19 Şubat 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

19 Şubat 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ağ TANın Çocuk İlâvesi A JEL çabukluğır marifet ? Meraklı ve Faydalı şeyler 3 Mürekkebi Suya On İki Sene Tavşan kardeş reçel kaynatıyordu. Avcılar hem onu, hem de reçelini yemiye geldiler. Fakat fi, tilki, domuz, deve, kaz ve suaygır tavşanın arkadaşıydılar. Koşup imdadına yetiştiler. Avcıları kaşırdlar. Onu kurtardılar. Tavşanın bu altı arkadaşı şuraya buraya gizlenmişler ama dikkat ederseniz onların hepsini bulabilirsiniz. Bulunca üst- lerini işaretley'p resmi bize yollayınız. Kura ile (50) kişiye birer hediye vereceğiz. Müddet 15 gündür. Geç kalan cevaplar gelmemiş sayılır. 656 Numaralı Bilmecemizden Hediye Kazananlar 66 numaralı mecmunmızdaki “A-| kak 5 numarada Muammer, İstanbul cap saçı, bilmecesini doğru halleden | Kumkapı Nişancasında 77 numarada lerden hediye kazananlar; Birer “Çıkartma albümü, kaza nanlar: Kayseri lisesi 57 Celâl Doğan, Ça- nakkale orta okul 1177 Orhan Bal- kaş, İstanbul Eyüp 36 ıncı okul 310 Sermin Uğur, Haydarpaşı lisesi 420 M. Korkmazoğlu, İzmir Vali Közim Paşa okulu 45 Cengiz Özgür. Birer “resim örneği albümü, ka- sananlar: İzmir Seferihisar 11 Eyldl okulu 419 Ali Buğ, Sıvas erkek öğretmen o- kulu direktörü oğlu Güngör Eken, Konya lisesi orta kısım 865 Kemal Dölen, İstanbul Vefa erkek lisesi 393, Zeki Ulucay, Kayseri Tisesinde 501 A, Şeret, İstanbul Şişli terakki Lise- di 663 Semih Sirmen, İstanbul 6 ıncı Şehremini saray meydanı 55 numara- la Nuri Çün. Ik okul 97 5. Andaç, Yozgat defter- larlık memur muavini Rifat oğlu Ba ar Yıldırım, İstanbul Süleymaniye üz orta okulu 939 Talha Okuşluk. Birer “Büyük sulu boya,, kazanın- ine “Ayfer Akpınar, Ankara Ulus ilk oku- lunda 78 Muammer Şenuazn, Kon- ya Şükraniye mahallesi 41 inci s0- kak 4 numarada Nihat, İzmit Pazar yerinde testici Süleyman Vurdöndü. oğlu Hakkı. Birer “Küçük sulu boya, kazanan- lar: İzmir Pazar yerinde Alaybey çık- İmazında 61 numarada Bedin Saroğlu, Ankara Erzurum mahallesi Gediz 60- kak 12 numarada Ayhan Ataman, İ- negöl Orta okulu sınıf 3, 1 numaralı | Adnan Sünnetçioğlu, Konya doktor Nüzhet oğlu Erdem Aktulga, İstanbul Peykhane sokak 43 numarada Meh- met Ulöz, Birer “Büyük kutu kalem boyası, kazananlar: Çomra ilk okulunda 91-Şeref U- Bur, Kütahya birine ilkokul 27 Do- iğan Tümay, Ankara Ylamamönü Ak- yol sokak 8 numarada Yahya, İstan- bul Şehremini Saraymeydanı cad- desi 1/2 numarada H. Cahit, Kayse- Fi bez fabrikası tamirhanesinde 3848, Ankara Atilâ caddesi Gündüz 50-İ İbrahim Oğuz. 2 5 Baba Hindi Resimlerini Kolayca Nasıl Yapabilirsiniz. Çevirmek Bir bardak alın. Ağzından bir par- mak aşağısına kadar su ile doldurun. Siyah birde karton alın © Onu da itina ile bardak o biçi- minde kesin. Eğer, siyah karton bü-| lamazsanız, kullahılmış bir posta kar ti alın. Üzerine siyah elişi kâ- #adı zamklayın. Kimse görmeden bu su boyunca yerleştirin. Sonra barda:| &ı etrafınızdakilere gösterin. Yalnız. Ağam yukarı tutun ki içindeki kâ- Bıdı görmesinler. Hep bardağın için- de mürekkep var zannedecekler. Şim İdi siz “bardağın içindeki mürekke- bil suya çevireceğim., dersiniz. Bar- dağın üstüne bir mendil örtersiniz kım hareketler yaparken öteki elini- ğıdı çekip çıkarırsınız. Mendili bu bardağın üsütnden çeker, kâğıtla be- raber cebinize koyarsınız. Mendilin altından bardağın içinde bembeyaz kolay kolay öğretmeyin. Biraz onla- rı merakta bırakın. Eğer eliniz ça- buksa mürekkebi suya değil, suyu mürekkebe çevirin. Yalnız herkesin önünde, kimseye göstermeden kâğı- dı bardağın içine yerleştirmek biraz | güçtür. Onda biraz fazla elçabukluğu lâzım, Eğer güveniyorsanız onu da ya pin. ÇA Birer “Küçük kutu kalem boyası, lar: Çaycuma ilk okulü 272 Avni, Çor. lu Şecaattin okulu birnici sınıf fi Garan, Gazlantep kültür direktörlü ğü başkâtibi Hamit oğlu Lütfi Emil, Bursa Tophane yokuşu Orhangazi (çıkmazı 48 numarada Muallâ, Üskü- dar İhsaniye Çit sokak 9 numarada Rüstem, Birer albüm kazananlar; Beyoğlu, Ayaspaşa İstanbul palas Nezahat Canyurt, Ankara İsmet paşa mahallesi Yiğitler sokak 8 numarada Bayan Pıtnat, Kayseri Lisesi 18 Meh-| met Oğuz, Gazisntep Dayı Ahmet a-| fa ilk okulunda 347 Gönül Çalın, A- AN mahallesinde mer- Ömerin 4 numaralı evin- de oğlu Faruk.. Birer mürekkepli kalem kazanan- lari Samatya İzcitürk sokağı 23 numa- rada Müfide Sargın, 15 inci ilk mek- tep 222 Kadriye, Maltepe birinci o- kul 193 Güngör Bayrakçı, Vefa erkek lisesi 662 İsmet, Beyoğlu Asmalımes- cit Minare sokak 20 numaralı apart. man Hayret Güzey. Birer kart kazananlar; İzmir İnönü caddesi 152 numara alt kat Sami, Akşehir berber Hüseyin kalfası Mehmet Akay, Yavuz harp gemisi Bİ. 8 da gedikli onbaşı Hüse- yin Erkul, Ankara Cebeci postanesi! İ karşısında 5 numarada Turgut Ateş, İstanbul Eyüp Arif eczanesinde Tar- lan Beşer, 06 numaralı mecmuamızdaki “A rap saçı,, bilmecesinin halli şudur Ayferin kardeşleri; Orhan, Cengiz ve İncidir. Bir elinizle üstten tuhaf tuhaf birta-| zi mendilin altına sokarak siyahı kâ-| yi Konuşmıyan Adam On iki sene evvel zengin bir İngi lizin çocukları seyahate çıkmışlar... Aylar geçmiş, adamcağız çocukların dan hiçbir haber alamamış. Çocuklar rın kaybetmekten korkan zengin İn giliz hiç kimse ile konuşmamıya ye İmin eder; tâ ki, çocukları sağ salim dönünceye kadar. Aradan yıllar geçer. Bu müddet siyah kâğıdı su dolu bardağın İçine) yanda fogiliz. sözünü tutar ve ha kikaten hiç kimse ile bir tek kelime bile konuşmaz. Bir gün adamcağızın çocukları memlekete dönerler. Çocuklarını görünce, İngiliz ko nuşmak İster, fakat garip sesler çı karır, çünkü aradan on iki yıl geç. miştir ve İngiliz bayağı konuşmasını unutmuştur. Uzun uzadıya çalıştık» tan altı ay sonra ancak konuşabil < iş. Yeni Bir Teleskop İtalyada yeni bir teleskop bulun- İmuştur. Bu teleskopla hava bulutlu su görünce hepsi şaşacaklar, Fakat|da olsa yıldızlar görülüyormuş.. Bu yeni icat gayet mükemmel bir buluştur. Çünkü birçok memleket lerde ekseriya hava bulutlu ve gök /kâpanıktır. Bunun için âlimler bu- nun kapalı havalarda semayı tetkik edemiyorlardı. Şimdi, güçlük çekmeden ve hava nasıl olursa olsun gökteki bütün ha- reketler ve yıldızların vaziyeti her Pp Çalar Saatin . Marifeti “Bak Ali, ne güzel bir usul bul. dum. Oltanın ucunu şu saate bağlı yorum.,, | Anladım, balık yakalanır Yaka- İlanmaz saat çalacak, “Akşam oldu. Ne balık, ne bir — Haydi yukarı çıkıp eve dön dan daha güzel balk avlarız.,, *— Haydi tırmanalım.,, kayadan ne inili- yor, ne çıkılıyor... — İmdet! Dur aklıma bir çare gel zavallı çocuklar ka yanın üstünde kal maşlar, “Gördün mü benim saatin — Balık avlamıya yaramadı am bizi kurtardı. Çocuklara fıkralar ve masallar Dolgun Başaklar!. Babası bir gün Cana: — Bak, Can, hava bugün çok gü- zel, haydi seni kıra, gezmiye götü- reyim, dedi. Bahar her tarafı yeşillere boya- miştı. Papatyalar, Kuşlar, böcekler bahar şarkıları söy üyorlardı. — Görüyorsun ya, bunun içi do- lu! diye ilâve etti Can; —Evet, baba! dedi, O zaman babafi başını ağır ağır Tâleler açmıştı. İsallâdı ve: — İşte, Can! diye söze başladı. İn- sanlar da tıpkı bu başaklara benzer- Can, kırlara çıktıkları vakit el çir-|ler, Başı dimdik, mağrur ve kendini parak koşmıya ve kelebek tutmaya başladı. Koşup oynadı. Sonra babasının 0- turduğu yere geldi. Burası bir tar- lanın kenarıydı. Can, eterafina ba- beğenmiş insanlar şu gördüğün dik İbaşakların aynidir. Onların da kafa- larının içi bomboştur. Bunun için öy le berkese tepeden bakarlar. Fakat, Maymun — Bir, iki, üç; dört, beş. o Kız — İyi ki aklıma geldi 3d sonra tatlıyı getirecektim. kınırken gözleri buğday başaklarına alçak gönüllü, başı hafif önüne eğik takıldı. Başaklardan bâzısı dimdik, | sanlar da, tıpkı şu içi buğday dolu bansı da eğik duruyordu. Bunu me-| olan başaklar gibidir. Kafalarının içi rak eden Can babasına: cuğum, hayatında daima olgun ba- — Baba, dedi, neden bu başakls-| bilgi ile, iyilikle doludur. Sen de ço- rın bazısı öyle dik duruyor da bazı. | şaklara benzemiye Çalış! İnsanlar ne ları bükük ve eğik. kadar bilgili, temiz yürekli olurlar- Babası gülümsedi $a, © kadar da alçak gönüllü ve müte Ve dik başaklardan bir tane, eğik | vazidirler. başaklardan da bir tane kopardı. Siz de çocuklar, dalma içerisi do- Dik başağın içini açıp Cana gös-|lu buğday başaklarına benzemiye ça- terdi ve; aşın! Kafanızı bilgi ile, ilimle, kal. — Görüyor musun, dedi. Bunun İ-|binizi de şefkatle biribirinize karşı sevgi ile doldurun! Herkese karı i- Kız — Öyle ise al sana tatlı... 5 Hayır. Benim. Hep birden — Başındadır başı — Hele siz şöyle durun. Şimdi se: da.. Otuz iki yaşında... gi boş. , Ve eğik duran başağın içini açıp:İyi, merhametli ölün ra benim,

Bu sayıdan diğer sayfalar: