28 Ağustos 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 7

28 Ağustos 1954 tarihli Akis Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER General Tunaboylu OÖr mu? faa Vekiline kendi noktai nazarını an- lattı. Yanma, bizzat seçeceği kimseleri almak 1stıyordu Askeri Şürayı topla- mamasının sebebi de buydu. Gerçi çimdi kendisi, şahsen muhatap olu— yordu. Şüra toplansaydı mesuliyeti o- nun üzerine atmak kabildi. Fakat Ba- ransel kartları açık oynamak huyun- dan vazgeçmemi: Terfi listesi ilân edıldıgı ve onu ta- kiben tayinler yapıldığı zaman bir ta- fam sürprizlere rastlamanın imkânsız olmadığını bilmek lâzımdır. Liste, cok kuvvetle muhtemel olarak Baransel'in hazırladığı şekilden başka türlü çıka- . Bazı generaller, terfi etmeseler bile yerlerini muhafaza edecekler ve degışıkhk beklendiği kadar olmayacak- Maarif 11 mi, 12 mi? M aarif Vekili Celâl Yardımcı'nın A- merika'da üniversite görmeye git- mek üzere memleketimizden ayrılma- dan evvel verdiği beyanatı okuyunca Maarif Vekâletinin ileri gelenleri bir an şaşırdılar. Vekil, lise tahsilinin 12 yıldan — yeniden 11 yıla indirileceğini haber vermişti. Bu karara nasıl varmıştı? Vekâle- tin bahis mevzuu ileri gelenleri bunu pek anlayamamışlardı Gerçi lise tah- silinin 11 m mı olması gerektiği hususunda açılmış bir anket vardı. Bunlara cevaplar da geliyordu ve cevapların çoğunda 11 yıllık lise tahsili — üniversiteyi takip edebilmek için kâfi bulunuyordu. Fakat henüz verilmiş bir karar yoktu, daha doğru- su anketin neticeleri üzerinde tartış- malar yapılacak, mütalâalar alınacak, tahsil 12 seneye çıkarıldıgı zaman ka- rar nerelerden geçmişse gene oralar- dan geçecekti. Bu yalnız vekili, hattâ yalnız Maarif ekâletini alâkadar e- den bir husus değildi. Kanun mevzuu idi. Fakat anlaşılıyor ki liselerde tah- sil, bir kaç senelik denemeden sonra yeniden 11 seneye inecek ve ihtimal ki pek do iyi olacaktı. enâ çocuk başım kaşıdı, sonra ar- ka Iyı ama, bızım seneye yazık de- ğil mi?» diye so Elindeki gazetede, Celâl Yardımcı- nın beyanatı vardı. Delikanlı, bu sene den 12 ye geçmişti. Haber tahak- kuk ettiği takdirde 11 inci sınıfla bera- er mezun olacak, yani liseler önü- müzdeki sene hem 11, hem de 12 inci sınıfları tamamlayanlara lise diplo- malarını vereceklerdi. Tahsil müddeti 1 den 12 seneye çıkarıldığı sırada da 10 uncu sınıftan 11 e geçenler bir yıl daha okumuşlardı. Yani karar değiş- tikçe bir «promosyon» daima bir yıl zarar goruy ordu. aarif — meselelerimizin hâlâ ne derece laubalı bir tarzda idare edil- diğinin ve gene vekillerin arzularına göre sistem değiştirmelerine devam o- lunduğunun pek acı ve ibret verıcı numunesıdır Acıdır, zira Maarif kili bir şey kaybetmemektedır ama yukarda bir naklettiğimiz genç gibi binlercesi kayıtlarından bir yıl kaybetmektedirler. Pek çok aile vardır ki evlâtlarım liseye gönderir- ken hesaplarını 3 yıl için yapmışlardır Orta okuldan sonra gelen bu üç dörde çıkarılınca bütün hesapları alt— üst olmaktadır. Zıra her ailenin mesut memleketimizde reffeh geçındıgı maalesef henüz ıddıa edı emez ların bütçelerini böyle gelişi guzel ka— rarlarla bozmak kimsenin hakkı olma- mak gerekir. Pek çok sözün pek çok kimse tara- fından yanlış anlanmakta ısrar edildi- ğini bildiğimiz için bir noktaya işaret etmek istiyoruz. AKİS, liselerin 4 yıla Celâl Yardımcı Amerikanın kapısı mı? indirilmesinin asla aleyhtarı değildir, hattâ gençlerin hayata mümkün oldu- ğu kadar çabuk atılmalarını faydalı bulmaktadır. Ama böyle değişiklikle- rin tamamiyle aleyhinde bulunuyoruz. meselelerimizin — bir sisteme bağlanmasındaki lüzum bir defa daha ortaya çıkmaktadır. Esasları bir kere tesbit edip, ona göre hareket etmeliyiz. Meselâ bu lise tahsili barometre midir ki mütemadiyen yükselip alçalmakta- dır? Bir karar verilirken, üzerinde a- damakıllı tetkik yapıp verilmelidir. Meselenin burasında iş, daha mü- him bir tarafa gelip dayanıyor. Par- tiler, şu rejim meselesini artık hal- ledıp muhtelif mevzularda kendilerine bir plân yapmalıdırlar. Muhtelif saha- larda program çizmeliler, siyasetlerini tesbit etmelidirler. Demokrat Partinin maarif politikası nedir? Böyle bir şe- yin adı bile işitilmiş değildir. Avni Başman'ın bir politikası vardı, Rıfkı Burçak'in bir polıtıkası vardı, hayatında ilk defa maarife el atan ve üniversite tetkiki için tâ Amerikalara gıtmeye lüzum hisseden Celâl Yardım- cı'nın bir politikası vardır. Bunların, maalesef emniyet vermediğini ifade et- meliyiz. Ya, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı alırsa nasıl bır maarif siyaseti takip edecektir? Bunun üzerinde de bir tek defa durulmuş olduğunu hatır- lamıyoruz. Hatırladığımız Cumhuri- yet Halk Partisi iktidarında Maarifi- mizin vekille beraber sistem değiştir- diğinin bir darbımesel haline geldiği- dir. Hele Cumhuriyetçi Millet Partisi, böyle bir şeyin lâfım bile etmemıştır (Aman, sayın Abdurrahman Boyacıgil- ler, gene bir tomar Parti programı gön- dermeye kalkışmayın, inanız ki bunla- rı koyacak yer bulamıyoruz). Bu yola gidilmediği takdirde lıseler birkaç yıl 11, birkaç yıl 12, belki de veya 13 — Vekılın kaprısh bır zat olup olmamasına göre . olacak, ilkokullarda talebeler bazan 6, bazan 7 yaşında alı- nacak, keşmekeş devam edip gidecek- tir. Teselli veren bir tek husus vardır: Maarif Vekiline, Amerika'da bulundu- ğu müddet zarfında Prof. Fuad Kop- rulu vekâlet edecektir. Sayın prefesö- n bu mevzudaki ihtisası malümdur. Belkı bu, kendisinin, bir kabine deği- şıklıgınde hakikaten mütehassısı ol- duğu bir vekâletin başına getirileceği- nin müjdesidir de maarifimiz için tu- tulması elzem yola gidilmiş olunur. «Her işte bir hayır vardır» lâfı, bo- şuna söylenmiş olmamalı... Hattâ Celâl Yardımcı'nın Nebras- kaya üniversite tetkikine gidişinin bi- le! Dış Politika Savarona gidiyor S u satırların intişar ettiği gün Tür- kiye Reisicumhuru Celâl Bayar, re- fakatınde maiyeti — Hariciye Vekâleti ileri gelenleri ve askeri erkân bulun- duğu halde Savorana yatı ile Yugos- AKİS. 28 AĞUSTOS 1954

Bu sayıdan diğer sayfalar: