10 Ağustos 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

10 Ağustos 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

pe p —n © — VAKITI0 AĞUSTOS 193 Yazn : 4 Meraklı bir sergüzeşt romanı Edgar Pip'in son maceraları | Arnold Galopen | “Polis müfettişi bile bana hak vermiş, halime hak vermişti, nl — Hakkınız var! M. Kuvreven!| tim. Her şeyden evel bir hayvan yanlış bir harekette bulunmuş tur, — Şu halde bir katırdan başka bir şey olmadığını tasdik ediyor. sunuz?. Gudvay'da başımdan geçenle J ri detektife anlattım. Beni dikkat.| le dinledi. Şiddetie alâkadar ol duğu görülüyordu. Arasıra tee: sürle başını sallryor ve elimi sıkı- yordu. Sözümü bitirdiğim zaman durakladı. Ondan sonra da dedi ki: — Hayır Pip, bu tabirleri kul lanmıyalım. Polis o müdürünün susmak © mecburiyetinde oldu ğu Omuhakkaktır. Fakat bel ki dostlarından birine hakikatı giz-| lice söyledi de ifşaatı yapan baş - kası oldu. — Onu mazur göstermek isti- yorsunuz... Haksızsınız. Beni si- nema perdesinde gördüğü zaman Edgar Pip olduğumu bir dostuna söylemiş değildir. Şu makaleyi! okuyunuz. Felâketimi mucip olan maka! leyi muhtevi gazeteyi uzattım. O-| kuması bittikten sonra dedi ki: — Aziz dostum, artık bundan bahsetmeyelim. Evet (hakkınız var, Polis Müdürünü göreceğim zaman kanaatimi açıkça söyliye- ceğim. Hay Yavallı Pip! Sana sa- mimiyetle acryofum. M. Langlua kadehindeki yudumü da içtkten sonra: — Şimdi, dedi, ne yapmak ni- yetindesiniz? — Namuskârane yaşamak... 'Ta bit, bütün dünyanın tanıdığı şu Edgar Pip admı muhafaza edemi- yeceğimi takdir ediyorsunuz. Şim| di artık adım Baron Stanley Fre-| goryo'dur! — Çok şatafatlı bir isim. — Evet... Hem lekesiz bir isim! — Ne bilirsin? Belki Polisçe aranan bir hangi Fregoryo var- dır. — Böyle bir şahsiyet ile eşkâ- Tim arasmda büyük farklar oldu- Zu şüphesizdir. Meseleyi size izah ettim. İcabı halinde beni müdafaa edersiniz, değil mi? # — Bundan emin olabilirsiniz azizim! Artık dost olmuştuk. Ben mas. rafları ödemek istedim. Fakat ma ni olmak istedi ve dedi ki: — Pardon, bugün sıra benim! Ayrılacağımız zaman birden- bire sordu: — Ya karmız?.: One oldu? Sevimli kadındı.. — Rica ederim, dedim, o bed bahttan bahsetmeyelim. — Ne olduğundan haberiniz yok mu? — Hayır. ğ — Öğrenmek istemiyor musu- muz? Cevap vermediğimi görünce devam etti: — Ah kadınlar... Zavallı dos- tum.... Eğer beni görmek ve: be- nimle bir kâğıt oyunu partisi yap-. mak isterseniz akşamları vedider sonra dalma Satüren'deyim. son Koltuğu altında şemsiyesi ol duğu halde uzaklaştığını seyret- & Ke tacirine benzeyen bu şişman ada- mın Parisin en zeki ve tecrübeli detektiflerinden biri (olduğuna kim ihtimal verebilirdi? M. Langlua hiç te fena bir in - san değildi. Mesleği ve vazifeşi icabatını yapan bir adam... Fakat en iyi müşterilerinden biri olan!!* geçecek ve sergiye gönderilecek ” Edgar Pipi ebediyen kaybetmişti. M. Langlua'nın eski metresim Edit'ten bahsettiği zaman söy“ lediği: “Ne olduğunu anlamak is- temiyor musunuz?,, Cümlesi ku- laklarımda vızıldıyordu. o Evet niçin Edit'in ne olduğunu tahkik etmiyeyim? Onu kaç defa affet-i müiştim, daha bir defa affedebili-! dim. Onu Kazimirin kolları ara - sına atan sefaletti, Bir taksiye at- İıyarak mahut “Boz Papagan,, a gittim. Vaktile tanışmış olduğum patron hâlâ orada idi. Tezgâh ar- Kasma olurmuş, gazete okuyordu. İçeri girip bir limonata ısmar- ladım Patron müşterisinin kelli fel- li biri olduğunu görünce İimona- tayı bizzat getirdi. Ona da bir şey içmesini teklif ettim, Adamcağız midesini bozmuş olmali ki bir şişe madan suyu içti, Bir sey söylemiş olmak için: | — İşler dedim, nasıl gidiyor? | — Berbat, dedi, bir sene evveli söyle böyle gidiyordu. Fakat ya- bancı ressamlar gittikten sonra fe na halde kötüleşti. Gelenler yalnız bir kahve içiyor ve bütün gün otu- ruyorlar. Bir şişe şampanya açıl dığı günler âdeta bir hâdise teşkil ediyor. Böyle giderse dükkânı ka- pamaktan başka çare yok! — Son defa görüştüğümüz za-! man bir “Dans Maraton,u yap- i mak niyetinde idiniz. — Evet... Fakat daha o zaman bu fikri terkettim, — Niçin dans edenler bulama- dın mı? — Hayır, fakat'burasr çok dar, — O sizin Kazimir ne oldu? — Ah.. O mendebur hriftn ba- na bahsetmeyiniz. Buradan ayrı- lırken dört yüz frangımı da dolan- dırdı ve öyle gitti, Herifi yakalat- mak istedim. Fakat ondan fazla sabıkası var, — Ya onunla birlikte olan ka- dın? — Hangi kadın? Herif gömlek değiştirir gibi kadın değiştiriyor- du. — Haniya şu İngiliz.. * — Şu Edil denilen İngiliz değil! mi? Zavallıyı bazan görüyorum. Anlaşılan birkaç frank kazanmak için kampanil'de — çırçıplak dans ediyor. Zazallı yavru; Kazimiri ta- nıdığı günden itibaren öyle bir su kut etti ki.. İçki kullanmağa baş- ladı. Sarhoşluk ediyor... Ah, azi- zim onun yaptığı gibi halk karşısı na çırçıplak çıkmak icin insan sar hoş olmaz dane yapar.. Ne acıklı haller, görüyorsunuz ya.. Hakikaten ac:klı haller... İşite| meram #klerim bende derman bırakma- muştı. Artık Edit'le karşı karşıya; “gelmenin mânası var mı? Hayatı mı bu kadar düşmüş bir dn hayatile birleştirebilir miyim? “Y. J€ Bu asırda cinsi bilinmiyen nuna benzeyen meyveler veren bu Halıları Izmir “sergisinde İsparta, 9 (A.A.) Ticaret Oda- | sının bu seneki beynelmilel İzmi, |: panayırma İspartanın meşhur ha:| * klariyle iştiraki kararlaştırılmıştır. Bugün Ticaret Odasında yapılan Urfa evlerinin işi Belediye sokakları temizletmelidir — Otel lâzim! — Halkevi çalışıyor Musiki merakı — ” ve toplantıda sergi işleriyle (meşgul 5 olmak üzere dört kişiden mürek- kep bir komisyon teşkil edildi. Ko- misyon yarmdan itibaren fâaliye- Kw olan halıları toplamaya başlıya caktır, Sergide gül yağı ve afyor gibi memleketin diğer istihsal ve | ihraç maddeleri de zengin bir şe kilde teşhir edilecektir. giralleddış misir Eskişehir Gazi heykeli Eskişehirde dikilmesi takarrür edip altı ay.evvel heykeltıraş Ne- jat Bey projeleri ihzar ettirilen heykele ait evrek Ankaradan gel- miştir. Dikilecek mahallin muvafik ©- lup olmadığı bir kere komisyonca tetkiki için meydanın projesi iste- nilmiş ve proje gönderilmiştir. Proje gelir gelmez meydanın tan-! zimine ve heykelin temel kısımla- rm inşasına başlanacaktır. sezin Apdal Hasan tekkesinin eşyasi Taşköprüde kasabaya bir bu: çuk saat mesafedeki Aptal Hasan köy tekkesinin eşyası kasabaya ge- tirilmiştir. Bu eşya meyanında kıy: metli oldukları tahmin edilen 2, metre boyunda ve fil dişinden ga- rip asâ; mezar kovuğunu andıran bir oyma taş ve cilâlı tahtadan bir gürz vardır. Bu eşya o Taşköprü ilkmektebinde muhafaza edilmek tedir. Yakında vilâyete nakledi. lecektir, A ML ağaç olur mu? Bayındır kasabasında doktor Yasin Şakir B. in evindeki bahçe- de cinsi kimsetarafından binilmi - yen garip bir ağaç vardır. Porta - kal büyüklüğünde ve ağaç kavu - ağacin yaprakları büyük erik yap- rakları kadar isede ceviz yaprağı kokusundadır. Yasin Şakir Bey bu garip ağa - cın isimsiz meyvelerinden vedalın- dan bir parça kesmiş ve mintaka ziraat müdürlüğüne © getirmiştir. Ziraat müdürlüğünde ve hatta İz- mirde bu ağacın ismini bilen olma» miştir. Ağaç dalı ve meyvesi zıraat ve- kâletine gönderilmiştir. uzmlg işe Kars mebusları Kars, 9 (A.A.) — Mıntakanır zirai ve iktisadi vaziyetiyle yakın dan alâkadar olan ve halkın ” lerini dinliyen mebuslarımız Mu hittin paşa ve Baha Tali bey şehri mize gelmişlerdir. rım onunla evlendiğim zaman biri çıkıp ta karımın Kampanilde çır- çıplak oynadığını söylerse ne o- Urfa Halkevi m Urfa (Hususi) — Urfa cenup vilâyetlerimizden eski bir şehirdir. Bir çok tarihi asarı kucaklıyan bt şehir kıymetli tarih vakalarına da şahit olmuştur. Milli mücadelede, müdafaa yo- lunda göstermiş “ olduğu © kahra- manlık inkılâp tarihimizde mühim bir yer tutar. Urfa ilk görüşte'pel çorak görünürse de muhiti tesira-! tma göre, yapılmış - olduğundan! insanı bir kaç gün içinde kendisi.! ne bağlar. Binaların içi çok kulla” nışlıdırlar; “Bir'defa Urfa o evinir tertibatını görmek mimari nokta* nazardan dikkate şayandır. Evle- rin dahili tertibatı, çok ferah, çoh geniştir. Yapılar umumiyetle tar olduğu halde sokaklar hendesi sullere göre tanzim edilmemişti ve pek dardır. Bu yüzden şehrir | bir çok. semtlerine, mahalle arala; | rına otomobil ve araba işlemez Son zamanlarda hariçten (o dahile| doğru büyük caddeler ( açılmağı başlanmıştır. Bu iş şehri güzelleş- tireceği gibi bugünkü boğunuk va” ziyetini de giderecektir. Yapıla taş olduğuna göre şehrin temizlik işleri daha kolay olması lâzım ge lirken — belediyenin alâkasızlı- ğmdan — şehirde süprüntü yerle- rine sık sik tesadüf olunur. Urfada yerli kıyafet yerli zev- ke göredir. En bariz vasıflar si| yah şalvar, lâcivert caket ve yelek açık renk kasket, kırmızı © postal mai çoraptır. Münevver bir Urfa: lı pek sade ve kibar giyinmesini bilir. “ Etraftan gelen köylüler be: yaz don, gömlek, sarı meşlâhlar: ve kendilerine mahsus traşlariyle farkolunurlar. Köylülerin meşlâh larına bürünerek kahvelerin basıl kubbeleri altinda alçak iskemlele- üzerinde kahve ve nargile içmeler çok garip görünür. Urfada muhit itibariyle bir kac lisan konuşuluyor. Şehirde ikti sadi vaziyet durgundur. Alış veri: yok denecek kadar az ve yiyecek maddeleri çok © ucuzdur. Büyük mağazalara tesadüf olunmuyor. Çarsı ve sokaklar canlı değil: dir. Urfaya misafir olanlar temi” bir otel ve gazino ihtiyacını © du- yarlar. Çok güzel olan Balıklıgö' gazino ihtiyacını ancak ilkbaha” ve yaz aylarında temin eder ki he iş sahibi semtin uzak olmasındar | oraya gidip istirahat edemez. Urfa gençleri eğlentiyi çok se | verler. Her evde bir tanbur, © bi | ut, veya bir mandolin ve Okemar| vardır. Geceleri bağ evlerinder | şarkı ve gazel sesleri yükselir. lur?... 5 (Devamı var) Urfa Halkevi Urfa gençlerin" muhtelif şubelerinde © bir araya toplamıştır. Halkevinin bilhassa “dir. ! gelmiş ve vazifesine — usiki kolu san'atkârları musiki, spor, temsil şubeleri çok çalışarak büyük muvaffakiyetlö” elde etmiştir. Musiki şubesinin #" laturka kısmı Urfa muhitinin bir çok türkülerini derlemiş ve tespit etmiştir. Urfanın bu ince havale rı büyük bir çalışma neticesinde ek j de edilmistir. Bu şubenin alafran' ga kısmı halka haftanın muayyef | günlerinde konserler ginletmekte © Halkevi bandosu pek büyülü zahmetle vücuda getirilmiş — oluf bugün tekemmül etmiş bir vaziyet" te bulunuyor. Halkevinde münf sip fırsatlardan istifade edilerek toplantılar yapılmakta ve müsah#" beler tertip edilmektedir. Her haf ta halka fâydalı konferanslar *€ 1 rilmekte ve bu suretle halk ile B vin münasebeti sıklaştırılmakt”” dariHabkamış — Hatha lerine pe gösterdiği alâkanın adeta hususi “* yet ifade edecek kadar samimi bir cephesi vardir. Temsil şubesi il K lemiştir. Temsil edilen © piyesi€ halkın ruhunu okşamakta ve bü yük alâka görmektedir. Halk reisi Kâzım Bey kıymetli bir gi tir. Elde ettiği bü muvaffakiy dolayı cidden tebrike lâyiktir. ©, ömer Cemal ——ikisiiğik sx söH Define araniyor Adana Andreya Mavröiali'” ait olup Fedon Tahancmın ika” ettiği evde bir çok eski eserler çi mülü olduğu ihbar edilmesi üzel ne ilk tedrisat müfettişi Sıtkı, Ee lâki milliye müdürü Galip ve ge komiseri Recai Beylerden mii, kep bir heyetin nezareti ali ! evde hafriyata başlı ir riya aşlanmiştir. le” riya temamen ikmal edilmiş © gö makla beraber ihbar edildi re vaktile gömülü bulunan bir * rastlanacağı umulmamaktad” Ev sahipleri evde yapıldığ yat mandan bugüne kadar hiç © yapılmadığını ve o kendil böyle gömülü bir asarı veyahut defineden haber madığmı söylemişlerdir. gi Doktor Mitat B©9 yili" Zonguldak (Hususi) “ pey” yetimiz Halk Fırkası vilâ ilen P ti idare reisliğine tayin ©* iz Mithat Bey batanbulda Kiz garefi a” di Yüksek fazifesinde | masını temenni ederiz” — le , Bafrada z€l2€ 5, 6 Bafra; 9. (A.A) yi saat 21,30 da şarklan ani “© şii bir saniye kadar ilişti « detli bir zelzele hiss9di dj ”

Bu sayıdan diğer sayfalar: