19 Kasım 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 3

19 Kasım 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS Haftalık Aktüâlite Mecmuası Sene: 2, Cilt: V, Sayı: 80 Rüzgârlı Sok. Ovehan Kat : 3 Daire : 7 P.K.582 — Tel: 18992 Fiatı: 60 Kuruş * İmtiyaz Sahibi : Metin TOKER * Umumi Neşriyat Müdürü : Cüneyt ARCAYÜREK * Bu nüshada yazı işlerini fiilen idare eden mes'ul Müdür : Yusuf Ziya ADEMHAN * Teknik Sekreter : M. Nevzat ÜNLÜ ; Ressam : İzzet ÇETİN * Karikatür : TURHAN Fotoğraf : ASSOCIATED PRESS — Hüseyin EZER * Klişe : Doğan klişe ATELYESİ * Abone Şartlan 3 aylık (12 nüsha) : 6 lira 6 aylık (25 nüsha) : 12 lira 1 senelik : 24 lira (52 nüsha) * İlân Şartları : 4 renkli arka kapak (Tam sayfa) 350 lira Kapak içi 300 lira metin sayfaları' Santimi 4 lira * Dizildiği ve basıldığı şer : Yeni Matbaa — Ankara Kapak resmimiz Prof. H. Nail kubalı Üniversiteden yükselen ses Kendi aramızda Sevgili AKİS Okuyucuları Demokrat Parti on yıllık hayatı- büyük hezimetine uğra- mış bulunuyor. Belediye seçimleri memleket umumi efkârının bundan bir buçuk yıl evvelki durumundan bambaşka bir halde olduğunu is- pat etmiştir. Millet, bu secimler vesilesiyle Adnan Menderesin sevk ve idaresindeki Demokrat Partiye ademi itimat reyi vermiştir. Ne- ticeyi başka türlü göstermeye ça- lışmanın, başı ma sokmaktan zerrece farkı yoktur. Belediye seçimleri elbette ki sa- dece şehirleri alâkalandırır ve biz- de - hattâ yabancılarda - şehirle- rin muhalefeti — desteklemelerine mukabil, köylerde iktidarın tutul- duğu kanaati mevcuttur. Bu görü- şe aldananlar belki de Demokrat Partinin hezimetini kuçumsemek yoluna — sapacaklar ve köylünü gene iktidarın yanında bulundugu- nu sanacaklardır. Şehirler ile köy- lerin Türkiye'de ayrı istikamette rey verdikleri tamamile asılsızdır ve demokrasiye girdiğimizden bu yana geçen yıllar zarfında yapı- lan çeşitli seçimlerin neticesi or- tadadır. Son on sene içinde bir tek seçim gösterilemez ki şehirler ve köyler aynı partiye ekseriyet sağ- lamamış olsun. 1946 dan 1954 e kadar Türkiyede reyler, şehirde ve köyde, Demokrat Partiye gidiyor- du. Nisbet elbette ki değişik ola- bilirdi, ama hakikat suydu ki De- mokrat Parti hem şehirlerde, hem de köylerde ekseriyeti sağlıyordu. Bugün ise şehirde ve köyde reyler Demokrat Partiden kaçmaktadır. 1950 den evvelki yılları hatır- layınız. Hangi şehir ve hangi şehir- li Demokrat Partiyi canı gönül- den desteklemiyordu? Bırakınız A- nadolu'yu, bırakınız İstanbul'u, bı- rakınız başkentteki mamur ve es- naf ailelerini ama o senelerde ka- bineye dahil ulunan nice Halk Partilinin evinde ekseriyet demok- rat değil de, neydi? 1950 yi kip eden senelerde de, belki teha- lük azalmıştı, ancak ekseriyet ge- ne Demokrat Partinin yanındaydı. Ne var ki şehirler hakkında yanıl- mak kolaydır, insan muayyen ve maksadlı çevrelere bakarak baş- ka zanlara kapılabilir. Bunun en güzel misali 1950 den sonraki ilk ara seçimlerdir. O tarihte ban İs- anbul gazeteleri resmi ilan tev- ziatında aslan payı alamadıkların- dan dolayı iktidara küskündüler ve onun aleyhinde — yazıyorlardı. Ahmet Emın Yalmanlar emekle- yen Demokrat Partinin üzerine yaylım ateşi açmışlardı. Onlara ka- nanların, şehirlerde iktidarın ek- seriyeti kaybettiğini sanmamaları imkânsızdı. Ama ara seçimler, bu zehabın yanlışlığım ortaya koy- muş ve reyler şehirde, köyde ge- ne Demokrat Partiye akmıştı. 1954 te şehirler ve köyler aynı istikamette ray vermişlerdi. Se- çimlerin neticelerine bir göz atmak unu anlamaya emokrat Partinin sağladığı büyük zaferde bütün milletin payı vardı. Tıpkı bugün uğradığı görülmemiş hezi- mette oklugu gıbı Yarın bir mi- letvekili seçımı yapıldıgı takdirde umumi e angi safta cephe aldığı bütün çıplaklığıyla ortaya çı kaçaktır. Bir buçuk yıllık idare, on senelik mazisi olan bir partiyi tamamiyle yıpratmıştır. İnsanlar pek çok şeye aldırış etmeyebilirler. Ama aldatıldıkları zehabına kapıl- dıkları gün, harekete geçmelerine hiç bir şey mani olamaz. Nadir Nadi'nin mükemmel şekilde belirt- tiği gibi 1950 nin Demokrat Par- ti aşıkları bu partiye şeker, çimen- to fabrikası, baraj inşaatı için tu- tulmamışlardı. Demokrat Partinin o gün terennüm ettiği şarkı, hür- riyet ve demokrasi şarkısıydı. O repertuvara avdet etmedikçe rey- lerin istikameti degışmıyecektır Bugünkü kadro ile iadei sıhhat ise tamamiyle imkânsızdır. * Demokrasinin — bütün hakiki dost- arı Demokrat Partinin başın- dakileri bu bir buçuk yıl zarfında mütemadiyen ikaz etmişlerdir. Li- derin, etrafındakilere kapımış ol- ması kendisi için bir mazeret teş- kil etmez. Hakikatleri gorebılmelı, iyi ile fenayı ayırabilmeli, kendisi- ni ve partisini iktidarda tutacak yolu tesbit etmeliydi. Bu bir buçuk yıl zarfında, muhalif parti organla- rım hususi maksatlar gütmekle suçlandırsanız bile Hürriyet gibi tarafsız gazetelerin hadiselere tut- tuğu ışık, Cumhuriyette Nadir Na- di gibi Demokrat Partiye sempatisi aşikâr kalemlerin ivazsız ikazı, ni- hayet şu mecmuanın çırpınmaları doğruyu lidere göstermek için kâ- fi gelmeliydi. Eğer bunlar yapıl- mamış olsaydı, belki bir mazeret- ten bahsedilebilirdi. yapılmış, hattâ bunların da üs- tünde bazı şahısların ağzından ha» kiki durum izah edilmiştir. O sa- man kulaklarını ve gözlerini kapa- yanlar bugün akıbetlerin© katlan- mak zorundadırlar ve en ufak bir merhamete dahi olan haklarını kaybetmişlerdir. Şimdi Demokrat Partinin mu- kadderatına hakim olabilecek baş- kaları Demokrasinin hakiki dost- ları tarafından ikaz edilmektedir. Belediye seçimlerinin neticesi ise, her türlü ikazın üstünde, tehlike çanlarının çalması mânasını taşı- maktadır. Onlar partilerinin sevk ve idaresini ele alabilecekler nü? Bu sualin cevabı, Demokrat Par- tinin memleketin belli başlı siyasi kuvvetlerinden biri olarak kalıp kalamayacağı hususunu aydınlata- caktır. Saygılarımızla AKİS

Bu sayıdan diğer sayfalar: