20 Ağustos 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 3

20 Ağustos 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Haftalık Aktüalite Mecmuası Sene: 2, Cilt: IV, Sayı: 67 Denizciler Caddesi Teni Matbaa * Ankara P. K. 582 — Tel: 18992 Fiatı: 60 Kuruş e İmtiyaz — Sahibi: Metin TOKER e Umumi Neşriyat Müdürü Cüneyt ARCAYÜREK e Bu nüshada Yazı işlerini fiilen idare eden mes'ul Müdür : Yusuf Ziya ADEMHAN Teknik — Sekreteri M. Nevzat ÜNLÜ * Ressam r İzzet ÇETİN Karikatür: TURHAN Fotoğraf: ASSOCIATED PRESS — Hüseyin EZER e Klişe: Doğan TORUNOĞLU Haşmet EGEMEN Abone Şartları: 3 aylık (12 nüsha) : 6 lira 6 aylık — (25 nüsha) : 12 lira 1 senelik (52 nüsha) : 24 lira İlân Şartlan : 4 Renkli arka kapak (Tam sayfa) 50 lira Kapak, içi 300 lira ve metin sayfaları timi 4 Lir e Dizildiği ve Basıldığı Yer : Yeni Matbaa — Ankara Kapak Resmimiz Nihat Erim Müflis bir politika Kendi Aramızda Sevgili AKİS Okuyucuları S u mecmuanın tam bir buçuk 5 yıldan beri, siyast edebiyatımı- za artık "etraf" adıyla geçmiş bu- lunan bir zümreyle nasıl ve çok zaman ne pahasına uğraşmış ol- duğu hemen hiç kimsenin meçhulü değildir. Bu yolda karşımıza çıka- rılan müşkülat, başımıza getırıl- mek istenilen dertler de aşağı yu- karı bir senedir gazetelerde tef- rika edilip durmaktadır. "AKİS Dâvası" başlığı, basının beylik baş- lıklarından biri haline gelme yo- Mücadelemizin memleket ve re- jim hayrına olduğundan bir an şüphe etseydik sesımızı derhal ke- ser, yahut bir dönüş yapıp başka saflar arasına, katılırdık. Bunun etmediğinden şüphe olunamaz. ma her şeye rağmen ışın en başın- da bulunan kimseyi "etraf" m za- rarlı tesirinden çekip kurtarmak i- çin ikaz vazifemizi yapmaktan bir an geri kalmadık. "Etraf" 1 teşkil edenlerden bazılarının hakiki hü- viyetini gözler önüne serdik, mille- tin büyükçe bir kısmının - münev- verlerin - fikirlerine çok zaman tercüman olduk, bahis mevzuu zümrenin kendini kurtarmak için mütemadiyen yaptığı "biz kim olu- yoruz, asıl uğraştıkları biz değiliz, istedikleri sızın kellenizdir, bir an gösterseniz, - biz en sadık dostlarınızı feda etseniz derhal si- zi devireceklerdir, bunlara karşı şiddet, daha çok şıddet lâzım, ara- dıkları kalede bir gediktir" yolun- daki telkinlere kulakların kapalı tutulması için en hürmetkar şe- kilde istirhamda bulunduk. Zira i- şin en başındakine karşı belki mu- halefet yıllarından kalma, belki o- nun sevindi tavırları netıcesı belki politikadan bahsetmediği Zzaman- lardaki hoş sohbetinden doğan bir sevgimiz, bir sempatimiz — vardı. Üstelik vatana hizmet için Türki- yeyi bir mâmur, müreffeh memle- ket haline getırmek uğrunda na- sıl çırpındığını, nasıl didindiğini Ve nihayet siyaset yoluna beraber â- tıldığı arkadaşlarının hepsinden ne adar üstün olduğunu — görüyor, takdir ediyor, muvaffak olmasını yürekten arzuluyorduk. nun Ö- nündeki hakiki mani bu "etraf" tı. Kendisine en çok zarar verenleri karşısında değil, yanında arasa çok daha kolaylıkla bulurdu. Bu sadece bizim kanaatimiz değil, sev- gisini her zaman izhar ve çok za- man ispat etmiş olan ivazsız, men- faat beklemeyen dostlarının 'da ka- naatiydi. Şimdi lutfen şu satırları bera- berce okuy Üç gun evvel, Ankarada, etrafı tarafmdan maalesef, ama nasıl maalesef, yanlış yollara sap- tırılan ve bunların fena tesiri al- tında kalarak en samimi dostları hakkında bile hatalı fikirlere ka- pılan sayın Adnan Menderesin ya- nındaydık. Bu satırların muharriri Doğan Nadl'dir. "Etraf” ın tesirini göz- eriyle görmüş, bizzat hissetmiş, fenalıgını ifadeden çekinmemiştir. Yaptığı dostça bir ikazdan başka nedir, başka hangi manaya alına- bilir. lütfen söyler misiniz? Ama Ankaradan gelen haberlere göre Cumhuriyet'e karşı reaksıyon şu- dur: derin bir hiddet A KİS'i takip edenler elbette mü- şahede etmişlerdir ki en sami- mi, en iyi niyetli ikazlarımızın pa- ra etmediğini anlamış ve boşuna didinmekten vaz geçmiş bulunuyo- ruz. Şüphesiz Adnan Menderesi se- veriz, ama ondan mukayese dahi kabul etmiyecek kadar fazla sev- diğimiz memleketimizdir, bağlı bu- lundugumuz rejımımızdır Adnan Menderes "etraf” ından ayrılmak istemediğine göre temennı edilecek bir tek şey kalıyor: "etraf” iyle birliktte hükümetten ayrılması ve yerini milletin serbest iradesiyle 1958 e kadar Türkiyenin mukadde- ratını elinde tutacak olan Demok- rat Parti içinden başka birine bı- rakması. Bundan başka çıkar bir yol kalmamış bulunuyor Zira, 1şte Doğan Nadi bile "fena tesir nasıl hatalı f'ıkırlere sebebiyet ver- diğini bir defa daha güzlerin önü- ne seriyor. Ders almamak, ibret almamak imkânsızdır. Yaptıkları en candan ikazların kötüye alındığını, alınmakta de- vam olunduğunu görenlerin deği- şik bir neticeye varmaları kabil değildir.. Demokrat Parti içinden başka bir kimsenin hükümetin ba- şına getırılmesı Anayasa gereğin- için mümkündür. Mılletler se 1mIerde partilere rey verirler, huku eti şu şahsın veya bu şahsın kurmasına âegıl Nite- im bunun son misali Pakistanda görülmüştür. İktidar Partısının başkanlığım kaybeden — başbak derhal kabinesinin istifasını Genel Valiye takdim etmiştir. Bizde de o yola gidilmesi temennisine A- İS'ten sonra bütün Doğan diler de kısa zamanda gelecekler- dir. Zira bizim ikazlarımız gibi onların ikazları da ikazları yapan- ların uzerıne şimşekleri çekmekten başka bir işe yaramıyacak, başka netice vermiyecektir. Bunun acı ve üzün verici tecrübesini biz de, Demokrat Parti içindeki bir avuç idealist de geçirmiş bulunuyoruz. Saygılarımızla AKİS

Bu sayıdan diğer sayfalar: