23 Haziran 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 26

23 Haziran 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 26
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KADIN derek en munas= ve en iyi yerde kullanmak lazım arzu ancak manevi hislerle bırleştı ğI s. aade ti ve cektir. Bu zaman ka- mer. Arzuyu inkâr etmek kadar teh- eli bir şey varsa, o da, bazı ileri cemıyetlerde genç kızların i altında kendilerini ka ıp ko- yuvermelerıdır Kontrol aîğî(n arzular ara ancak pişm 5 acı ve sukutu hayal getirir. Dr. Ma- rion'a müracaat en yüzlerce ve binlerc "kız-anne ler işte bu acı ile muzdarıp İrade daima hâkim değildir! A sırlardan beri, aşk mevzuunda ka- dın iradesine atfedilen kıymet de tamamiyle aldatıcıdır. Zannedilir ki, kadın istediği ana kadar, istediği de- yesini tanımamasından Heri gelmek— te ve bu yüzden çok vahim neticele- rin ortaya ıkmasına sebep olmakta- : e a göre bir erkekte bir kadın arasında öyle bir an gelir ki kontrol ve mantık artık işliyemez olur. Demek ki erkek yanında duya- bileceği heyecan ve arzuları peşinen al bulan bir kadın, hayvani bir histen kurtulmak istiyorsa tam za- gı]îımnda, geç kalmadan kaçmasını Arkadaş oyunu lhakıkı yalttan _â— hınmış âyeleri arasında, cid- den çok enteresan olanları vardır: Bir gün Toronto'daki hastahane- ye ikinci çocuğunu doğ şgıe ve mesut bir anne gelmiştir. dının ifadesine göre, evde dört ya- şında bir oğlu vardır. Allahtan en samimi arkadaşı sık sık eve uğrayıp ona bakacak ve kocasın: ye- meklerini hazırlıyacaktır Dr. Mari- on, bu genç annenın fazla saf oldu- Dr Manon ğunu düşünm rion :ıırkadaşhagkl ve sadakat hıslerı- beraber. ak olan bir erkekle çecrubelerıne birinci plana âşçecek olan şey, bünye ve gayriiradi arzu- lardır. Nitekim, zavallı genç anne e- vine döndükten bir kaç ay sonra, ıg(oz yaşları içinde doktora koşmuş ve OCAasI ıle en yakın arkadaşmm vermiştir. Bu arka- arion'a gore ga- tan- l%ır ıthamlarla karşılaşırlar Fakat as kabahatli, ekseriya alda- ez bir bılşısızlık ve sallıkla bu vazıyetı ha- Bilgi şarttır. mniyet lııssı aşkın muhakkak ki Ebır aralı şartıdır. Fakat bu emınyet hıssı, zam affedil- mez bir bilgisizliği, asın bir saflığı 26 asla masur gösteremiyecektir. di er şeyden evvel kendı bi- yolojisini tanımah, onun kadın vücu- duna getireceği ışıktan ve huzurdan 1stıfade etmesını bilmelidir. Bir ka- n bu ihtiyacını iyi veyahut fena kullanabılıı' Fakat hiçbir zaman O- nu inkâr edemez. Çün takdir- de, hayatta mühim bir sılahını kay- betmış olur. Moda Ümit veren bir defile Geçen hafta cuma günü, Yenido- an mahallesıne iren birçok tak- ıldırım Beya nstitüsünün onunde duruyordu Ders yılı bitmişti ve okul idaresi tertip ettiği bir de- file ile çalışmalarıma semeresini hal- ka gosterecektı vkalâde temiz, defile çok uzel ve davethlerı kapıda karşılıyan anımlar gayet zarif ve nazıktıler Defileden bir görünüş Küçükleri unutmayalım Fakat insanın bilhassa hoşuna griden, Ankaranın bu kenar mahallesinde kı- sa zamanda, elde edilen başarı ve 1- ki sene evvel, derse aşladıkları za- man başortulerını başlarından çıkar- mak istemiyen kızların, gayet zarif elbiseler içinde defileye katılmış ol- maları idi Kara çarşaflar I 5 Haziran 096 birçEklanmız İÇ sıkıntılı bir gündü. Enstitüye Ea lirlerken, Ulustan itibaren bi ra çarşaflılara tesadüf etmi ok kımseler düşünceli İi a etrafı tehdit eder bir mahıyet almıştı. Halbuki içerisi aydınlık, ferah, tertemizdi. Karaçar- atlılar bırden sılıınve rmiş, hür kafa- sa bir sağanaktan sonra tekrar gü- neş açtı. Pijamalar ok küçük gene kızlar (boalar 1- kinci sınıf talebeleri idi) gayet güzel, kısa kollu, kenarları biye ile çevrılmış puanlı 'basma pijamalarla defileyi açtılar. Bunlar, ekseri, ame- rikan mecmualarını susleyen genç kız pijamalarına benziyorlardı. Boyalı amerikan Kuçuk bir genç kız, beyaz, sarı ve yeşil olmak üzere üç renkli zarif bir spor elbise ile salona girince her- kes alkışladı. Genç kız, bunun bo- alı Amerikandan ya ıfdıgını ve 6 iraya mal olduğunu ilân edince se- yirciler büsbütün hoşlandılar. Zaten amerikan, — Yıldırım Ensti- tüsünde adeta îîkil değiîtirmiş ve güzel bir keten hüviyeti almıştı. Kı- minin eteği kordonolerle işli Idi mi kaneviçe işi ile. En pahalısı f0 lı- raya çıkmıştı. Gri dokuma A rtık anlaşılıyordu ki gri dokuma âadeta klasik bir eteklik ku- iyeti almıştı. Talebeler bu i do kumayı türlü fantezilerle gü- zelleştırmışlerdı Bir tanesinin üze- e fiyonklu bir pötikare kuşak vardı ir tanesi, kordona ile renk renk işlenmişti. maş Basmalar B asmaların hepsi zarif, güzel vi gayet zevkli idi. Bilhassa îzgıh basmalarda, îızgılerle oynanara yet hoş mod ler meydana getırılmış— ti. Bu a düz keten elbiselerin üzerine basma motifler aplike edile- rek hazırlanan çocuk elbiseleri, bil- hassa nazarı dikkati celbedıyordu En zarif elbiseler iıçuk karpuz kollu, güzel dekolte- K 1 ve belinde ince siyah kadife ku- şağı olan grili bir markizet elbise ta- maımyle 1956 modasına sadıktı. Z: rif bir manken edası ile yürüyen n İm- ren'in giyindiği taba rengi şantuk AKİS, 23 HAZİRAN 1956

Bu sayıdan diğer sayfalar: