1 Haziran 1935 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 10

1 Haziran 1935 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ınemma Alemini Mülâkatlardan Joan Blondeli Holivudun en ince ve narin yıldızıdır denilse, aksini id. dia edecek)|kimse, kanaatindeyim. o Zira ince, süzgün yüzü; baygın yum şak bakışları; mevzun, zaif yapısıyla ö, ubkı eski yazıcıların hayali roman- larındaki hassas, içli sevgilileri andı- riyor. Fakat o, birçok noktalarda dış gö- rünüşüne tamamile zıd huylara sahip- tir. Sevgilerinde, nefretlerinde, kinle- rinde istikrar yoktur. Şimdi sevdiğine beş "dakika sonra düşman kesilir... Şimdi nefret ettiğini beş dakika sonra baş tacı edebilir... Ve şu anda kin duğu kimseye, az sonra tapınmaya- cağını kimse temin edemez! Studyonun bü- İmiş mumya sur- a bir kapıcısı dır. Joan'Blon- deli ; anar duy- Bu hafta tercüme — Bu'fadamın yüzün nü görmemek ıçin kör olmaya razıydım! MİYOPİ, Fakat bu sözü söyleyişinin saba- hın a onu, büzül- in isli neş'eden kırılır- n gördüm — . ani bu adam... bü- tün ömrümü bunun yanında geçirsem, hayatımda sıkıntı denilen şeytanın göl- gesi bile kalmazdı! mun buna benzer hareketlerini sayıp dökmeye kalkışsam, bilmem kaç düzüne kalem tüketmem lâzımgelir. Halbuki ben, bunu ısbat için boşu- ma sütun harcamaya; onun tabiatında- ki eşsiz ve garip bir hususiyeti anlat- mayı tercih edeceğim : Joan Blondell; sevgi bahsinde en büyük zevki, erkek rolü oynamakta bulur. Bir erkeğin kendisine sokuluşu, sokuşu kendisini kadın mevkiine peşine düşüşü... kendisine sevgi b sinde açılışı... ve hele bu bahiste biraz cür'et, teşebbüs, ve cesare gör terişi Joan Blondelli en fazla hırslan- diran hareketlerin başında gelir. O; tecrübesiz, genç kızlar kadar ahcup davranan, erkekleri terciheder. Hatta, hoşlandığı pişkin, olgun erkek- “Ceyns ediyoruz. (oan Blondeli) in sevgi, leri bile, mahcup rolü oynamaya mec bur bırakır. İmkân olsaydı da size, onun bu ga- rip huyu yüzünden gelenleri olanca dekolteliğile anlatabilseydim; kahkahalarınızın makaralarını, ömrünü- adar o tutamıyaçaktınız kanaatindeyim | lamafi siz; Ya Dişin biraz dikkatle göz g in biraz haya vi genişletirseniz, yüzünden doğa abileri sahifeleri ri olsun tasavvur si vü ic Joan Blondell; Holivudun belki en şık kadını olarak değil, fakat en zen- Starın,, Bu röportaja erkek hakkındaki celerini, ve hayatının garip hususiyetlerini değil, Holivudun, sizde hayret uyandıracak bir surını öğrenmiş gin gardıroplu Okadını olarak tanın” mıştır. Denilebilir ki o; gündelik öm- rünün yarısını, ayna karşısında elbise değiştirmekle geçirir. Hatta, onun bu merakını tarafından yle ço meşhur bir nükte v : İki sinema mb ii müdürü ko- nuşuyorlarmış. emi birisi, Joan bilenler yerinde Blondell'le, iki bir kontrat imzalamaya niyetli olduğundan bah- setmiş. Di iğer ntrat için görüşmek üzere, istemesini tavsiye "etmiş. Beriki sor- kadar aceleye ne slm var? Diğeri gülerek cevap v Sokağa çıkmak için iki aydan evvel hazırlanamaz ondan Joan Blondeli; izle Hitizliğiyle de şöhret bulmuş bir yıldızdır. Hatta, sigorta edilmek üzere başvurduğu şir- ketlerden e karşısına çıkan izle bir memi İsteğinizi nil lesef yerine getire- ei demiş. Joan Blondeli hay- retle sormuş : — Neden ? değerli yıldız (Joan Blondeli) He yaptığı röportajın, okumaya hakikatek değer parçalarını göz 'gezdirmekle, orijinal düşün: Altüst Eden Memur gülerek nüktesini yapıştır- mış: — Çünkü siz balık gibi hiç sudan çıkmiyorsunuz. Ve bu gidişle, şeker teniniz e Joan Blondeli, a sahiple- rile en güç anlaşan mizi al dir. Bir gün onlar bahsederken; inci Mn yerine gcirdattı, ve! unlar, dedi, sermayeleri ve ter- sare dünya ahlâkının köküne kun- a oyan adamlardır. Ben, beni uzak- tan cezbeden iğrenç âlemin iç yü- zünü ögrendiğim gündenberi, hiç su- çum olmadığı halde kendimden, şöhre- timden bile iğreniyorum. Sizlerin kulaklarınıza gelen Holivud e dular sinema atronlarının a kasdile uydurdukları asılsız Maral dır. Meselâ: bu dedikodular, Kazanç- larımız hakkında, hakikatten tamamile uzak kanaatler uyandırmıştır. ok kimseler, bir Holivud yıldızının altın oOkumsalında sade rın ka- arite olacaksınız. cennet gibi gösteren âmillerin en başın. da; talih ve kazanç diyarı olarak tanın ması gelir Uzak ülkelerde, rahat yataklarında uyuyar genç kızlar; tatlı rüyalarında Holivudu. bir rın gun « buralara kadar sürükler. Halbuki, dünyada Holivud hakkın- daki bu yanlış hayal yıkılsa, buradaki beyaz kadın idhalâtı zink diye dura- sükür Ve o takdirde, şimdi kapıla- rının önün akışıklı delikanlı r gazeteciye" ifşaya cür'et edecek yıldız bilir ki: Holivudda insanın ömrünü, icabında bir mangal kömürü gibi söndürürler ! Joan Blondeli, kısa bir süküttan sonra e se ve sözünü tamamladı: ten, böyle bir ifşaatta balanmaktın hayırlı bir netice doğa- cak ta değildir. Zira, hayalperest perde aşıkları, bu samimi sözlerimizi, rakib korkusuyla uydurduğumuzu ei lardır. Ve hakikati, kafalarını kaldırım dan anlamamaktan, nasılsa vaz- geçmiyeceklerdir ! 9

Bu sayıdan diğer sayfalar: