31 Mayıs 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

31 Mayıs 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Haydar Rifat B. “Ekmel Haydar Rifat B.: bir müddei umumi böyle sözler söyliyemez, gazetelere inanmıyorum ! diyor ami Haydir Rifat Ber davasında son sa ! di. Sebep olarak Ankaradan | tayin eder. Maznun da doğrudan #udür. von Mühekeme delsesinde Haydar Rifat Bey bulunamadış hasta olduğu için MOR raporu gönderdi. Bu rapor üze Vine Ankara müddei umümisi Ekmel B. b» hastalığa inanmadığını, maznunun her Himan böyle yapmak. jtiyadında . balun- Kunu söyledi. Haydar Rifat B. bu iddialara muk le olesik üzere bir yazı dikte ettirm vollamışun. Dercedivoruz.Bu va- Ada deniliyor kir üddei umuminin böyle şeyler Söylediğine inanmıyorum. Çünkü şeyler değildir. Müddei Umuminin mahkeme huzurunda böyle doğru olmıyan şeyler söy- Yebileceğini zannetmem. Güya "e demiş? 1 — Ben davayı uzatıyozmu- #um. Mahkeme iki celse aktet- ve O Mişti. Birincisinde vehleten bir haç şahit söyledim. İkincisnde n şahitler de göstererek hü- et dairelerinde bulunan de- İllerin getirtilmesini İlk şahitlere bilmedikleri husus- İsra dair sualler gönderildi. Me- İzmir - Aydın şimendiferi direktörü İngilize irtişa maznunu Basatın iki ay evvel mi çıktığı Soruluyordu? Bilecikte yanlış bir bim Bey dinlenmişti. İbrahim Bey o değil, şimdi Sandıklıya bâkim tayin olunmuştur, deyince whiddei umumi bu doğru şabidi- mih dinlenmemesini mahkemeden istiyordu, Bu İbrahim Beye Ad- vekilinin müdahalesini bili- Yormuşun ve sen dört sene ev- Vel diğer bir takım bâkim ar- i pi aşlarınla bu müdahaleye ta- i N İ *bilmek edemiyerek istifa ve avu- 88 sülük etmişsin, bu müda- k ale itah eder misin, denileceği- .. del iyen başka şeyden bahse- Beyin * Söyle bakalım Nâzım Mâaşma zammedildi mi| “emininde bir sual gitti. “yeden dört sene evel ay- nl ş Y İear Bilecikte Konyada avu- etmiş olan bu zata “ga- tel gi Ni? ler davasının Bursaya su- teta sindeki hakiretten mü- mah olan İstanbul ikinci ceza na ies mn istifa Le- ni araf etmek üzere yatmak Esat bey İstanbul müd- tek Umumiliğine telefonlar ede- iy terfi ve taltif vaadinde bu- Mak suretile vazife memu- ie suiistimal etmiş, öyle mi?,, | yyordu. migei vazifeyi suiistimal ol- ilg, Er suistimaller, müdaha- » tavsiyeler, tesirler, ayrı a hadiseler olduğu ve bunlar iu Ve tadat edildiği halde me e dair nasılsa bir keli- Cu, bi sorulmamış bulunuyor- kay danya mahkemesi sıkışınca bayi inde, müddei umumi Ekmel Ying zannı hilâfına Ankara na- rsayı inabe hakkından » 78 dahi yok iken Bursayı ii i yete etmişti. Ekmel bey mah- yanlış noktanın | mede aküye İstanbula hel sormak, bu inde ısrar ediyerdu. gelince: Şahitlere hatta reiston evvel kanunun nassı serihi “tası iken tek bir kelime sormama müsaade edilme- Sahi » ie > istedim. | gönderilen istinabe varakasında buna müsaade edilmediği hakikatli bildirildi. Ben maznun olduğum halde mahkemeye taraflardan biri olarak dahi kabul edilme- dim. Halbuki müddei umumi İ kabul edildi ve hem söyletildi, i hem reyi alındı. Memleketin en yüksek ve be- nam hukukçularından olan mü derris şahitlerim bir sual hak- kında “anlaşılmayor, dediler. Suali o mahkeme de izah edemedi. “İşte bövle yazılı, diye ibareyi tekrarlamak ıstıra- rında kaldı. Sualin anlaşması şöyle dursun, esasından da yan- lıştı. « Şabide telkin yapılmış öyle mi?» deniyordu. Kendile- rine telkin yapılan şahit yoktu. Telkin bizzat mevkuflara yapıl mıştı. Buda böyle geçti ve şeha- det dirlenmiş oldu. Kadriy H. hakkında gösterilen o şahitlerim İ unutulmuştu onlara bir sual s0- | rulmadı. İzmir, Aydın demiryolu müdürüne. sorulacak sual de gene bir yanlışlıkla Aydına git- | mişti. Aydın da hakkı olmadığı halde İzmire yollamış. Halbuki Mister (o Manişin Londradadır. Üsulen orada istinabesi lâzım gelir. Adres tarafımdan mahke- meye ' verilmişti. Eskişeirdeki şahidime «Mahmut Esat B. sırf şahsi iğbirarından dolayı İstan- bul gazetecileri aleyhine dava açtırmış öylemi?» deniyordu. Biz hiç bir lâyihamızda ne sırf şahsi iğbirarından dolyı, ne iğbirarın- dan dolayı, ne de açtırdı deme- dik. Bu sual de esasından yanlıştı. İkinc celseye girdik, bu ha- kikatler (kendiliğinden o sırıttı. Bunları ve tefertüatı bir az gös- | termek kusurunda (bulundum. Müddei umumi bu münasebetle dinlenmesi mahkemenin kararma iktiran etmiş bulunan şabitlerin anlamadı, | | dahi dinlenmemesini talep etti, | Yani ne olmak lözim geliyordu. İ Vekil arzuhal veriyor, müddei umumi dava açıyordu. Ben de sözlerimi ispat salâhiyetimi kul- lanmıyacak idim, kala kala mah- kemeye de hüküm vermek kala caktı, bumu olacaktı? o mah- kem.nin vicdanının böyle bir vaziyeti kabul edememesinden basit bir vaziyet olamazdı. İkinci celsede bir takım yeni şahitler ve deliller gösterdim, bu onuncu yirminci celsede bile hakkımdır, (239. Artık başka delil ve şahit göstermiyeceğim dedim. Kanünün (213) üncü maddesi reis bir istida ile gös- terdiğim şehitlerimi her hangi bir sebeple reddettiği halde o şahitleri doğrudan doğruya da- vet ettirmek hakkını bana sara- haten veriyor, istidam mahke- mededir. Ya kabul, yahut red- edilir. Reddolununca şahitlerimin doğ- rudan doğruya dinlenmesini ben istiyorum diyebilirim ve bu tale- bimin kabulü mecburidir, kanun şahısların fevkindedir. 355 inci maddede “reis kimlerin şahit olarak dinleneceğini evvelden doğruya celp ve davet hakkını ayni derecede haizdir... diyor. Ekmel Beyin vazifesi hakikati aramak ve kanuna bürmet et- mektir. Ben Mahmut Esat Beyin vaz ve hali adliyeyi tahriptir, müdahaleleri var, tesirler yap- makla meşğuldür diyorum. Teş- kilâtı esasiye kanununun 54 üncü maddesi “hâkim müstakil ve her türlü müdahaleden âzade kala” caktır,, diyor. Mahmut Esat Bey buna, sadakat yeminine yanet etmiştir. Ceza kanununda bu bapta aleyhinde bir çok cezalar vardır. 55 inci maddede “ hâkinler azlolunamaz,, diyor. Mahmut E- sat B, bir malıkemeyi bir gün | lâğvettirerek ertegi gün ayrı bir ıcis ve azalarla teşkil - ediyor, emniyet kalmiyor diyorum. Ve- kilin bu hareketlerini müddei umumi dünya ile beraber duyu- yor. kımıldamıyor Mister Mani- şin işinde mülkiyeti katict kes- petmiş bir otels dair ilâmı se- nelerce icra ettirmedi diyorum. İlâmların icra edilmesi keyfe kalırsa mahkemeye ne diye gidi- lecek? Bir Adliye vekilinin aley- hine dahâ ağif ne isnatlar olur? Müdahaleleri var diyorum. Şa- hitler gösteri yor m. Ekmel Be bandi iğlMiAEN Melli mumi herhangi bir münasebet- le bir cürme agâh olunca bahu- sus deliller de gösterilmiş ise ne yapar? Hemen tahkike tetkike baş- | lar değil mi? Elbette, Oda böy- le yapmıştır; Binaenaleyh çok meşgüldür. Öyle benim aleyhi mime kendisine milletin emane- ti olan kürsüden hem hiç yok- tan böyle hakikate taban taba- | Da zıt beyanatta bulunmuya vak- ti olamaz, Bu sebeple gazetele- re İnanmıyorum. Müdahaleye İs. tanbu! asliye. mahkemeleri reisi evveli Feyzi Daim, ve ikinci ti- caret reisi Nuri Beyefendileri şahitlerim arasında zikrettim, Bu şahitlerim insana şeref verici bir kuvvette şahitlerdir. Ekme) beyin önünde böyle Toros, Er- ciş tepeleri mebabetinde doğru- luk timsalleri zikredilirken nefes alıp başka bir işle meşgul ol- masına imkân var mıdır?, hi- | beye cevap PR MYPeŞP Mya 2 — Ekmel B. daha ne demiş? | Böyle-tehir ettirmek benim iti- yadım imiş. demez, diyemez. Düşünür ki, ben yarm kendisine umum muvacehesinde ( Efendi tek bir dava söyle ki, ben orada böyle talik peşinde koşmuş ola- yım! ) dersem Ve 0; tek bir misal dünyada bulup güstere- mezse ne yapar? Ekmel B, el- bette akıllı, kâmil bir zat olma- lıdır. Böyle birşey söyliyemez. İstidamda da ancak şu şahit- lermi dinleyin, delillermi getir- tin, bunlar iki celse arasında olup biter, benim müdafaamı yapıp davaya nihayet vermeme bırakın demiyor miyim ?. Gene düşünmez mi ki kendisi Mahmut Esat Beyle benim aramda hiç bir fark Oo koymaksızn değil, ben Mahmut Esat Beye ğ İ 3 — VAKIT 31 Mavis 153) — veriyor Kadınlar birliği kongresi Dün ekseriyet olmadığından toplanamadı Dün kongre yapmak için birliğe gelen hanımlar Dün kadınlar birliğinin yıllık kongresi vardı. Fakat ekseriyet teşkil edilemediği için bu içtima yapılamamış, başka bir güne kal mıştır. Hanımlarımız her nedense toplanmadan hoşlanmıyorlar. Tak- sim mitingine de pek az kadın gitmiş ye miting daha fazla erkek- ler iarafından yapılmıştı. Aceba hanımlarımız Mazhar Osman Beyin nasihatlerini tutup ey- lerinde işlerile, güçlerile meşgul olmıya başladılar da ondan mı “kongreye gelmediler? Kim bilir? Dün toplanamıyan kongre 8 hazirana kalmıştır. sürü sürü kanunsuzluklar isnat ettiğim için kendisi daha ziyade benim gösterdiğim deliller ve | şahitlerle meşgul olarak işin iç yüzünü açtırmıya mecburdur. We 'mikâydt ““vEHlel” ulâğa | ben bir maznunum. Benim ta- mamen veya kısmen baklı ol- mam muhtemeldir. Ne kadar küçük olursa olsun bu hakkın sübutunu aramakda vazifesidir. Benim yanımda da yürümeden bu (Oo hakkı görmek imkân olur mu? 3 — Ekmel Bey güya daha ne demiş? A — Lâyihalarım ihbarname mahiyetinde imiş. o Bunlardan üçüncüsü Adliyenin şeref ve ; kuvvetini tenzili istihdaf edi- ; yormuş. B — Bu dava hükümetin siyasetine taallük ediyormuş ve artık müzminleşmiş. A — Bir kere lâyihalarım ihbarname değildir. Çünkü müd- dei umumilik makamına çıkan bir zat bilir ki, teşkilâtı esasiye kanununun 23 üncü maddesi mucibince meb'usluk ile memur- lık bir zat uhdesinde içtima etmez; 28 inci maddesi mucibince memuriyet kabulü halinde meb'- usluk sakıt olur; 31 inci madde mucibince Cümhur reisi meb'us- tur. Lâyihalarım ıbbarname ol- mak için onları adliyeye vermeğe mecbur bir memura vemiş bulunmam lâzımdır. Sonra benim sözlerim adliyeye değil, Adliyeye fenalıklar ede- nedir. Hükümetin şahsiyeti ma- neviyesini kendi hatalarına siper etmek; korkunca, iş ciddiyet ve nezaket kesbedince hükümetin şahsiyeti maneviyesi siperi arka- sına gizlenip vradan dil uzatmak, propaganda yapmak benim gibi dünyada ve abrette tek başına yürüyen ve hak yoluna ve ancak baksızlara hücum eden bir ada- ma bücum etmek, Mahmut Esat B. in kârıdır. Ben bir müddei inle ii Romen sefiri Reisicümhur Hz. ne iti- matnamesini takdim-etti- Bü Yeni Romanya sefiri M, cenapları evvelki gün Reisicüm- hur Hazretlerine itimatnamesini takdim etmişti. Resmimiz sefir cenaçları itimatnamesini tak- dim için giderken alınmıştır, Nafa sabık müsteşarı Bürha- netiin Beyin oğlu İstanbul Elek- trik şirketi müşteriler muhase- besi şefi Mehmet ali Bey kısa bir hastalığı müteakip dün âk- şam rahmeti hakka iktiran et- miştir. Cenazesi bugün öğle vakti Şişi etfal hastanesinden ka'dırılarak Teşvikiye camiinde namazı eda olunduktan sonra habgâhı o ebedisine nakledile- cektir. Cenabı hak garik rahmet eyliye, N —— m m umumiye mütaleaları hep yanlış, ve kanunsuz desem adliyeyi ve hükümeti mi tahkir etmiş bulu- nurum. Böyle bir zihniyette bu- ( Dölen sahifeyi çeviriniz )

Bu sayıdan diğer sayfalar: