15 Ocak 1937 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 5

15 Ocak 1937 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

« bilhassa bizden bir ol lenen o ve e dilenci çocuk ardır ki, ekmek di- Hi“ gün, hatta çok defa geceleri bile bizi adım başı rahatsız eden cılız, sıska” çocukların; on para için uzanan çıplak kollarını kimlerin harekete getirdiğini hiç düşündünüz mü ? Etrafımızda o kadar çok dilenci, bilhassa bizden bir lokma ekmek dilenen o kadar çok dilenci çocuk vardır ki.. bu kara sefaleti örten perdeyi tur. Halbuki kar ve çamur altinda yırtık çuvallar içinde, gelen geçenden bir parça ekmek dilenen bu zavallı çocukların ha- yatı öyle facialar, öyle kan ağlalıcı vaka- larla doludur ki... perdeyi me Bu çocuklar yurdun yarınıdırlar, Onlardan kiminin babası, bize istiklâl kazandırmak için cephede ölmüş, kiminin annesi bilgisizliğe ve ii kurban gitmiştir , bir çocuğun dilenmesi ne demek- tir? hiç düşündünüz mü Ben de v enelerce, etrafımda uzanan bu yalvaran çıplak kollara lâkayt yürür.. bazılarına göz kapar; bazılarına baş sallar, e halde ehemmiyet vermez, ge- Dilenci cocukların hayatındaki faciayı, insanı hayatla karşı karşıya koyan gaze- tecilik mesleğinde öğrendim. Röportaj- cılık çok realist bir mekteptir. hayatın bütün faciaları, bütün çirkinliklerile karşı karşıya okalır- Sinir. Cemiyetin içtimai düzenindeki bo- zuklukları bir bir görür, cemiyetin bütün yaralarına parmağınızı korsunuz. Gazete- Burada bütün levsleri, İstanbulun Dilenci İstanbulda Dilenci Çocuk Yetiştiren Birçok Hakikatlerle Dolu Olan Bu Yazı, €ilik hayatımda lerden biri de: öğrendiğim sefalet içinde yuvarlanan dilenci çocukların Bu masum yavrucuklar, bazı insafsız insanların elinde birer kazanç vasıtası olmuş'ardır. Bunlar başkaları hesabına dilenir, başkaları hesa- feda ederler. Bazılarını anneleri sevkeder; bazıları, merhameti tahrik için kullanılan canlı birer slettir; diğer bazı- ları da ötekinin berikinin elinde oyuncak hesabına birçok şey- hayatıdır. bina vücutlarını olan ve onların çocuklardır. çalışan zavallı Ma u sene kış başlangıcında idi. Beyoğ- lunun caddeleri çocuklardan ge- çilmez olmuştu. Bunlar ince, yırtık çuval- lara bürünerek, köşe başlarında merhameti tahrik edecek bir vaziyet almışlar; iniltili bir sesle dileniyorlardı, Bizleri, kalın dilenci Bazılarını dilenciliğe anneleri seykeder.. paltolarımız altında bile titreten rutübetli soğuk, sanki onlara hiç tesir etmiyordu... Birçok günler, birçok geceler ayni saat- lerde, ayni yerlerde, ayni dilenci çocuk- larla karşılaşınca; bu vaziyet gazetecilik merakımı tahrik etti. İşin iç yüzünü anla- mak hevesine düştüm. Kar taneleri çıplak göğüslerini yaktıkça, ağlıyan bir sesle Yazan: | j k istimdat eden bu çocuklar, sabah erken- den hergünkü muayyen yerlerine gelir, akşama kadar dilenirlerdi. Akşam üstü de mevkiini diğer bir çocuğa terkederdi. Geceleri büyük otellerin altından demir kafesler üzerinde uyurlardı Yılbaşını takip eden gece'erden birinde idi. Polisler, her halde aldıkları bir emir üzerine, bu çocukları toplayıp karakola üyordu. Bende merkeze gidip işi önündeki, olisi görenlerden o birçoğu, derhal kaçtığı için, © akşam karakola yirmi çocuk ei Bu e kimi Türk, kimisi de Ermeni ve Rundu, Çocuklar, ilk iahkikatta KM olduk- larını, geçinmek için dilenmeğe mecbur kaldıklarını» söylediler. Bu sözlere inanmıyan bay komiser, daha ciddi tahkikat yapmağa lüzum gördü. İçlerinden (o bazılarının o aileleri bulunur ümidiyle, çocukları sıkıştırmağa başladı Fakat, imkânı yok, dilenciler birşey söy- çişi Bunlar hakikaten sokaklara ş kimsesiz çocuklar me Yoksa sileliei için dilenen serseriler omiser bir ip ucu yakalamak için şöyle ei tedbire başvurdu Bu çocuklara, bir dala sokaklarda ağ ad ve dilençilik etmemek şartile serbest bırakacağını; fakat eğer yeniden ele geçerlerse, sağlam bir yerleri kalmıya- cağını, büyük bir r şiddetle söyledi... Onlar gene dilenecek, gene serserilik edeceklerdi. Çünkü evsiz, yurtsuz, ailesiz, her ma- nasile kimsesiz çocuklardı. Bu çocuklar cemiyetin günahlarını zaif ve masum omuz” larında taşımağa mahküm zavallılardı. İş tehdide binince çocuklarda ağız de- gişti.İçlerinden saf ve meslekte yeni olanları, yarım ağızla aileleri olduğunu itirafa baş- ladılar, Komiser, açılan bu yeni ufuk üze rine tahkikatı tamik ettik. Çocuklardan bazıları kimsesiz leri dilenmeğe gönderiyor, çocukların: kar altında kazandığı beş on para ile geçim meğe çalışıyorlardı. Yavrularının sefalet edinecek kadar düşkün mevcut olabileceğini düşündüğüm zaman,

Bu sayıdan diğer sayfalar: