August 11, 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 4

August 11, 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER Demokrasi Çivileme ve çömlekleme çen haftanın sonunda Cumarte- si günü, öğle vakti İstanbul'da Heybeliada plajının önünde çok tu- haf bir hâdise cereyan etti. Saat bir buçuğa yaklaşıyordu iki biri elbise giymiş, Amerikan kovboyları- nınkine benzeyen geniş kenarlı Pa- nama şapka taşıyan, ak saçlı; diğeri gözlüklü, az saçı itina - ve maharet - ile taranmış, gömleği pantalonunun üstünde iki ahbap kolkola plajdan yola çıktılar. Kendilerini herkes ta- nıdı: Birincisi İsmet İnönü, 1k1ncıs1 Kasım Gülek'ti. Kasım Gülek o gün hadıselı Karadeniz seyahatinden dön- müştü. İsmet İnönü onibeş günden beri Heybehada da istirahat ve denize giriyordu. Genel sekreteri- ni Galata'da karşılamak istemiş, fa- kat içinde Kasım Gülek'in bulundu- ğu vapurların geliş ve gidiş saatleri- nin fanteziye kaçtığını bildiğinden -hakikaten o gün de bir saat erken gelmişti - arkadaşını — Heybeliada'da bulmayı tercih etmişti. İki C.H.P-li İnönü'nün evinde buluşup görüşmüş- ler, Gülek hâdiseleri, Genel Başkan fikirlerini anlatmış, sonra beraberce plaja gitmişlerdi. İsmet İnönü daha evvel denize girdiğinden gazinoda o- turmuş, Gülek yüzmüştü. İki politikacı yola çıktıklarında bir araba aradılar. Fakat vakit gecikmiş okluğundan bulamadılar. O sırada bir gazoz arabası geçıyordu Arabacı "buyurun" dedi. bir yük araba- Eski Cumhurbaşkanı i ketle arabaya atladı. Onu Genel Sek- reter takip etti. İsmet İnönü bir Müddetten beri 72 yaşında değil de, İnönü muharebelerinin cereyan etti- ği devirdeki yaşında gibiydi. Canlıy- dı ve enerji doluydu. Her gün öğle üzeri plaja gidiyor, tramplen kulesi- nin kenarından çivileme atlıyor, on beş dakika durmadan yüzüyor, gü neşleniyor, akşam vakti tura çıkıyor ve bol bol okuyordu. Hem iç, hem dış hâdiseleri yakından — takip ediyor, bilhassa Süveyş meselesi üzerinde e- hemmiyetle duruyorı Gazoz arabası hareket edince, yol- dan geçenler sevgi — dolu nazarlarla eski cumhurbaşkanına baktılar. O memnun, arabacıyla — konuşuyordu. Fakat plajın kapısında, hiç de mem- nun görünmeyen biri vardı. Bu gri üniformalı, belinde tabancası bulu— nan bir polis memuruydu. Memur İ- nönü ile Gülek'in yirmi metre kadar gerisinde plâja gelmiş, deniz kenarı- na kadar çıkmış, sonra gene onlarla beraber plajdan ayrılmıştı. — İhtimal ki gösteri yürüyüşleri — hakkındaki kanunu, gerektiği takdirde tatbikle mükellefti. O da etrafına bakındı. Maalesef görünürde aşka vasıta oktu. Kenarda bir iki eşek duruyor- du, ancak onlara binmesi garip ka- çacaktı Çarnaçar, gazoz arabasının arkasından adetâ — koşar adımlarla 4 İnönü'nün Senenin ilerledi. Yolun kenarından bir kaç kişi İnönü'yü alkışladılar, elini sık- tılar.İki C.H.P.li eve döndüler ve hak ettikleri yemeği yediler. O günkü gazetelerin bir çoğunun birinci sayfasında eski cumhurbaş- anının denize çivileme atlarken ve kendisini havada gösteren resmi var- dı. Bu resmin bazı kimseleri tarifsiz sevince garkettıgı anlaşılıyordu Plajda polisler rtesi gün plaj, bir gün evvelden de kalabalıktı. İnönü mutad saat- te geldi. Arkasındaki polisler ikileş- mişti. Tabit bunlar üniformalı olup, bellerinde tabanca taşıyanlardı. Eski cumhurbaşkanı 19 numaralı kabinin- de soyundu, sonra halkın gene müş- fik bakışları altında ve gayet göste- rişli bir tarzda, denize atladığı tramp çivilemesi Jotoğrafı len kulesinin altına geldi. Gösteriş, İnönü'nün arkasındaki polislerin de tahtaların üzerine kadar gelmelerin- den doğuyordu. Zira, doğrusu isteni- lirse, mayolu kalabahgın arasında bu memurlar biraz tuhaf kaçıyorlar- dı. İsmet İnönü etrafında cereyan e- denlerden tamamiyle habersiz görü- ordu, fakat — pek eglendıgınden zerrece şüphe yoktu. Gözlerinde müs- tehzi kıvılcımlar parlıyordu. İhtimal ki cumhurbaşkanı olduğu sırada bi- le denize böyle merasimle girmemiş- ti. Polisler halkın İnönü'nün yanına gelmesine mâni oluyorlar, selâm ver- memelerini istiyorlardı. Fakat Muha- lefet lideri denıze atladıgından göste- rı yürüyüşü' nün şümülünden çıktı, “gösteri yüzüşü" hakkında da kanun bulunmadığından çoluk çocuk gene İnönü'nün — peşine takıldılar. AKİS, 11 AĞUSTOS 1956

Bu sayıdan diğer sayfalar: