29 Ekim 1938 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 28

29 Ekim 1938 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 28
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| | | | e iyelik on beşinci yıldönümü” nü tesit ediyoruz. Sultanların ve sul- tan bükümetlerinin idaresizliği, tedbir- sizliği yüzünden umumi savaştan mağ- lâp çıkan Osmanlı imparatorluğunun toprakları paylaşılmış, sınırları daral- tılmış, tarihte muazzam imparatorluklar kuran, hükümdarlar avlıyan, tahtlar, taçlar deviren, herkese kendisini say- dıran ve âleme boyun eğdiren ulu neslin çocukları, avuç içi kadar toprağa sıkış- tırılmak istenmişti. Bu şekilde kıskıv- rak bağlanan Türkiye, galip devletl rin ve müttefiklerin satırı önüne sürükle: niyordu. Fazla tazyik edilen herşey müthiş bir kuvvet ve enerji menbaıdır. Fena idarelerin, mütevali harplerin zayıflat- tığı ve gevşettiği milletin damarlarında- ki eski kan bir ateş seli ve volkan oldu. Her baş sıkıştıkça kendisine bir Önder bulan, ERGE NEKON da kendisine Bozkurdu halâskâr ve pişdar yapan Türk, bu defada azmini, tarihi intika- mını, enerjisini Atatürkün ve arkadaş- larının şahıslarında topladı. Bir ateş tufanı halinde düşmanları yendi. Dejenre sultanları içinden attı, mazisine lâyık bir idare kurdu, istiklâlini kazandı. Garbın hasta ada dediği ve kendisine kefen hazırladığı Türk, işte böyle dirildi. Beynelmilel bir söz ve nüfuz sahibi oldu. Tarihin seyrini değiştiren Cumhu- riyet inkılâbı, Türkün istiklâli kadar dilini ve tarihinide kurtardı. Bugün müstakil devlet teşkilâtımızın, modern ve kuvvetli ordumuzun yanında canlı bir Dil ve Tarih kurumumuz var. Os- anoğulları şehnameci ve vakanüyis vasıflı tarihçileriyle Türkün hilkate da- yanan asil tarihini unutturmuşlardı. tin sırtından koparılıp atıldığı zaman, elimizde tarih adlı beş, on vakanüris kitabiyle, garezkâr Garp kanallarından dilimize çevrilmiş üç, beş eser vardı. Sultanlar parlak mazimizle, ana yur- dumuzla, menşeimizle ilgimizi kesmek ve bizi türedi ve melez bir millet gibi göstermek için ne yapmak lâzımsa yap- mışlardı. Gün geçtikçe, kendimize gel: dikçe eski devrin tarih sahasındaki boşluğunu da anlıyoruz. Bir gün bana; “Edirne kurtuluşunun bir tarihini yaz!,, dediler. Ben bu şehrin ilk defa na va- kit Türklerin eline geçtiğini, kaç sene hükümet merkezliği yaptığını da yaz- mak istedim. Başvurduğum bütün ki- taplar bu tarihleri adamakıllı ve doğru bir şekilde yazmamışlardı. Sinan ihti- 28 PLANÇOSU Yazan: İbrahim Hakkı KONYALI o fali münasebetiyle bir yazı hazırlıyor- dum. Bu yüce sanatkârın hayat ve eser- lerini bir muamma halinde buldum. Barbaros Hayrettinin türbesinin etra fını açtırmak için kitabıma bir temenni ilâve edecektim. Bu dâhi denizcimi- zinde dört meçhullü bir muadele ha- linde bulunduğunu gördüm. Preveze savaşının oyıldönü münasebetiyle Şarklı bütün kitapları okudum, hiç bi- risinde savaşın ,kazanıldığı gün hak- m e EKN Ai San vr a MEM ve ça vr AÇMA KA i— İ rü Dolmabahçede açılan Tarih sergisinden üç köşe kında vuzuh ve katiyet bulamak Nihayet bu harbe iştirak eden vE yi rini zaferden beş gün sonra hazı MURADİ'nin kitabı imdadıma yeli bunu neşrettim. Mütehassısların iy dikkatlerini çektim. Âlim v bilinenlerden bu vesikaya kışanlar oldu. Fakat ilmin ve İhtiyi halâ cevabını alamadım Yalniz Dağ ve Şişli Terakki Liselerinin Tarih retmeni Fevzi Kurtoğlu yabancı hi lardan iki kitabın ismi söyledi. Te kurumunun kıymetli üyelerinden pi hüküm vermenin doğru olamıyatığı ileri sürmek suretiyle hakikati söylel Tarihimizi alâkadar eden herk bir mevzua el atsak, böyle bin müji lâtla karşılaşırız. Her mevzu hzl bekâretini muhafaza ediyor ve (gi huriyet âlimlerinin tetkikine ih gösteriyor. Cumhuriyet bize tarih yolunda pi çok ciddi eserler kazandırdı. Kris Kolombun Amerika keşif haritana lardanberi ortada yoktu. Halbuki ba Atlas Okyanusuna kadar taşan değ lerimiz, Kolombun üçüncü seferini dönen gemilerinin içinde bulmuşlui suretiyle Devlet matbaasında aslın& farkedilemiyecek bir nefasette İsi larak ilim dünyasına sunuldu. Bu, rejimin ve Cumhuriyet âlimlerinisi kiymetli keşiflerindendi. Bundan UCumhuriyet müzecileri, tarihçileri, âli leri, arkeoloğları faaliyete geçi Kütüphanelerimiz, arşivlerimiz, hast! evraklarımız arandı, tarandı; yet larında uyuyan medeniyet yadigâii uyandırıldı. Yazılacak tarihimiz İf irçok el sürülmemiş, canlı melis toplandı, —. 1933 te Ahlatlıbelde doktor Hiz sKOŞAY yeraltı araştırmaları yp Burada bakır devrine ve milâttan üçüncü asıra ait kıymetli'eserler bi Aynı yılda Maarif Vekâleti arkedlif Remzi Arık, Ankaraya 60 kilom mesafedeki KARALAR mevkiindebi riyat yaptı, bize kıymetli eserler * kardı. 1934 te Remzi Arık tarshoö GÜLLÜ dağda yapılan hafriyattı

Bu sayıdan diğer sayfalar: