23 Mart 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

23 Mart 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Li Ni / GE Sismik Fransada atletizme, son zamanlarda büyük bir ehemmiyet verilmektedir. Atletizmin diğer spor şubelerine de çok yardımı dokunan baş spor olması bakımından ona ehemmiyet verilmesi tabiidir ki, çok yerindedir. Resimlerde, Fransada hemen her gün yapılan atletizmt müsabakalarından canlı intibalar görüyoruz. Avrupa Şampiyonası Güreş Seçmelerinde Yapılan Müşahedeler Geçen akşam Beyoğlu halkevinde 23 nisanda Estonyada yapılacak (Gre ko - Romen) Avrupa şampiyonasına girecek güreş takımımzın ilk seçme- güreşçi- Jerle beraber Ankara, İzmir ve İstan- bulun bazı genç güreşçileri de iştirak etmişti. Bilhassa kısa bir müddet zar- fında kendilerini göstermiye başlıyan İzmirli genç güreşçiler takdiri celbet- tiler. Bu gençler, bugün milli takıma giremeseler bile bu başlangıca göre yakında sayılı elemanlarımız arasın- leri yapıldı. Güreşlere eski . —daver alaraklardır. ö “Ankaralılara gelince, çoğu çetin ve Küvetli gençler Olar bu takımdan belki bir ikisinin milli takım nam şetleri arasına girmeleri ihtimali var- dır. Bu seçmelerde ötedenberi tekâmül ve İnkişafını takip ettiğimiz güreş sporumuz için şayanı dikkat bir mü- şahade yaptık. Bizde Greko - Romen güreşi üç dev reye ayrılabilir: 1 — 924 olimpiyadından evvelki devre; 2 — 934 ile 935 arasındaki devre; 3 — 936 dan sonraki devre; Birinci devre bizim ilk güreşçile- .Âmiz yetiştiği, pasif mekteptir. Men- gei Tatavla klübüdür. Sonradan Be- şiktaş ve Anadolu klüplerine, biraz sonra da Haliç klübüne yayılmıştır. Bu mektebe bizde en çok hizmet et- miş olan (Meneli) dir, Eski güreşçiler bu amatörü pek iyi tanırlar, Bu mektebin bariz vasfı vücut a- #ırlığına ve kuvvetine dayanmasıdır. Kafa kol kapmadan maada ekseri o- yunları bugün demode olmuştur. İkinci devre 924 de Peterin gelme-| sile başlar. Bu devrenin en parlak zamânı Peterin ikinci defa hizmetimi ze girdiği 938 den iki sene sonra baş- lar, 933 sonuna kadar gelir. Bu devrenin bariz vasfı tamamen | teknik, mantıki ve zeki bir güreş ol masındadır. Oyunları, müvazene ve manivelâ kanunlarına göredir. Kuv- vetten ziyade meharete dayanır. Tür kiyede fenni güreş bu devrede başla- mıştır, Uçüncü devre, 933 ten sonra sö yy a 935 te Peterin savulmasile büsbütün kapanması ve yerine getirilen Fin-| -İlândiyalı antrenörün bizim ilk dev-| redeki kuvvete dayanan güreşimizi tekrar ihyadan başka bir şey yapma- ması ve bu yüzden güreşin hünerden ziyade kuvvete ve maharetten ziya- de sertliğe istinat eder bir tarz alma- sıdır. İşte geçen geceki seçmede bunu gördük. Bir vakitler seyri cidden in- sana bir zevk veren Greko - Romen İ güreşinin bir itişme haline gelmiş ol- duğunu esefle müşahade ettik. Hal- buki bilhassa küçük sıkletlerde bu güreşler âdeta cambazlık haline gel mişti. Bir Avrupa şampiyonası arifesin- zını değiştirmiye kalkmak büsbütün yadırgamalarını mucip olacağından bunu şimdi yapmayı tavsiye etme- yiz. Lâkin Avrupa şampiyonasından sonra güreşimizde ciddi ve mütale- alı ıslahat icrası bu milli sporun atisi namına çok Jüzumlu ve bunun yapıl: maması çok zararlıdır. Futbol : Geçenki Maçlar İçin Tahkikat Başladı İzmir, (TAN) — Geçen hafta İş- tanbulda yapılan Alsancak - Güneş “ve Fenerbahçe maçlarında hakemle- rin haksızlık ettikleri, Alsancak o yuncularını sebepsiz yere sahadan çı- kardıkları ve seyircilerin taşkın hare- ketlerde bulundukları ve buna mü- kabil Alsancak oyuncularının da ha- keme karşı geldikleri hakkında bü- rada muhtelif rivayetler dolaşmak- tadır. Alsancak takımı İstanbuldan gel - © dikten sonra ortaya çıkan bu Tivayet- ler üzerine İzmir futbol ajanlığı tah- © kikata başlamış ve kafile başkanın- dan İstanbul seyahati hakkında bir rapor istemiştir. Alsancak takımı, hakemlerin ceza- İNGİLTERE : Futbol Lig Maçları Hararetli Safhada İngiltere lg maçları çok hararetli bir safhaya girmiştir. Bu hafta yapı- lan maçlarla 32 inci hafta müsaba- kaları bitirilmiştir. Maçların sona yaklaşması dolayısi- le oyuncu alış verişi en hararetli bir devreye girmiş birçok takımlar kad- rolarında ehemmiyetli tadilât yapmış lardır. Bu haftaki karşılaşmalar ligin ba- şında giden takımların mağlüp olma- sile neticelenmiş ve bu yüzden puvan cetvelinde değişiklikler olmuştur. Meşhur Arsenal - Middelsborg ta- kırmna ve ayni puvanla başta giden | Grimisbi Tavun-Volverhampton takı- mına 1-0 mağlüp olmuşlardır. landırılması icin Türksvor kurumu İmistir( Tekirdağlı Avrupadan Hüseyin Pehlivan vapurdan indikten sonra.. de çocukların, hele nisbeten yeni o-| Paris ve Londrada müsabakalar lanların alıştıkları bu sert güreş tar-!yapmak üzere bundan bir buçuk ay evvel Parise giden ve orada karşilaş- tığı iki müsabakada galip gelmek su- retile bütün Paris matbuatının naza-| rı dikkatini celbeden kiymetli baş- pehlivanımız Tekirdağlı (Hüseyin dün Romanya vepürile şehrimize dönmüş ve rıhtımda büyük bir spor- cu kalabalığı tarafından karşılanmış- tır, Seyahatinden ve Paristeki galebe lerindeh memnun olduğunu ve tek- rar vatandaşlar arasında bulunduğun dan dolayı sevinç duyduğunu söyli- yeri pehlivanımız bize Paris görüşle- ri hakkında dikkate değer şeyler söy ledi. Bunu yarın bu sütunlarda oku- yacaksımz. BULGARİSTAN: Fransa Takımıyla Bir Maç Yapacak Sofya, 22 (TAN) — Futbol dünya kupası maçlarında Çekoslovakya ile karşılaşacak olan Bulgar milli takı- mı bu karşılaşmadan evvel Fransız- larla hususi bir müsabaka yapmak i- çin mutabık kaldığından buradan Pa- rise müteveccihen hareket etmiştir. 15 oyuncudan teşkil edilen takıma Almanya ve Fransa takımlarında oy- nıyacak kıymetli oyunculardan daha 4 kişi Pariste iltihak edecektir. —ğ——ğ—ğ—ğ——Z—çşğş akıma futbol federasyonu azaları nezdinde ayrıca teşebbüslere giriş -| ile antrenör Toms ta refakat etmek- tedir. TAN OKUYUCU Mektupları Semen Tiyatrodan evvel... Şarkışla büyük cami önü Macit Suner irzasile yazılıyor: fus itibarile en büyük nü üzerinde mühim bir zn) kat bakımsızlık yüzü: pin imarı bu iyte alâkadar olan idi aabedü birçok şehirlerde bulun: yük bir tiyatro binası yaptırılı ki Şarkışlanın tiyatrı başka geylere ihtiymer vardır. » Kimsesiz yavrular çikarsak iyi olur.” Terkos fabrikasının tamiri Bir okuyucumuz yazıyor” “Bir mahâllesi Pınar şla Sıvas vilâyetinin arazi ve nü- ve demiryolu e ambarıdır. Pa- harap bir köy manzaram arzeder, Ahali çiftçidir. Kasaba- are sdam larının himmetine kalmıştır. Kasıba tçin- de hiçbir yalda kaldırım taşı yoktur. Mec- raları bozuktur. Yabancı sularla pislenen çeşmeleri ekseriyn Kekilir. Halk su sıkamtıst çeker, Daha böyle bir çok mübrem ihtiyaç ları varken ve halk muhtaç bir vaziyette iken; mühim işler evvelâ yapılmıyarak; ka» bü- Düşkün imzasile yazılıyor: sabah yine köprü altında; *0x ; ayakları yalmayak; elbisesi yırtık titreşen iki zavalli çocuk gördüm. Gazete- lerde okuduğuma göre Galatada sokak ço- cuklarını topliyan bir yurt varmış, Seksen kadar talebesi varmış. Şunu; seksen ikiye akşam © gazetesinde okuduğuma göre, Terkos fabrikasında makineler tamir Yazan : L. Nikulin Eras nananasan » C enup şehirlerinden birinde- ki sabık “Emperyal, oteli ne yeni bir direktör tayin olundu. Direktör otele, gece geç vakit geldi. Bütün odaların kilitlerini muayene etti. Her nedense, pence reden baktı. Ve bir bekçi köpeği edinmek lüzumundan bahsetti. Direktör ertesi günkü sabahi- ni yazı işlerine hasretti, Otelin, “o- tel cephesinde... sdli duvar güze tesinde bir mâkale neşretti... Bu makalenin büyük bir kıstsını di - rektörün hal tercümesi teşkil edi- yordu. Bu hal tercümesini okuyan otelin gartonları, aşçıları, bulaşık- çıları, kapıcıları biribirlerine göz | işareti yaparak: — Hımm... diye dudak büktü- ler. Direktörün makalesi şöyle biti- yordu: “Göze görünür görünmez bü tün düşmanlar: Devlet kasasının hırsızları disiplini bozanlar, tem- beller, vazifesinde kusur edenler. benden korkunuz!. En ufak bir hareketiniz bile Kuşakovun kar - tal bakışlarından kaçmıyacaktır. İve yüksek mahaller için taksim tesiilât adildiği için şehrin bazı yerlerinde, bilhas- # yüksek mahallerde sular keriliyormuş. Halbuki Terkos fabrikasında şehrin siçak yeltir, Bu taksimat Kâğitksne ile Feri- köyünde olen gerektir. Terkos fubrikası- Kuşakov yoldaş, elindeki demir sü- pürge ile, bir anda, sizin gibileri- ni yokluğun derinliklerine gömmi ye kadirdir... de 33 bin metre mikâbıdır.” ALMANYA: Futbol Için Endişeler Uyandı yirel önünde. karıılağas lonyada ğu gibi İ-i berabere kalmıştır. bol âlemini endişeye düşürmüştür. mışlardır. vuruşu İle gole tahvil etmişlerdir. suretle 1-1 berabere bitmiştir. an iaığin FRANSA: Avusturya Fransa Maçı Yapılamadı bık Avusturya futbol federasyonu kım Pariste karşılaşacaktı. Son İlhak gününe oynamamıya karar vermiştir. nin bagünkü şu kuvveti 477761 metre mir kâbıdır. Şehre sevkedilen su mikdarı gün- Nürenberg, 21 (A.A) — Pazar gü- nü Macar milli takımı ile 50 bin se- wiçre milli takımı ile oldu-| Bir futbol artisti olan Macar Mil- Ni takımına karşı en mükemmel oyun cuları olan Sepan, Jenes, Kupfer ve Gelleşsiz olarak bu neticeyi almış ol- masına rağmen, Alman milli takımı"! nın, dünya futbol şampiyonasının a- rifesindeki bu son maçları Alman fut- Bu son karşılaşmada Alman mü- dafas ve haf hattı, mükemmel işledi- ği halde, hücum hattı galibiyeti te- İmin edebilecek müessir ve kombine bir oyun oynıyamamıştır. Macarlar ikinci haftaymda gerek teknik, gerek sahaya hâkim olmak bakımından Aj- manlardan çok üstün bir oyun oyna- Birinci haftaymın İlk yarım saati zarfında maç, mütevazin bir cereyan takip ettiği sırada Almanlar 3i inci dakikada Macarların aleyhine veri- len bir korneri Kuzorro'nun bir kafa İkinci haftaym başladıktan “dört dakika sonra Alman kalesi önündeki bir kargaşalıktan istifade eden 'Toldi beraberlik sayısını yapmış ve maç bu Fransa futbol federasyonu ile sa- rasında 1937 ağustosunda bir milli maç kararlaştırılmıştı. O karar mu- cibince bu ayın 24 ünde iki milli te- kadar i- ki federasyon taahhütlerine sadık kal dıklarını yekdiğerine bildirmişlerdi. Avusturya ilhakının ihdas ettiği vaziyet üzerine Fransız Hariciye Ve- kâleti futbol federasyonuna yaptığı| ma, tembel bir Müisteroya da hiç bir tavsiye ile bu maçın yapılmama-| tahammül edemem.. Daha fazla e- sının muvafık olduğunu - bildirmiş, | merji göstermeniz lâzım, Maistero! Fransız federasyonu biraz itiraz et- mek İstemiş ise de neticede bu maçı| hitap ederek bağirdi: Sabık “Emperyal, otelinin di- rektörünün ismi Kuşakov'du. D ıwar gazetesindeki makale ise: “Kuşakov işte böyle bir adamdır!,, serlevhasını taşıyor ROY Ode YU ra ki bulaşık bezlerinden biri y bolduğunu farketti. Derhal, bula- şıkçı kadın Arişa Konühova'nın mahkemeye verilmesini teklif etti. Bir saat sonra da, bir horoz ba- şını elâlemin kedilerine yedirdiği için aşçıyı haşladı. Terter tepindi: — Hırsızlar!. diye bağırdı. “Em- peryal,, otelinin mallarını böylemi muhafaza ediyorsunuz? Öğleden sonra da otelin daktile- çattı: — Niye böyle suratınızı asmış, oturuyorsunuz?, Yoksa yazlarını- a yanlış mı yazdınız?. Otelin daktilosu Asya Bolugina asıl direktörün bu Sözlerinden son Ta suratını astı. Fakat direktör bu- nu görmedi.. Çünkü o şimdi ote - lin lokantasında müzikacıları pay- lamakla meşguldü. Bilhassa davul- cuya hitap ederek: — Demindenberi dikkat ediyo- rum, diyordu, sen mütemadiyen dalga geçiyorsun!. Bir saat zartın- da ancak bir defa davula vurdun!. Bu ne tembellik? Biz sana ne di- ye para veriyoruz? su rkestra şefi notaları göste rerek, bu parçada davulun hiçbir rolü olmadığım boşuboşu - na direktöre anlatmıya çalışıyor” du. o Kuşakov bu sözlere ehemmiyet bile vermeksizin: — Davuleuya bu dakikadan iti- baren yol veriyorum, dedi. Size ge lince Maistero, siz de ellerinizi pek az sallıyorsunuz!, Orkestra bu ka. dar az el hâreketile idare edilmez!, Vâkıa ben müzikten anlamam am- Kuşakov birdenbire garsonlara — Siz orada'ne yapıyorsunuz?, 23-3.980 <-> ger . ARARAT AAA AA BEL SEE AURA HIKA YE Otel "Emperyal - Çeviren: B. Tok «ARAN AARLAA A ASATP j Dikkat ediyorum: Şuradaki müşte ri iki saattenberi hiçbir şey YİYİP içmeden oturuyor. Müşteriye böy- le mi bakılır?. Bu sizinkisi de “ser- vis,, mi?. Yalnız menü ile iktifa et meyiniz!. Bize kâr lâzım, kâr. He- riflere votka, meze dayayınız!. P»- halı yiyeceklerden getiriniz! uşakov hakkında daha ©sas- lı bir fikir edinmek için, Ku şakovun şu hatıralarını gözden ge- girelim: “Sabah saat 8. Kapıcı Gavrilek un anketlerini gözden geçirdim. Herifin dindar kimselerle müns- sebeti dikkatimi çekti. Sabah saat sekizi 20 dakika ge çe. Oda süpürücüsü Sudakova'nın bir müşteriye ait yazılı bir kâğıdı yırttığını gördüm. Saat İ4 te ken- disile mufassalan konuştum. Sabah sekizi 45 geçe. Daktilo Belugina'yı, yine camı sıkılmış bir» halde gördüm, Bu halini, nişanlır | sile yaptığı kavgaya atfediyor. Ni- şanlının vaziyetini tetkik ötmek lâzım, Kuşakovun sabahları işte böyle geçiyordu. Dalma asık suratlı, dai- ma öfkeli olan Kuşakovu bir tek is“ tisna ile hiçbir şey, hiçbir kimse memnun edemiyordu.. Bu otelde kendisine tâbi ve ma- iyetinde çalışan kırk üç kişiden yalnız bir tek kimse Kuşakovu merinun edebiliyordu.. Yine bu oteldeki kırk üç kimse- den yalnız bir tek insan vardı ki, Kusakovun sözlerini, gülümüye ma” 4 de le eğilebilirdi.. Kuşakovu9i başkalarının yaptığı gibi, gidip Meskut'a şikâyet etmezdi. — — İşte, derdi, otelimizin Maitre d'hötel'ini örnek alınız!.. İçinizde Stanislav Adamoviç kadar çalış - kan, namuslu, fedakâr bir tekin“ | san göremiyorum.. İşte örnek © Israk bu muhterem zatı almanız Jâ zamdır. Bu adamın ağzından benin? hakkımda bir tek şiklyet duyde” nuz mu?. Bu adamdan bir şey hakkında en ufak bir bo” nutsuzluk işittiniz mi?. Gençler; bu adamdan fazilet dersi alın$ Stanislav Adamoviç yirmi yedi 88 nedir ayni işte çalışıyor. Yirmi Y9 di senedir bu otelin, bu lokantan!9 dümenini kudretli ve usta ellerile iğ” re ediyor. Herkesi tanıyor; berkef te onu tanıyor. Bu mühterem # dam olmasa, bu oteldeki işlerin 9* sıl dönebileceğine bir türlü aklın ermiyor. sasen Kuşakov da misal ola* rak daima bunu ileri sürer Direktör Kuşakov bunları söyl” ken, kusursuz Stanislav te, gözlerini yere indirmiş, önüne bağlamış bir halde heme” oracıkta, direktörün yanında dü” ruyordu.. Hakikaten Metr dotel'”” tevazuuna, kılığına, kıyafetine ran olmamak kabil değildi. * Kuşakov; yine bir sabah, her * kitki gibi saat sekizde işine geld” | Hayalen, geç kalan otel müsta” demlerini nasıl haşlıyacağımı ta8* lamakla meşguldü. Fakat otel vöstibülünden içeri girince bsi etmekden kendini alamadı... ÇÜSİZ bulaşıkçıdan tutunuz da otelin GE tilosuna varıncıya kadar bütün © tel halkı bir hizaya dizilmiş oldU8” halde kendisini bekliyordu. , Kuşakov bu halden müthiş *, vindi. Sabık “Emperyal, oteli | verdiği emek, demek ki, boşuna di memişti.. Tam bir teşekkür nut... | na başlamak Özere iken, müsif”. demler arasında muhterem St”. Jav Adamoviç'in almadığını bü? bir merakla farketti. j (Devamı 8 bnclei) İ i e

Bu sayıdan diğer sayfalar: