15 Kasım 1936 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 30

15 Kasım 1936 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 30
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

reket kayı ne İarafa ırşi tarafı i gösteri. bayatlamış afa sağla m eminim ki köhne söze r yuvaları terler, cet ağa iç te uyucularım, yaptım; v altepe)linin ı sağlam. nda ara$ifâ ihmal ede yuvalarında izse, yolda, ulaşacağınız istirahati man adar açlik verir le satılır. gönderilir. a Serbest Güreş Şampiyonası Bu Milli Spora Büyük Bir Hız Verecektir. Eminönü Halkevi tarafından tertip edilen Türkiye baş pehliyanlık müsaba* kaları ümit edilmez bir alâka, ve o nisbette büyük bir heyecan dey ehir şehir, köy köy kıspetleri omuzlarında dolaşan Deki tanlarıllnz ilk defa Seyi bir teşekkülün Altında ir anmak retile, maksadı da, hedef v dde nil olan bir iş için bi reket etmiş oldular. Koc rn Kara Ahmetlerin, bütün “düny yaya Türk adını yayan şöhretli Delliyanlarmiri.; doğdukları köylerin bugünkü Şe a da; onlar kadar iş görecek.. gene dört cihana ynı namı, aynı şan yn O ke a em hiç! şüphe etm melidir. Baş pehlivanlık müsabakalarını ku- laldan kulağa duyup, köylerinden olanları bulunduğunu; bu işin alâkadar- larıda gördü ve onların kıymet ve kudretini takdir bile etti. yuk güreş kadromuzda senelerdenberi en iyi bir şekilde çalışmakda ola li mukabil, tabiatın en iptidai şartları içindeAllahın dağında, çayır ve bayırında yalın ayak, başı kabak © itişip durmağa : idman, bunun bir parça ü sabaka adı veren alm inin öz içinde; öyleleri var ki aransa bulunmaz, min- dere çkarılın Mir kolay ici? yere elime: Dölen kilosile yin yaşında olan Sındırgılı Şerif, doksan beş kilosile yirmi üç yaşında za Babaeskili İbrahim, yetmiş beş kiloluk en genç güreşçi Adapazarlı Vahit.. yil hey: keltraşlara (o modellik edec kadar üzgün ve enine bo M Mehmet; hilkatin nadir yetiştirdiği vü- cuda al birer tipdirler. t gü evam eden, ve hergün başka bir zevk, ayrı bir heyecan uyandıran baş pehlivanlık müsabaka- larında eme burada teker teker sa Baş peklivarlık ilemi için çar- Pışan pehlivanlar arasındaki Yarım Dünya Süleyman ile, Deliormanlı me ei önüne getirmek bile ayrı di: Kendi kendine olgunlaşan, tabi- atın bahşettiği bir kudrete Herkül in gibi bir vücuda”'malik olan bu kah- ramanlar, topraklarımızın memlekete birer hediyeleridir. Çok hayırlı bir hareket vesilesile köyünden koşup gelenleri bir araya toplayan bu müsabakalar, hepimizden ve herkesden evvel Güreş Federas- yonunu harekete getirecek; hertürlü bilgiden uzak olan bu pehlivanlarımız ancak onların elinde memlekete ço daha faideli bir şekilde yetiştirilmiş olacaklardır. sene ayni tarihde yapılması artık tahakkuk etmiş bulunan Türkiye baş pehlivanlık e li e kilâtımızın güreş ru selâmeti için ne güzel ve faideli "bir Sirek olacaktır. Fenerbahçenin a Seyahati Mün etile: Bizde Futbol Çok Ke Şekle Düşt Fenerbahçe — Cumhuriyet bayra- minda ilama giderek iki büyük maç yaptı. Birinci müsabakayı Çankaya ile oynayan Fenerbahçe, bu maçta büyük bir gayret sarfetmesine rağmen: sıfır sıfıra berabere Idı. ile berabere, Ankara Gücünede bir gol yaparsa, artık hakikaten ii işi bir mesele olarak görmek lâzımdı Memleketin en kuvvetli bir takımı olduğunu sandığımız Fenerbahçe mi çok düştü? e Ankara takımları mı çok yükseldi ? Fenerbahçenin çok düşdüğü, Ankara ler bana, futbolun ğunu; ve artık her tarafda ibtidai bir futbol başladı zi Da hemen kati- yetle Mirim e Ankaraya gidiyor. Al dığı el malüm. Galatasaray ae gidiyor. Mağ- lübiyetten kurtulamıyo Beşiktaş, FE ArAĞANyAplIğı maçları kazanamıyor. a Güneş takımı Ti gidiyor, büyük Sirimeğlihiyete uğrayarak İstanbulun yolun Şu halde; işi bir cepheden Be bütün memlekette oynanmağa yan futbolun, iyi bir şekilde akya başladığını hesap edelim Fenerbahçenin ayda ” yüzlerce lira vE bir İngiliz Antrenörü, ve iftihar edile koca bir stadı; ve o nisbette Seal bir spor teşkilâtı yardır. Galata- saray, Fenerbahçe şartlarile başbaşa giden bir vaziyettedir. Beşiktaşın An- trenörü, stadı ve ri faaliyeti için her vasıtası mevci Güneş kulübü üç sene içinde büyük kulüblerimiz sırasına, sırf vesaitinin bolluğu sayesinde, erişmiştir. nkaranın Çankaya kulübü, teşek- külü itibarile oldukça yenidir. Kulübü bugünkü yüksek mevkie çıkaranların başında, İstanbul kulüblerinden birinin eski bir idarecisi var O idareci, hem mein. hem umumi kapdandır, hemde en iyi bir Antre- nördür. Spor işlerimizin iç yüzünü çok iyi bilen bu arkadaş, Çankayayı bugünkü hale belki de “kolaylıkla şıkarmışdır. iç yabancı olmayan eller tarafından idare edil- mektedir. Ankarada kulübü yaşatmak, bir- takım imkânlar bulup meydana getir- mek, buzla için İsisabalıln çok daha güçtü Futbol bünyesi birkaç kulübe inhi- Ankara takımları için, her fırsatta büyük temaslar yapmak da, zannedildiği kadar kolay değildir. Bir ecnebitakımı, ha dendiği zaman Anka- raya k olay kolay gidemez. Bütün bu vaziyetler göz önünde olduğuna göre, Ankara akal İstanbul takımlarile başbaşa maç yap- ması, oyun tarzlarının eskiye nazaran hayli Beğ olmasına rağmen, bu hal bizde tbolun (oyukarıdan aşağıya doğru da sukut etmesinden ileri gelen bir hadisedir. Bugün başında olduğum büyük bir kulübün futbol akımını hazırlarken, sani verdi. İnanmak lâzım ki bizde futbol çok ibtidai bir şekle düşdü. Son yapılan temaslar bunun en bariz bir delilidir! Ö. Besim Koşalay 29

Bu sayıdan diğer sayfalar: