March 27, 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

March 27, 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a — 27-3 -938 Dikkate Değer Bir Anket Beyaz Kadın Ticareti İçtimai Bir Derttir e bana bir vazife verdiler; Istanbulda beyaz kadın ticaretinin ne şekilde yürü- ırmak... Istanbulda böyle bir iş var mı, Yok mu? diye kendi kendime bir Sual sormaya lüzum görmedim. nı ki, dünyada in- a yle gizli bir vardır. Her tarafta kölelik ktan sonra esirliğin'bu şekli türlü türlü adlar altında devam etmiştir. Kadın ticaret! her kılığa girer, her imkândan istifade eder, her türlü iğfal vasıtalarını kullanır. Istanbul beyaz kadın ticaretini Mdare eden elleri araştırmak için Ortalığı şöyle bir yokladım. Evve- Wi şehrimizin bazı iş iderehanele- Tinide durdum. Bunların bu ticaret tahasında kendilerine mahsus Tol- leri vardır Bu iş evlerini idare eden pat- tonları çoğu erkeklerdir. Bu pat- Tonlar eskiden dolaplarını yazıha- belerde çevirirlerdi. o Gazetelere Verdikleri ve elden ( dağıttıkları Parlak reklâmlarla; başı örtülü ve Mühim bir tarzla, adetâ kuş dili ile çığırtkanlık yaparlardı. Bulu- Dacoğı vaadolunan işin mahiyet Ve hakikatini bilen ve bilmiyen kız Ve genç kadınların bir kısmını ağ- larına, tuzaklarına düşürürlerdi. düğünü a Pek iyi biliyoru: B» idarehaneler; diğer işleri arasında; evlere oda ve- Ya orta hizmetçileri, barlara dans kızları, nolara saz çalan ve o- yel sesli kızlar bulmakla Yani beyaz kadın tica- Yetinin bu kısmına ait komisyon €uluğu yaparlar. Patronlar işle- Tinde cidden ehliyet ve ihtisas sa- kibidirler. Çığırtkanların bulup ge İrelkleri kız ve gerç kadınların bir Bakışta Teda t ve KaHMiyetimi; wklâk ve hüviyetini anlarlar. Ay- Bİ zamanda hizmetçi talebinde bu- caatçılarm da maksatla rini anlamakta hiç te ha- m i vardır. Bunlar İa oda ve orta hizmetçiliği yapan Benç kız ve kadınlardır. Bunların Mümkün olduğu kadar güzel, ca- #ibeli, natıkalı, şuh ve şenlerini se- Şerler ve hiç elden çıkarmazlar. Çünkü bu kızlar patronların en uvvetli kazanç vasıtalarıdır. Te- Melli olarak hiçbir evde durmaz- Mar, bir bahane ile kaçarlar. Böyle hir kiz bir sene içinde birçok ev- ar. Esasen işin 1 da bu- İere girer ve çı kezanç temin eden tara “ür, Kızı her yeni alan, aylık Miktarının yüzde onu veya on be- #İ nispetinde; idarehaneye bir ko- Misyon öder. Bu tarzda işletilecek *lli kızı olan bir idarehane; yalnız Yu İşten komisyon olarak ayda iki Yüz liradan fazla bir kazanç te- Win eder. Hizmetçi kızlar da; ay- İiklarından başka bulundukları ev lerin erkeklerini; türlü türlü işve Ve cilvelerle çileden çıkartmak, €ndilerine meftun edip evin ha- Muandan gizli; hediyeler, bahşiş- ** kopartmak suretile ayrı men- İastler nin ederler. Beyaz ka- dın ticaretinin bu şekli her gün Bözlerimizin önünde ve yüzlerce Misal ve tekerrürleri ile hâlâ de- Yam edip gitmektedir. Pans randevu evlerin» de; ai inde kara vicdan- h Zenginli sefil ruhlu gençle- Yin şehvetlerine kurban olan, bi- kirleri izale edilen kızlar çoktur. B kendite, u iş idarehaneleri, bu gibi mağdur kizları bulmak, ne bağlamak hususunda Dansiyon ve randevu ev sahipleri- - birliği yaparlar, seyyar komis- Zoncuların < delâletinden de İsti- *de ederler. Kızlardan sesi güzel Olâhlarının, saz çalmasını bilenle- gazinolara, dans bilenlerin rlara verilmesi için evvelâ dik- ii celbedecek pozlarda resimle- la aldırırlar, albümlerine koyar- m Bu kızlar, beyaz kadıri ticare- VİN gittikçe azaldığı İstanbul is- dibi İhlâkinden ziyade, Anadoluya ve ÇO # Istanbulda aldığı şekiller V ç hakkında bir anket yaptık, ç vardığımız netice şudur : 4 Mücadele için esaslı, içtimai Ç ( teşkilâta ihtiyaç var. OX A ai Beyaz kadın komisyoncularının en çok göründüğü şehirlerden biri : Bağdat bilhassa Suriye; Irak “diyarların- dan gelecek müşteri ve komisyon- culara arz ve teşhir olunacak ih- racat metaları arasına geçer. Bu ticarethaneler her sene son- baharda, kış sonlarında; işinin el li olan bir adamını; kızların muh- telif fotoğraflarile dolu bir albüm- le seyahate çıkarırlar. Izmir, Ada- na, Samsun, Trabzon gibi nisbe- ten eğlence yerleri olan şehirleri dolaştırırlar. Her seyahat, idare- haneye asğari yirmi beş otuz kr zın satılmasını temin eder. Bu ti- carette taksit usulleri veya bono ile muamele cari değildir. Komis- yonlar peşin para ile ödenir. Idarehanelerin, Suriye ve Ira- kın başlıca büyük şehirlerinde de ayni işleri yapan idarehanelerle muntazam © muhabereleri, kadın fotoğrafları mübadeleleri ve mua- meleleri vardır. Bu diyarlardan hu susi siparişler aldıkları gibi İstan- bula da talep oldukça Arap mu- ganniye ve rakkaseler, saz hoyetle- ri getirirler. Beyrut, Halep, Şam, Bağdat gibi büyük ve zengin şe » hirlerdeki sefahat mahallerine kız tedariki için; her sene yaz mevsi- minde İstanbula (gelen Arap ko- misyoncuları ile büyük ve toptan işler yaparlar. Bir mevsimde sek- sen yüz kadın sattıkları vakidir. Şeh rimize gelen komisyoncular ara - sında Halepli (S. E.), Beyrutlu (M. K. E), Şamlı (Y. E. M.) beyaz ka- dın ticaretinin tanınmış simaları- dır. Bilhassa bu üç şahsiyet her sene gelirler. İstanbuldan aldıkla- rı kızları, merkezi Hayfada bulu- nan ve vapurlarına İngiliz bandı- rası altında sefer yaptıran; büyük bir Yahudi kumpanyasının lima- nımıza on günde bir uğrıyan va- purları İle götürürler. ine yaz mevsimlerinde Su- riye ve Irakın muhtelif şe- hirlerinden gelen hususi taleplere izdivaç için kızlar ve kadınlar da bulurlar ki; bu iş te beyaz kadın ticaretinin ayrı bir şubesidir. Ha- len Suriye ve Irakta; İstanbulda gizlice aktedilen bir imam nikâhı ve verilen kıymetli mücevheratla aldatılarak götürülen, verilen şey- leri alındıktan sonra umumhanele- re satılan kadınların da pek büyük bir yeküna baliğ olduğu söylenil- mektedir. Bu karışık izdivaç işle- rini siper edinerek beyaz kadın ti- careti ile meşgul olanlar arasın- da da Kasımpaşada (A. Ş.) adında bir zenciye ile Galatada Kule di- binde (R.) namında bir Musevi ka- dim Istanbul piyasasının tanın - imiş simalarındandır. Hükümetimizin umumi ahlâk ve asayişi korumak maksadile ka- dınların gazino ve birahanelerde garsonluk yapmalarını menetmesi üzerine işsiz kalan birçok kadınlar bu komisyancuların tatlı ve cazip vaatlerine kapılarak Suriye ve I- raka gitmişlerdir. Beyaz kadın ticaretinde birinci eller arasında sayılan yerli komis- yonculara gelince, bu acuzelerin sdetleri yüzlere varır. İstanbulun birçok semtlerine yayılmışlar, ba- zı ailelerin tâ harimine kadar s0- kulmaya muvaffak olmuşlardır. Hemen hepsi de hoş sohbettir. Tat- Lı hikâyeler, masallar anlatırlar, namazlarında ve niyazlarında ha- nımlardır. Hayırlı işlere delâleti, ev bark yapmayı, mesut ve bahti- yar çiftler teşkil etmeyi çok sevet- ler. Koyunlarında deste deste be- kâr kız ve erkek resimleri, yüz- lerce sdres yazılı defterleri vardır. Fakat kimseler bilmez ve ümit et- mezler ki bunların hemen ekserisi ya bir randevu evinin veyahut bir iş idarehanesinin birer sinsi vasıtalarıdır. Ev ev gezerler, ço- cuğu olmıyan zengin ailelere kız evlâtlık ararlar. Evli ve barklı, irat ve akarlı zenginlere, öldükten sön- ra maaş bırakacak mütekaltlere, kaçırılmıyacak kelepir diye malla- rını methederek eşler ararlar, Ga- riptir ki kendilerine müşteri oldu- ğunu söyledikleri bütün bu zengin ve ihtiyarlar da hep genç ve kim- sesiz kız isterler. Istikbali parlak, çöpsüz üzüm gibi tek gençlere ha- yat arkadaşı; ihtiyar v eçok zen- gin hanımefendiler de can yoldaşı bulurlar. cuzeler en çok fakir, muh- taç, kimsesiz ailelere ve kız larına imusallattırlar. o Gözlerine kestirdikleri kızları; ebedi saadet, lüks hayat, büyük servet, inci el- mas taklitleri ile uyuştururlar. Gü zel, ve genç erkek resimlerini de yem diye kullanırlar. Nihayet bir gün evine davet ve tavsiye ettiği gençle görüştürürler. O dakikadan sonra kız, beyaz esir ticaretinin şu veya bu şekilde (o malı olmuşde- mektir. Her memlekette beyaz kadın ti- caretine karşı genç kızları korü- yan, düşkünlere ve mağdurlara el uzatan, daha fazla sukuta set çe- ken, propagandalarla © cahillerin gözlerini açan (teşkilât vardır. Memleketimiz de bu yolda içtima teşkilâta şiddetle muhtaçtır. Zabi- ta kuvvetlerimiz hiç şüphesiz ki çok uyarıktır. Fakat bu yolda teş- kilâtın ve matbuatın devamlı yar- dımı olmadan hiçbir memleketin zabıta teşkilâtı beyaz kadın tica- retinin tek başına hakkından ge- lememiştir. YALKIN Bursada Apollon Heykeli Bulundu Bursa, 25 (Tan muhabirinden) — Bursanın Abolyont gölü yanındaki köyde, bir çiftçinin tarlasında, top- rak kazılırken, tesadüfen, eski Yu- nan sanat ilâhi “Apollan,, un heyke- li bulunmuştur. Yarım metre boyun- da olan bu heykelin sağ kolu fle sol bacağı kırılmıştır. Heykel, Bizanslı- lardan kalma, tuğladan yapılmış es- ki bir duvarın çöküntüleri arasında bulunmuştur. Heykelin üzerinde bazı çatlakla- rın tamir edilmiş olmasına bakılır sa, bu eserin buraya Bizanslılar ta- rafından getirildiği anlaşılmaktadır. Heykel Bursa müzesine nakledilmiş- tir, TAN GÖLCÜKTE DÜNK Dün, Gölcükte “Atak,, ismindeki açık deniz mayin gemisi, | büyük merasimle denize indirildi. Ve bu arada, “Dalgıç, adı | verilen ikinci bir gemi daha tezgâha konuldu. “TAN,, foto muhabiri, her iki hâdisenin resimlerini tesbit etti, bunları aşağıda sırasile veriyoruz: Ü MERASİM Bayraklarla süslü “Atak,, gemisi, kızak üzerinde Ve birkaç dakika sonra, Gölcül ER in lâcivert sularında 7 | o BAŞMAKALEDEN MABAT İmarda Rehberlik (Başı 1 incide) İden bazı belediyeler kudretlerinden İüstün külfetlere “giriyorlar. Sonra bu süretle gelen bir memba suyu mutlaka şehir halkının ihtiyacı- na en uygun su değildir. Ana borula- rın bu kadar uzun mesafe içinde bo- zulması ve'suyun bu yüzden pislen- mesi tehlikesi datma vardır. Sam- sunda olduğu gibi Burgu suyunu tercih etmek, İşin ez külfetli, temiz ve kestirme bir hal yoludur. İstan» bulda da Terkos içmemek hususun- daki umumi inat, çok gariptir. Istan- bulun sıhhi bakımdan en iyi içilecek suyu Terkostur. Dünya yüzündeki şehirlerden çoğunun halkı, evlerinde- ki musluğu açarak Terkos ayarında sular içerler. Meselâ açık gaz tene- kelerile dışarıdan gelen sulardan her halde bunu üstün tutarlar, Hele ya- zın Terkosta ilâçlı bir koku buldu- ğum zaman beni ve ailemi *tifodan koruyan suyun bu su olduğunu ha- tırlar ve ferah ve emniyetle içerim. Belediye işlerindeki körkörüne gidişe nihayet verilmesine çok ihti- yaç vardır. Meselâ sıhhi su tesisatı İ mutlaka lâzımdır. Fakat mutlaka her şehir İçin en başta gelen iş ol- masi icap etmez. Dağınık halde kâ- İ sabalara rastgeldim ki sularını ber evde bulunan temiz kuyulardan te- darik ediyorlar. Oyle olduğu halde belediye gösteriş olsun diye ayni nevi suyu borularla evlere dağıtmak için külfetlere giriyor. Burada bir enerji ve para israfı vardır. Böyle bir yerde belediyenin mahdut geli- tipi evvelâ sudan başka ihtiyaçlara ayırmak, akla uygun bir hareket olür.,, ( B ugüne kadar imar ihtiyacı bir çok belediyelerimizi yanlış En a, israflara sevketmiştir. tehassısları olmadığı için her önle» rine çıkan müteahhide aldanmışlar- dır, Belediyelerimizin zaten sayılı olan gelirlerinde bu yüzden büyük açıklar vardır. Bir kısım belediye- ler, bütün kuvvetlerini mazideki bir hatayı tamir için sarfedip duruyor- İar. Memlekette merkezi bir plânlaş- ma ihtiyacı duyulmuştur. Bina plân- ları hakkında anarşinin önüne geçil- İ miştir. Nafia Vekâletindeki bir hey- et, plânları gözden geçiriyor ve muh- telif ihtiyaçlar için tip plânlar ha- zırlıyor. Elektrik tesislerine ait plân- lar da nafianın elektrik delresinden geçiyor Fakat bu suretle maksat karşı lanmış sayılmaz. Dahiliye, Nafia, Sağlık Bâkanlıkları arasında müşte- rek bir surette kurulacak bir daire- nin her türlü imar faaliyetlerine reh- ber olması lâzımdır. Meselâ lâğım meselesi memleketin her köşesinde İacıklı bir şekildedir. Kanalizasyon imkânların bulmak, için memleke- tin zenginlik seviyesinin yükselmesi- ni beklemek lâzım gelecektir. Mem- leketin birkaç şehrinde başkası bel- de daha 20, 30 sene kanalizasyon tesislerine girişmeyi hatıra getiremi- yecektir. Bizdeki maddi imkânlar se- viyesindeki yerler için de bu mesele herhalde sağlık, mühendislik ve pas ra bakımından tetkik edilmiştir. Bu gibi meselelerde, temizlik meselele- rinde yangına karşı korunmak me- selelerinde ve diğer buna benzer be- lediye işlerinde, muhtelif büyüklüke teki kasabalar için ameli program- lar hazırlamak, rehberlik ve müra- kabe yoliyle bunların bir bir tatbi- kini takip etmek mutlaka lâzımdır. Memleketteki bugünkü şartlara göre bu yolda bir rehberlik olmadan yâ İpılan imar hareketleri, karanlıkta yürümek ve israflara kapılmak şek- Vini alabilir ki halk bunun külfetini fazla bir derecede duyar ve memle- ketteki imar sevgisi bu yüzden gev- şer. , Ahmet Emin YALMAN İHİNDİSTAN: Gandinin Bir Yazısı Bombay, 26 (A.A.) — Röyter ajan sının muhabiri bildiriyor: Gandi, neşrettiği haftalık Harijan gazetesinde yazdığı bir makalede şöy le demektedir:. — Polis ve askeri kıtaların yardımı na İhtiyaç gösteren Alahabattaki son dini kargaşalıklar kongrenin “İngiliz hükümetinin yerini almıya hazir ok

Bu sayıdan diğer sayfalar: