1 Haziran 1935 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 32

1 Haziran 1935 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 32
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ir kıyas yaplı, kk: leğil, birer çi. ı, dişlerini sık. iri vardır. leri bir dilenei h erkekli beş bu dilenciler, ılıyorlardı. büğrü yollar . Nikola, arw uyor, önünden eri (okilse " hakkında iki . ile malümal rdu: A yateodos, Kı. Aya Akasyas. ısının SUYu, çö İmayan kadın uradınız hasıl »fyâ Tom sar di, metrüktur. şte , meşhur om, bu y bittiği yerde if bir yokuş yorlardı. Bi dar sokaklar e bir canlılık reket o vardı zadınlar, tunç tin ve gürbü oğlunun arke iha ile bak 'r, nüyorlar. Şim ıraba ne ihr i : bir k ulaklarının di adı: er ballı şarap di. Gözlerinin »r gibi paris larinı kapını Hâkanın kule Arkası var kapının | her hald& Gözlerinde Karanlık Yüreğinde Aydınlık — Başı 17 inci sayfada — Muzikasını bıcak gibi tutarak yapa cağı işide gösterdi. Bende kaşlarımı sözlerimle çatmak istedim: — Bu nasıl söz, hiçbir çocuk ânas sina böyle acı lâf eder mi? acı salladı Şahin. Ce- Kafasını acı wabının başına sunturlu bir küfürle başladı — Yoh.. amca yoh. Ben onu sev. miyorum, Dedi. Anasızlığın, daha doğtusu ayırmayan ve beklemeyen sıcak bir kuçağın, hele bir yavru için nasıl çekilmez bir gönül ışığı öksüzlüğü olduğunu söylemek istiyordu Şahin. Şahin, bu öksüzlüğü de duyduğu içindir ki, teneke çalgısını soluğuyla ısitiyor.. Kendi yarattığı sıcak seslerin kollarına atılıyor ana kucağı diye, gös remediği ışıklı gökler diye.. Ve yarım» da, özlediği sevgili ii diye atılacak seslerin kucağına. . Ben yarasına sargı olmak istemiştim. Kapattım, sustum Bir hava daha çaldı. Fiskiyenin püskürdüğü Boneler gibi ter serpili. yordu alnından. Bu yanan yürek, kan olmuş alevile taşlarda açlığı karanfil. lerini soluyordu ç terile.. Çalı gısını aldım elin — Yeter ii dinleriz. Ayağa kalktı, İçi taşmıştı Şahinin. Özlediği yücelere yükselmek, erişmek isteyen yaralı bir şahinin kanatları gibi, çırptı kollarını. Yüreğe işleyen bir sesle ; — Ben, gidiyorum. Ver Yoruldun. Yine çalgımı Dedi, — Birlik çıkalım. — Ben yalnız geziyorum. Dudakları, yumulu göz kapakları — gibi titreyordu. Sağ elinde muzikasını, sol elinde “yetmiş kuruşunu sım sıkı tutuyordu, © ©— Güle güle Şahin, yine görüşelim, yavrum, VE Neredeyse tıkanacak bir sarhoş das rına benzeyen dar sokağın yamrı umru kaldırımlarında sendeledi. Gü. neşte parlayan muzikasını kaldırdı. Ücsuz bucaksız karanlığı yırtmak istes yen bir hançer gibi, muzikasını salladı. Şahini bana unutturmayan ve tıpı tipina yazmak istediğim küfrü, bir kam. çı gibi şakladı duvarların yüzüne. «. dünyası. de len? Bu kör gözlerle sende nidem ?, Bu kör gözle sen- Islak gözlerimle onu kucaklamıştım, Yanan içimle onu düşündüm, Bu kü. für yedi sekiz yaşlarında bir çocuğun, fakat büyük bir yüreğin de karşı koyması idi. Tam yerinde karş tam yerin» ı koyan, yaşamaya değerli olandır. Büyak yüreklerin yaşı var mi ki?, Şahin henüz atmamıştı, Durdu: Işık nerede?. Sevgi nerede?, Kucak nerede ?, gibi bir haykırış ciğer» lerini sarstı, on adım amanpazarı mire?. Saman pa zarı nire ?. — Sağdan gel kör Şabin! — Soldan gel küçük — Samanpazarı zarı nire. O taşmıştı. O duymuyordu kimseyi. O, yalnızlık uçurumlarının yüreğini Sis kan yalazalı pençelerinden başka birşey duymuyordu. Kalı yürekleri pazarına çağırıyordu Şahin, . nire ?. Saman pa- amal # Hem o gün, Çocuk Esirgeme Ri başkanı Doktor Fuad'la görüştüm. yavrucağın oüzerimde LI -bıraktığı duygularımı anlattım ona. Bu baba yürekli doktor — Körler, sağırlar, dilsizler okulası onun yeridir. Bu biricik okula da yer var mı bilmem ?, Diyerek işe sarıldı. Bir çağ sonra da okulaya aldıklarını söyleyerek beni sevindi: rdi. — İste anacığım; Şahinle böyle ta nıştım ben. Halk türkülerini arı gibi toplayarak, içinde kararak, balı gibi yüreklerimize sunacak seslerin ince işçisini, Şahinde görmek istemiş tim ben. O, yuvasını buldu. Ya bula. mayanlar 99... Arkadaşım dolu gözlerle sözünü burada kesti. özlü gönül Denize karışmak için yüzünü çevir- di benden. Marmarada kor çiçekli bahçeler do guyor. Yuva bilmeyen şahinlerin, serin suyu tutuşturan kızıl yaşlarıdır sanki bu kor babçeleri.. Kızıl toprak kiyı- ları denizin serptiği erguvan açmış dal. larla, örülüyor kıyılar dallarla, Ve yarın muhakkak: Gözlerinde ka- ranlık, yüreğinde aydınlık ei gök» sünden şarkılar taşacak Şahini Yüreği göklere kanald aydın erguvan açmış şarkılarla, kıyılar gibi içimiz yıkanaçak. Arkadaşım da, derin bir rüyaya da» lan denize Oda benim gibi bu iç seslerini dinliyordu... Bağrına sindiriyordu. Güneş, gönlünden vur- gun bir meral gibi, kor bahçelerinde dolaşıyordu, Tomurcak bir rüya gibi meral.. özlü bir insan yüreği merall... VİLÂYET ve KAZALARDA Bakkal ve attarlarda: satışı çok ve mevsime tâbi olmıyan bir mal için, umumi bayi aranıyor. Şeraiti öğren m istiyenlerin ri edece deri ye; Emin. * İstanbul : Galatar Karaköy Kürkçüler cad- desi Demirhan No. 26-29 rak TENİ A a Dn en eski Gn; markası olan BOTOT diş macunu ve diş suyunu tercihan kulla- nınız YENİ PİYER «e JAN GUY DE MAUPASSANT ın en meşhur psikolojik romanı- Hayri Rüştü Akyürek tarafından dilimize çevrilmiştir. IKAN: Resimli Ay" Basımevinde satılmak- tadır. Pahası 50 Kı

Bu sayıdan diğer sayfalar: