22 Ocak 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 23

22 Ocak 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 23
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Windsor düşesi Şampanyacılar köpürdü tu. Oradan dört sene geçtikten sonra birgün kaza — mahalline — gitmek iste- diğini söylemiş, meş'um tepeye yakla- şınca kendisine refakat edenlerden ay- rılarak tek başına ilerlemişti. Aşağıda herkes merakla onu bekliyordu. Kent düşesi varım saat sonra görüldü. Çok ağlamıştı fakat ihtimal kocası ile yap- tığı bu son manevi görüşmede ondan bir direktif almıştı: yaşamak iradesini gösterecekti. Yavaş, yavaş dirilmeye, ski şık zarif ve neş'eli Marina olma- ya çalışıyordu fakat daima gözlerinde o bulutlu bakış vardı, adımlarında da o ağırlık.. Nihayet bu sene kent düşesi nor- mal hayata avdet etti. Hattâ Londra'- ya uzak olan Melikanesini, o hatıralar- ha da kuvvetlendi: Marine evleniyor- du Ona 1lâyık görülen koca Norveç tahtının varisi Ohftı. ölmüştü. i işte kader saadetlerini bedbahtı birleştirmek kaybeden bu iki istiyordu. Norveç tahtının — varisi 51 yaşında ve üç çocuk babasıdır. Çok demokrat bir insandır. Kızı basit bir adamla ev- lenmek arzusu gösterdiği zaman bile en ufak bir itirazda bulunmamıştır. İşin en enteresan tarafı Londra bu rivayetleri hiç te fena karşılamamıştır.. Belki Kent düşesinin çektiği ıstırap ya- kından bilindiği belki de şeye rağmen onun saray raz yabancı kalması ve dolayısı ile be- nimsenmemesi yüzünden.. ent düşesi olmadan evvel Pariste «Boiro de Bonglogne» de oturan Marina her sabah yürüyüşe çıkar ve bu çok beklıyenler çoktu.. Fakat nü bekliyordu. Birbirlerini görür AKİS, 22 OCAK 1955 mez aşık olup evlendiler.. Ve çok me- sut oldular.. Marinanın İngiliz sarayın- da uyandırdığı ilk intiba biraz aleyhi- ne olmuştu. Bu kadın saraydaki kadın- lardan tamamile değişik bir şekilde gi- yiniyordu.. Yakasını fazla — açmaktan, veya topuk giymekten, veya dudaklarını adamakıllı boyamaktan çe- Onun eskiden mankenlik bile ettiğini iddia edenler çıktı, bu asılsızdı. Yalnız o cidden bir man- ken kadar zarif, şık ve güzeldi.. Bütün bu tenkitlere rağmen yetişmekte olan iki küçük kız, bugünkü kraliçe ve kar- deşi onu taklide başladılar.. Her ne ise Marina nihayet yaşama- ya başlamış, eski canlılığım bulmuştur Windsor — Düşesi İ ngiliz sarayından başka şimdi de şam- panya tüccarları onu afaroz ettiler.. Çünkü bir gece toplantısında şampanya kadehini reddedip susuz buzlu cin içen bu tarihi aşk kahramanı: — Cin şampanyadan çok güzeldir demişti! Şah kraliçe Süreyya'yı terk edecek mi? O nların neden —Amerikaya gittiğini artık herkes biliyor. İki, üç ay bel- ki de daha fazla kalacaklar Süreyya İsfendiyari onun güzelliğine hayran kalan İran halkı şu duayı mırıldanmıştı: Allah bu sefer şahımızı mesut etsin ve onlara çok çok çocuklar versin.. Iranda geçirilen bütün — buhranlı günlere rağmen onlar hakikaten mesut- tular çünkü birbirlerini ilk günkü gibi, Fakat ne- evlendiği gün İşte Amerıkaya da 'bu derde çare ara- maya gittiler. Son zamanlarda şahın kardeşi tay- KADIN yare kazasında ölünce, taht tamamile varissiz kaldı ve şahı tazyik eden züm- re sıkı basmaya başladı: Neden bir oğ- lu olmadığını ileri ilk karısın- dan ayrılmıştı, kendisine hiç çocuk ver- miyen bu kadınla niçin oturuyordu? Bu tazyik o kadar arttı ki güzel Sürreyya- nın halk arasında dolaşıp, çocukların saçlarını okşarken gözlerinin yaşardığı sık sık gö ugüne kadar Süreyya bir çok m ayenelerden geçmiş, neticeler daıma daima saklanmıştır fakat bütün bunla- rın pek müspet bir netice vermediğinin delılı kraliçenin meyus gözleridir.. Bir müddet evvel, o ölüm tehlike- sini göze alacağım soyhyerek doğurmak istemiş fakat gine de Allah ona çocuk vermemişti.. Şah bu vaziyette ne yapa- cak? Belki kendisini tazyik edenleri, bi- raz daha oyalıyacak, belki biraz daha dayatacak fakat ergeç karar vermek icab decek.. Herkesin kanaati şudur ki şayet şah birgün vazife ile aşk arasında ter- cih yapmak durumunda kalırsa aşkı ter- cih edecektir.. Hatta şimdiden, kabaha- ti üzerine almak temayülünü göstererek ihtimal kendisinin çocuğu olmadığını ileri sürmüş, kendisi de Amerikada sinir mütehassısları tarafından müşahedeye. tâbi tutulmuştu şte um ve televizyon devrinde bıle Allahın bileceği şeye kim- se karışamıyor! Amerikada bile, bütün gayretlere rağmen hiçbir doktor Sürey- yaya saadetini temin edecek bir garan- ti veremiyor, hattâ neden anne olama- dığının sebebini bile izah edemiyor.. Ve güzel Süreyya aşık — olduğu kocasının yanında, o muhteşem Ameri- kan arabasında, kürkler ve pırlantalar içinde, bedbaht ve düşünceli, gözleri yollardaki fakir çocuklarda, dolaşıp du- ruyor. Süreyya ve kocası Tacı var ama çocuğu yok

Bu sayıdan diğer sayfalar: