1 Ocak 1940 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 25

1 Ocak 1940 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 25
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İyeceğini ırina bir »ce, hoş : gelme. kocasına ur Fa Sokağa m: Süheyl «ları da- Ensti. 'rde ge m. ağlıyor » şahla üşüyor. şeyi an- Yemin içli sev i birşey mühim, aybaoldu rasında uvvetli nama ç Bitkin Fakat irşeyini farketti. zaman im ne rağmen u, Fa yuramı ül Böylece ri kalb lame baran sıkıntılar içinde on beş gün geçti. ben bu günlerin her saatinde kinle, intikamla dolu garip bir hasret sabırsızlığı de Fikreti bekledim Fakat o, benim yalniz zihnimde çizile- ek bir öd) hareketine ziyecek olan erimi bilmiş ve hayatının e akibeti anlamış gibi hiç gö- gi medi. Bense içimin en vahşi b e gitlikçe büyüyerek kuduran kam hislerimin çarpacağı bu haili gün- fenasiyle cele erce aradım. Günlerce; kazdiğım uçurumlar kadar derin mezarın başında onun yolunu gözle- dim, Ve bazan bu başdöndürücü derinli- se baktıkça kendim bile korkar. oradan klaşmak isterdim... Hele onun yuvarla- türlü a yuvarlana ile hazırladığım n önüne geldikçe arkamda kalan bah. çlerin solmuş. kurumuş. çiçeklerini müeb- beden görmemek üzere bu kendi kazdığım sonsuz çukura atlayıp parçalanmak arzu- yanardım Son zaman biraz sükünet bulan hissi- alıma kendim bile şaştım. Fakat bugün birdenbire kalbime gelince, yalışan sinirle- cim sanki bir saniye içinde kinle, intikam ihtirasiyle tekrar şahlandı. Vuran nabzım- da, çarpan kalbimde ve damarlarımda do- laşan kanıma varıncaya kadar vücudumun her noktasında ayaklanan bir isyan hırsı hissettim. İçimde meçhul bir lisan bana: « Haniya, nerede senin Tekir- dağında en âdisinden en asiline kadar bü- tün halkın sein dedikodu mevzuu ol- lan. Bunu kulaklarınla da duyduğun halde hal nasıl tahammül ediyorsun., Almındaki ile namuslu insan- 5 alinacak bir öcün varsa, SENİ yere vuran yili 14 adam karşindadır. Niçin Daimi halâ dast- sun? Niçin ona yüzünün en » hatlariyle tebes Sö m rariyle hitap Ve hazırladığın projelerinle bi anda mahvelmiyorsun, OO ki. göğsün- de ikinci bir kalp gibi çarpan en canalıcı bir ukdeyi avuçladı, o ki ömrünü çiçekli- bahardan seni hazan ik- ediyorsun, sesinin en y yamuşk ka- ediyorsun?.. senin yen yeşil gözlü limlerine sürükledi ve sen ca bir yaprak dökümü olarak kalacaksın, © halde niçin senden çaldığı saadetle meydan açıyorsun,. Haniya, yanlar, o infialler. Bütün bunlarla nefsine bir nümayiş mi yapmak istedin çocuğum. Eğer öyle ise kimi kandırmış oldun? Gerçi sen önceleri yalan söylemezdin, yalandan şeytan görmüş gibi kaçırdın. Fakat bü riya ile başbaşa kalman sana kareklerinin sıskalığını göstermez mi?..» Kâbuslu bir rüyadan uyanır gibi onun sesiyle kendime geldim. — Bu memleket orada hayatın- önu mahvetmiyor$un da, mes'ut olmasına azizim, doktorsuzluk MA tutulmuş. Koskocaman şehri nasıl idare edebilirsin. yakta dolaşıyordu. Dikkal etlim, © e biraz sarkık, yürüyüşü yeni sünnet olmuş çocuklar gibi tabii ve çehresi fazlaca yorgundu. R #ndisiyle meş- gul olmadığıma ehemmiyet vermeksizin ayni bezgin sesi, ayni asık li devam biraz gayri ediyordu: — İstanbulda adam başına bir Doktor talebesi, Burada ise senin bu kırık dökük nalbant dükkânına benzeyen kabinenden Ni bir şifa bulacak yer yo Ömrümün çek eli kitaplarını okumakla geçirdiğim mesleğimi nalbant- DOuğsavıl lığa benzelen ve bana bir nalbani muame- lesi yapan bumeş'um adamın yüzüne hay- kırarak ; Beli alnıma sürdüğün leke ile paralık ettin. Lânetli gözlerin bu seler de mesleğime m i dikildi. Selih adam, dikkat et, selil ömrünün son ea yeniye un, » Demek istedim, O dev sana anlatsam. li bir iş görmezsin ki, Ona fazla olarak hiçbir şey söylemek islemedim. Sadece: inliyorum, demekle iktifa ettim Mekin la yaslanatak anlatmağa başladı: Azizim, ilk evvelâ bu sırrın mah- rem ami isterim. Hayretimi gizlemiye çalışarak, fakat merakla ona: -Peki, diyebildim. O, sesini daha çok algaltarak; — Bundan onbeş gün evvel > ker tabii oynuyarak namusumu iki Mukaddesalımla diyordu. la temas etmiştim. Haslalı ben de bilmeden aldım Daha neler söyledi dinlemedim. Ku- laklarımdan giren bir şimşek yangını bey- nimdeki projeler ze e ve daha valışi plânlar çizdi. Öyle . bu feci dü- şüncenin vahşetinden ke idda bile korkar gibi öldüm. Güme e fırsat ayağiyle önüm mişti. Vicda- nimlâ ahakenln ba bok son Simli z 5 de çar” pışırken, onun kulaklarımda ağulduyo, ordu: Tedavi edersin değil mi Sabri?. vi hay dostum, sen hiç merak et: me, dedim. Ve bununla onun sözünü yine ona çok daha feci olarak iade elmiş ol- dum.. Çünkü 6, bir zamanlar bu cümleyi bir başlarıgıç yaparak bana ihanet etmişti, Bu cümle ile Si kandırarak İelâli ilk de- fa m li Kafamın içindeki şe- il Saleride parlamasından, en 5 im a ile bütün esrarımı ifşa et- mesinden korkarken o, bana vakit birak- — Bir hafta ke eh kendime levaja de- 20 | | İ |

Bu sayıdan diğer sayfalar: