29 Ocak 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 17

29 Ocak 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER Arap birliği Bir ihtilâl peşinde ahirede Arap başvekilleri toplandı- Başvekili Nuri Saıd paşa gelmemış buna mukabil Lib- p Güvenlik paktına dahil olma- dıgı halde başvekili konferansa kabul edilmişti— ilk sözü Cemal Abdülnasır aldı. Toplantı Mısır toprakları üzerinde yapıldığına göre en basit muaşeret ka- idesi, Mısır başvekılının toplantıyı aç- ması ve sonra sözü öteki başvekillere bırakmasını icap — ettirirdi. Abdülnasır böyle yapmadı. Zira Mısır, kendisini Arap devletlerının lıderı addedıyordu ve yarbayın — kanaatince bunu daha toplantının başında l'ııssettırmesı fayda- dan hali değildi. Başvekil tam bir buçuk saat müd- detle konuştu İddiasına göre Türk-Irak ittifakı tamamile lüzumsuz ve faydasız- dı. Türkiye Iraka yardım mı edecekti? Yardım edebilir miydi? Cemal Abdül- nasır bu fikri memleketimiz aleyhinde bir cereyan yaratmak - için son sert cümlelerle — meslekdaşlarına etti. Turkıye yi sadece kuçumsemiyor, aynı anda itimad edi bir memleket olarak tanıtıyordu Sankı kısa bir müddet evvel Türkiye'yi hara- retle öven gene kendisi değildi. Sonradan diğer başvekiller de söz aldılar ve görüşlerini belirttiler. Top- lantıda Lübnan ve Ünlün başvekilleri de bulunuyordu. Onlar, — mutasavver paktı başka şekilde — mütalâa ettiklerini açıkladılar. Fakat İ At istan, Yemen gibi devletler üzerinde tesiri büyüktü. Hattâ Lübnan ve Ür- dün bile çekmiyorlardı. — Mısır, kendi aralarında en kuvvetli memleketti ve bilhassa El Ezber vasıtasile komşuları üzerinde basla — yapabiliyordu. Fakat, başvekiller Cemal ü an geçeni tamamile okuyamadılar. Ce- mal Abdülnasır Irakta bir hükümet darbesi tasarlıyordu Geniş kampanya Mısınn bütün gazeteleri, bilhassa İh- tilââ Konseyinin — organı ola 1 Cumhurıye Nuri Said Paşa'nın aleyhin- de geniş bir kampanya açmıştı ve müte- madiyen kendisinin Arap dâvasına iha- net ettiğini yazıyordu. Bir arabın Arap dâvasına ihanet ettiğini söylemek, onun idaresindeki Arapları ihtilâle teşvik et- mekten başka şey değildir. Bundan başka Kahirede bulunan ve fiilen Ara Birliğinin malı addedilen Arapların Se- si radyosu da ateş — püskürüyor, İrak mılletıne «aklını başına — toplamasını» tavsiye ediyordu. Bundan başka Iraktaki Mısır ajan- ları faaliyetteydi ve Irak milleti içinde Nuri Said Paşa aleyhinde propaganda yapıyorlardı. Gerçı Nuri Said paşa ve veliaht tamamile batıya dönmüşlerdi ve TIralan istikbalini batı ile hoş münasebetlerde — görüyorlardı. Fakat Nuri Said Paşa bir defa devrilir- AKİS, 29 OCAK 1955 Cemal Abdülnasır İhtilalci e bu cereyan hafifleyecekti. Hattâ rip bir komedi hissi uyandırmaktadır. kaybolacaktı. Nuri Said Paşa ise dev- — Nereye varacak? rilmeyecek kadar kuvvetlıydı Ustelik uzun son zamanlarda bir diktatorya kurmak yoluna gitmiş, çok sert tedbirler almış- tı. Cemiyetler kanununda esaslı tadilât yapılmıştı. Bir isyan — hazırlamak son derece güçtü. Bir tek çare kalıyordu ki bu çare Orta Şarkta ve Orta Ameri- ka'da revaçta bulunan bir çaredır Su— ikast! Bir takım karanlık yüzlü kimse- ler, şimdi Irakta Nuri Said Paşayı te- mizlemenin yolunu arıyorlardı ve bun- ların kimlerden emir, para — aldıkları apaçık ortadaydı. Nuri Said Paşa başvekillerin toplan- tısına katılmak üzere Kahireye gelmedi u, resmen belirtildiği gıbı hasta bulunması dolayısiyle değildi. Ortada suikasta uğramak — tehlikesi vardı ve Kahire, suikastçıların en ziyade rahat- lıkla iş görebilecekleri yer sayılırdı. Hem Mısır hükümeti de bundan ko- layca sıyrılırdı. Daha geçenlerde Müs- lüman Kardeşler bizzat İbdülnasıra suikast yapmamışlar mıydı? Fakat Nuri Said — Paşa'nın Mısıra gelmemesi tehlikeyi — önlemezdi. Mak- tul, gelmezse, katiller gidebilirlerdi. Ni- tekim Irakta şu anda son derece sıkı em- niyet tedbirleri alınmıştır. Bilhassa ordu içine zararlı cereyanların girmesine dik- kat edilmektedir. Nuri Said paşa Ingı— lizlerin de dostudur ama bu son selede İngilizlerin — kendisini tamamıle tuttuklarından emin değildir ve bir İn- giliz parmağının mevcudiyetinden şüp- he edilmektedir. dan Cemal Abdulıı sırın te- şa'nın şükranlarını bildiren telgrafı ga- Asrap başvekillerinin toplantısı ürdü. Bır karara varmak son dere- ce güç görünüyordu, zira fikirler dağı- nık olduğu gibi birinci roldeki Irakın temsilcisi de ortada yoktu. Lübnan ile Ürdün ise Irakın tarafını tutuyorlardı. Yalnız Suriye müteredditti. Neticede Mısır'ın başka bir pakta girmeyeceği açıklandı. Bu, zaten bilini- yordu. Türk-Irak paktı ise takbih olun- du. Bu da biliniyordu. Fakat varılan karar Orta Doğuda başlayan hareketi durduracak çapta değildi, — zira Arap Birliği vvetli bir birlik sayıl mazdı Ve Kahıredekı toplantıdan bir kat daha zayıflamış çıkıyordu. Şimdi- lik Türk-Irak paktının arzu — edildiği veçhile dört başı mamur bir sistem o- larak ortaya çıkmasına imkân görünme- mektedir. Ancak tohum — atılmıştır ve etrafına filizler vermektedir. Eğer Irak- ta bir suikast vuku bulmazsa ve paktın hayırlı neticeleri elle tutulur hale gelir- se öteki Arap — devletlerinin Mısır'ın kendilerini sürüklemek — istediği mace- radan kurtulup çakmaları daha kolay- laşacaktır. Suikastın vuku — bulmaması için de Bağdat'ta tedbirler ihmal olun- mamaktadır. Bütün bunlar Mısır'da hakiki ma- nâsile bir hükümetin bulunduğu kana- atinde olanlara, yanıldıklarını bir kere daha ispat etmektedir. Uzak Doğu Yeni bir harp K uyruklarında kızıl yıldız taşıyan tay- yareler Taşen — adalarının üzerinde 17

Bu sayıdan diğer sayfalar: