5 Mayıs 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 4

5 Mayıs 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER B.M.M. İşaret - Karar Bu haftanın başında Ankaranın si- yasi çevrelerinde hemen herkes bırbırıne su suali soruyordu N Ancak, iki kelimeden ibaret olan sual değişik ağızlarda değişik mana alıyordu. Aslına bakılırsa en fazla endişe uyandırması gereken husus iktisadi vaziyetimizdi. Zira — iktisad ilminden kırk paralık nasibi olanlar dahi artık acık şekilde görüyorlardı ki uçurumun tâ kenarına gelmiş bu- lunuyorduk ve önümüzdeki seneler bizim için tarifi gayrıkabil sıkıntılara gebeydi. Fakat suali soranların bü- yük bir kısmı, bunu kastetmiyorlardı. Hakiki dert - ve en tehlikelisi - bir defa daha rejım meselelerinin yaldız- h kâğıdı altında ikinci plana geç- mişti. Bir bakıma, iktisadi vaziyetin bu hale gelmesını rejimin aksaklığı doğurduğundan böyle bir tasnifi ta— bii görmek lâzımdı. Ne var ki "n Sırrı O. Atişiroğlu Zzur, ne itibar bırakılmıştı. Muhalefet ve basın D.P. iktidarını yıkmak uğ- runda el birliği yapıyor ve bunu te- min için kötülük tohumlarını alabil- diğine serpmekten çekinmiyordu.A- sayiş gittikçe bozuluyor ve me k âkim olan sinirli hava İ 1nde mniyet kuvvetlerinin — gerektiğinde vazife yapamaîıacakları düşüncesi yerleşmege baş ıyordu Hakikaten ne oluyorduk? İhtilâl, isrvan mı çıkar- mak istiyorlardı? Hükümet darbesi- ne mi teşebbüs edeceklerdi? İktidar, sükunu ve emniyeti iade etmehydı "Ne oluyoruz?" bir iktidar mesu- lünün agzından çıkmadığı zaman ise, bambaşka bir mana taşıyordu. D. P. liderlerinin "ince demokrasi" diye a- lay ettikleri ve aslında batılı mana- sıyla demokrasi olan bir rejimin el- de son kaleleri kalmıştı. Onlar da müdafaası terkedildiği takdirde 1946 dan evvelki devreye, başka Şeflerle dönmüş olacaktık. İktidar partisinin başındakiler o devreye olan hasret- erini saklamıyorlardı. Hurrıyet De- mokrasi Teminat... Bunlar Jaftan i- İbrahim Us Atalay Dosyaya sahip üç muhalif oluyoruz ?" diye soranlar umumiyet- le gözlerini başka taraflara çevir- mislerdi. n e oluyoruz?" bu haftanın ba- şında bır 1ktıdar mesulünün agzın— dan çıktığında, "ne nizam kaldı, intizam" manasına geliyordu. Mesu— liyet mevkilerinde bulunanlara göre süratle anarşiye doğru gidiyorduk ve bunun mesulleri muhalefetle ba- sındı. Hükümet mefhumuna, devlet mefhumuna saygı kalmamıştı. Mem- eketin temel kıymetleri teker teker hırpalanıyordu; bu gidişle — ayakta hiç bir şey kalmıyacaktı Meclis, hü- kümet, Devlet başkanlığı âdi şekılde hücuma uğruyordu. Bu müesseseler- e, en ufak çekinme hissi duyulmak- sızın ugraşılıyor bunlar milletin hu- sumetine maruz bırakılıyordu. Yakı- şıksız ithamlar kulaktan kulağa ya- yılıyor, bunlar miting meydanlarında açık olarak gazete sütunlarında ise ima yla umumi efkâra aksetti- rılıyordu Devlet adamlarında ne hu- 4 baretti. Daha doğrusu bunlar, gaye- ye varmak için zaman zaman kulla- nılan horoz şekerleriydi. Gaye ise, diktatörlüktü. İşte, bundan daha beş ay evvel, hem de Millet Meclisinin kürsüsünden ve doğrudan — doğruya milletin vekillerine karşı vaadlerde bulunulmuştu. Bütün antidemokra- tik kanunlar kaldırılacak, iktisadi 1s- lahat yapılacak, seçim kanunu eski haline getirilecek, İspat hakkı mev- unda hükümet vaziyet almayacak- tı. Bunların hiç biri gerçekleştiril- mediği gibi, eskisinden beter bir ted- hiş havası memlekete hâkim kılınma- ya çalışılmıştı. Tehditler — savrulu- yor, karakollarda gazeteciler fütur- suzca döğülüyor, toplantıların men'i düşünülüyor, hattâ - bırakınız de- mokrasiyi - Cumhuriyetin hakiki te- mellerinden biri olan teşrii masuni- yet müessesesine el atılıyordu. Evet, ne oluyorduk? İşin acı yanı şuydu ki, iki taraf da kendisini tamamıyla haklı görü- yordu ve doğrusu istenilirse iki ta- rafın da kısmen hakkı vardı. Önü- müzdeki haftanın başında Meclisin vereceği bir karar, rejim bakımın- dan işaret yerine geçecektı ve hava- yı bugün içinde bulunduğu bulanık- lıktan kurtaracaktı. Kararın mevzuu, iç C. H. P.li milletvekilinin teşrii masuniyetlerinin kaldırılmasına da- ir hükümetce Başkanlık divanına ya- pılan talepti. Talebin milletvekilleri tarafından neticelendiriliş tarzı hem iktidar liderlerinin, hem e onların karşısında bulunan tarafın "ne olu* yoruz?" sualıne en kesin cevap ye- rine geçecekt Kötü bir mucadele tarzı Masumiyetlerinin kaldırılması is- tenilen milletvekillerinin — sayısı yirminin üstündeydi. Meclis başkan- lığı bunların yirmisine ait dosyayı A- dalet ve ayasa komisyonları aza- larından muteşekkıl karma komisyo- na havale etmiş, karma komisyon da bunları beş kişilik Hazırlama Komis- yonunun tetkikine sunmuştu. Bu Ha- zırlama komisyonu, devre başlangı- cında Adalet ve Anayasa komisyon- ları azaları arasından kur'a ile seçi- liyordu. Vazifesi teşrii masuniyetle- rin kaldırılması için yapılacak mü- racaatları incelemekti. Komisyonun beî azası şunlardı: Osman Kavrak- oğlu (Rıze D.P.), Hamid Şevket İnce (Erz - Bağımsız), Turan Güneş (Kocaelı c Hur P ) İbrahim Us (Kars H.P.), Sırrı Atalay (Kars— C SHP. Gorulu r ki kur'a ve kur'adan son- raki hadıseler komisyonun kahir ek- seriyetini muhalefete vermişti. Ko- misyon, yirmi — milletvekilinin teşrii masuniyetlerinin kaldırılmamasına ve takibatın devre sonuna bırakılmasını kararlaştırdı, karma komisyon da bunu kabul etti. Yirmi milletvekilinin pek çoğu D.P. ye mensuptu. Fakat karma komisyona dört dosya daha havale edildi. Bu dosyalardan ikisi İbrahim Us ile Sırrı Atalay'a aitti. İki milletvekili Hazırlama komisyo- nunda kendi dosyaları hakkında hü- küm veremeyeceklerine göre evvelâ Komisyonun toptan tebdili düşünül- dü, sonra iki linin muvakka- ten degıştırılmesıne karar — verildi. Fakat Sırrı Atalay ve Hamid Şevket İnce tamamiyle çekilmek istediler; yerlerıne asil olarak Said Bilgiç (Is— - ve i Sebük (İzmir DP) getırıldıler “İbrahim Üs da kendi dosyası görüşülürken — yerini Ferid Alpiskender (Tekirdağ - D.P.) e bıraktı. Bahis mevzuu dört dosyanın Uçü - üçüncüsü Osman Alişiroğlu (Kırşe— hir - C.H.P.) ninkidir - meydan tinglerinde D. P iktidarı aleyhıne 1— leri geri söylenen muhalif milletve- killerine aitti ve bunların teşrii ma- suniyetlerinin — kaldırılması — talebi Başbakan Adnan Menderesin meş- hur, tehdit dolu nutuklarından sonra komisyona getirilmişti. Adnan Men- deres o nutukların a hükümeti ve hükümet adamlarım tahkir eden mu- AKİS 5 MAYIS 1956

Bu sayıdan diğer sayfalar: