15 Şubat 1938 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 13

15 Şubat 1938 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hasan Birgün beni tekrar görebil- meni, hiç olmazsa bir haber almağı umu- yorsun değil .mi ? Ayşe — ( Dalgın, başı Hasanın omu- izunda ) evet, Evet! Hasan — Demek ki sen de s»viyorsun. Ben senden pek çok seviyorum, Ayşe.. Ben de öşiğim. ( Ayşe bu sözleri kendine sanarak Hasanın elini tutar) Hayır, seni değil, küçük arkadaşım, güzel, vahşi bir kadını, beni bazan seven, okşayan, bazan ida hırpalayıp eziyet eden bir kadını sevi- yorum. ©, kızıp köpürdüğü zaman ben de garip bir heyecanla yerimde duramıyorum, o, sakin olunca bana da bir durgunluk çö: küyor. O, intikam arzesile kıvranıp hay: kırdıkca, ben de, bu zaif, kuvvetsiz bünz : eme rağmen, kadını dövmek, işkence et- mek istiyorum. yşe — Ben anlamıştım zaten, başka birini seviyorsun. Beni aldatlın. Hiçbir sin öldürsün kadınla münssebetin olmadığına yemin et- umdanberi ilk tiğin zaman yalan söylemişsin. Ahlâksız * geçireceğim zalim bir kadını seviyorsun. Kim bu? istemiyorum Hasan — Sabret Ayşe, sana herşeyi El ağn gölge kadai şe — | Dalgın) Ben de, beni bir da- siz ha göremiyeceğin için müteessirsin san- ızaklaştıracak dımdı. N i Hasan — Dinle Ayşe, anlaman lâzım. © Biliyorsun, ben burada doğdum ve yirmi ir buradan hiç uzaklaşmadım, Annem beni bul söylenenleri de uymuşsundur, buraya bilyan bil gelmeden e ki sene bir akıl haslane- z nz kalmış. Çıktığı zaman sert havalı bir vücudumu "İN olurmasını tavsiye el mişler, ba a bu kayalıkların üstündeki evi söylüyorsa ri atl almış İşte ben, şu biraz ötedeki ev n orada, yine ald müsün An ii biliyorsun. ür) Bu temir, 1 çarpa çarpa e nn pan sesi l Ben or. Ama ben ga, oğarken an Bana ninni söy- şıydı, dünyaya gelince ilk duydu ses denizin iniltisi oldu, ii AL & eği in la in denizdi 3 gizleyip onu denizi anam gibi severdim eğin yer cen cem büyüdüm. Çelimsiz, bedele lana sordum! siz, zaif bir çocuktum. Babam beni mek- ri masalların tebe göndermiyordu. Eve hocalar gelir, bana türlü dersler ögretirlerdi Kitaphane ndirecek şey: mizde, kalın ciltlerin arasında otura otura, ır, birden el ' köyün diğer çocuklarından büsbülün ayrı ım, buradan bi nasıl ayrıla za 1 ben onlar gibi kayadan kayaya atlıyamaz- m. ben mi? Kvşel Onlar gibi gülmeyi bile beceremezdim. Gkibmel © zaman, kendi başıma deniz kenarında (Yüzüne saatlerce otururdum, Böyle kederli saatle- türlü oyunlarla beni oya'ıyan, tâ ayaklarımın dibine kadar sokularak, anla- “yamadığım a derdimi dağıtmaya Guğraşan denizi, artık bir anne gibi değil, bir oyun li gibi seviyordum. Bir peri hikâyesinin resimlerini seyreder gibi, gü- nün her saatinde, hattâ her dakikasında ., —, Grenk ve biçim değiştiren dalgalara bakar- ağın için mü-' dım, İşte o zaman, babam... Ayşe — Yetişir Hasan, anlatma o fa ciayi rimde, değil 7 nimi, müşfik . Seni araya” un omuzuna mağa ne İü- Hasan — Kesme sözümü, fırtınalı bir akşamdı, babam kayıkla açılmak istedi, tohlisiye kayığı dolaşmağa çıkıyordu, ba- bam da nasılsa bir kolayını bulup kayığa bindi. Ayşe — Ne İeci kazaydı, Yarabbim! Hasan, — Kaza mı? Kaza Ky öy” le mi PKayıktakiler bir de bakmışlar, koca bir dalga babamı kapir.cr, koynuna almış, hemen davranıp çıkarmışlar, zavallı babam bakmış aşıktı” bir müddet dalgın dalyın denize - muhakkak o da benim gibi deniz sonra birdenbire kollarını açarak (kolları- ni e ayağa kalkar) tekrar denize at- lamiş. (| Hasan kayanın üzerinde denize at- Ayşe m gibi bir hareket, yapar. haykırarak caketirin eleği den çeker, o- lurtur ) Demek k ilmiş. O akşam tahlisiye kayığı denizin koynuna bırakarak döndü. Ayşe — Zavallı Hasan ! Hasan — Daha çocukken kalmıştım Evden rime fitremelerinden, sıtıma tentürdiyot yapyalnız nefret ediyordum Üze sürüp yünlere sarmalarından, hele hala- mın, emektar dadılarla başbaşa verip «A- caba bu da annesine çekecek mi?» diye dizini dövmesinden debsei duyuyordum, Her dediğim yapılıyordu, benden âdeta korkuyorlardı. Belki hakları da vardı, an- nesi deliren, babası intihar eden, hasta bir çocuktan çok fenalık ümit edilebilirdi. nı büy m . sıhhatli bir köylü çocuğu gibi, sa şama kadar denize dalıp çıkmak, büyüdüğüm zaman da denizci ol- maktı. Artık kendimi büsbütün denize ver- miştim Bu kayanın üzerinde saatlerce ya- tıyordum. Gözlerimi kapayıp kayaların en ucuna yatlığım zaman, yüzüme serin dem- İalar düşerdi. Gözlerimin, alet düşen bu damlaları, seven bir ka- niz niçin ağl iyor, diye düşünür benim gibi #iüztarip mi? Halbuki benim sakirabımı hissettiği için ağlıyordu. İşte ona böyle âşık oldum. Sırrım bu, Ay- şe, denizi seviyorum, Ayşe deniz — Bunda şaşacak birşey yok ki Hasan, burada doğdun, büyüdün, annesiz, arkadaşsızdın. Daima denizi gördür, de- pizi dinledin. Sıhhatli ve fakir olsaydın, gemici olurdun. Babriye evinden kaçan az mı? Denizi sevenler çoktur iran — Ee gibi sevmemişlerdir. ye girmek için Benim için ©, su ve köpük değil, bir ka: dındır. Yeşil gözlü, > dalgalı e ” m Harikulâde bir vücudu var; ladığı zaman, ne iyi, ne babi düğekiz bilsen Ayşe — Ne tuhaf konuşuyorsun, Hasan| Hasan — Sen de benden korkuyorsun.. anam gibi MR e Benden yalnız o korkm (den terir ), çünkü ben onun sonu eougili herşeyiyim. Beni o büy Ama şimdi eni ondan alarm. iye rlar. Ya- rın gidiyorum, gitmezsem, kollarımı bağ- layıp götürecekler. Öksürüyormuşum, za- ilmişim, verem olmağa istidadım varmış, Kararleniz havası yaramazmış. (Bir müd- det susarak denize bakar Dalgalar gi tikçe daha azarak, yükselmektedir. Su pintilerinden yarı islak bir hale elli Kız biraz yeri çekilir. Erkek aldırmaz.) Hasan — Bu geceki hırsını sun yâ, bara kizdı, dinle bak'n Ye Vee uzatıp dinler gibi sesine uymağa çalışarak ida) e vefasız Hasan, beni b rakıp nasıl gidiyorsun. hen senin ananılım, oyun ar kadaşındım, sev; lim, beni nasıl bira: kıyorsun, kalpsiz Hasan). ri Ki döner) Buydünn mu nısıl İeryat ediyor, - iyor! Ayşe — Birşey duymarım.. rü:gâr zi- yadeleşti, Sa dar! H asan — İenden ne MN Ayşe, sevgilim rd nelret ediyor, ( Tilrer) yşe — Kendire gel b ben va rım ben seni rn ae raen yarın seninle beraber gelirim, san, o cennet gibi çiçekli yere el Hasan — Sen beraber gelirsen, Ayşe, belki iyileşirim, kuvvetlenirim, ama sem çocuksun. Ayşe — Değilim, çocuk değilim. Se- nirle beraber geleceğim. ( Hasana a Hasan da öna döner, başım kızın omuzuna dayar.) Ne mesudum, Nİ bilsen, sa- bah olsa da gilsek| Hasan — (Birdenbire sıçrar, Ayşeyi EN Neydi o ? Ayşe — Hangisi? Hasan — Kimdi o acı acı haykıran? Ayşe — Bu gece çok sinirlisin! Rüz- gör. Bana baksana Hasan, boşluklara dal, ma, bana bak, Hasan, bana bak! — (Kayanın ucunda ayakta) Or. İşmen iP Bak, Ayşe, İşte, işte! (Hasanın gösterdiği yere ba- kar Nerede ? Kim? san — Ta uzakta, şu ötedeki ka- A altında, yaklaşıyor, yaklaşıyr..bak, galiba bir ceset! yşe — Ayyy! Ben birşey göremi- yorum Hasan — ( Kayanın ucunda denize doğ- ru eğilir. ) C örmiyormusunr Bir kadın.. yeşil göz. ü, sarı saçları beyaz vüörudunu sarmış. Ayşe — Bir dalganın üzerine ay ışığı vurmuş | Hasan — Yaklaşıyor.. ab, neles iki hareket ediyor. — Ay ışığında kabarıp, alçalan dalgalardan baza birşey görmiyorum. "Tam burada, kayanın dibin- de, Kulkyon bigi bakıyor, beni çağırıyor, &yşe, beni istiyor. Jüymüyor MU Ay asan, Gn be ölmemiş, Hasan — (Mes i WE Mi evgilim, seni kıskan ver er) Oh, sev- ai ihayet vi Nİ kola bana Gay yorum sevgilim, b bekle | (Kollarını in kayadan A atlar.) Ayşı Kaya ucuna koşar) Hasan, Hasan “(Müthiş ır dalganın kayalara çar- pışından başka bir cevap alamaz. Perde inerken ağır ağir döner.) 11

Bu sayıdan diğer sayfalar: