5 Şubat 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 21

5 Şubat 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 21
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

haçına 6.000 frank teinin edecekti. Ve atosu — kadar geniş olan ü vi g lice bir alkış topladı.. Mamafih halk gü- zel kızlardan ziyade şu meşhur «Ghris- tian Dior'u görmek istiyordu.. Defile bitince, Prenses Margaret «Dior» a te- şekkür etti ve kendisine İngiliz kızılha— çının bir üyelik diplomasim verd. Defile şatoda hususi bir bitti. Bu ziyafette ankenleri ve bazı hazır bulundular. Ertesi gün gazeteler, toplantıdan se- nenin en muvaffak olmu ZİY: afetle Christian Dior ve tanınmış şahıslar şes her tarafa lavanta sıktırmıştı.. Bu seyahatten sonra Dior 5 manke- ni ile 50 modelini gine hazır müesse- seleri namına Cenubi Amerika'ya gön- derdi. Terzi deyip geçmeyin», işte memle- ketine propaganda pan bi Tevekkelli değil — Amerika'da bir ankette Amerikalıların «Mendes-France» dan daha çok tanı- dıkları meydana çıkmamış! Geçimsizlik T) elma sadetten — uçuyordu. Tuvaleti nefis olmuştu. Onun içinde kendisi- ni kuş gibi hafif ve güzel — hissediyor, hayatı ve 1nsanları seviyordu. Hele ko- meselâ sokakta bulsa bu kadar kocası bu eden hâdise bu idi!. Neş'e içinde giyindi.. Fakat pıdan çıkarken pudrıyerının sıgmadıgını farkett Lütfen Sedal bunu cebine ko- yar mısın, pudrasız dunyada yapamam.. edat koca pudriyere baktı neden çantaları bu — kadar pudriyerleri bu kadar büyük yaparlar» diye dünüyordu.. Fakat Sedat birkaç senelik evli idi, ihtiyatlı olmayı öğren- mişti, fikrini açığa vurmadı. — Sedat pek keyfin kaçtı!. Eğer karısı onun her aklından ge- çeni anlıyorsa, bu da Sedatın — kusuru değildi ya! Pudriyeri sağ cebine, sonra sol cebine soktu, çıkardı arka cebine oydu t tam ka- çantasına — Tabanca gibi duruyor vallahi!. Belma atıldı: — —Herhalde tabakadan büyük de- ğil! . — Evet ama ikisi beraber olunca! a ağlıyacak gibi olmuştu, pud- riyeri hışımla kocasının elinden aldı. AKİS, S ŞUBAT 195i — Ben kendim taşırım, haydi gide- ğ Baloya gitmeden en —samimi arka- daşları olan bir İcarı kocaya uğrayacak- lardı. Otomobilde mütemadiyen Arkadaşlarına gider gitmez Belm: udriyerimi taşıyacak bir centil- men arıyorum dedi.. Arkadaşının kocası atıldı sustular: a. Be]rna Sedata bir goz attı: «acaba mahcup olmuş muydu, ah neden o di- ğer erkekler gibi kibar değildi!» kendi- ni son derece bedbaht 'hissediyordu. Ar- kadaşı, daşı odaya girmişti.. pudriyeri cebine yerleştırdıgını görünce Vallahi geçen gün, benimkini ta- şımak istememişti dedi. Bir güzelin kaderi Kendi çizdi Sosyete Aşkı seçen bir kraliçe eri masallarına — neden inanmayız? Hayatta birçok insanlar, bu masal- larda rastgeldiğimiz harukülâde hâdise- leri yaşar, meselâ birgün evvel, halktan bir insan oldukları halde, birgün sonra dünya kendilerinden bahseder, oturduk- ları ev gazetecilerin hucumuna uğrar, girdikleri bir dükkândan çıkamaz olur- heyecanlan yaşamış bir Fransız k O sergi ında, — kendisini seçenlere t ve şukranla gülümserken, Pa- basit — sevgilisini — düşünüyordu. Müsabakaya, girerken sevgilisi ona: KADIN Beni veyahut kralıçe tacını seç- men ıcab edecek demişti! bir sene sonra kararını b O, Parisin kenar mahallelerinde, karanlık bır sokakta, ıkı odalı bır Ayda 40.000 — frani şeyi yoktur!. götürdüğü kıymetli liçelik yadigârı olarak, deri bir puf ve üzel — İstanbulun hatırasından başka birşeyi kalmadığını söyliyen — «Sylvia- ne» : — Ama İstanbuldan getirdiğim bu pufu ne kadar çok seviyorum bilemez- siniz demişti, akşamları, üstünde, ko- camla iskambil oynuyoruz Sonra bıraz dalgın ilâve etmişti: üyo güzellik müstah- resim — çektiriyorum.. tefek şey]erle ıktıfa et- çok yakında, evde akar suya sahip ola- cağız!. Onlar tanıştıkları zaman, Sylvıane 15 ve Michel 1 mektepte okuyorlardı, İN Vermı lerdi. Bunun için jimnastik hocalığı yapıyordu. Tesadüfen bir müsabakaya — girmiş, o şehirde ka- zandıktan sonra Fransız guzeh seçılmek uştu. Fakat — «Sylviane» 1ın şansı açıl- mıştı. Zaferden — za k Önc Fransa güzeli, sonra vrupa güzeli seçildi.. Ziyafetlerden, ziyafetle- için bütün kapılar ona açılmıştı fakat o nişanhsını unutamıyordu. Nihayet bir- gün sokakta karşılaştılar. Ve bir daha ayrılmamaga karar verdiler. zamanda esprili ve sade bir «Sylviane» gazeteci evden ay- bulunmuştu: kız olan rılırken güç gelen şey neyı Gülümsiyerek havyar yemek çünkü ben havyarı hiç sevm Yalnız <<Sylvıane» elbiseleri çok sev- diğini de ilâve etmiştir.. Onun gardro- bunda 4 tane güzel kokteyl elbisesi, 4 tane güzel mant ok zengin bir kürk manto, yedi tane pantalon, birçok bluz- DA

Bu sayıdan diğer sayfalar: