19 Kasım 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 32

19 Kasım 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 32
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SPOR nerbahçenin maçı açık farkla ka- zanacağı merkezinde — toplanıyordu. Fakat hiç te tahmin edildiği gibi ol- madı. Taraflar uzun senelerin renk rekabeti yüzünden gayet sinirli bir hava içersinde oyuna başladılar. Ve bu bava maçın sonuna kadar vam etti. Yapılan sayıların ekseri- si favul Aatışındandı. Sele oyunun sonuna doğru dev basketbolcülerin beşer favul alarak sahayı-terk etme- leri asap gerginlini göstermeye kâfi idi. Mücadele kudreti bakımından va- satın altında cereyan eden müsaba- kanın sonunda Fenerbahçe kuvvetli rakibini 62-66 yenerek Teşvik Tur- nuvası şampiyonu oldu. Futbol Federasyona hücumlar Futbol federasyonunun dıger ko- miteleri Jlağvederek, yerine tam selâhiyetli "TEKNİK MÜŞAVERE" hey'eti adlı bir komiteyi getırmesı spor mahfillerinde bir söy- lentilere yol açtı. Geride bıraktığı- mız haftanın en mühim konusu bu idi. Lik maçlarının mahalli secim- ler sebebile tehir edılmesı, spor ya- zarlarının vzu üzerinde daha fazla durmalarını icap ettirmişti. Bu icap biraz mevzuun — cazibesinden, - doğrusuna söylemek icap ederse * biraz da haftanın spor faaliyeti ba- kımından kısır olmasından ileri gelmekteydi. — Vakı'a üzerine fazla şimşek çeken teknik heyetin hakı- katen tayini kanunsuzdu. — Veri vasi selahıyet komite üyeleri ta- rafından ıyıye kullanılmamıştır. de- nem: ünkü; üyeler henüz bir ic- raatte dahi bulunmuş değillerdir. Tayinlerinden bu tarafa yaptıkları tek iş İstanbul karmasına (24) pro- fesyonel futbolca seçmiş olmalarıdır. Bunda ufak tefek hatalar olmuştur amma; bu hatalar neticeyi değişti- recek veyahut mevcut çalışmayı ak- satacak neviden değildir Karma kelimesinden çıkan ihtilâf Çalışma mevzuunda federasyonun tesbit etmiş olduğu program üç şehrin futbolcularını "karma" namı altında karşılaştırmaktı. Bundan el- de edilecek netice yani; daha açık bir ifade ile; bu maçlarda kendisini gösteren futbolcular milli nihai kadrosuna gireceklerdi. bu şekilde yapılacak bir secimi arzu- lanan neticeyi verecek mi idi?.. Ba- na ne evet, ne de hayır denilebilirdi. Evet üç şehirde bulunan profesyonel sporcular kendilerini yakından takip eden teknik heyet azalarının tenkid süzgecinden geçecekler ve her biri teker teker, not alacaklardı. Bu ha- kikat futbolcular tarafından bilin- mekte idi. İşte sahaya bu düşüncenin tesiri ile çıkan futbolcular daha ziya- de şahsi hareketlere başvurarak ken- dilerini secicilere beğendirmek yolu- na sapmaktaydılar. "Pek tabii olarak bunun neticesinde takım oyunu diye birşey ortada kalmıyordu. Bu itibar- 32 la bu üç şehir arasında şu sıralarda yapılan karşılaşmalar bizleri ilerisi için kati k me götürmekten u- zakta bulun Munakaşanm başlangıcı Tam — bu şurada Beşiktaş klübü U- mumi kaptanı Sadri Usoğlu'nun federasyona sert bir lisanla tenkit ettiği görüldü. İsmine spor muhitin- e sık sık rastlanan Umumi kaptan gerçekten haksız değildi. - Federas- yon mevcut profesyonellik talimat- namesinin gayet sarih olan "30"ncu maddesini çiğniyordu. Mezkür mad- de şehir karmalarının ancak pro- fesyonel küme tertip komitesi tara- fından, yapılacagını amirdi. Usoğlu diyordu ki: "Bu tertip komitesinin selâhiyetine açıktan açığa bir teca- vüzdür asyon “karma" keli- mesını kaldırıp yerine "Milli" keli- mesini koymuş olsaydı icraatleri hiç bir zaman tenkit edilmezdi" İlâve- ten "federasyon üç şehir arasında yapmış olduğu bu turnuvayı milli takıma eleman — seçmekten, zıyade hasılat temin etmek gayesile yap- mıştır". Demekte idi. Bu husus ha- kikaten akla yatanı idi. Çünkü; na- sıl olsa milli takım geçen seneler- de olduğu gibi gene İstanbuldan ku- rulacaktı. Ankara ve İzmir bölge- sinden kadroya bir eleman alınması dahi şüpheliydi... Diğer - tenkitler Mükellefiyet — kanonunun yadigarı olan Beden Terbiyesi talimatna- sindeki en ufak maddeleri dahi ez- bere bılen spor otoriteleri, hafta i- çersinde "TEKNİK MÜŞAVERE" hey'etinin selâhiyetsizliğini belirten yazılar yazmakta idiler. Söylenilen ve yazılanların federasyona hırpalamış olduğunda zerrece şüphe yoktu. Ni- tekim bu işin mudafılıgını yapan ga- zetecilerin akabinde harekete geçtik- leri görüldü. Onlar daha ziyade tenkit edenleri susturmak yoluna sapıyorlar- dı. Fakat herşeye ragmen mevcut talımatnameyı çok iyi bilenler efkarı umumiyenin hakiki temsilciliğini yap- makta idiler. Yurıırlııktekı talimat- namede federasyona müşavir heyet olarak sadece "Merkez hakem" ko- mitesi gösteriliyordu. Bunun haricin- de hiç bir hey'et resmi bir sıfat ta- kınamazdı. İşin garibi Merkez Ha- kem komitesindeki azaların, lerine bir tecavüz vaki olmasına rağ- men seslerini çıkarmayışları ve sus- maları idi. Durum, hayatlarından memnun olduklarını gösteriyordu! Güreş Japonya seyahati lacıvert bır_bere bulunan yareye binmeden evvel: "Pek iyi ha- zırlandık sayılamayız. Buna rağmen takımımızdan ümitliyim. Japonlar da- ha ziyade hafif kilolarda iyi eleman- lara sahip bulanmaktadırlar. Fakat gene de neticeden eminim. İnşallah talihimiz bize yardan eder". Diyordu. Gözlüklü ve başında lacivert bere bu- lunan şahıs Güreş Federasyonu baş- kanı Vehbi Emre idi. Mevzubahis ha- dise geçen hafta Pazar gecesi Yeşil- köy hava meydanında cereyan ediyor- du. Bilindiği gibi, Japonya'ya tama- men genç ve kabiliyetleri meçhul gü- reşçılerle seyahat ediliyordu. Giden takan için üçüncü sınıftı diyebiliriz. Fakat kendilerine bağlanılan ümitler aksine çok büyüktü. Yarının ne ola- cağı ancak bu müsabakaların netice- sinde belli Olacaktı. Japonya'da bi- ri milli ve diğer dördü de temsili olmak üzere tam beş karşalaşma ya- pılacaktır. Melburn Olimpiyatları a- rifesinde, gençlerimizin gösterecek- leri başarı yukarıda da söylediğimiz gibi bizleri istikbale ümitle baktı- racakta. N.S. Milli Güreş Takımı Acaba ne yapacaklar ? AKİS, 19 KASIM 1955

Bu sayıdan diğer sayfalar: