere verilecektir. ——ğ—ğ— ğunu zannediyorum. Melihin hasmına faik tarafları Nefes itibarile Romanyalınm Meji- he faikiyeti vardır. Bu da pek tabii- dir. Çünkü Melih boksu meslek edin- memiştir, İşinden ayırabildiği saatlo- rini idmana ayırabiliyor. Halbuki Romanyalı bütün günlerini idmana hasredebilir. Teerilbe itibarile, Romanyalı (ken ti bilgileri dahilinde) Melihten fazla görünüyor. Fakat Melihin boksunda- ki tahavvül ve yumruklarınm havale şekilleri Romanyalıdan daha ziyade- dir, Yumruklâra tahammül kâbiliyeti /itibarile Melihten hiç bir maçında 3i- İkâyet edilecek Zâf görmedim. Romanyalmın .. şiddetli. .darbele- jPe tahammülü ise burada denenme- , miştir kanaatindeyim. Yalnız “Kendi Profesyoneller gibi şedit yumruklar. Jdan hiç hoşlanmadığını Kiryako ma- çmda pek âlâ farkettim. Bir cins İboksör vardır ki, şiddetli yumruk al- 'dıkça kızışır, tehlikeleşir. Bir cinsi | ide yumruk aldıkça küser, boksunun lateşi hafifler. Ben Kiryako önünde j gördüğüm Romanyalıyı bu ikinci İ cinse mensup boksörlerden sanıyo- rum. Böyle bir fikre kapılmama 8 Macar hikâyesi “A. Tehökhov,, tan Yerlilerden biri olan Lev Savviteh- İn küçük bir serveti, genç bir karısı ve heybetli bir görünüşü vardı. Bir gün bir dostunun senet devriye sinde kumar oynuyordu. Fena halde kaybettikten ve adamakıllı terledik- ten sonra uzun bir müddettenberi vot Masaların arasmdan ayak uçlarma basarak kaydı; gençlerin dans etmek te olduğu yemek salonundan gecti, ve kapıda duran bir eczacının omu - zuna bir baba şefkatiyle dokunarak büfeye çıkan ufak kapıdan kaybol - du. Yuvarlak bir masanm üstünde bir çok votka şişeleri ve karafaları sıra- İanmıştı. Şişelerin yanımda da, için - de, doğranmış maydanoz ve soğanla yarısı yenmiş bir balık bulunan, bi? tabak vardı. Lev bir kadeh doldurdu. Bir konferans verecekmiş gibi par - maklarını havada #alladıktan sonra kadehi yuvarladı; ve acı bir şey duy- muş gibi yüzünü buruşturarak elin - deki çatalı tabağa batırdı; bir parça balık aldı.. Fakat bu sirada duvarın arkasm- dan kulağına bir kadm sesi geldi: Ses şöyle diyordu: — Niçin olmasın ?.. Ne vakit. Lev karısınm sesini tanımıştı. Fa- kat kiminle konuşuyordu? Kadına bir erkek cevap verdi: — Ne vakit arzu ederseniz.: Bugün münasip değil, yarım emrinize amade- yim., Lev konuşan erkeği tanıyınca bir- İden sıçradı. Bu Deghtlarevdi... En İ- Yi dostlarından biri,. Kendi kendine söyle söylenmeye başladı: “— Sen de mi hayvan herif... Mim kün mü ki karım onuda arabasma | bağlamış olsun? Ne yorulmaz ve doy- ( | ka içmemiş bulunduğunu hatırladı.) yazdığım: şekildedir, Güreşin - veya herhangi bir sporun yükselmesi için klüp vekabetlerine çok ihtiyaç olalı. Ju bedihidir. Bu ise maalesöf buyün için yok gibidir. Eskiden buyurdu - unuz gibi Beşiklaş « Anadolu Kbiy- meğim, Esasen saniyenin onde. biri! kadar biran içinde talihi başa değişebilecek bir spor hakkında e kat'i bir hüküm yürüt-' mek çok güçtür. Bilhassa o mile baştan | Bu pasar en çetin müce” le sporu biribirine benzemiyen, biri birinin hemen hemen aksi olan kıy metlerle dövüşecek iki genç arr“ dâ cereyan edecekse... Ben burada ne yazsâm, ne #iyl sem maçın cereyanmı değiştir-iniy ceği gibi Romanlıya karşı Melihin t leri arasındaki çok iddialı rekabet - iler sonraları Haliç İdmün - Kumka- m Klüplerine itikal etmiz, uzun se: weler bu iki klüp aralarındaki reke- bet sayesinde bugünkü çok iyi dere» ciler kazanan ve bizim yüzümüzü 0! limpiyatlarda güldüren keymetli gü-| reşçileri yetiştirmişlerdir. Fakat her nedense güreşten başka utun ş016 - iler sporun her şubesinde iyi: varlık - larile temayüz eden Haliş İdman Klübü ve Kumkapı Klübü Istanbulun veni kurulan bir klübüne iltihak edi. verdiler, B wsuretle bu son güreşte bi vibirine rakip iki klüp te ortadan si- Tinmiş > olduu. Kumkapı Klübünün kip edeceği dövüş sistemini de İfş edeceğinden tahminlerimi umumi v. kapalı olarak bildireceğim. Pazar günkü maçın ihtimallerini hesaplar. ken evvelâ iki boksörün ne evsafte olduklarmı tetkik etmeliyiz, Romanyalı boksörün kıymeti Romanyalı boksörün nasıl bir dö- vüşçü olduğunu Kiryako maçını ge- bep olan manzaraları da geçen Pazar günkü maçta hayli gördüm. Bizim bir avantajımız daha var; oda Ro- manyalıyı uzun bir maçta tetkik et- miş olmamızdır. Halbuki Romanyalı Melihin boksunu işitmek süretile öğ- renmiştir. Bütün. bu mukayeseleri yaparken İwelmin Romauyalıyı kolayca kazâr nir hükmüne doğru gittiğim kat'iyen düşünülmemelidir. Ben, iki boksörün kâğıda geçebilecek evsaflarını hikâ- ye ediyorum. Yoksa bir boks maçı- nın kazanılması, bu kıymetlerin ye- rinde ve hasmm mukavemetine uğ- ratılmadan tatbikima bağlıdır. Öyle bir netice için de bin bir şartım dö- vüşçil tarafından bir saniyede topla- nabilmesi lâzımdır. Esasen boksun kıymeti ve yüz binleres dolara kader İ çıkan ücreti de bin bir şartım bir ân- İda toplanabilmesini en fazla temine imi ve pacak olan Melih » e maz kadm... Bir gün olsun hâdisesiz kalamıyor... Karısiyle konuşan erkek alçak bir sesle devam etti: — Evet. Yarm hazırım. Istersen bana yarın birkaç satırcrk yaziver! Mes'ut ve mesrür olurum... Yalnız muhaberevi tanzim etmeliviz. Mtna- sip-bir usul bulalım. Postayla olmaz. Sana yazacağım mektupları senin bâ ba hindi müvezziden "alabilir. Sen de bana yazarsan, ben evde yokken be - nimki mektubu açar okur.. — Peki, ne yapmalı öyleyse?.. — Bir vasıta bulmalı. Hizmetçiler- de gönderemeyiz. Çünkü senin (1) Sobakieviteh oda hizmetçisiyle diğer uşakları elinde tutuyor... Acaba hâlâ kumar oynuyor mu? — Evet... Aptal herif. Hem de da- ima kaybeder... “kendisi bile bövle bir intikam tasar. lenlerle beraber ben de tetkik ettim Açıkça söylüyebilirim? — Romanyalı boksun ne olduğunu, yumruklar nasıl vurulacağını birinci seri Fran-| sız boksörleri derecesinde o anlamış bir adamdır. Yalnız her genç boksör vaziyetini bilemem, fakat kendi klü- büm olan Haliçin b suretle hüviye- tini kaybetmesinden mütevellit tecs-| sürlerimi yazmama vesile verdiğiniz. | den dolayı size teşekkürler ederin. Güreşten başka sporun her şuhe- sinde oldukça mühim faaliyetler gös- teren sevgili ktübümüz yarı profes- yonelleşmiş idarecilere kurban gitti, Gençliğin her türlü sporu yapabil.- mesi için elinde her türlü spor vesa- iti bulunduğun haldes. Şerefi bir masisini, kıymetli yeşil liciverf ren- gini, her şeyini feda ile böyle bir il tihaka hiç ihtiyacı olmıyan bir diğer klübün kucağıma atılıyordu. Klüple « rin birleştirilmesi, benim hiç haüsa- laman almadığı ve kavrıyamadığı bir geydir. Bu birleşmelerden fayda ye- yina zarar gelir kanaatindeyim. Ga- zetelerde okuduğumuza nazaran AL manyada binlerce klüp varmış ve hepsi de mükemmel bir sirette ça - şark bugünkü Almanyanın olim « ——— — —— —— bi, güreş kımı da gayrifedere bir te- şekkül olam, fakat sporun her saha - sında vorliklarile temayüz eden ve ayni zamanda gayrifedere o klüpler şampiyonu bulunan İleri Boskurt formalarının kabulü takdirinde ora- da bütün varlıklarile çalışacaklrrınt | taahhsit etmişler ve Boskurt Klübün- den müsait cevap almışlardır. Şimdi mdydan okutmak sırası bize gelerek. O zaman da siz gayrifederesimiz di - yecekler. © Varsilar, desinler. El - bette federe ''de okur, yeşil lâcinert formayla klüpler arasındaki eski re- kabeti canlandırmış oluruz. Yazma 80n verirken fikirlerimize tereliman olmanızı diliyerek saygılarımı suna - piyatlarda Kazandığı * şerefi tenine | rım, vesile olmuşlardır. Demek ki klip - Eski bir Haliç İdmanlı leri azaltmak prensipinden > ziyade R. Ataçer onları > kuvvetlendirmek, © 8 88 -| 'TAN — Haliç Idman Klübünün u- landırmak için lâzim olan yardımı Klüplere mütesaviyen taksim - ede « rek onları bir ayarda kuvvetlendir- mek ve üralarında buyurduğunuz gibi rekabeti temlin etmek lâzımrlır. Zavalk Höliç Klübü idarecilerinin kurbanı olarak mevcudiyetini — kay betti, Futbol kısmı ki ikinci küme - nin en Kuvvetli bir unsuru idi, Hiğdir tanesi bil bu birleşmeğe iştirak et- medi, Güreşçiler rahat rahat idman larn: yaptıkları winderde nöbetleşe onar dabikalık idman mecburiyo « tinde kaldılar. Klübümün isminin spor sahasından. silinmesini bir Hür zun seneler süren varlıklı bir faali - yet devresinden sonra sönüp gitmesi De teessüf eden bu sporcunun acrla- rını haklı buluruz. Ancak klüpleri - Üe-alâkaları klüp ömürleri üzerinde mehfi'tesirler yapan birçok âraz tev lit etmektedir. Ne de olsa böyle acı tecribelerden sonra idareci ve eza - »mklüplerine daha sadık ve bağlı kalmaları âzımgeldiği (o kanaatinin bizde kökleşmesi, klüp hayatınm in- kişafına yol açar ümidindeyiz. Bize mektup yazan zatın da bu ümide İl tihekmı tavsiye ederiz. Bir ihtiyacı Klübüne müracaatle yeşl Tücivert|. Dü hazmedemediğim için içten . gelen | tekabül ederek doğmuş olan her klüp acılarla bi satr; Tarı yazıyorum. - Bu- | yasar. Aradn “bir Halicin uğradığı gün 1 İthal kısımı olduğu gi -| gibi sarman uğrasa bile, ki a iel EĞİM Gla » ik e Taksim Stadmda Melihin karşısında ne yaparığı merak edilen Teodoresku de olduğu gibi bazı hatalı itiyatlarmı henüz düzeltmemiştir. Bir boksör maçlarda muayyen itiyatlar edinir. O itiyatların bazıları#bir cins boksör karşımda faydalıdır, fakat bazan © İtiyatlar.sahibinin aleyhine döner. Bu döndürüşü yapacak hasmın ka biliyeti ve dövüş tarzıdır. Şunu açıkça söyliyebilirim ki, Ro. manyalıda: Melihin istifade edebile- ceği epey hatalar mevcuttur. Fakat buna mukabil Melihe tehifkeli olabi- lecek gibi büyük kıymetleri de var- mizin idare sistemleri azanm idare) gır, Romanyalı yirmi üç yaşındadır. Melih altı ay kadar Romanyalıdan gebçtir. İki boksörün boylarınân Me-| lihin aleyhine üç santim kadar fark vardır. Romauyalmın kollar; Meli- hin kollarından biraz daha uzundur. İld boksörün kiloları dirhemi dirhe- mine müsavidir. İkisi de 68 kiloda- dırlar, Romanyalmın sol yumrukla- itibarile rı biribiri üstüne vurmak Melihten daha becerikli gözüküyor. Buna mukabil Melihin sollu sağlı Romanyalıdan daha siddetli vurdu- muvaffak olanlara verilen - ehemmi- Değbtlarav gülerek: — Bünun için aşkta tali yaver gi- zindendir. gi çi diyor dedi. Aklıma gelen vasıtayı söy Melihin dövüş plânı Tiyeyim bak! Yarın saat altıda daire Yukarda da söyledim; Melihin dö- İ vüş şeklini ifşa ederim kaygusile Par zar günü takip edeceğimiz (dövüş plânmm teferruatmdan bahsetmiye- ceğim. Neticeyi umum! hükümlerle, | sula koymaya çalış.. şu aşağıya aldığım satırlarla bildire-| — Peki... Peki. ceğim: — Bu hem şairane, hem de esra- Romanyalı sür'ati itibarile, tecrü-| rengiz ve yeni bir usul olur.. Ne senin besi noktasmdan Melih için şüphesiz | kazın ve ne de benim cadaloz bunu pek tehlikeli bir hasımdır. Fakat 15-| bulamazlar.. Anlaşıldı değil mi? tanbulda dövüşlerini tetkik etmek| Lev bir kadeh daha yuvarlıyarak çfirsatını elde ettiğimiz mice ecnebi| oyun masasma döndü. Bu hâdise o- boksörlere karşı beklenilmiyen mu-| nu ne sarımış ve ne de kızdırmıştı... Bağırmak, hâdise çıkarmak, döğmek zamanı çoktan geçmiş bulunuyordu. Karısmın hafifliğine' karşı lâkayttı. Fakat bu muhavere canmı . sıkmış hani... Onu, kaz, hindi ve Sobakle- viteh diye Jâkaplandırmak izzeti nef- sini kırmıştı. Kendi kendine gene şöyle söylen- di: *— Bu Deghtisrev ama alçaka. dammış. Behi gördüğü vakit bir dost gibi hareket ederek sırıtır, güler kar. nıma da vurarak benimle şakalaşır.. Şimdi bak, ne rezaletler çıkarıyor. Yüzlime karşı dost, arkamdan kaz, hindi... Kaybettikçe, Lev, tahkire oğrıyan namusu hususunda daha fazla hassas oluyor ve kızıyordu.. Hiddetten elin- deki tebeşiri kırarak gene düşünceye daldı: , “— Serseri, külhanbeyi - herif. İs çıkarmak istemiyorum. Yoksa sana Sobâkleviteh'in nasıl olduğunu gös- den çıkınca millet bahçesinden geçe- ceğim ve müdürü göreceğim.. O za - man tam altıda, bağ tünelinin s0l ta- rafmdaki mermer vazoya bir ufak pu Ben diyorum ki: Melih aramızda İ günlerdenberi düşündüğümüz dövüş plânmı hakkıyle tatbik edecek şekil- de dövüşürse, Romanyalı karşısında hiç ummadığı kadar çetin bir hasrm- la çatışmış olacaktır. “Esref Şefik . Atletizm şampiyonası hakemleri İstanbul Atletizm Ajanlığından: 19 ve 20 Eylül tarihlerinde yapi- lacak olan İstanbül Atletizm Şâmpir yonasmda Hakemlik yapacakların muayyen günlerde saat ikide Fener- bahçe Klübünde bulunmaları rica © Hunur, Baş Hakem: Ünvan EKronometrör Adil; Sait, Vedat A- but, Nurettin, Nadolski, Yüzbası Fu- at, Muvasalat Hakemleri: o Yüjbaşı Hüsamettin ve Celâl, Cehti Şahin Gi- ray, Recep, Ferruh, Atlama Hâkemleri: Ali Riza, mil, Melih, Yüzbaşı Zeki, Atmalar Hakemleri: Hikmet, Yüz başı Nuri, Sudi, Ekrem. terirdim... Yemekte o Deghtiarevin yüzünü görmek istemiyordu. Halbuki beriki İnadma onu bir sürü gunilerle boğu yordu... Ve hiç sıkılmadan dostlukla. vma sığınarak karısı. kocasının sıh-. Ce 18-9 --986 İnt kam... Faik Bercmen hatiyle alâkadar olmadığı için azar- lıyordu bile... Ve karısı sanki hiçbir seyden bahsolunmamış gibi neşeli ne geli gülüyor ve gâyet masum bir go- kilde konuşuyor... Şeytan gelse onun sadakatinden şiiphelenmezdi. Lev evine döndüğü vakit, yemekte et yerine eski bir kavuçuk yemiş gibi gayrimemnundu. Hidiseyi unutmuş- ta ama, karısının gevezeliği ve şıma- | rik gülüşleri, hindi, kaz... sözlerini o- na hatırlatıyordu. O çapkına göster- meliydi; ve umumiyetle bu işe bir nihayet vermeliydi.. Deghtiareve ya bir dayak çekme- yi, veya onu düelloya davet ederek kafasına; bir kuşu öldürür gibi, bir kurşun sıkmayı düşünüyordu. Veya hut ta onu memuriyetinden azlettir- mek; veya mermer vazoya fena ve Pis şeyler koymak.. Kokmuş bir sıçan aklma geldi.. Ayni zamanda vazodan karısmın mektubunu kaldırıp yerine tehlikeli ve korkunç bir şey yazıp im za yerine senin Akoulka koymayı, ve ya buna: benzer bir şeyler yazmayı aklından geçiriyordu. Yatak odasmda uzun bir miiddet kalarak Lev bunları düşündü; tasar. ladı. Neticede ansızm alama vura - frak: — Bravo bana, buldum!. diye ba- Zırdı ve sevincinden sıçradı, bu çok güzel, çok güzel olacâk.. Karısı uyuyunca yazı masasmm başma geçti ve birçok düsündükten sonra yazısını tahrif ederek ve bil - hassa imlâ hataları yaparak şunu yazdı: “Tüccar Doulinov'a “Muhterem efendim, Eğer bugün saat altıda Millet bahçesindeki bağ tünelinin sol tara - fmda bulunan mermer vazoya İki yüz ruble koymazsanız öleceğinizi ve mağazanızın berhava edileceğini bili MİZİ.,, Bu mektubu hazmlaymca gene se. vincinden sıçradı; ve ellerini uğuştu- rarak kendi kendine: “İşte buldüm dedi, Gayet mühim, Uyamazdı, Tüccar mektubu amca korkacak ve polise haber verecek... Polisler saat altıya doğru ağaclarm arkasma saklanacaklar; ve mektubu nu almak icin (geldiği vakit bizim aziz dostu yakalıyacaklar... Kimbilir nekadar korkacak,. İş tebellür edines ye kadar alçak herif renkten renge girmeye ve karakolda hapis kalmıva mecbur olacaktır... Bravo.. Bravo ba- na doğrüsü.... Lev mektubü kendi eliyle postaya verdi ve mes'ut bir gülüşle, sanki hiç bir zaman kendisine nasip olmıyan bir uykuya daldı. Sabahleyin uydurduğu işi hatırı - yarak sevineli sevinçli mırıldanmıya ve sadık kârismin çenesini okşamıys başladı. Dairede Dezhtiarevin akibetini dü- şünerek gülüyordu. Saat altıya doğru kendini tutam yarak, düşmanım şaskm halini gör * mek üzere, Millet bahçesine gitti. Bir polis ajanmı orada bulunca! — Bah, işte!.. diye homurdandr« Bağ tüneline yaklaşmca Lev bir küçük ağacın arkasmda durdu; gö” lerini mermer vazoya dikerek bekle” meye koyuldu, Sabırsızlığı sonsuzlağ” müşte. Tam saat altıda o Dezhitiarev gö ründü. Genç adam göze,batacak de” recede neşeliydi. Islık çalarak yürüyor ve elinde sf garası ilerliyordu., Lev o vakit göylt düşündü: “.- Şi'di; hindiyi, kazı, Sobâkf viteh'i görürsün sen... Hele biraz bek” le... Dezhtisrev paraları in uzun gö den geçirdi ve neticede hep omuzl8” Fını silkerek paraları cebine yerlesÜ' di ve bir “Mersi!” mırıldandı. Lev “mersi” av iyice du” muştu.. | O akşam tüccar Doulimiwun miği” zası önünde durarak taboyâya Y ruğu ile bir tehdit işareti sçaladı canı sıkkın ve gücengin bir. bi söylendi durdu; — Sersem, avanak tlecar. ş Pis bi vit (1) Kile kityteh, yuvarlak; göbÜ” li tavşen!.. i ahi (1) Rus edibi Gozol'an “Ol e dindeki eseriniz Sl ğe Kiri ismi 0 Östrovskinin bir tan sonra ral wi kabı vermişti. de,

Bu sayıdan diğer sayfalar: