15 Ocak 1937 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 12

15 Ocak 1937 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

JA bir ihtiyat- ada papas- n Batuma laşıyorduk, tizeye var- tik. Tekrar i istanın tam lara, çalı bir vaka Arhavid ıeticesinde ıdan nasıl hakikaten, tikalardan, er adami ak ediyor- ı affetsin - , Cemaate tada tabut çubiyetini e heman dik, ha geliyoruz. Lâkin, düşüncelerimizde yok deği İnk kisarı kara seçilmeğe başladı Geçen dakikalar,bizi biraz daha vuzuha, uzağı biraz daha yakına, müphemiyeti biraz daha hendeseye götü- rüyor. Şu limanın kalabalığına karışabilsek, şu siyah bacalı şileplerin bordasından geçe- bilsek ve şu yığın yığın binaları, geniş geniş caddeleriyle gözlerimizde resmini çizdiği- miz şehre ayak atabilsek: İşte, o zaman teşebbüsümüzün büyük meselesi kazanılmış olac akl nihayet Batumu, Tamojna *gümrük- iskelesinde selâmladık. Çarçabuk, takayı rıhtıma bağladık. Pasaportumuzdan Türk olduğumuzu anlayan Sovyet dostlarımız, bizi fazla bekletmediler, formaliter muame leleri heman yaptılar. Artık Batum bizimdi! e beraber, temiz ve küçük küçük tayları kaldırımlanmış caddelerden yürüyoruz. Batum şehrinin yapısında ge- nişlik mefhumu hâkim, Kâgir binalar büyük, mahalleler büyük, bir kelime ile, gözün gördüğü Batum büyük. Yalnız, burası da Asya memleketlerinin müşterek vasfından kendini kurtaramamış: nazi! Yollar tenha, Belediye parkı tenha, evvelce Çarın bahçesi adını taşıyan kiliseli park tenha, Buna rağmen plânlı bir o çalışma mevcudiyetini belli ediyor. Her yerde, tabiat, insan elinin emeğiyle çehresini değiştirmiş! Fakat, tek birşeyin çaresi bulunamamış, yağmurun! Hem de nasıl bir ağmur bilseniz... Öyle, Tevlik Fikretin yazdığı gibi muttarit, muhteriz darbeler halinde değil de, bardaktan boşanırcasına yağan bir yağmur... Nitekim, bay keyli bu -V. yüzden yarıda kaldı. Ski olmamak için, kendimizi liman dairesine zor a Burada görülecek işimiz vardı. VW. mn selinesi ile Batuma sediri dair tanzim edilen evrakı liman reisine imzalatmak, mühürletmek lâzımdı. Bay V. önde, ben arkada odadan içeri daldık, Reis, toparlak çehreli, babacan tipli bir d adam. Fransızca biliyormuş, onun için zorluk çekmeden kendisine meseleyi anla- tabildik. Evvelâ hayret etti ve galiba Sabıh “laçam » | Ve nihayet Batumu, Tamojna (Gümrük) rıhtıma bağladık. takayı biraz da inanmadı. Lâkin, her uğradığımız şehirdeki liman dairesinin tasdik mühürle- rini görünce, palavra atmadığımıza aklı yattı. Türk olduğumuzu öğrendiği için de, başladı bol bol iltifata. Ben de, onu aklım sıra nezaket karşılığı yapmak üzere, votka içmek için takaya davet ettim. Hazret, başına kasketi geçirir geçirmez — Buyurun, gidelim, diyerek önümüze düşüverdi. Şehrin yabancısı olduğumuz için, liman reisi, zannımızca, bize rehberlik ediyordu. Hakikaten, sahile doğru gidi- yorduk. Fakat, bir ne tercümanımız, bir ii gl rak: urun, bizde bir çay alalım, sonra da sizin isil za içeriz, Evindeki kocaman bahçe hayvanlarla dolu. Bay olduğu ve yaptığı gibi, ehli hayvan yetiş- tirmenin de metodlarını izaha, bu meseleye dair yazılan eserleri telhise başladı. Liman reisinin büsbütün gözünde büyüdük. Artık karı, koca bize nasıl ikram edeceklerini bilemiyorlardı. m olmak üzere idi. bir mariletini de göstermek fikrinde imiş: — Hayhay, gidelim, yalıız hayvan- ların yemini verelim de öyle, diyerek evvelâ horoz ve tavukların paviyonuna gir Elinde yem torbası ile, hayvanlar u görünce, etrafını kuşatıverdiler, Haz- e ere çömeldi. içindeki atan atana, Fak. sofrasının kırıntıları, bazan şiddetli bir hamle neticesinde yere e Lâkin, bakıyorum, onlara üler yüz gösteren yok! Tavukların, rdlarin Çarlık Rusyası devrinden kalma AMB ila iskelesinde seliâmladık. Çarçabuk, k bir asalet iddiaları olamazdı yal Fikrimi, liman reisine söyledim. Gayet ciddi bir tavırla: — Evet, cenlilmendir! Yere düşen yemi katiy yemezler | Onları böyle terbiye eltim, dedi. Bizde Sovyet Rusyadaki bu aristokrat tavuklara şaşa kaldık | Artık, hayvanları bile asaletmaap olan liman reisi ile bayanına ikram ve hürmetle ei Vo kusur etmemek için, gözlerimizi dört açmak lâzımdı. Fakat, İâf aramızda vw hele sakın bay C. ymasın, ba başkanın güzel ki Meal gözlerim faltaşı gibi açılmıştı, zalen — SON — RESİMLİ AY'ın Ilinci Sayısı Çıkmıştır. 100 Sayfa Bol Resim Bu mükkemmel aylık mes- | muayı alıp okuyunuz! *

Bu sayıdan diğer sayfalar: