26 Ekim 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

26 Ekim 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 25
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

K A D Güzellik amanında berbere gitmek, zama- nında tırnaklarını yaptırmak, mo- dayı şuurla takib edebilmek, cildi gü- zelleştirecek bir gıda — rejimine tâbi olmak, cilde bakmak, temiz havayı, Jımnastıgı ihmal etmemek muhak- kadının güzelliğine yardım eder ama güzellikte bunlar kadar bel- ki de bunlardan fazla Tol oynıyan birşey de ıııtızamlı, iyi tertiplenmiş bir hayat yaşamak, telâşlanmamak, duzgun bır maneviyata sahip olmak- tır. Bunun için şart "kolay yaşamak" sanatına vakıf olmaktır. Bazı kadın- lar için ev işlerinden tutunuz da gi- yim meselelerine kadar herşey güç bir dâvadır. Bazıları ise her işi ko- laylıkla yaparlar. Bu, herşeyden ev- vel bir haleti ruhiye meselesidir. İntizam Ev işlerinde Supurge bulaşık, ütü, yemek ve- saire insana daima çok cazip gel- mez ama bu işlere tebessümle ve te- miz, neş'eli bir iş elbisesiyle, saçla— rımız taranmış olarak başl k bu işler zamanla bize daha sevımlı gele çektir. Ama — mesele, yalnızca "iyi nıyetle halledilemez: ev kadını ev işlerini tıpkı bir iş adamı gibi bılgı ila tanzim etmedikçe ne işten, telâştan kurtulabilecektir. Bunun 1— çin ilk kaide herhangi birşeyi temiz- lemek için iyice kirlenmesini bekle- memektir. İyice kirlenmiş kaplar ve camlar, birikmiş kirli çamaşır, ren- gini kaybetmiş perdeler, yağlanmış mutfak takımları cesaret kırıcıdır. Bir ev kadım temizliğini hergün, ya- vaş yavaş ve intizamla yapmalıdır. Bunun için yeni sabun tozlarından, yeni aletlerden, ev kadınına kolaylık getiren bütün — vasıtalardan istifade etmelidir. Hiçbir zaman vücudu ratacak aşırı ve sürekli çahşmalarla sinirleri zayıf düşürmemelidir. Bir ev kadını ev işlerini yaparken daima ça- buk yıkanabilecek hafif fakat cazip iş elbıselerı giyinmelidir. Giyimde el- biselerini de aynı titizlikte muhafaza edebılmek için onlara iyi bakmalıdır. Bir elbise, dolaba asılmadan muhak- k havalandırılıp silkelenmelidir. Fırça temizlik seven kadınların bü- yük bir yardımcısıdır. Cilt yağlarının yaka ve kol kenarlarında birikmesine mani olur. Tayyör ve manto yakala- rı daima bir eşarpla muhafaza edil- melidir ve en ufak bir kir alâmeti belirdiği zaman, bunlar birazcık "e- ter" ile derhal temizlenmelidir. Bun- dan başka bir kadın daima kolay te- mizlenecek. ütü istemiyecek naylon çamaşırları, naylon bluzları tercih etmeli, daima sade ve pratik şekilde giyinmelidir. Sokağa çıkarken E lbise değiştirirken, kolonyalı suya batırılmış bir eponj ile bütün vü- AKİS, 26 EKİM 1957 Güzel kadın "Kolay — yaşama” yı bilmiş cudu ovmak yalnız on saniye sürer ama kadına neş'e ve tazelik verir. Hatırdan çıkarmamalı ki... ntizamlı ve n iyi çarelerinden biri de evde e olsun, buroda olsun çalışırken hıçbır zaman "şurda burda oyalanıp vakit telâşsız yaşamanın Ev kadını Yorgunluğunun devası neşe avare olmamaktır?" Buna mukabil günde iki defa esaslı surette istirahat etmek te şarttır. Bunun için, fırsat bulur bulmaz, baş aşağıda ve ayaklar yukarıda olarak uzanmak, bütün adaleleri gevşek bı- rakmak, hiçbir fena — şey duşunme— mek, mumkunse_hıçbır şey düşünm mek lâzımdır. İntizamlı ve telâşsız hayat yalnız güzellik için değil sa- adet için de şarttır. Moda Anadolu için... Aznadoluda küçük vilâyetlerde, ka- alarda yaşıyan veya bir müddet için vazife ile oralara giden kadın- larımız umumiyetle modayı takip edemeyecekleri fîkrıne kapılır ve es- ki modellerden gelişigüzel biçimler seçmekte mahzur görmezler. Bu yan- lış bir düşüncenin mahsulüdür. Her modanın muhakkak muhtelif yerlere göre, muhtelif giyim şekilleri var- dır. Meselâ yazın bir deniz kenarın- da, sayfiyede gıyılecek elbise ile şe- hirde otobüste vey: çarşıpazar ye- rinde giyilecek elbıse bırbırınden ta- mamiyle ayrıdır. Kadınların en açık elbıseler gıyındıklerı memleketlerde ile bir kadın, büroda çalışırken ve- ya gece dansa giderken aynı «elbise- yi giyemez.. Şıklığın bir şartı de ye- rine ve çevreye göre — giyinmektir.. Sabah alış verişe çıkarken süslü kü- peler takan, lüzumundan fazla boya- an, en uzun topuklu ayakkabıları- nı giyinen kadın çarşı yerinde nasıl yadırganırsa, herkesin sade manto- lar giyindiği bir yerde ürkten bir etol de aynı şekilde yadırganacaktır. Ama meselâ spor bir kürk manto hiç te acayip kaçmıyacaktır.. kaybetmemek, nadoluda yaşıyan bir kadın bu- lunduğu çevreye — göre sade, pratik bir gardrop seçmelidir, Jlükse kaç- mamalıdır ama muhakkak modayı takip etmelidir. Çünkü moda, her kadın içindir ve modayı takip eden kadın diktirdiği elbıselerı daima da- a uzun seve seve giye- cektir. Modayı ya pan şey yalnızca çok açık şahane gece tuvaletleri, a- cayip modeller, kür mantolar de- ğildi. Yeni bir süveter, yeni biçim bir etek, kapaklı bir gece elbisesi ve düz hatlı sade bir manto ile de insan mo- dayı yakından takip edebilir.. Pratik bir gardrop aten yalnız küçük şehirlerde değil büyük şehirlerde de kadınların ekseriyeti lükse kaçmadan sade ve tik bir gardrop seçmek mecburi- yetındedırler Çünkü hemen hemen aynı hayatı yaşarlar. Gündüzleri ka- dınlar birbirlerine ziyaretler yapar, geceleri kocaları ile ahbap toplantı- larına giderler, ekseri ailelerin bel- li başlı eğlencesi sinema veya tiyat- rodur. Arada bir nişan gibi, düğün gibi fevkalâdelikler olur. Demek ki kadın daha ziyade ailesi içindedir, ur fakat ailesi ve ahbapları için kendı kadınlığını muhafaza eder

Bu sayıdan diğer sayfalar: