1 Haziran 1939 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 19

1 Haziran 1939 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

vel ike er, bü iteferrik ilini ve zdik bir hediye nin bi irelerde ı gözle lişırken ik oda leratını © kik ve hayret a yı müd. i sadece sillerini Atatür. 'r, daha Kendi- telerin çalışa” m: kırılan # ten sonra ve zabitan ile * yeti erkânından maneyiyatlarını takviye eden, onlara istikbal hakkında yeni ümitler veren, onlari cesurlaştıran tek cümle budur. Atatürk Samsunda başka şeyler konuş- mami$ı düşüncelerini Havzaya gelin ceye kadar tamamen açmamıştır. Ebedi Şefin, 19 Mayıs kıyılarından Anadolu içlerine doğru ilerleyen hare: ketlerinin ill durağı Hayvzadır. Samsun kütüphanesinde «Atatürk köşesi» kısmında mevcut eserlerden “Yurdumuz,, isimli bir kitapta eserin muharriri, Gazinin Havzadaki ikamet- lerini şöyle anlatıyor : “93 Mayın 1335 günü Kaymakam Fahri bey, Havza eşraf ve münevve- ranını toplıyarak, iki gün sonra Mirliva Mustafa Kemal Paşa mamında bir zatın Havzaya geleceğini ve böbreklerinin rahatsızlığı için kaplıcalarda yirmi beş otuz gün kadar kalacağını tebliğ etti ve Paşanın istikbaline ait bazı tertibat aldırdı. “95 Mayıs 1335 günü, Mustafa Kemal Paşa öğleden sonra otomobilde yirmi kadar maiyeti erkânile Havzayı teşrif ettiler. Anafartanın tarihi kahramanını, otel ciyarında kasabanın münevverân ve muğteberanı ile bir kıt'a askeriye karşıladı. . Kahverenkli bir kalpağın, i Mirliva üniformasını taşıyan bir ceke- tin, külotlu ve çizmeli bir pantalonun tamamladığı sade ve mütevazi bir as. ker kıyafetile otomobilden inen Paşa, kendisini selâmlıyan askeri teftiş ettik- erkânı hükü- metin ve muğteberanın ellerini sıktık- © tan sonra otele geldiler.,, rrir, burada, Atatürkün mai- hatırlıyabildiklerini yazmakta ve bu meyanda, şimdiki Başvekilimiz Doktor Refik Saydam ile meb'uslarımızdan İbrahim Tali ve Sü- leyman Kocaeliyi kaydettikten sonra hatıratına devam etmektedir : “Kasaba namına arzi tazimat etmek ve hoş geldiniz, demek için ertesi gü- ? nü bir heyetin Paşayı ziyaret etmesi İ tensip edildi. Esasen Paşa hazretleri de teşriflerini müteakip kasaba eşraf ve müneyveranile görüşmek arzusunu izhar etmişlerdi.,, Eserin muharriri, Havzalıdır, o gün- ATATÜRK'ün favzada daima banyo aldıkları kaplıca binası, En büyük kahramanın takdirlerini kazanmak mazhariyetine kavuşan Havza kasıbası, lerde Havzada bulunmuştur. Kendisinin de dahil bulunduğu bir heyet, Ata- türk'ün yanlarına gitmişlerdir. Muhar- rir, bu kısımda, hâdiselere temas eder” ken ATA'nın, üzerlerinde bıraktığı tesire de ilişerek şunları yazıyor : “Zairleri oda kapısına yakın bir yerden karşılamak tevazuunda bulunan kahraman Paşa, heyetin ayrı ayrı ellerini sıkmak ve şahıslarını, vazife- lerini öğrenmek suretile alâkadarlıkta bina: ATATÜRK'ün Havzada ikamet buyurdukları daire Tarihi yeti hazirenin taşıdığı fevkalâdeliği izah ederken, parlak ve nafiz gözle. rinden ümit muru dökülüyor; “hiçbir zaman ümitsiz olmıyacağız, çalışacağız, memleketi (kurtaracağız !, diyordu. Sormak cesaretinde bulunduğumuz su- allere kat'iyet ve vuzuhiyet veren bir uslüpla Paşa cevap vermiş ve demiş- ti ki: — “Bizi öldürmek değil, canlı me- zara atmak istiyorlar. Şimdi çukurun kenarındayız. Son bir cür'et bizi kur- tarabilir, zaten başka türlü de hreket imkânı yoktur |..,, Paşanın bu kat'i sözleri hey'eti çok mütehassıs etmişti. Kendilerinden ay- rilirken : — “Sizinle her zaman temas ede ceğim. oDairelerim, Havzulılara her gün, her saat açıktır, E şlard Aldığımız bu müsaade ile Paşayı her zaman (görebiliyor, temaslarımızdan pek çok, manevi istifadeler temin edi: yorduk, Bu temaslar bizde bir başka- lik da husule getirmiş, belki bilmediği- miz benliğimizi anlamağa sebep ol- muştu. Biz şimdiye kadar bu yollar üzerinde kimbilir nice paşaları, nice yüksek rütbe ricalini, nice vali ve mutasarrıfları karşılamışken, mütehak- kim, mağrur selâmlarından başka hiş bir şeylerini görmemiş ve elpençe di- van vaziyetile bile huzurlarına gireme- miş, girmek imkânını bulamamıştık. “Paşayı her ziyaretimizde kendisini gunu gösteriyordu. Bu tarihi sözlerdi ki, bizim ruhumuzu değiştirdi, imanı- mızı tahkim etti, bu sözler bizi vatan- perver, bizi teşkilâtçı yaptı., (Yurdumuz) isimli kitapta, o gün- lerde Samsun kıyılarından başlıyarak Havzada, Merzifonda ve masyanın yakınlarına doğru faaliyet halinde bu- lunan (Pontus) cuların zulümlerine ili- şilmekte ve bu şerait altında Atatür- kün Havzalılara verdiği cesaret ve di- rektifler izah edilmektedir. Ata, Hav- bu kasabadaki hareketleri dinmiş, bu vaziyetten bilhassa Sam- k büyük ümütler elde et- Muharrir bu noktaya ilişerek vazi. yeti şöyle hülâsa ediyor : “Bundan sonra idi ki, büyük feda- kârlıklar mukabilinde -silâhlar tedarik edilmiş haraca bağlıyan (Pontus ) fedaileri (1) ihtiyatlı ve basi- di hareket etmek zaruretini hisset: i ii v s4. , « « ektiği inkılâp ve istik- lâl tohumunun böyle birdenbire filiz” lenmeğe başladığını gören Paşa, vazi yet hakkında bizi her gün haberdar etmekte ve bilhassa istihbarat müdü: riyetini bu işle alâkadar tutmakta idi , Mustafa Kemal Paşa, bu günlerde esir lesini gören şarünlileyhi o vakit İstanbul hükümetine verdiği sıfat - payıtaht ricali âliyesile (İ) mu habere ettiği gibi, Anadoluda da milli ve tarihi kumandanlarla, dünün ve bu günün tarihi ve kakraman simelerile de muhaberatta bulunuyordu.. — Arkası gelecek nüshamızda —

Bu sayıdan diğer sayfalar: