19 Kasım 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 6

19 Kasım 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER çımlerının neticesinden de mühim o0- la neticeler, sadece deve kuşla- rı ıçın hayret uyandırıcı mahiyet ta- şımaktadır - en mühim hadisesi buy- u. Gerek İstanbul Üniversitesinde, gerekse Ankara Unıversıtesınde bir kıpırdanmanın inkâra mları, cemi- yet içinde kendılerıne düşen vazifeyi idrake başlıyorlardı. Umumi efkarı tenvir etmeleri lâzımdı. Sadece mi efkârı değil, hattâ kudretli polı- tikacıları aydınlatmalıydılar. Sözleri dinlenirdi, yahut dinlenmezdi. Belki gene "bu işi dört buçuk profesör mü daha iyi bılecek yoksa muhterem he- etiniz mi" diye guruplardan reyler, dort buçuk profesör bir tarafa itile rek toplanacaktı. Ama bu, o pro fe- sörlerin vazifelerini terk etmelerinin değil, vazifelerine sarılmalarının se- bebini teşkil edecekti. Kaldı ki Üni- versite profesorlerı bu işte yalnız da değildil reye gidiyoruz?" suali yavaş yavaş belirmişti. Hürriyetin ve demokrasi- nin son kalelerinin başta ümidsiz gö- rünen mukavemetleri neticesini ver- mişti. Evet, teslim olanlar, bayrak- larını ellerıııden bırakanlar çıkmıştı. Ama teslim olmayanlar, bayrakları- nı ellerinden bırakmıyanlar ıspat et- mişlerdi ki bir menfaat peşinde ol- madan ve yüreklerde korkuyu barın- dırmadan mevcut şartlar altında da- hi mücadele edebılırler Bu, ümidle- rin en büyüğü uştu. Bazısı utan- mıştı, bazısı tefekkure dalmıştı, ba- zısı kıssadan hisse çıkarmıştı, bazısı tehlikenin o kadar da büyük olmadı- ğını görmüştü. Ama sebep ne olursa olsun şimdi telâkkiler ve onun neti- cesi olarak hareket tarzları değiş- işti. Halk da mukavemet edenleri teş- ci etmiş, onlardan lardan rağbetini esırgememişti. Bu, bezirganların da ötekilere — katılma- sını sağlamıştı. Ne zararı var... Te- Belediye seçiminde sandık Ne iştirak, Gözü — açılanlar Memlekette umumi bir değişiklik e ferahlık vardı. 1954 yazında başlayan kasvetli hava — dağılmaya yüz tutmuş, gökteki kara — bulutlar sıyrılmıştı yeniden atılmıştı. Adalet mekanizma- sı farklı şekilde işliyordu. Gazeteler başka ölçüler kullanmaya başlıyor- lardı. Üniversiteden sesler yükseli- yordu. Demokrat Parti Meclis Gru- bunun da bu havaya uymamasına imkân yoktu. Ürkeklık gibi celâdet de saridir. Bir kaç kişinin, tepelerine inen yumruklara rağmen direnmele- ri, mücadelelerini terketmemeleri, doğru bildikleri rı ve sinmemeleri pek çok başkaları- nın gözünü açmıştı. Dudaklarda "ne- 6 ne iştirak! mel onlar olmadıktan sonra tehlike- si nerede? Milletin ademi tasvibi böylece kendisini çeşıtlı şekillerden belli ediyordu. Hüseyin Nail Kübalı- nın makalesini başka makaleler takip edecekti. ilim adamları demokrasi yolundaki — gidişatımız, dış politika- mız, iktisadi vaziyetimiz hakkındaki fikir ve kanaatlerini teker takar söy- liyeceklerdi. Söyliyeceklerdi ki let, her şeyi olduğu gibi görsün. Po- litikacıların demagojilerine hak ve hakikat, müsbet ilim yet kendisini gizlenmeğe mecbur say- mıyordu rara kimse karşı ko- yamıyacak, hakikaten bilenmiş azim- leri hiç kimse kıramıyacaktı. İşte, 1s- kat hakkı "fahiş şekilde antidemok- i. Buna mukabil ispat hakkı- mânasiyle demokratik" ol- duğunu söyliyecek profesör de sesi- Memleketin B undan bir kaç hafta evvel Stras- burg'da. Avrupa Konseyinin İs- tişari Meclis Başkanı Fransız duy Mollet Türk heyetıne dahil bulunan 19 lardan bı rin "— De krası inkılâbını sizden evvel gerçekleştirmiş bir milletin mensubu olarak yapacak tek tavsi- yem vardır: cesaret ve azim!" di- or akıkaten cesaretle mücadeleye n bi gözleri onların üzerindedir. ve sempatileri.. Zira herkes bilmek- tedir ki ekserisi genç olan bu poli- tikacılar kendi partilerinde ve memlekette beliren tahakküm isti- dadına, tek şef sistemine karşı a- yaklanmışlar, hürriyetin bayrağını açmışlardır. ların gelişmemeleri, bir si- yasit kuvvet olarak meydana çık- mamaları için iktidar tarafından el- den gelen hiç bir şeyin esirgenmi- yeceğinden kolaylıkla emin oluna- bilir. Sadece Burdurda valinin 'değiştirildiğini düşün Manisada kaç tane idare kurulunun kurulup bozulduğunu öz önünde tutmak, nihayet bizzat Başbakanın ispatçılar hakkında kullandığı ke- limeleri, tâbirleri dinlemek ve kaşar- lanan tertiplere bir nazar atfetmek bu genç milletvekillerini bekleyen- ler hakkında mükemmelen fikir ve- yonu içinde kalmaları mecburi ola- caktır. Buna rağmen memleket ve rejim onların gayretlerine o kadar muhtaçtır ki cesaret ve azımlerının kırılmaması için herkes elinden len yardımı yapmalıdır. Fakat ilk iş, tabii bızzat 19 lara aittir. Meclisteki — duru 19 lar diye anılmakta devam edi- milletvekili için ideal elbette ki Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Meclis tü- züğü sadece partilere gurup kurma imkânı verdiğinden ispat hakkı ta- raftarlarının bir partiye süratle sa- hip olmaları lâzım gelmektedir. Zi- zaman zaman verilecek kifayet takrirleri ile P. den ayrılan bu genç mılletvekıllerının konuşmala- rı ımkanı ortadan kaldırılabılır aynı tüzüğün bir icabıdır. 19 ları yeni parti kurmaya sev- keden başka bir âmil vardır. Mem- leketin her tarafında kendi lehlerin- de bir hava belıı'm iş, hattâ müca- delenin ilk müsbet neticeleri Bele- diye seçimlerinde alınmıştır. De- mokrat Partinin uğradığı hezimet, aslında — ispatçıların — kazandıkları bir zaferden başka şey değildir. He- yecana gelen kütleleri muhafaza AKİS, 19 KASIM 1955

Bu sayıdan diğer sayfalar: