1 Haziran 1935 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 11

1 Haziran 1935 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

la m — erme Bu gece hiç uyuyamadım. Ege kıyılarındaki küçük değirmenim, fırtınanın altın” da kırık kanatlarını oynat tıkça, çatırdayarak sallanıyor. Kiremitler, birer birer uçuyor- du harap llenieni | Dalga lara kapılmış gemi şairin zannettim kendimi & sene evvel bra Bod- rumun bir fener kulesinde böyle tatlı.. zy gece” lerim olmuşt Toprağı LE, vahşi bir küçük ada tasavvur edi- niz. Fener adanın bir ucunda yükseliyor. Öbür ucunda da harap bir Ceneviz kulesi enim zamanımda bu ku lede bir tek kartal otururdu. aya | “Ölümden korkmazlar Slam adını vers miştim Değirmenimi otutmazdan evvel, bazan bu adaya gider. e mi yapardım?.. ada ne yapiyorsam., bilirsiniz değil m ihi ihin er Ne bir rüya, boşluğa bırakmış bir haldesiniz. ktan giden bir vapura, dumanı kayboluncaya kadar, dalgın Hava ile baş başa, yalnız kalırdım. orada da onu yapardım. Hava fırtınalı olmadığı günlerde, iki kayanın arasına oturur, hemen bütün günü deniz kuşlarını seyretmekle: geçirirdim ün, böy pi inzivadan duyduğu tatlı sarhoşluğu, hep ne bir düşünce var, Kendinizi 00 Yaz CEVAP SANI LÜMDEN dalgın bakar durursünuz!.. Fırtınalı günlerde deniz kenarında oturmak mümkün olmadığı) için, eski bir duvarın kenarına yaslanır, yabani çiçeklerin kokusu! içinde sermest olurdum. Burada eski bir kulbe vardı. Ara sıra onda bir şey sıçrar, kapı açılıp kapanırdı. l Bu, fırtınadan sâkin bir yere girmek isteyen, adanın biricik Keçisi idi. Yine böyle bir gün keçi, beni görünce durdu, karşıma dikildi.) Boynuzlarını, yukarı kaldırmış, bir çocuk gibi bana bakıyordu aat beşe doğru, fenerin bekcileri borularını öttürdüler. Beni? yemeğe çağırıyorlardı. h Yavaş yavaş fenere doğru yürüdüm. Kayaların üstünde yükseldikçe! ufuk daha ziyade genişliyor ve say iki Kulenin yukarısı müke ni yer! Cana yakın bir yemek odası.. ie sıcak, öyle nefis bir oda İd. kapısı beyaz ii açılmış.. bekciler masaya kurulmuş, begi! bekliyor Üç kişi idiler biri Giritli; ikisi de Sakızlı! Bunl Ee boylu, sert bakışlı, ağarmış yüzlerinin derisi köseleşmiş ada Vlerhe baktıkça şunu görüyordum! Ky çalışkan, boş du mayan, daima birşeyle uğraşan “ tabiatta.. adayı sababtarı kadar dolaşıyor. Dortakal, mey ve sebze yetiştiriyor, V ii LE ; ve sünger avlıyor. Sakızlar ise çüzikileri haricinde, b anki memur gibi, işle: misafirlerine m amma bu misafir, galiba onlara biraz fevkalâde adam gibi görünüyor Düşününüz, keyif için böyle tenha bir adaya geliş Bodrumun bir fener Çi kulesinde Oo geçen | uykusuz gecelerim.. Küçük değirmenim, kırık kanatlarını oynattıkça....

Bu sayıdan diğer sayfalar: