11 Ağustos 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

11 Ağustos 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER Süveyş 24" ler Konferansı üveyş Kanalının Mısır tarafın- Sdan devletleştirilmesi — meselesi, geçen hafta da, dünya siyaset sah- nesinde en ehemmıyetlı mevkii işgal ediyordu. Fakat artık gözler Mısır'a değil, Londra'ya çevrilmişti. ÜUç bü- yük Batılı devletin Dış işleri bakan- ları, Amerika Birleşik Devletleri Diş- Işler sekreteri J. Foster Duller, İn- giliz Dışişleri Bakanı Lloyd ve Fransız meslekdaşları Christian Pineau, Londra'da, Süveyş mesele- rine barışıçı bir hal çaresi bulmak için başbaşa vermişler, konuşuyor- lardı AKİS'in geçen hafta da kaydetti- ğigibi, Mısır'ın — Süveyş Kanalını devletleştirmek kararına Batılı dev- letlerın ilk tepkısı çok şiddetli olmuş- an İngiliz hükümeti Nasır ın bu kararını öğrenir og en- mez verdiği bir notada hareketi "mil- letlerarası bakımdan hayati önemi raizolan bu su yolunda geçit ser- mestisi için vahim bir tehdit arzeden tek taraflı bir karar" olarak vasıf- landırırken, diğer yandan Fransa ya sert bir lisanla Nasır'ı azarlıyor du. Birleşik Amerika Devletlerine gelince, Avrupalı dostları kadar şid- detli bir dil kullanmamak ve sert birtepki göstermemekle — beraber ya da Mısır'ın bu hareketinden hoş- lanmamıştı Doğrusunu söylemek ge- rekirse, Amerika'nın Mısır'ın bu jes- tini Avrupalı dostlarından daha bü- yük bir tevekkülle karşılamasında şaşkınlığınında büyük payı vardı. Gerçi Birleşik Amerika'nın arası -hele Assuan Barajının yapılması i- çin gerekli krediyi vermeyi reddet- tiği şu günlerde- Mısır'la çok açıl- mıştı ama Amerikan idarecileri Nâ- sırın buna karşılık böyle bir tepki göstereceğini ummamışlardı. Nâsır'ın böyle bir tepki gösterebilmesi için ya deli , yahut da sırtını bir yere dayamış olması lâzımdı. Birleşik — Amerika, Nâsır'ın güvenerek Süveyş'i devletleştırdıgını öğrenmeden Mısır'a karşı sert ve kesin bir tavır takın- mak ıstemıyor İşte geçen haftanın başında baş- layan Londra Konferansına böyle bir hava hâkim bulunuyordu. Başlangıç- ta Peru'dan henüz döndüğü için Kon- feransa yetişemeyen Amerikan Dış işleri sekreteri — Dulles'ın — yerine, şkan Eisenhower Robert — Murp- hy'yi yollamıştı. Murphy'nin — bera- berinde bir de talimat getirdiği an- laşılıyordu; Her ne bahasına olursa olsun, İngiltere ve Fransa'nın Mı- sır'a karşı silâhlı bir harekete giriş- melerine engel olmak... Aksi takdir- de, Amerikalılara göre, Mısır mese- lesi korkulu sonuçlara ulaşabilirdi. C. Pineau ile Selwyn Lloyd ise, si- lâhlı bir çatışmaya engel olmak kay- gısıyla uyuşuk bir hareket tarzı tut- ma öylece Nâsır'a boş bir mey- dan bırakmak ıstemıyorlardı İngiliz- ler ve Fransızlar, ken sözlerine göre, Süveyşin devletleştırılmesıne hisse senetlerinin çoğuna sahip olduk- ları bir şirketin haklarının yenmesi bakımından kızmış — değillerdi. An- cak onlara bu şirket tasfiye edilip de Süveyş'teki seyrüseferin tanzimi- nin Mısır Ticaret Bakanlığına bağlı bir heyete verilmesi korkutuyordu. Bu, Süveyş seyrüseferinin tek taraf - C. Pineau ve Enen, Dulles'ı karşılıyorlar Kuluçkadan bakalım ne çıkacak ? l1 olarak Mısır'ın kontrolu girmesi demekti. Halbuki, beynelmılel bir su yoluydu yolunun rejimi de 1888 lstanbul and— laşmasıyla tesbit edilmişti. — Durum böyleyken, 1888 rejiminin, birdenbire, tarafsızlığı ve milliyet hislerinin iti- dali şüpheli bir devlet eliyle ve hem e tek taraflı olarak degıştırılmesı— ne göz yummak, saflıkt aşka birşey olmaz, bu yüzden butun de- nizci devletlerın menfaatleri tehlike- ye düşerdi. Bu baklandan üç Batılı devlet kesin ve sert bir tavır takın- mak, Süveyş Kanalını işleten şirke- tin lagvı kabul edilse bile, kanaldaki seyrüseferin tanzimi Mısır'a bırakıl- mamalı Fransızlar ve İngilizler Süveyş'te- ki seyrüseferin sağlam esaslara bal- lanması için tek çare görüyorlardı: Kanaldaki geçit hakkının milletler- arası teminata bağlanması.. — Gerçi Nasır kanaldaki geçit hakkının hiç- bir şekilde ihlâl edilmeyeceği yolun- da teminat veriyordu ama, Nasır'a güvenenlerin boylarının ölçüsünü na- sıl aldıkları da ortadaydı. Geçit hak- kının sağlam kazığa bağlanabilmesi için ilgili devletlerin katılacağı — bir konferans toplanmalı ve geçit ser- bestisi bu devletlerin teminatı altı- na alınmalıydı Dulles'ın Amerika'dan gelip Lon- dra'ya ayak bastığı ilk gün karşı- laştığı İngiliz-Fransız plânı muştur. İki Batılı devlet, j i sırasında, bu plândan ayrılmaya — yanaşmamışlar- dır. Geçen haftanın sonunda yayın- lanan resmi bir üçlü tebliğden — de anlaşıldığına göre, en sonunda, Bir- leşik Amerika da. İngiliz ve Fran- sızlardan kuvvete başvurmayacakla- rı hususunda teminat almak ve böy- le bir konferansa Rusya'nın da ka- tılmasını temin etmek, şartıyla, ay- nı görüşü kabul etmek zorunda kal- mıştır. altına Süveyş Hal çaresi Resmı tebliğde, ilk olarak, Süveyş Kanalı şirketinin beynelmilel hü- viyetine temas edildikten sonra, ka- naldaki geçit serbestisini büyük d letlerin teminatı altına alan 1888 Is tanbul andlaşmasına işaret edilmek- minde, Mısır'ın da ticari ve strate- de bir su yolu" okluğunu kabul e- derek 1888 andlaşmasının hükümle- rini ihlâl e inde olmadığı- nı ilân ettıgı hatırlatılmakt dır u hatırlatmadan Mısır m da milli gururu okşanarak Mısır'ın gemenlik haklarını kullanarak istediği alanlarda devletleştirme ya- pabileceği ve buna kimsenin itiraz etmeyi, bile düşünmediği söylenmek- tedir. cak alınan son kararla dev- letleştirilen saha olağan bir saha olan ve statüsü 1888 İstanbul andlaş- masıyla tesbit edilen — milletlerarası bir su yoludur. Üstelik bu devletle.,- AKİS, 11 AĞUSTOS 1956

Bu sayıdan diğer sayfalar: