1 Haziran 1935 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 7

1 Haziran 1935 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bu Hikâye Kadın Ruhundaki Analığı Kapı yas vaşca aralana- kadın başı Hiadenin als tın bukleli başı, hızla ka- piya oOdöndü. Gözlerinde da rılan bir bakışı larına kaldıra- rak: — Dadı, susl. dedi. Daha Sol maz yeni uyudu. Kapıdaki kadının yüzün- de bir gülüş genişledi. emli gözlerle Handana baktı. Kapıyı açtığı ogibi kapayarak çekildi. Bu: alçak tavanlı, ak yağlıboyalı, bol güneş ışığı dolan bir çocuk odasıydı, geniş camlarından içeri Handan beş yaşında.. büklümlü, ipek saçlı başının gül yaprağı renk ve taze liginde yüzü; güneşli bir gök gibi pırıl kıvırcık kumral kirpikleri, yanaklarını gölgeli- pırıl gözleri vardı. Uzun yordu.. Mlinimini bir sının üstüne, olgun bir ana gibi eğilmişti. Karyolada, kendinden biraz küçük bir b m ç ü uyuyor.. İlandan, i gi korkulu bir örtüşle, bebeğin üstüne Sonra yerinden yavaşca o kalktı. Parmaklarının ucuna basıyordu. Odayı gözden geçirdi. Pencereden giren güneş “Solmaz'ın yatağına uzanıyordu. Küçük adımlarla camın önüne giderek perdeyi örttü. Odadan çıktı. Merdivenleri bir solukta inerek yemek salonuna girdi. Büyük kapıları babçeye açık salonda, ortada üç Handanın ılık güneşli bir hava dolu.. kişilik bir sofra kurulmuş. annesile, babası yerlerinde oturuyorlar. > içeri girince genç kadının sa ışık p adı. Kocasına Gülüştü iler, Genç da sordu 1! — Handanl Nerede kaldın kızım?.. Bizi sofrada bekletiyorsun! oOAyıp mi: Beril bir uzlulukla yüksek sandal- esine yerleşiyor, elbisesi buruşmasın diye düzeltiyordu. Cevap verdi: YAZAN: CAHİT UCUK O, sevgililerim| Darılmayın bana; dedi. “Solmaz, bir türlü uyumadı. Öyle ünde. elbisele- yaramazlığı vardı ki üs rini değiştirip yalırıncaya kadar neler çektiml.. Sonra tam beş masal anlattım uyusun diye.. yaramaz henüz gözlerini kapamıştı. Dadım kapıyı açarak: Handan yemeğe; diye aydi! bağırmaz mı?.. Ödüm koptu uyanacak diye.. Genç anneyle baba, nemli bir bakış, yüreklerinde derin bir gözlerinde Annesi Handanın O, bir genç urüş, bakıyorlardı. tabağına yemek koydu. ana olgunluğile söyliyordu: “Solmaz. ÖL derslerine öyle güzel ki; tıpkı iz sevgilile rim, sızın kızınız Han dan gib Büyükler ini ili Gülüş» leri Handanı şaşırtmac ü yorakz? Yalan mı, Niye çalışıyor işte; dedi. Yan gözle annesinin kabağındaki eti kesişine bakıyordu. Genç baba onu gözlerile sevdi. Sonra karısına: — Me eşsiz bir kadın, ne duygulu ana olacakl.. dedi.. Annenin gözleri sevinç dolu ve hafif bir buğuyla örtülü idi: Ya, dedi. Ona baktıkça yüreğim, ye İn en sonsuzlarına erişiyor. gözlerime, onun sahici ana olacağı günler geliyor.. Genç karı kocanın bakışları, Han- danın bukleli başında birleşmiş, yıllar sonra olaca wler yalı, doyulmaz güzelliklerini "düşünüyorlardı. gk Çözen Bir Anahtardır. ve Kapı ara landı. Aksaçlı, bir kadın başı içeri uzandı: —Elandanl, Haydi yavrum yemeğe; dedi, Handan ka, — Şimdige # resimleri.. kenarda camlı bir dolap. Handanın çocukluğundan kalma hatıra larla dolu.. “Solmaz.ın karyolası, sofn tabak takımları, toplar, bilyeler, çember ler, arap bebekler, tahtadan kırmız yumurtalar, civcivler, eri tek gözlüğ bir sarı ayı, kuyru pek... » Bir çocuğu oyalayabilecek bir sürü oyuncal hepsi camin ardındaki raflarda uyk ruksuz bir dalmış;. köşede geniş bir divan, arka" sında ve kenarlarındaki kitaplıklar mavi ciltlerle dolu. Pencerenin, çocuk resimli Obasma perdesinin yerinde, tavandan camların dibine kadar inen Bronz halkalar asılı ve bir yaya çekilmiş. yeşil bir kumaş var. u pencerenin tam önünde, üzerine F İlanların bukleli Oo başı eğilen, bir gözlerinde, uzak ve pek eski günleri özleyen bakışlar dolu.. O, durmadan fırça değiştiriyor, o küçük opal üstünde renk renk boyalar, karıştırıyor, uğraşıyordu. Odanın havasında keskin bir boya kokusu var.. Handan dalmıştı. Arkasındaki Okapının açıldığını duy madı. İçeri incecik, uzun boylu bir delikanlı parmaklarının ucuna basarak, yürüyordu. Genç kızın başı ucuna kadar geldi Yaptığı resme baktı. Resimde küçük, altın saçlı bir çocuk, gözlerinde olgun bir kadın bakışıyla, kucağındaki taş bebege bakıyordu. Tablo heman bitmiş gibiydi. Birkaç yumuşak fırça daha dolaşırdı. Sonra en altına kara boya ile ayrıca bir yazı yazdı. (Küçük ana). girmiş, sessiz olmak için TÜm e e

Bu sayıdan diğer sayfalar: