18 Eylül 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 26

18 Eylül 1954 tarihli Akis Dergisi Sayfa 26
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TIB SAHASINDA Ahlâksızlıkların tedavisi Verem tedavisi Verem, bu gün de dünyanın başlıca meselelerinden biridir. Her yaşta insanlarda görülür ve bulaşıcı hastalık olumlerının buyuk bir kısmını teşkil den kendini kurtaramamıştır. gelişmesi, özel ilâçların cak bu tedavilerin tatbiki için en Üs- tün dahiliyecilerin ve içinde çalıştığı, en yeni Vasıtalarla teç- hiz edilmiş müesseselere ihtiyaç var- dır. Artık bu hastahaneler, bu yeni va- sıtalar, metodlar ve ilâçlar sayesinde, tüberkülozda sadece bir duraklama de- ğil, tam ve kesin bir şifa da sağlana- bilmektedir. Şifa nisbeti de, ilerlemiş vak'alarda bile her gün biraz daha art- maktadır. — Bu hayırlı sonuçları biraz da cerrahi usullerin gelişmesine borçlu- yuz. Bu yede hastalık mihrakı tama- men çıkarılmaktadır Böyle bir ameli- da yeni ilâçların yardımiyle kolay- lıkla başarılabilmektedir. Antibakteri- Tamamiyle lır. Bu kısmı cerrahi olarak çıkarmak da çok kolay olur. 2) Ameliyattan son- ra bu ilaçlar kullanıldığı zaman da nüksler önlenir. tedavisi için kesin formüller vermege imkân yoktur. Biz ancak me- selenin gelişme halinde olan tıbbi ve cerrahi telâkkilerine dikkati çekebiliriz. bir çok memleketlerdeki bilginlerin, hekimlerin ve cerrahların antibakteriyen ilâçlarla yaptıkları deneylerden elde et- tikleri sonuçlara göre bazı prensipler vermek mümkündür. Birinci Prensip b.ve yakalanmış hastaların çoğu an- tibakteriyen tedaviye tâbi tutulacak- tır. Etkiden hastaların büyük bir kısmı- nı yatak istirahatı akciğeri çökertme larla sonuç alınamıyan vakalarda an- AKİS. 18 EYLÜL 1954 G azetelerde her gün bir çeşid ahlâksızlık ve cinsel sapıklık ha- lar, ayıb yerlerini sokaklarda öteki- ne berikine açıklayanlar V.S.. Dü ın eni memle— ketle rınde mesela Amerika'da da bu ahlâksızlıklar N dürülmekte, üç kadına tecavüz edil- mekte, yirmi yedi kişi muhtelif şe- kilde taarruza uğramakta, 31 kişi ta- banca ile tehdid edilmekte, 41 oto- mobil çalınmakta, 140 hırsızlık va- kası olmaktadır. Ayrıca kaçakçılık, dolandırıcılık, çıplak gezme şeklin- de günde 28 kadar suç işlenmekte- dir. Bu suçların sayısı geçen seneye nazaran 26 11 nisbetinde de artmış - tır. Bu hesaba göre her doksan sa- niyede bir hadise oluyor demektir. Bunun için polis müdürü Adams va- tandaşlarına (bana derhal yedi bin daha polis veriniz. Yoksa hiç bir so- rumluluk kabul etmem)' diye bagır— emrinde bu gü 19815 pohs vardır. Bu gibi olayları bir ahlâk bozuk— lanın meramını ifade edebıldıgı hal- de kültür edinmekden aciz bulundu- ğunu, Zzayıf akıllının biraz çalışmak ıktıdarında olmasına ragmen ıhtıyaç— larını giderecek bir tarzda idare edecek bulunmadığını herkes bilir. İşin bu kısmını aile ve öğretmenler de takdir eder; Hekimin asıl ödevi anormalleri şeytan sivri sakallı ve zayıf; entrika- cı ve riyakâr, kanbur; büyücü ihti- yar cadı, kuru ve baykuş yuzludur ra olarak faziletle şeytanın — burunları Dr. Esad EĞİLMEZ sivri, mizahın burnu, künttür. Fikir adamlarının alınları açık, başları büyukdür. Oburlar göbekli, adalelidir. Büyük bir çene dedelerimizden kal- gel olduğu için, sahibini; düşünmek- ten aciz, yalnız çenesıle geçinen bir yamyam seviyesine indiren kötü bir miras telakki edilir. Bu gün başına bere giymesine rağmen yobazın ve softanın klasik tipi değişmemişdir. Sakalı sivri ve , seyre ektir. Yüzü etsiz i Kıçına dürülü latasının altında bağdaş ku- ü mevlud şekeri bek- lemekden bacakları çarpılmıştır. Eğ- ri boynu (hıkmetı rabbaniye) uzan- Geriliklerin bazı Özel ların kalın ve seyrek oluşu, dışlerm bozukluğu, kulak memesinin yapı- şıklığı, gogusde üçüncü ve dördün- ü udun bir yerınde uzun cü mem kıllar, buyuk benler o kımsenin muhakkak anormal oldu- mak ihtimalini arttırır. Anormalleri antropometrik ölçülerle de ayırd et- mek mümkündür. Her yaşın bir boy haddi vardır. Bunun alanda ve üs- tünde akıl bozuklukları görülür. Ke- za başın da yaşa göre bir ve genişliği vardır. yük başlar, akıl eksiklikleriyle malül dürler. Fizyonuminin tetkiki de o şah- sın ahlâk durumu, normal veya anor- mal karakteri hakkında esaslı fikirler verir. Yüzün ü çirki kaba, alelade 1fadesız mutad, gayrı tabii olması mümkündür. Şahsm yüzü, hüviyet kartı gibidir. Bu gün hekimlik birbirinden ta- mamen ayrılmış beden yapıları ta- nımakdadır : Uzun boylu,küçük başlı, dar o- muzlu, göğsü çökük, basık karınlı zayıf, kansız, kuru p: (deptosom) veya ruz. Bunlar vereme istidadlı oluyor- lar. Geniş omuzlu, dik başlı, orta boylu adaleleri sağlam ve kuvvetli, elleri, ayakları büyük kimselere at- letik yapılı diyoruz. Bunlar özel bir

Bu sayıdan diğer sayfalar: