17 Haziran 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

17 Haziran 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ISSIZ Meydandan | X 4... Mi Geçen Yol Hikâye Yazan: İ. Tekl Meydana çıkan yolun başına geldikleri zaman, sağu döndüler. Ço — Baba! dedi, niçin meydanın ortasından geçen yoldan gitmiyo- ruz da, böyle kenardan dolaşıyo - ruz. Babasının kaşları çatılmıştı. Yüzünde bıçak gibi keskin çiz» giler uzadı. ETİN j ODUNDAN yapılmış olan bu © layış vakti bildirilir .Gözleri dai. 1 balık, Çinin bazı Budist tle. © ma açık duran balik, zihin uya. rinde bulunur, Bu hayvanın üstü. nıklığının sembolü sayılmakta. ne tokmakla vurularak âyine baş. (dır. verdi: — Buradan sen değil, ben değil, milleti Çek olan hiçbir insan ge çemez. Bir ay var ki, bu en işlek İki tane kırk paralığı, soldaki resimde gördüğünüz şekilde iki parmağınızla tutabilirsiniz. Arkadaşlarınız buna çok şaşacaklar ve imkânı yok yapamıyacaklardır. Halbuki, bunu yapmak çok kolay bir şey.. Resimde gö: üğü şekilde kuruşları tutabilmek çin, onların arkasında, görülmiyecek veçhile bir kibrit çöpü bulundurmak kâfidir. İ © söy adlarile anarak nasıl olduk. | birden altıya kadar numarâl tünde adı meçhul bi > larını söyledim. be sandalya var, sam, bir Alman çavuşunu vurdu. Şimdi siz bilin bakalım, bu dört Biz de altı kişiyiz. O zaman Almanlar, yüzlerce Çek Adları Ne Dört arkadaşın ayrıayrı adları: Kaya, Tekin, Özcan, Alptir. Soy adları da, ayni sira ile olmamak üzere, yine bu adlardır. Şimdi sözlerime dikkat edin! Kaya esmerdir. Özcan en küçükleridir. Tekin sarışındır. Alp esmerdir. Alp en büyükleridir. Kaya sarışındır. Tekin Özcandan küçüktür. Özcan Kayadan da Alpten de büyüktür. Ben size, anladığınız vechile, çocuklarin bazan adları, bazan da çocuktan ber birinin ayrı ayrı soy adları nedir? Hangi Renkler? Bir muharrir, bir muallim, bir helvacı, bir de simsar » Dördü de ayni renkte birer boyunbağı takmak istiyorler. Bu dört adam. dan her birinin yukarda söyledi. imiz mesleklerinin bazı harfleri. le onların isimlerini teşkil ede. ceksiniz. Böylece, onların isimle. rini bulunuz. Dördünün kendi isimlerinin de baş harflerini yanyana getirirse. niz takmak istedikleri boyunbağı. nın rengi meydana çikar. Haydi bakalım, onların takmak istedik. leri boyunbağının rengini bulu. nuz. Nasıl? Niçin? Biz bir aileyiz. İçimizde "ir de- de, iki baba, üç oğul, iki torun, bir anne var, Sepetimizde de beş elma bulunuyor. Bu * beş elmayı, hiç kimseye daha az, veya daha çok düşmeden hepimize taksim et- mek İstiyoruz. Elmaları hiç kesme- mek te şarttır. Acaba böyle bir taksim yapa - | bilmek mümkün mü? Nasıl? Mümkün değilse, niçin? Hangi Rakamlar ? Üç rakamlı bir adet var. Bir de #ki rakamlı bir adet var. Bu İkisi- ni biribirile vurdurduk. Dort ra- Ben Neyim Biliniz ? Ben dört kelimeli bir atalar sö- züyüm. Birinci kelimem bir, ikinci, ü- çüncü kelimelerim ikişer, dördün- cü kelimem üç hecelidir. Bu dört kelimemin sekiz hece- sini, sirasız, karma karışık olarak yanyana yazarsanız, şöyle bir ya- (Mansuuuyurmazyudüş) Ben neyim, bilin bakalım?. Kim Kimin Yanında 7 Bir yemek masasının etrafında Benim adım Ali. Her birimiz sandalyalardan bi- rinde oturuyoruz. Benimle Velinin arasında bir kız var. Ahmet Hacerden iki öteki is- kemlede oturuyor. Ayşeyle Selma- mın arasında bir erkek var. Ayşe, benden ne kadar uzakta oturması mümkünse, o kadar uzakta oturu- yor. Ahmet Hacerle yerini değiş- tirirlerse, biz, üç erkek yanyana o- turmuş olacağız. Veli birinci iskem- lede oturuyor. Bilin bakalım, her birimiz, kaç numaralı İskemlede oturuyoruz. Bu bilmecelerimizi doğru halle denlerden yirmi beş kişiye muhte- Hf hediyeler verilecektir. 3 Haziran tarihli bilmecele- rimizde o kazananların adlarını yarınki sayımızda okuyun! om Düzeltiniz Bu manzumenin satırları biribi- rine karışmış bulunuyor. Acaba siz het satırı yerli yerine koyabilir misiniz? Hür Doğan Türkler Ta dibe varacağız Küreği yere sokar Elimizde kazmalar Havaya kaldirimz. Toprağa saldırırız İndikçe ineceğiz Toprağı yöneceğiz Altın çıkaracağız. yer, İssiz Meydan, diye adinniyor. Sonra, uzun uzun anlatmıya baş- ledi: — Ayı, haftası lâzım değil. Bun- dan bir zaman evvel Alman ordu- ları, apansızın bizim yurdumuza girdiler, Çekler, kuvvetli bir Mert bir millettir. Ama azdılar Habersiz o baskına uğramışlardı Başlarındakiler onları satmıştı. Vaktinde davramp baskıncılara karşı koymalıdırlar. Dörde Bölün! Yukardaki şekilde bir takım ku- tular, kutuların içinde de bazı ra- kamlar görüyorsunuz. Bu şekli tamam dört müsavi kıs- ma büleceksiniz. Şu şartla Dört kısmın hepsi de ayni bi- İ çim ve şekilde olacaktır. millettir. DÜNYANIN en ıssız yeri, nin Montezuna dağıdır. Buralar. da ne kuş, ne böcek, ne de ağaca rastlanır. Yalnız, bir kaç bilgin- den müteşekkil bir kafile vardır ki, bunlar, güneşi tetkikle meş- guldürler, : Esirlik kötü şeydir zâten.. Kuş. lar vardır ki, kafese konur kan - mâz, açlıktan değil, hürriyetsizlik- ten ölürler. Hangi boyunduruk, nene ağır gelmez. Günün birinde, işte şu Tssız mey- danın ortasından geçen yolun üs- onu yükle- büyüğünü hapsettiler, Çek gazete- leri kapatıldı, Geceleri, sokaklarda dolaşmak yasak edildi. Batan gü- neşle beraber, pencerelerin kapa- tilması emrolundu, Fakir Çek hak kını, yüz binlerce kuron ödemiye mecbur tuttular... Ve. Bahası tıkanır gibi olmuştu. Bir taşın üstüne oturdular, Güneş bat- mak üzereydi. O, tekrar anlatmı- ya başladı — Bunlar azmış gibi, üstelik te Alman çavuşunun tam öldürüldüğü yere, büyük bir çelenkle iki süngü- lü asker diktiler. Oradan geçecek olan her Çek vatandaşının bu çelenge ve bu sün- gülü nefericre selâm vermesini em- Her kısımda da 1, 2, 3, 4, 5 ra- kamları bulunacaktır. Haydi bölmiye çalışın bakalım! EL Paylaştırın! Yukardaki şekilde tamam 25 kü- çük kutu, lak görüyorsunuz. Bu yuvarlakları dilediğiniz g serpiştirerek bütün sıralara payi tırmanızı istiyoruz. HAVAY adalarındaki halkın soğu, dışardan gelmedir. Orada 0. turanların yüzde altı kadarı yer- lidir. Kalan yüzde doksan dördü başka yerlerden gelip yerleşmiş insanlardır. Resimde yerli tipi gö- rüyorsunuz, 15 tane de siyah yuvar- rettiler. Bunu yapmıyanların öldü- rüleceğini söylediler Şimdi hâlâ, orada, Çek kahrama- nının baskıncı milletin çavuşunu öldürdüğü yerde, bu çelenkle, bu süngülüler durmaktadır, O gün, bugündür, Çekler, çelen- Gİ seldinlamamak için mey- danın ortasından geçen yola adım atmıyor, tıpkı böyle bizim gibi, kenardan dolaşıyorlar. Belki bir gün gelecek, yolu ot- lar köplyacak. Asfalt cadde yam- rı yumru olacak, fakat biz, o çe- lenkle, o süngülüler orada durduk- çü, asla bu meydandan geçen yo- We adım atmıyacağız. Çocuk: — Hayir! Baba! diye bağırdı. — Biz Çek çocukları büyüyece- giz, Süngüler takacağız. Harp yapacağız O şartla ki: Yukardan aşağı soldan sağa doğ Tu her sırada üç yuvarlak buluna- caktır. Yine, bir köşeden öbür köşeye doğ ru saydığınız zaman, her sıranın beş kutusundan üçünde birer $i- yah yuvarlak bulunmalıdır. BAZI Afrikalılar, bir çeşit dü. düğü, yağmuru yağdırmak veya durdurmak için kullanırlar. Bu düdüğün hususi bir çalma tarzı vardır ki, bunu da bilmiş olmak lâzım gelirmiş, duğuna inanırlar, Onlara göre, bu yer Delhide bulunmaktadır. Ora. ya dikilmiş olan bir kule ile be. lirtilmek istenmiştir, Kulenin hu. susi bir adı vardır, RESİMDE bir kobayın düylü tabakasmın altımda kalan asıl de- risinin rengini görüyorsunuz. Bu hayvanın gördüğünüz derisini: en beyaz bir insan deris'nden bir. kaç defa daha bevaz olduğu söy. İniyor, KRISTOF Kolomb daha Ame. rTikayı keşfetmeden evvel, Orta A. merikada, Meksikadaki yerliler, çukolata yapmasını biliyorlardı, kamlı bir adet meydana geldi, Onları güzel topraklarımizdan ABC süreceğiz X DB O zaman, tamam çelenkle iki ne- — ferin bulunduğu yere büyük bir DABC anıt yapılacak. Bu anıtın adı, (Hür- ABC riyet Anıtı), Issız Meydanın ismi p * (Hürriyet Meydanı) olucak ve biz.. RADYODA, vurulan kapı, kirt- — O vakit bu anıtı selâmlamak için, ÜS lan cam, yürüyen aiker seslerini si BC göğsümüzü gere gere, şanla, şe- ÜN hususi vasıtalarla elde ederler. RESMİNİ gördüğünüz güzel Acaba, şekilde gördüğünüz B-le- rin A ların C lerin D lerin yerleri- we asıl rakamlarını koyabilir misi: niz? Tabit, ayni harfler bulunan yer- lere, ayni rakamlar konacaklır. refle bu meydandan geçeceğiz. Babasının gözleri yaşarmıştı. — Inşallah! diye mırıldandı. Çocuk; — Hayır! Muhakkak! diye ce- vap verdi. resimde gördüğünüz âlet, radyo dinleyenlere yürüyüş halindeki askerlerin yürüyüş sesini duyur. mak için kullanılmaktadır. kuşa Yeni Ginede çok rastlanır. Tüylerinden dolayı çok makbul. dür. Hele şu yusyuvarlak Pomyo. na bakın! Ne güzel değil mi?, 7 4 :

Bu sayıdan diğer sayfalar: