25 Aralık 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 17

25 Aralık 1954 tarihli Akis Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

zı olamazdı. Zira atom, başka silâhlara sadece askeri uzak bir takım neticeler tevlid edebilir- di. Ancak, bir tecavüze ugranıldıgı tak- dirde, hele bu tecavüzü durdurmanın çaresı atoma muracaat ise sıvıllerm top- lanıp karar verm lmayacak mıydı" Üstelik Sovyetler yıkıcı ve top- yekün bir taarruza geçerlerse Amerika- yı aynı şekilde mukabeleden kim ala- koyabilirdı" Spaak, işte Amerikaya böy- le bir hakkın tanınmasının daha uygun bir hareket olacağı tezini savunuyor ve: «— Düşününüz, diyordu, günün bi- rinde bir mutecavız bıze atom silâhlari- le yüklenirse her hangi birimizin aynı cinsten silâhları kullanmamak hususu daki vetosu ne manâ ifade edebılır”» Spaak'ın teklifi kabul edilmedi. Fa- kat Konsey azalarının kendi aralarında yaptıkları toplantıda atom silâhının kul- lanılmasın; erdikleri aşıkardı Sadece h iç kııns urkutmemek için açık bir beyanda bulunulmuyordu Nite- kim toplantının sonunda neşredilen teb- lıgde de tafsilâta girişilmedi ve sadece i bir müdafaa şeklinin tasvip edildi- gı bıld ildi. Bu müdafaa şekli, elbette ki atom silâhlarının istimali prensibine dayanıyordu. Zaten Hariciye Vekillerin- den evvel toplanan Genel Kurmay Baş- kanları Konseye bu hususu açıkça teklif etmişlerdi. SHAPE'de hazırlanan plân- larda da atom silâhlarına bırıncı derece- memişlerdi. Gerçi hep, atom silâhı kul- lanmanın askeri olduğu kadar siyasi bır mesele teşkil ettıgını sözlerine ilâve mişlerdi ama, gene de plânların buna dayandığım belirtmişlerdi. N Konseyinin Pariste biten son toplantısı artık bu mevzuda hi bir şüpheye ver — bırakmamaktadır. Eğer Sovyetler batılılara tecavuze yeltenır— lerse sayıca üstün kuvvetlerine atom si- lâhile mukabele edılecek ve bu suretle baskın tehlikesi berteraf edildikten son- ra muttef'ıkler geride lâyıkı veçhile za- man kazanıp harekete — geçeceklerdir. abit bu atom mevzuun nda Amerikalı- ların üstünlüğü devam ettikçe batılılar için bir avantaj olacaktır. Rusların elin- de de atom silâhının mevcut bulundu- malümdur, fakat bu ışte onlar Ame- rıkalılar kadar ileri değildir Batılıları tecavüze — uğradıkları takdirde atomdan faydalanmaya karar vermeleri karşısında Rusların bir mace- raya atılmadan hayli düşünecekleri mu- hakkaktır. Son perde e hatip, sözlerini bitirir bitir- mez bayıldı | Hâdise İtalyan parlamentosunda cereyan edıyordu ve bahis mevzuu zat Nenni'nin komünist te mayullu sosyalıst paıtısıne mensup bir mebustu. Zavallı, Parlâmentonun tasdikine sunulan ve AL manya' silâhlanmasına dair - olan Londra Ve Paris andlaşmalarının aley- hinde o kadar tamamlar tamamlamaz, oracığa yığılmış- - Kendisinden evvel söz alanlar hep andlaşmaların lehinde konuşmuşlardı Zaten İtalyan parlamentosunun bunları tasdik etmemesi bahis mevzuu bile de- Aslına bakılırsa hıç bır parlamen— todan yana korku yoktu. Bir teki mi tesna: Fransız Parlamentosu a bakımından Saar işi müş- külât çıkamu tı. - Hakikaten Almanya, Saar mevzuunda fedakârlık yapmıştı ve aslen Alman olduğunda hiç şüphe bu- lunmayan bu toprağın istikbalini tehli— keye atmıştı. Bu yüzden de Adenauı bütün Almanyada çok şiddetli şekılde tenkid edilmişti, hattâ başında bulun- Atlantik konseyi toplantıda Atomun tetiği politikacılarda AKİS, 25 ARALIK 1954 DÜNYADA OLUP BİTENLER Dr. Adenauer Muhalifleri artıyor dugu koalisyonda çatlaldar husule gel- Almanya'da, eğer işin doğrusu is- tenılırse öyle lngılteredekı veya Fran- sadaki gibi bir umumi efkâr yoktur ve halk, ço k ühim mese lelerın harıcınde şıddetlı reaksiyonlar göstermi albu- ki Saar işinde başvekilin aleyhınde bir umumi efkâr belirmişti. Hakikaten Al- manlar bu arazi parçasına bağlıydılar. Bundan bi milliyetçi partileri, yani mülteciler de aley /hte bir tavır takın- mışlardı Londra ve Paris andlaşmaları- n tasdıkıne taraftardılar Zira bu and- arla Almanya hükümranlığına ka- dahıl oluyordu. isteniliyordu. yoktu. Fransa, Londra ve Paris andlaşmalarının altına imzasını basmak için mutlaka Saar me- selesinin nisbeten kendı 1stedıgıne uy- gun şekılde hallini şart koşmuştu. Ha- kikat Almanya'da beliren temayul uzerıne Fransa başvekılı kendi vatan- daşlanm teskin etmek lüzumunu hisset- hayır, Saar anlaşması, öteki andlaş- malardan ayrılamazdı. teşkil ediyordu Fransız Meclisinde H aftanın başında bütün gözler Fran- sız Meclisine çevrilmişti. Eğer ora- da da bir aksilik çıkmazsa pek uzun za- dan beri devam eden «Almanya'nın silâhlanması» — meselesinin Hepsi bir bütün son perdesi de tamamlanacak ve batılılar büyük bir adım atmış olacaklardı. Zira o takdirde Almanya hür milletler camiasına katıla- 17

Bu sayıdan diğer sayfalar: