July 3, 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

July 3, 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

N r | —— EET a — ö—VAKIT Meraklı bir sergüzeşt romanı Edgar Pip'in son maceraları Yazn : Arnold Galopen Kumar, bir gecede bana 220 bin Franklık bir servet kazandırmıştı a Topa Vaktile, Monako prensliğine| Nevyorktan veya cenubi Amerika-| dan vapurlar geldiğini işitmiştim. | Mükemmel !, Pasaportumu Mona - ko prensliğinde yaptırırım. Mo - nakoda Fransada olduğu gibi kır - tasiyecilik, uzun uzadıya araştırı - cılrk yapmıyorlar. Monakoda pa - #aportumu çıkarır çıkarmaz Yeni dünyaya yollanırım. Artık Av - rupayı çok dolaşmış bulunuyorum. 'Teptili hava lüzumunu hissediyo - rum. Evet ama Amerikada dolar yanında frank çok zavallı kalıyor ve bendeki 180 bin frank hiç an -! lamadan suyunu çeker,Cems Rolls | bangerdir ve Amerikada tanın- miş olabilir? Bana kalırsa cenu- bi Amerika daha emin bir yerdir. Binaenaleyh Buenos Ayres'i boy -' lamalı.. Montekarloya geldiğim zaman akşam olmak üzereydi. Bugün pa- saport çıkarmağı da düşünemez - dim. Zaten her şeyden evvel va - pu 'arm muvasalât ve hareket sa - atlerini öğrenmek mecburiyeti var. Eğer cenubi Amerikaya yollana - cak olan birini bulasazsam başka bir istikamet intihap ederim. ,Otobüs beni meşhur BERE Şi yakınma bırakmıştı. Bumuazzam müesseseyi yalnız kartpostallarda görmüştüm. Bunun için bu mü - him müessesenin dışmı bol bol tet- kik ettim, ondan sonra da icini gör mek sevdasına kapıldım. Bu yap-| tığım belki de bir ihtiyatsızlık idi. Fakat artık oyun salonunun kapı- sma gelmiştim. İçeri girip (o yeşil masayı görünce eski merakim u - yandı. Halbuki kumar oynama - mağa kaç kere yemin etmiştim. Yalnız beş bin frangı batırmak ka- rariyle ortaya çıktım. Bu beş bi- ni kaybedersem çekilecektim. İna- Yur mısınız? İşte bu beş bin fark- İm evvelâ iki yüz yirmi bin, bunla- rm ardınca da daha yüz bin ka - zandım. İşte bu anda hakiki bir seciye kahramanlığı gösterdim. O- yun salonunu terkettim.. Kapıya geldiğim zaman daha beş bin frangı tehlikeye koymak aklıma geldi. Fakat “nene gerek!,, diyerek sokağa atıldım ve bir lo - kantaya gittim. Doğrusu bu ya, kendi kendimden memnundum. Gazinoya dönmemek çok zor idi. fakat kendi kendimi mağlüp et - meğe muvaffak olmuştum. Bun - dan sonra da, Montekarloda kal - drkça bir daha gazinoya yanaşma- mağa yemin ettim. Bu gece mükemmel bir iştiha| ile yemek yedim ve hakiki bir ke! yifle musiki dinledim. Ruhumda bir yeniliklik hissediyordum. Mi- rasyedilik devirleri avdet ediyor » du. Bir daha beni O bırakmaması içinelimden geleni yapacaktım. Yemekten sonra en kibar (o ve vüksek otellerden birinde bir oda #fttum. Ertesi sabah © uyanınca, vapurların hareket saatlerini tet- kik ettim. İki gün evvel gelen birj ediyordu. vapurun bir gün sonra Valparaiso- 3 TEMMUZ 1934 ya hareket edeceğini öğrendim. Valparaiso oldukça uzak bir yer amma, artık beni Avrupaya bağ - lıyan bir şey kalmamıştı. Eh... ye- ni memleketler görmek fena bir şey mi? Bundan maada belki beni be - ğenip hayatımı benimkine raptet- meğe razı olacak bir Şilili kadın) da bulurum. Artık ne endişem kal-| mıştı, ne de kederim.. Eski Edgar Pip olmuştum. Demek ki, Valpa- raiso'ya yol göründü. İspanyolca- yı mükemmel konuşuyorum, belki beni Valparaiso'ya sevkeden tali idi?... Yalnız pasaport işi kalıyor- Mamafih Montekarlo maka- matına elimdeki kâğıtları gösterir göstermez bu da hir ümit etmedi. ğim kadar kolayca halledildi. Yol hazırlıklarını yaptıktan son- ra ertesi gün © Arjantin bandıralı “Korreador,, adlı mükemmel ve şahane bir vapura bindim. Vapurda geçen ilk günler yek-| masak oluyor. Bütütn ( yolcular K-*“lerini tetkik ile meşgul olu: yorlar. Yolcular arasmda otuzluk bir du. melez kadın vardı ki, bütün vapur halkı bunun etrafnda o fırıl fırıl dönüyorlardı. Bu kadın hakkında aplğım araştırmalar , Peru sefir- Töndek binin arısı iken bayi! cek bir skandal yüzünden kocasın-| dan boşanan bir kadm olduğunu anletyordu, Kadını yalnız iki er- kek fazlaca alâkadar ediyordu. Di. Zerleri ise fena bir kadın, bir ser- güzest sever olduğunu söylüyor ve dedikodular yapıyorlardı. Kim ne derse desin! Bu melez o kadın fevkalâde hoşuma gidiyordu o ve kendisine kür yapmağa başladım. Kadınlara dair olan tecrübelerim çoktur. Bunlar dalkavukluktan, | müdahenecilikten hoşlanır, daha doğrusu bunlara karşı zaaf göste“| rir insanlardır. Bunun için daima önüne çıkıyordum. Fakat fazla i- leri varmış olmalıyım ki bir akşam salona çıkan merdivenlerde tesa- düf ettiğim zaman bana: “Rica e- derim efendim, beni rahat bırakı- nız!,, dedi, eğildim ve gülümse-| dim. O da mağrürane omuzlarını! kaldırarak gitti. Bir parca daha ihtiyatir olmalıydım.. Fakat, ma-| lüm ya, her işimi kestirme yapma» ğı severim. Bu günden itibaren güzel me- lezin benden uzaklaşmak için e- linden geleni yaptığını o görüyor- dum... Kadın gayet güzel, genç ve fakat insanı sinirlendirecek de- recede hödük bir adamla kur edi- yordu. İsmi Konçita olduğunu öğrendiğim omelezin kazandığı | muvaffakiyetler diğer kadınları si- nirlendiriyor ve bunlar iğreniyor - İlk günlerde kadının iltifatma mazhar olan iki ihtiyardan biriyle dostlaşmıştık. Bunlar da iltifatın arkası geldiğini görünce melez kadın hakkında atıp tutarak mağ- rurane sözler söyliyorlardı. Bun - lardan biri Konçita hakkında mü- kemmel malümat edindiğini iddia (Devamı var) Izmirde Bir sarhoş Denize girdi, bir daha çıkmadı İzmirde Karşıyaka'da Osman- zade deniz banyolarında bir kaza olmuş ve bu kaza yüzünden bir genç boğulmak suretile ölmüştür. Vak'a şöyle olmuştur. Baytarzade Şevket Efendinin oğlu Kemal Efendi, bazı arkadaş- lariyle içki içtikten sonra Osman- zade deniz banyolarına gitmiştir. Orada birodada soyunduktan sonra banyoya girmiş ve yüzmeğe başlamıştır. Kemal Efendi şofördür ve he- nüz yirmi bir yaşındadır. Yüzmeği yle bilmemektedir. o Buna, içtiği içkinin verdiği sarhoşluk da inzimam edince (arkadaşlarının sözlerini dinlememiş ve banyonun üst katında en yüksek yere çika - rak oradan denize atlamıştır. Fakat, Kemal efendi, fena bir atlayış neticesinde denizde bayıl mıştır. Arkadaşları dakikalarca onu denizden çıkacak diye bekle- mişlerdir. Ne çare ki genci kur- tarmak kabil olmamış ve bir müd- | det sonra cesedi çıkarılmıştır. Ha- dise hakkındaki tahkikata zabıta ca devam edilmektedir. Bir kayık devrildi Sekiz kız ve kadın denize döküldü yay ae kaza olmuştur. Karşıyakada otu» ran Cevat efendinin 696 numaralı Cuma günü saat 11,30 da Kar| müessese Adana i Adana, (Hususi) — Sıhhiye vekâleti bundan beş sene evel bu- rada bir doğum evi açtı ve bu mü- essesenin başına da doktor Besim Ömer paşanın yeğeni doğum mü - tehassısı Zeki Besim Beyi koydu. Mesleğine cidden âşık bulunan Ze ki Besim B. az zamanda mshisini umumi muhabbetine (kavuştu! Hastalıktan çocukları ölüme doğ ru giden kimsesizler, doğum müş- külâtını sezerek bu sıhhat müesse-| sesine koşanlar arttı. “Bu gün ci-! var kazalardan doğum için gelen- ler çoktur. Bu, memlekette sıh- hate, fenne, bilgiye karsı duyulan derin duyguyu göstermesi itibariy» le şayanı kayttır. ziyaret eyledim. sısr Zeki Beyi son ayın mesai) kayığı ile deniz gezintisine çıkan Lütfiye, Yaşar, Aycen, (Nebile, Mefharet Meryem, Leman ve Me- liha hanımlar avdette, Karşıyaka vapur iskelesine yanaşan sandal - dan birinin ayağı kaymış ve mü- vazene bozularak sandal devril- miş, hepsi denize (dökülmüştür. Kayığı Mustafa efendi isminde bi- risi idare etmekte idi. Sekiz kız ve kadının — denize düştüğünü gören gazino ve kahve» haneler halkı, sahile, toplanmış, bazı kayıklarla polis Muharrem e- fendi denize atılarak kazaya uğrı- yanları kurtarmışlardır. elim idam kararı BANDIRMA, —Bir ay «- vel Aydıncık nahiyesinin Çetmi köyünde bir cinayet ol- muştu: Çetmi Kara Hüseyin ismin de bir şahıs ka ini ve köy hal « kından iki kişiyi öldürmüş ve bir kişiyi de ağır surette yaralamıştı. Katil Kara Hüseyinin muha- kemesine başlanmış ve ilk celsede karar verilmiştir. azılı katil hakkında idam hükmü vermiştir. Katil karar okunurken hiç bir telâş göstermemiş o soğuk kanlılığını muhafaza etmistir. eleği Muhafız gücü bisiklet- çileri Bitliste Bitlis, 2 (A.A.) — Muhafız gü- cü bisikletçileri bugün saat 17 de Bitlise geldiler. “Elli kilometreden şehir, jandarma alayı ve jandarma mektebi, memleket sporcuları na- mına bir heyet tarafından karşıla- nan Güçlüler Duhanda kaymakam Mahkeme > cetvelini hazırlarken gördim. Be- ni nazikâne karşıladı, müessesenin muhtelif aksammı gezdirdi. Gör“ düğüm temizlik, kadın hastalara ve çocuklara karşı gösterilen yük: sek alâkanın meftunu oldum. En| ufak bir toz, en değersiz bir leke! bile yoktu. Hasta bakıcılar temiz, vazifelerinde ehliyetli idiler, Çocuk hastalıkları mütehassısı Ahmet Akkoyunlu Bey, kendisine müracaat eden kadınların çocuk- larmı muayene etmekle meşgul » dü. Öyle baştan savma değil, en ince noktalarına varıncıya kadar gözden geçiriyordu. Hatta bazı- lacı muayenehanesini sorarlarken: “Benim muajenehanem burasıdır. Her istediğiniz zaman buraya ge- lir, çocuklarınız! muayene ettirir siviz.,, diyordu. Doğrusu Ahmet Akkoyunlu Beyin bu sözlerini işit- tiğim zaman cidden sevindim. Bir de bazı yerler de bazı doktorların. hastalarına muayenehaneme geli- niz, orada daha iyi, daha o ciddi muayene yaparım dediklerini göz önüne getiriyorum. Aradaki far- kı görünce takdirim bir kat daha artıyor. Doğum evinin bütçesi (o evelce çok dardı. Sıhhiye müsteşarı bu- raya geldiği zaman bu müesseseyi ziyaret etti; ve sıhhiye vekâletinin verdiği ehemmiyetin tam yerine masraf olduğunu gördü. Ve bur. nun netcesi derhal görüldü. 934 bütçesine beş yatak ilâve olundu. beylere mülâki oldular. Bu kar - şılama çok samimi oldu. Bir süva- ri takımı ortasında şehire giren sporcuları piyade alay ve zabitan ve efradı ve halk sürekli alkıslar- belediye ve halkevi reisleri, piya- de alay ve jandarma kumandanı la karşılamıştır. i arasındaki Seyhan doğum evi Senede beşyüz hastanın b: bakıldığı bu için bir kazançtır Seyhan doğum evi hekim ve hasta bakıcıları Bugün 15 kadın ve (o 10 çocuğun yatması imkânı temin olunmuş « tur, Senede vasati olarak < (500) hastanım yattığı bu müessesenin elektrik, motör, su tesisatı yerinde olduğu gibi hastaların yattıkla. rı yerler de tamamiyle sıbbi şeraiti ihtiva etmektedir. Bugüne kadar doğum evinde “35.406,, hasta muayene edilmiş ve bunlardan “2.080,. tanesi yat » mıştır. Bu hastaların lâboratuvar muameleleri de yapılmıştır. Mem- leketin büyük bir ihtiyacma cevap veren bu değerli müessesenin haf. tada bir kere doğum ve bakım hak Tersem maksadına ve gayesine u- laşmak için gayret ettiğine işaret etmiş olurum. Sıhhiye vekâletinin yaptığı yar- dımı, müessenin tekâmülü için her türlü fedakârlıktan çekinmediğini bilhassa kaydetmek isterim. Doğum evinde ( doğurup, bir hafta müddetle yeyip (o evine dö- nenler; çocuklarının tedavisi için kendilerine gösterilen kolaylıktan dolayı memnunyet hisleri taşıyan- lar, müessesenin değerli doklor- ları olan Zeki Besim ve Ahmet Akkoyunlu Byelere karşı minnet tarlıktan başka bir şey duymuyor- lar.. Gördüklerimden — bir kısmını yukarıya naklederken memleketin çok büyük bir ihtiyacına (o cevap veren doğum ve bakım evini kari- lerimize bir parçacık olsun tanıt- mış oluyorum. .» aa —— Bursada Yerli mat'ar sergisinin beşincisi Bursa, 2 (A.A.) — Bursa beşin- Gi yerli mallar sergisi dün saat 15 te dövetliler ve kalabalık bir halk kütlesi huzurunda ve Tayyare si - neması binasında vali Fazlı Bey | tarafından açıldı. Açılış resmine İstiklâl marşı ile başlandı, Veli Bey bir nutuk irat ederek sergilerin . alıcı ile verici münasebetlerini izah etti ve on yıllık cumhuriyetin da- ima milli benliği yücelten güzel ve iyiye uzanan teşebbüslerinden bi - risini daha açmakla şeref duydu- ğunu söyledi, Sergiye 34 muhtelif sanat ve is- tihsal erbabı iştirak etmiştir. memteemnmmdınaznı

Bu sayıdan diğer sayfalar: