4 Şubat 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 6

4 Şubat 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER degıldır D P. Genel Başkanı daima opport! t bir polıtıka takıp ede- gelmıştır Halb ki a iktida- rının başına bır prensıp adamının gelmesine kati Bu, sadece muhalefetın degıl ay- nı zamanda D.P. nin bazı yüksek çevrelerinin de hakiki kanaatidir. İçerde kımıldamalar Nitekim D.P. yi tutmayan bir İstan bul gazetesinin sütunlarına Köp- rülü ailesine mensup bir ağız vasıta- sı ile aksettirilen bazı hakikatler son derece şayanı dikkattir. Bu gazetenin yazdığına göre Adnan Menderes son beyanatındaki prensipleri kabul mek istememiş, fakat Fuad Koprulu ve Nedim Ökmen ısrar etmişler, bu sı- rada Samed Ağaoğlu da Menderesin tarafını tutmuş, en sonda Köprülü - Ökmen çifti galebe çalarak meşhur beyanat yapılmıştır. Havadisin mü- him olan tarafı mahiyetinden ziyade hunu veren zatın bizzat Fuad Köprü- lünün çok yakın olmasıdır. Hakika- ten son zamanlarda D. P. kurucuları arasında ihtilaflar o kadar genişle- miştir ki partinin yüksek çevrelerin- de bir hal çaresinin bulunması lüzu- mu kendisini her zamankinden fazla hissettirmeye başlamıştır. Zira her- es gibi bu yüksek çevreler de gör- mektedirler ki Adnan Menderesin çe- kilmesi ve boylece ekseriyet parti- sinin yepyeni' bir hamle yapması za- manı gelmiştir, hattâ geçmek üzere- dir. Büyük seçimlere bu şeklide mek, iktidarı kaybetmeyi yüzde yüz göze almaktan başka mana taşımı- yacaktır. Bunu Menderes de pek ala bili- yordu. Nitekim perşembe sabahı A- nadolu Ajansı vasıtasıyla Başbaka- nın ağzından dünyanın en garip teb- liği yayınlanıyordu. D.P. Genel Baş- kam telaşlanmıştı. Teblıgde Mende- resin agzından Fuat Köprülü ve Ne- di Menderes kabinelerinin ıcraatından dolayı mesuliyet altında bırakılıyorlardı. Aslında . tebliğin de ederdı Halbuki Köprülü ve Ök- men böyle bir tekzibi yapmayı red- detmişlerdi. O zaman Menderes için bu garip tebliği çıkartıp Başbakan namzedi vaziyetine giren şahısları kendisinin mesuliyetlerine iştirak et- tirterek teşhire gayretten başka ya- sorumlu tutmaya çalışmış olması gi- H albuki herkes bılıyordu ki Men- deresin nihayet çekilmesi - demokra- sinin bu en tabii icabın yerine ge- tırmesı meml ketteki sinirli hava- a dağıtacaktır. Temaslar başladı B u satırlar yazıldığı sırada Cla- rence Randall Ankaraya — gelmiş ve temaslarına , başlamıştı. Eisenho- selesi haline getirilmesi ve bir takım hayallere kapılınması veya kapılı- nır görünülmesi - doğru değildir. Randall bize bazı tavsiyelerde bulu- nacak, ancak ondan sonradır ki res- mi müzakereler belki başlayabile- cektir Milletin ümidi D.P. ye aklı seli- min ve prensiplerin hâkim olmasıdır. D. P. Yeni ihraçlar B u haftanın başında salı günü, öğ- leden sonra D. P. Meclis Grubunun mutad haftalık toplantısında hükü- mete ayrılan yerde oturan Genel Baş- kan Adnan Menderesin bir ara heye- canla ayaga kalktığı görüldü. Kur süde Hamid Şevket İnce vardı. An- kara Mille tvekılı Cumhurbaşka ı Ce- lal Bayarla işleri mevzuunda yaptıgı goruşmeyı bahis mevzuu et- mek üzereydi. Hamid Şevket İnce hakkında bir hazırlık yapıldığı sezi- liyordu. D.P. sabahki enel İdare Kurulu o toplantısında Ankara MU- Tağun YAZISIZ Hamit Şevket İnce Açıklarım ha! letvekilinin, partiden ihracı için Müş- terek Haysiyet Divanına sevkine ka- rar vermişti. Fakat bundan Hamid Şevket İncenin haberi yoktu. Kendi- sine Grupta da bir sürpriz hazırlan- mıştı. Hakikaten onun salona girme- sinden bir kaç dakika evvel Kasta- monu Milletvekili Hilmi Dura söz a- larak İnce'nin gruptakı hareket tar- zını bahis mevzuu etmi Menderi de "bıı arkadaşımız artık çekilip gıt- sin" demişti. Hamid Şevket İnce bun- dan sonra - ve Genel Başkanm teş- vikiyle - söz almıştı. k Mende- resi de fena bir surprız b ekliyordu. Zira Ankara Milletvekili Genel Baş- kana döndüve şöyle dedi: ” ir zamanlar bu partiden ıs- tifaya karar vermiştim. Şimdi is mücadele etmek niyetindeyim. kü sen, hakikatleri söyleyenleri ko- lundan tutup partıden atıyorsun. Se- ninle sonuna kadar uğraşacağım. İs- tifa kararını vermeden önce çok es- ki arkadaşım olan Bayarla da görüş- tüm. Onunla 45 senelik arkadaşlığı- mız vardır Kendisine dertlerimi an- lattı e bu sözlerdir ki Adnan Men- deresi yerinden fırlattı. kanıyla aranda geçen konuşmayı bu- rada anlatamazsın" diye haykırıyor- du. Genel Başkanlarım o halde gö- rünce "silahendaz" lar da a ka- paklarını vurmaya başladılar. Her ne pahasına olursa olsun Hamid Şev- ket İncenin Celal Bayarla konuşma- sını nakletmesine mani olacaklardı. Herkese ve her şeye hücum Zaten ©o gün Adnan Menderesin si- nirlerinin bozuk olduğu anlaşılı- ordu. Herkese ve her şeye şiddetle hucum etti. Evvela basına çattı Ba- sın doymak bilmiyordu. Resmi ilan, kağıt, lısans Ne bulursa yutuyordu muhalefet ya ! Başkam hayretle dinliyordu. Sanki bir takım Hayalet-Gazetelere yüz AKİS, 4 ŞUBAT 1956

Bu sayıdan diğer sayfalar: