8 Temmuz 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

8 Temmuz 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

: Vakıt'ın Edebi Tefrikası: 47 Baba-Oğul Nakleden : Selâmi izzet — Demek itiraf ediyorsun. Hasan irkildi, doğruldu: — Ne iyi itiraf ediyorum! Öl - dürdüğümü!.. Her şey bunu ispat ediyor, Bir evde bir ölü ile bir di- Ti var.. Ve birinin cezası verile « cek. Korkunç bir hal almıştı. Söyler- ken hem kendisi ürperiyor, hem dirliyenler titriyordu. Kaya Ha - san, mahkemeyi dolduranları kor. kutuyordu. Ayağa kalkmış, bir kadit gibi dikilmiş, elini kolunu sallıyarak konuşuyordu. Sanki bir rüyada sayıklıyormuş gibi konu - suyordu., Reis, itirafın aynen zapta geç- mesini ihtar etti ve tekarr sordu:| — İtiraf ediyor musun?. | Kaya da tekrar etti; — Bu ispat edildi. — Soruyorum, itiraf ediyor mu sun?. — Evet ediyorum.. İtiraf ediyo rum. Adam kendini ele veriyordu. İstiye istiye, kahramanlık gös- terip şerefini, izzetinefsini, vicda- nımı, mazisini çiğneyip oğlunun is tkbalini kurtarıyordu. Herkesin gözü önünde ellerini kana bulu -! yordu. Bunu kimin için yapıyor - | Malüllere ve şehit yetim- Bu fedakârlığa mukabil ne bek- liyordu?, Hiç. Canını vermek! verirdi. Asacaklarımış?. Oğluna bir kere değil, on kere, yüz kere rahat temin ediyordu. Ölmek! Ne hükmü vardı?. Birkaç gün, niha- yet birkça ay evvel ölecekti. Yaprak dökümünü bekliyecek yerde, tomurcuk mevsiminde ölü- yordu. Kaya Hasanın fersiz, hasta göz lerinde, mes'ut ışıklar vardı. Ölüm hükmünü “verecek olan | hâkimlerinin huzurunda dimdik, kuvvetli ve hatta mes'ut duruyor- du. Dudaklarınm ucunda minnet- tar bir tebessüm vardı. Hüküm okunurken, her mah - küm kendinden geçer, her mah - kümun dizleri titrer, ayakta dura- maz.. Kaderine cepheden bakan, | göz kırpmadan yatan yaman a - damdır.. (Devamı var) amme saanen ame i Davetler lerine tütün ikramiyesi 1 — malül ve şehit yetimlerinin| 934 senesine ait tütün ikramiye ha-| valesi geldiğinden tevziat 9 tem - “Tara | Bey, 14 — Filorinalı Nazım Bey,| Paşaya veda ederek düz fakat dai- ma dergis Mütalea gön - derenlerin yeni listesi Ankara, (A.A.) —T.D.T. cl Umumi Kâtipliğinden tebliğ e dilmiştir; | 'Vaktinde hu Yazan: Erzinc izl Cemiyetin oneşrine başladığı “Tarama dergisi,, nin şimdiye ka- dar çıkan fasikülleri (o hakkında bundan evelki 14 ilândan sonra yeniden mütalea © gönderenlerin Bayiz Paşa da kâtibinin kadır- son beşinci listesi; lar peşinde dolaşan bir hovarda- 1 — Vezirköprü maarif memu-| dan başka bir şey olamıyacağını ru Ali Bey, 2 — Darüşşafaka mü:| söyledi. Vezne ovası etrafı topo - dürü Ali Kâmi Bey, 3 — Adapa-| lerle çevrilmiş bir kilo metre ge- zar orla mektep Türkçe muallimi| nişliğinde bir yayladır. Hiç bir a- Agâh Bey, 4 — Biga kaymakam:| gaç yok. Ot ve ekinle her taraf do- Ali Riza Bey, 5— Bursa orta| lu. Yayla üzerinde muhtelif yerler mektep Türkçe muallimleri, 6 — de çadırlar görülüyor. Vezneden Çorluda muallim Basri Yaman B.,| 11 Temmuzda hareket ettik. Kü- 7 — Gaziantep Suboğaz köy mu-| çük Zap ırmağının vadisine indik. allimi cemil Bey, 8 — Gaziantep! Irmağın kânarını takip ediyoruz. maarif müdürü Cemil Hüseyin B.,! Buralarda genişliği on beş metre 9 — Dörtyolda (Durmuş efendi,| kadar var. Her yerinden geçit ver- 10 — Mersinde harp malülü Emin| miyor. Yalnız (Hızır Ova) ve (Tir K. çöl Bey, 11 — Çorum milli kü- keş) te geçit yerleri varmış. Ak- tüphane memuru Eşref Bey, 12 — şam üstü (Tirkeş) e geldik. Bura - Giresun ilk tedrisat müfettişi E-| ga bir kaç ev ve Bayiz o Paşanm tem Bey, 13 — İzmir Karataş or- çadırları var, Paşa bizi mükellef ta mektep Türkçe muallimi Fazıl| pi. ziyafet; verdi. 12 Temmuzda 15 — Kütahyada Ispartalı oğlu ma iska hendeklerile katedildiğin- Gıyas Bey, 16 — Havza ilk ted. den hayvanlarımızın yürüyüşünü Türk - İran Uçurumlardan geçerken davranıp hayvandan atlama- mış olsaydım yuvarlanıyordum.. o dutlarında Neler gördüm? an mebusu Aziz Samih Türkçe, Farsça, Kürtçe, konuş yor, Maşkândan sonra heyetlerin tahdidi hudutla alâkası olmıyan kısmı Rumiyeye hareket ettiler. Diğer kısım hududun bulunduğu dağlara doğru teveccüh ettik. Zap membaları hâlâ geçit ver- mez bir haldedir. İsim işitilmemiş ve kimse tarafından görülmemiş dağ ve dereleri geçerek üzerlerin- de henüz kar yığınları durmakta olan (Külleşin) boynuna çıktık. Hava serin, her taraf zümrüt gibi , yeşil, boyun noktasına bir çeyrek mesafede çadır kurduk. Külleşin mevkii çok eski zamanlarda da hu | dut noktası imiş. Bu civarda yazılı bir taş var, Bizim tarafta Topuz Ova köyünün ilerisinde de bir ya- Ş zılı taş vardır. Bunu gidip gördük. Hududun bu kısımlarmın O gerek İran ve gerek Osmanlı arazisi çok | du?. İhsanı için. Katilin pazarlığı.) muz 1934 tarihinden itibaren 4 ay nı kabul ediyordu. İ devam etmek üzere Fatih kazası Kendi kendini ele veriyordu. | kay. da müteşekkil komisyon tra- Otuz senelik lekesiz, tertemiz ma zisini, istiye istiye, bile bile kara- hyordu. Kalan kuvveti ile, ese - “hi temelinden söküp yıkıyordu . iv. * silen wübenkten. cok vük “© <ekten düşüp parçalanmak istiyor du. | Can çekişen vücudunda kalan bütün kuvvet, takat, derman göz- lerine ve sözlerine toplanmıştı... Bu itiraftan sonra celse tatil e- dildi. İkinci celsede, şahitlerin sözle- | ri, Hasanı itham edenlerle lehin «| de söyliyenler, tanırız fakat bir! şey göremedik diyenler, hayal me| yal farkedildi, hatta birçok kişi dinlemedi bile.. Her şey, o feryadın uyandırdı. ğı kasırgada kaybolmuştu. İtira - fin yanında, her söz sönüktü. Cinayet mahkemesinin gedikli lerinden birine, katilin itiraf et - Wiğini söyledikleri zaman: e Deli, dedi, ellerinde kat'i de lil yoktu, Nihayet birkaç sene ya- &eçiriyor, Erkek değil o. tardı, Herif boynunu zorla ilmiğe Kaya Hasan, fedakârlık delisi olmuştur, baba şefkatinin bir tim- sali gibi mırıldanıyordu: — Mes'ut olacak, zengin ola - Mi Yaşıyacak ve ihtiyarlıyacak im oğlum! a Hasan yoldaşlarının su -| ,Szluklarını gidermek için damar 1 kesip kanını içiren insan - andı. Bir fikre, bir aşka ken- rini kurban edenlerdendi. ., b asan evlât muhabbe- doğan ar sevkitabiisinden dam bbet kadar kuvvetli, "nm analık muhabbeti ka- N Onun bu aşkı, fev - bir biti, O adam İhsa - dile; dar ii. Bu muhabbete Şaşma - Yni zamanda d ak imkânszdi, Mo ii İ fından yapılacaktır. Bu müddet - ! yen bir müddet işletecek | tel belediyeye parasız devredile- ten sonra gelenler haklarını kaybe- derler. 2 — Tevziat cumartesi, pazarte- si, petşembe günleri sabah saat 9 Yan AZ ye kadardır. 3 — Günde elli kişiye tevziat yapılacağından alâkadaranın et - lerinde resmi senedi, maaş cüzda- nı, nüfus tezkeresi olduğu halde bizat ve ya vekilleri şubeye müra-! caat edeceklerdir. 4 — 10 seneliği verilerek hazi- neden alâkası kesilen şehit yetim- lerinin tütün ikramiyesine müsta- hak olmadıklarından müracaat et- miyeceklerdir. ——o—— Hi mayeietfalin kır balosu Himayeietfal Cemiyeti Kadıköy kaza idare heyeti riyasetinden; Himayeietfal Cemiyeti Kadıköy şubesi tarafından B. M. M. Reisi Muhteremi Kâzım Paşa Hazretle- rinin himayelerinde 19 temmuz 934 tarihine müsadif perşembe günü akşamı Suadiye plaj gazino-! su bahçelerinde bir kr: balosu ter- tip edilmiştir. Kadıköyün kibar ve hayırperver hanım ve beyefendi - lerden mürekkep tertip heyeti ta- rafından idare olunan mevsimin en nezih balosu olacaktır. Dave'- liler için Köprüden saat 21.45 te ve Suadiyeden sabah saat 4 te gi- diş ve gelişte Kadıköyüne uğrıya- rak hususi vapur temin edilmiştir. Bebek bahçesinde bir otel Belediye, bir mütcahhit tara - fından Bebek © bahçesinde otel yaptırma teklifini kabul etmiş ve dün bir mukavelename imzalan - mıştır. Bu müteahhit oteli muay- ve bu da belediyeye Sonunda o - yaptırılıyor | müddet zarfında bir hisse verecektir, cektir. risat müfettişi H. Nami Bey, 17 — Sıvas ilk tedrisat müfettişlerin- den Hikmet Turgut Bey, 18 — zan müfettişi İzzet Bey, 19 —Ki- liste avukat Kadri Bey, 20 — Gö nen maarif memutu Kemal Ferdi Bey, 21 — Uzunköprü ilk tedrisat müfettişlerinden Kemal Edip B..| 22 — Çal kaymakamı Mus'afa B., 23 — Merzifonda tarama dergisi tetkik komisyonu, 24 — İsparta mektupçusu Memduh Bey. 25 — Malkaç oğlu Sadık B., 26 — Bur.) (3400) metredir. İran topograf he- sada Halkınsesi muharrirlerinden Musa Bey, 27— Mut müfettişi Nadir efendi, 28 — Hopa maarif memuru Nedim Bey, 29 — Deniz- lide maarif memuru Orhan Bey, 30 — Diyarıbekir maarif müdürü Reşit Bey, 31 — Erzincan orla mektep Türkçe muallimi Selçuk Bey, 32 — Silifke belediye reisi Sair Bey, 33 — Rober Kollej mu- allimlerinden Salih Feridun Bey, 34 — Rober kolej muallimlerin - den Salih Keramet Bey, 35 — Tu- takta musiki muallimi Salim Bey, 36 — Afyon karahisar İsmet Paşa mektebi baş muallimi Şefik Bey, 37 — Edirne maarif müdürü Şa. | 0 memba taraflarını teşkil eden) yama yuvarlanıyorduk; Altı saatlik hap Bey, 38 -—- Tutak kaymaka- bu ovalıkların ismi mı Bey, 39 — Bursada Kardeş ga zetesi muharriri Vasıf Necdet B., 40 — Elbistan orta mektep Türk- çe muallimi Ziya Bey, 41 — Af- yonkarahisar Dumlupınar mektebi muallimlerinden Zihni Bey. Bu zatların Oo gönderdikleri fiş sayısı 14.945 tir. Evelki 14 liste ile beraber gönderilen © fiş yekünu 71.793 ü bulmuştur. Het birine ayrı ayrı teşekkür mektubu yazmağa imkân buluna madığından gösterdikleri himmet. ten dolayı kendilerine alenen te- şekkür olunur. mma isleri Kreni Ağadır, Bu reis Bayiz Şimali Afrikada Türkler —Yakında Vakıtta — mm mma n070 ni Maskkân ovasıdır.. Maş. le i müşkülleştiren bir yolda yürüyo”| çetin ve ücra yerlerdir. Mühim l ruz, Kandil dağlarından çıkarak) mevkiler olarak İran (tarafında Ko şarka akarak Küçük Zapla birle-| (Oşno) ve (Merkever) in merkezi | şen badinva deresinin kenişliği (7) metre kadar olmakla beraber suyu pek çok olduğundan adeta geçit vermez bir dere halini almıştı. Vüznedön sonra şimale doğru! Kandil dağları yükseliyor ve (Ra- yet) e kadar devam ediyor, Kandil dağlarının en yüksek tepeleri yeti reisi Abdürrezak Han kendi maiyeti ile hududun bir kısmınn haritasını yapmak arzu etmiş idi. Komisyon heyeti de Kandil dağla- tı kısmının yapmasını muvafık gör düler, Abdürrezak Han da Vezne- de bizden ayrıldı. Ucu bucağı hiç tanınmıyan bu dağlara daldı. Maamafih biz kendi topograflarımızı ayrıca bu kısmın haritasını yapmağa göndermiştik. Biz Badinva suyunu geçtikten son- ra Revandız — Savuçbolak yolu üzerinde ve İran cihetinde kâin olan (Kalei Zeva) ve Osmanlı ta- rafında (Şemdinan) vardır. Kül | leşin cihetlerinde (Hoki) © asireti bulunmaktadır, (Merkever) de Ho | ki aşiretinin Seydan tayfası vardır. © | © Külleşinden sonra halk lisanın- ! da (Kirdisor) denilip haritalarda (Hrena) boynu adını almış olan noktayı geçtik. Dik ve imtidatlı bir yokuşla Gadir nehrine indik. Çitten yapılmış bir köprü ile dere- k yi geçtikten sonra dere kenarını ta kip ettik, Z , On, on beş metre genişliğindeki derenin yanımdan yürüyoruz. İki tarafımız sarp kaya ve (o uçurum- gi dur, Derenin suyu epeyce ziyade, yatağı pek fena, uçurumlları taşlık ları geçerek bazan suya dalıp çıka rak gidiyoruz. Derenin hesapsız büküntülerine tebaiyet ediyotüz. | 4 Bir yere geldik ki hayvanla © geç (Hant) mevkiine gelerek orada çadırlarımızı kurduk. Küçük Zap'- (Lâhican Ova- sı) dır. Sulak ve çok feyizli ve mahsuldardır. Her taraf ekilmiştir. gelirken yolumuz (Seyyit ova) dan geçiyordu. Bu köyde Piran aşireti- nin reisi Mehmet Emin Ağanın ça dırlarını gördük. Kendisile görüş- tük. Piran aşireti Menkürlerin bir tayfası olup Lâhicanda (1000) ve (Rayet) in Balik nahiyesinde (100) hane olarak bulunmaktadır- lar. Lâhicanda piran aşiretinden| maada (Mamiş aşireti Ode var dır. o Bu aşiretin (1000) ka- dar (o hanesi Mamure Oka - zasında ve nim seyyar halde olup asıl külliyetli kısmı (10,000) hane kadar Pesve ve civarındadırlar. Re Paşa ile iyi geçinmiyor ve bize' taraftar değildir. (Hane) köyünün; üç saat şimalinde ova bitiyor. Son ra gene kücük bir ova daha görü - kânda Kreni Ağaile görüştük. mek kabil değil. Hayvandan atla» mamış olsaydım atla beraber uçu- bir müddet bu halde gittik, Sonra boğaz bitti. Dalgalı bir araziye ye tiştik, Beyamzorte köyünde eşraf- tan Mecit Han istikbalimize geldi. Biraz oturup dinlendiken #onra harekele Oşnoya geldik. v Oşno ufak bir kasabadır. Kaf- kas nişancı alayından beşinci bö - lükle bir süvari müfrezesi burada oturuyor. Rus zabitanı bize yemek hazırlamışlar, davet ettiler. Bura- nın İran müdürü ile hocalarını da davet etmişler. Öğle yemeğini bir A bahçede yedik. o Sofrada şarap ta vardı. Ramazan olmakla b b hocalar bizimle beraber yemek diler ve bizden çok şarap Tr. Oşno müdürünün ismi Sadık Han cağı para ile idarei umur €de (Devamı var) le

Bu sayıdan diğer sayfalar: