19 Nisan 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3

19 Nisan 1935 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—3 NISAN 1935 CUMA Balkan ekonomik konseyi dün Ankarada açıldı Ekonomi konseyt toplantı halinde ( Başı 1 inci sayıfada) E Sîh;ıukur. Blok, takviyesine me- Wu“-&ığmı kuvvetle Ümid - etmekte Güm suth idealini müdafaa —ede- “iktir. Bu buhran, bir kere had devre- ı.:, atlattıktan sonra ekonomik mese- Bar hiç şüphesiz, tekrar pek ehemmi- dırı olan mevkilerini işgal edecekler- * Şu halde çok mühim bir vazife ı.;mhre buyuracakaınız ve bu vazife :5 de kolay olan vazifelerden değil- n;;;,'H'ılihııırdı arkalarından sürükle- K İği takdirde rekabetlere ve biribir- 'Yle imtizacı kabil olmıyan bodbin- dar & *::ı; istinad eden ticari menfaatler- aha kuvvetli bir hateket yoktur. © Menfaatleri acilen tötmin Büretç ve münhasıran etmeye çalışmaktan başka bir Ş € tanzim etmeye imkân yoktur. c'.km"nhı , bu noktadan o kadar Hut lar arzeder ki dünyanın en _,_)_Me hüsnü niyet şahibi olan tekni- güç leri bile bu sahada iktihamı çok İ olan bir takım müşküllere tesadüf Mektedir, Binaenaleyk bu müşküllere f;'—f; Uzlaşma imkânları açmak ve si- "Iuı:ym“" tenvira! 'ade K ünda bulunan Balkan itilâfi hü- Etlerinin mesals: zdan İ eg i teshil eylemek "İ)ı.i"j""k lıı_vır' ve ncııhi(!vmxl za- Bltden bu müşkülleri derpiş eyle- cab eder, mg_ıhfjnnuniveııe Börüyorum ki bu te- “RİYi serdederken hissiyatınıza ter- __;n:r'ı Oluyorum. Siz mesainize bu me- H c'"u'm'*v::vlîr“vlmuımn hâdim ola- Yaftakı geniş görüşlerle başladınız. Mu- n “iyetiniz sayesinde şümuliyle ti- “ Mübadelelerin çok müssid bir inki- ç :unîni hazırlıyacak kabiliyette o- ve eköonomik bir hürriyet çerçeve- Sine giren bir blok vücude getirmiş Olaca a eksınız. Bundan başka ekonomik ""îmin salâhı için lazım olan mınta- ür. , Hlaflardan birini de tahakkuk et- İŞ olacaksınız. Bu suretle, baylar, “Smin yollardan gitmek suretile sulh, nı]_f,,:: âhenk eserini vücude getire- hîuıu bü işi çok yüksex ve mufah- Zevatın himaye ve sahabeti altın- tüy Yapıyorsunuz. İkmal ve itmamına *rı.ıî“k" olduğunuz bu mühteşem - Ki binası, taş taş Üstüne konul- çe h'urctîyl: ve yüksek bir akide ile ti k'hııı felâketlerinden memleketle- te , Mtarmış ve harikulâde bir kuvve- e ib asri devletler teşkil etmiş ve 'N sulhunu yeni ve sarsılmaz ekas- * istinad ettirmiş olan namdar dev- a !nm Wlim dî'mlırının eleriyle vücude geti- ir, Bu mülahaza, benim namdar k":uıxuık'c. Romanyanın şöhretşi- a ;hışmeıli ikinci Karol'a, muh- Ve e h_'ı"'fn Reisicümhuru B. Zaimi- Bizge VÜYük hatırası kederli kalbleri- ı,.h____;bedlyen menkuş kalacak olan İe'ın hn Yugoslav Kıralt Aleksan- Bütün '"l_lmı tebcile —davet ediyor. İama U Yüksek simalara ülvi maksat Mi Hecibane ve hararetle yardım Balüm VA hükümet reislerile islnleri a Yeya meçhul bütün kahraman- Tim, aynı hararetle yadetmek iste- Hizet, İssiyatımı, bu eserin âmil ve mu- | hartiklerinin setrını Alicenâbâne hızla- rında bulunacakları bir belagatle ifade edememiş olmaktan korkuyorum. Arkadaşım Dr, B. Aras'la güzide arkadaşları B.. Yevtiş, titülesko Ve Maksimos'la elbirliği ederek sizin fe- yizli mesainize yol açmak için son de- recede gayret etmiştir. Bu celseye ti yasct etmekle pek bahtiyar olacaktı. Şu ciheti de kaydetmekten kendimi 3- lamam ki sizler yunan - dışbakanlığın- da Maksimos'un güzide halefi olan B. Mavromihalis'ten de aynı muzahareti göreceksiniz, buna kaniim. Her balde mesuliyetini necibane deruhte etmiş olduğunuz büyük işi ka- ti adımlarla daha ziyade ileri götür- menizi bütün kalbimle temenni ede- rim. İhata ve vukufunuz, kabiliyetiniz ve inkârr gayri kabil ihtisasmız muvaf- fakiyetinizin en yüksek zımanlarıdır. Temsil etmekte olduğunuz milletlerin eden hükümetlerin ve onları idare emni- akıl ve hikmeti bana büyük bir yet telkin etmektedir. Baylar, ahval ve vukuat sizi hilâli- ahmer binasının sakafı altında tapladı. Ksasen çok dostane olan müzakerele- rinizin en yüksek timsalini bü binanın teşkil etmekte olduğu insaniyet ve di- gergmlik hislerinden mülhem olmasını temenni ederim. Bundan sonca yunan k şu söylevi vermiştir. 1 kurulu başka- nı göz alara Sayın Bakan, Baylar, n kurulu adına bize karşı yaer pılmiş olan eyi kabülden - ve dişişler bakanının güzel sörlerinden dölayı te- kür etmeğe ve kendilerinin Balkan nlaşmasını yapmış olan devlet ve hü- kümet adamlarına karşı göstermiş ol- dukları saygı duygülarına katılırım Yunan önce Atinada açılmış ol Türkiye Cümhuriyetinin ülkesinde — ve bilhassa türk canlandıran ileri ve semereli - çalışma intıbamı taşıyan — Ankara son derece Yunal kurulu, bundan birkaç 3Y lan konuşmalara konuksever ulusunu zihniyetinin şehrinde devam etmekle h mutlu olduğunu hassatan söylemek it- ter. Ekonomik gelişmi kib eden herkes, birlikle istenilen kal- kınmaya kısa bakişlı otarşi zihniyeti- tesirli surette medar olamıyacağı- onomMmİik İş eleri yakından ta- nin nı bilir ve mıntakavi bir eki birliğine doğru birlik bir gayret har- canması lüzumuna kani bulunur. Bıı. zaruretin Balkan anlaşması — çersevcii içinde daha ziyade kuvvetle hissedil- mekte olduğuna imaniyorur. Bu işte Yunan hükümeti :ı: eyi uygular ile mütehası istir. Ve bi’ aşit :r:iıdııişln bakanı B. "i"oımhll_ıı: B. Maksimos'un gittiği yola giderek Balkan anlaşmasının €a kanastli taraftarı olmuştur. Çalışmamızın mutlu sonuçlara — İk- tiran etmesini yunan kurulu adıma te- menni eder ve buna bütün kuyvetimiz- le çalışmağı kendimiz için mutlu sayaca ğımısı söylerim. Bundan sonra söz alan romen kuru- la başkanı şu söylevi vermiştir: sayın selefi ULUS Sayın Bakan, Baylar, Balkan anlaşması ekonomik seyi ikinci defa olarak toplanıyor. Ati- nadaki ilk toplantımızda tanıyıp sâygı beslediğimiz türk, yunan ve yugoslay arkadaşlarımızla tekrar buluşmak bi- zim için çok büyük bir kıvançtır. Çoğumuzun tanımadığımız — Anka- rada, büyük bir şefin hararetli yurdse- verliği ve dehâsı altında bir ulusun sebat ve dölenle neler yapabileceğinin görkemli olan bu şehirde toplanmak bizim için ayzı bir zevk ol- maktı Sayın bakan, ister ve birlikçi mahiyetine önemle işa- ret buyurmuş ödevimizin ülküsü, gelecek yıllar için bir çalışma Bu plân, daimt kon- bir örneği barişsever, anlaşma olduğunuz plânı tanzim etmektir konsey terafından onandıktan sonra sü- dıkça ve harfiyen tetbik edilecektir. Şuna inanıyo - raz ki ulusal şu « beler tarafından şimdiye kadar harcanmış — olan çalışma ve kon - seyimizde hüküm sürmekte olan dostça ve samimi zihniyet sayesin - de hepimizin sev- e lduğu » mekte — Olüağu * y e aA delegesi mur B. H Sakanın uzgörüşlüğü, tecrübe ve değe- rinin önder beklenen sonuca varacaktır. Hi olacağı — konuşmalarımız Sayın Bakan, Bize söylediği- niz dostça sözler. den dölayı men kurülü adı - teşekkür ro » na size edel Ankarada bize karşı — gösterilen ve asil türk ulu « sunun konükse - verlik ve eyi kar. Şilama şiarını bir kere daha pekiştiren eyi kabulden do- layı Türkiye Cumuriyeti - hükümetine de şükran ve bağlılığımı sunarım Sayın Bakan, — aç z Büyük müşte « e rek eserimlsi ya- ratanlara karşı ©- lan saygınıza ka- tılmamıza müsa « ade buyurmanı « zı — dilemekten kendimi alamam. » Son olarak yu- kurulu söz ala- söylevi Romen delegesi goslav başkant rak şü vermiştir: & — Bize karşı gösterilmekte olan dostça eyi karşılamadan dolayı bakana yugoslav galkuru adına teşekkür et mekle mutluyum. Asil türk ulusunun ve onun sayın şeflerinin erklerinin en arutı ve tam bir muvaffaki Yugoslav delegesi güzel bir kı yetle taclanmış büyük gayretlerin kanıtı olan bu güzel şehirde bulun - makla derin bir kıvanç duyuyoruz. Müsaade ediniz de, kurtarıcımız sa- yın kıral Aleksandı'a irafe edilen tari- bi rolün anılmasından derin —surette mütehassis olan bizler müşterek ve bü- gerimizin yaratıcılarına karşı yap- tığınız tebcile iştirak edelim. Ekono - mik alanda, dört Balkan antantı devle- tinin sıkı işbirliğinin önemini bilmiyor değiliz. Balkan antantının Atinada ilk top - Jantısr sırasında, bizi bugün ilgiliyen di n mahiyeti az çok'dar kısmi hal su- yıp karşılıklı men - yük c levii retleri sorumu olma! faatli genel bir suret sörümu olduğu - nu gördük. Bu sefer, müsbet sonuçları daha şim diden görebiliriz. Şunu kaydedelim ki ekonomik kon- sey tarafından kara yolu, demiryolu, deniz yolu, nebir yelür Bava yolu ve telli ve telsiz telgrai ile posta münakı- latının gelişmesi hakkında müsbet pro- jeler hazırlamağa memur edilen komis- $ nisandan 9 nisana ka- ülkelerimizin - münakalat olan bir çok belgeler hazırlamıştır. Bizim için gerek olan şey, bizi ke - vin olarak mülşterek asığlarımızı anla - SAYIFA 3 Sovyet artistlerinin konseri Çarşamba akşamı sovyet artstleri- nin vermiş oldukları konser, mevsimin hadisesi oldu. başlıca sanat Konsere iki saat kala, Ev'in kapısına üşüştüğüne bu güzel fir- doğru akıp gelen halkin nasıl dikkat edenler, şehirde sattan asığlanmak isteğinin me kadar derin olduğunu anlarlardı. Daha saat 8 de bütün salon dolmuştu. Halkın sanat susuzluğunu gidermek evinci dokuza Gdoğru Jocasına giren Atatürk'ünü görmekle bir kat daha arttı. Görüp dinlediği şeyler içi ne daha eyi sindi. Başkanlığı filarmonik - or- bü akşamlık — yerini Ştenberg'e bıraka- llkönce Cumur kestrasının şefi savyet balk artisti rak birinci kemana geçmişti. Glinka'nın, rus ulusal “müziğinin ön- derlerinden olan bu büyük kurucunun bir uvertürü çalındı. Onun arkasından Şehter'in türkmen — auit'ine — başlandı. Bu parça bizi Asya ellerinin havasr içi- ne götütdü; hepimize yeni doğacak ©- lan türk müziğini özletti. Kemanlar bir türkmen yaylasının çiçekleri kokan ez- gilerile bize boynunda altınlar - takılı türkmen gelinlerini, gümüşlü silahları ile oynryan delikanlıları - hatırlatırken birdenbire bozkırların — ıssızlığını şiir- leyen bir kavalın sesi duyuluyor, göz önüne koyunlarını otlatan bir çoban geliyordu. Artık orkestranın bütün sazların- dan başka başka sesler çıkıyor sanki onlar oraların diliyle konuşuyorlardı. Bir aralık bütün sazlar susuyor, gene öksüz sesli bir kaval inlemiye başlıyor, söylüyor, söylüyor... neler anlatmıyor- du. Çocuk sağdeliğinde bir yakarmaya benziyen bu ezgi yalın hayalimize, Ta- rim çayırlarında otluyan atları, at üs- ünde gelen gelinleri, bacasından du- man çıkan çadırları, doğan güneşleri, sisi sabahları, gümüş kuşaklı genç kız- karı gösteren birer tablo yaratıyordu. Bu bir müzik değil, bir resimdi. Beyati peşrevile ne büyük karşıtlık. İşte kendi müziğimizde gidilecek yol Bize gidilecek bütün yolları gösteren Atatürk, locasından bu parçayı dinler- ken, hiç şüphe yok, her vakit uzağa ve ileriye bakan gözlerile halk içinde bir türk glinka'smı; bir türk Çaykovaki' sini arıyordu. Sahnede çalınan bu müzik parçala- rından sonra orkestra yerine geçti ve artistler başladılar. Lef Oborin piya- noda Şopen'den bir parça çaldı. Bu pi- yanistin parmaklarındaki temizlik ve elindeki teknik ber türlü övgüye de- ğerdi. Abartısız ve dürüst bir diyemle içimizde Şopen'in ince ruhunu yaşattı. Bay Şastakoviç, kendi dünyası İçin- de yaşar gibi görünen bu genç kompo- zitör de kendi betelediği br polkayı pi- yanoda çaldı. Bu, her zaman duyulan bir polka idi. Fakat Şastakoviç ona her zaman çalınan şekilden bambaşka bir şekil vermiş, ona devrimci ruhundan kopan bir. özgelik katmıştı. Eserinde yapıcılıktan fazla alışılmış şekilleri bozmak ve kırmak hevesi görülüyordu. Eski duyuşlara uymıyan bu yeni şekil- ——— tan amaca götürecek olan bu yolu ta - kip etmektir. » Bundan sonra celse tatil edilmiştir. Konsey, cumartesi günü saat 9, 31 da çalışmasına devam edecektir. xxx Dışarı İşleri Bakaa vekili B. Şükrü Kaya dün akşam Ânvkarapalasta, Bal - kan antantı ekonomik konseyi salkür - ları üyeleri adına büyük bir yemek ver- miş ve bu yemeği bir kabul Tesmi ta - kib etmiştir. Balkan anlaşması konse- yi 10 mayısta toplanıyor Cenevre, 18 (AA) — Balkan anlaş- ması konseyi, mayısın 10 unda Bükreş- te yapacağı toplantının — programını gözden geçirmiştir. lerde de bir güzellik olabileceğini gör tererek — neden böyle olmasın demek istiyordu. — İhtimal ki bir kısım dinle yiciler kulaklarına falso gibi gelen ve acemilik gibi görünen bu ayrıksılık- lardan büyük bir tad duymadılar. Ve belki de bu polkayı piyanoya yeni baş lamış bir çocuğun yalan yanlış çaldığı bir havaya benzettiler, Eserini bitinen genç artist bulgularına büyük bir gü- ven besliyen bir âlim gibi Galile'yi ak- la getiren bir yürüyüşle piyanosunun başından çekildi. Müzikle ilişikli olan- lar onu çok alkışladılar, Ondan sonra sövyet artisti Bayas Maksakova şarkılarına başladı. Beyas ipekli tuvaleti içnde şaâir Nedimin Ser- vinaz'ını hatırlatan bu güzel rus bayanı Karmen'in Habanera'sını — söylerken Rusyanın karlı sahralarını unutmuş hemen İspanyanın turuncu güneşi b tında esmer bir ispanyol kızı — oluves mişti. Ellerini beline koyarak bir ka- şını kaldırıp şarkısını söylemeğe baş- ladığı vakit, alnında bir kara saç kıvs rımı ve saçlarında bir kıtmızı gül belik rir gibi olmuştu. Yalnız sesile değil, gözleri ve dudaklarile de tam bir Kan men olmuştu. Volga yedekçilerini hataraltan ber o sesile Guno'nun Mefisto'sunu okuk yan Piragov bir Fagot gururile şarka ya başladığı vakit büyük bir egemenr likle orkestrayı —Öörttü. O kalın sesin yaptığı inceliklerle dinleyieileri hays rân etti. Şarkı söyliyenlerden Bay Jadan ve B. Nartsof da Tenor ve bariton sesle « rile bazı operalardan parçalar çağırda lar ve çok alkışlandılar. Bu müzik buketinin en gönlül çelk ci çiçeği Bayan Barsova idi. Söylediği müziğin bütün diyemlerine uyan a. vimli çehresile bir bülbül gibi öten bat kadın insanların kuşlar gibi sade havaı da uçmak değil, onlar gibi de ötebil. mek imkânın: gösteriyordu. Dünyanıs Re dieze kadar çıkabilen pek sayılı şarkıcıları arasında “Re,, notasını tu- tabilmek tansığını gösteren bu artist türkçe söylediği bir şarkı ile de bir türk bülbülü olmak nezaketini unut. madı. Bu ayral gecenin en güzel numa- ralarından biri de Bayan Dudinekaya ile Bay Messerer'in dansları oldu. Messerer bir futbolcunun barekeb lecini bir müzik senfonisi baline getir mişti. Avrupannı: en yüksek dans artish lerinin gösteremiyeceği bir güzelikle musikiyi hareket haline koyan bu ild artist, klasik ve ritmik dansın bir te- sim musikisi olduğunu ve dansın foks- trotla tango demek olmadığını bise blr kere daha gösterdiler. Celal Esad Arseven *.. Sovyet artistleri dün de maarif mea sublarına konser vermişlerdir. Bu kon- verde de sanatldırlar çok takdir edil » miş ve bir çok parçalar tekrar ettiril » miştir. * Sovyet tiyatro sergisi Sovyet Rusya büyük — artistlerinin vermekte oldukları festival münasebe- tiyle Halkevi salonunda Moskova bü - yük tiyatrosunun geçirdiği tarihi Âf - balar ile bugünkü durumunu ve çalış- ma tarzını gösteren bir resim sergisi - çılmış bulunmaktadır. Çek dikkate de üer 300 e yakın fotoğraftan mürekkeb olan bu sergi, büyük tiyatronun gerek Türkiyeye gelen, gerek şimdi Sovyet Rusyada bulunan büyük — artistlerinin değişik sahne kıyafetleriyle alınmış ve simlerini de ihtiva etmektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: