26 Ekim 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 6

26 Ekim 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER. yorlardı. Kampanya ilerledikçe göründü ki seçimlerle kadınlar çok yakından a- lakalıdır. Fikirleri vardır, kanaatle - ri vardır, hususi mulahazaları var- dır. Tıpkı İngilterede olduğu — gibi sizde de artık seçimlerin mukadde- ratı üzerinde ev kadınlarının söz sa- hibi kesildiklerini inkâra imkân yok- tu. Pek çok kadın, erkeklerden de fazla bir heyecan ve ateşle münaka- şalara katılıyordu Son haftaya ge— linceye kadar ülen mevzular. moda, elbise gıbı mutad fasıllar da karışıyordu Ama bu haftanın başın- dan itibaren pek az toplantı olmuş- tu ki münhasıran seçim görüşülme- mişbulunsun. Tabii kadınların me- seleleri kendi zaviyelerinden görmele- ri eğlenceli oluyordu Ama aynı sa- manda istifadeli de.. malar profesyonel politikacıların he nüz bizde nazarı dikkate almadıkla- rıbazı noktaları ortaya çıkarıyor- du. Hiç şüphe yok ki bunlar, önü- müzdeki seçimlerde bu seçimlerde dinilecek tecrübelerden faydalanma- sı, ihmal etmeyeceklerdi. Gençliğin alâkası u seçimlerin başka bir hususiye- Bti vardı. Bir milyona yakın yeni seçmen seçimlere katılacaktı. Bun- lar hakiki hayata gözlerini çok par- tilirejim içinde açmışlardı. Zihni- yetlerikismen değişikti. Onlar da hadiseleri değişik zavıyeden görüyor- lardı. Hem psi son derece ateşli ve alâkalıydı. Üniversitede bu hafta boyunca dersler dahi ikinci plânda aldı. Bir tek talebe yurdu yoktu ki arada gençler grup grup toplanıp parti münakaşası yapmasınlar. Düşü- nülmeli ki geçen haftanın sonundaki futbolmaçları bile, sürpriz sayıla- bilecek neticeler verdiği halde -Gala- tasaray Emniyet, Fenerbahçe İs- tanbulspor ile berabere kalmışlardı- da büyük alâkayı çekmiyordu. Her zaman eline bir gazete aldığında ev- velâ sondaki spor sayfasını açanlar şimdi seçim nutuklarının başlıkla- na göz gezdirmeden edemiyorlardı. fotoğraflar büyük alâka topluyor- dı. Bütün bunlar sayesinde seçmen- ler kendilerine bir fikir inşa ediyor- lardı. Buna rağmen propagandadan yade, gençler üzerinde tesir icra e- den şey etrafa bakınmak idi. Yeni milyonluk seçmen kitlesi son dere- şuurlu görünüyordu. Bundan son- ki seçimlere 1 milyonun da üstün- yeni seçmen katılacağı düşünülür- Demokrasinin istikbâli bakımın- dan bedbin olmak için en ufak bir se- bepyoktu tanzimi u haftanın başına böylece gelin- Bdikten sonra, mevzuun yeni faslına geçildi. Kime reyverılecektı ? Bilhas- haftanın ortasından bu yana konuş, maların mihrakıoidi. Akşamları, mi - firlerin de iltihakıyla mesele ele alı- yor, partiler, adaylar elekten geçiri- yordu. Partiye mi, yoksa adaylara 6 mı rey verilmesi gerektiği bazı çev- relerde münakaşa ediliyordu. Sine- malar, tiyatrolar tabii gene kalaba- lıktı ama, antraktlarda bile mühim mevzua atlanıyordu. Köylerde de du- rum farksızdı. Yolu meselâ Ankara köylerine düşenler, tıpkı şehirlerde olduğu gibi, köy kahvelerinde herke- sin seçim işini görüştüğünü görüyor- lardı Heyecan sadece seçmen heyecanı degildı Acaba kim kazanacaktı" O da ayrı bir konuşma kaynağı teş- kil ediyordu. Bir çok yerde 1dd1alara girişilmişti Bazı kimseler, aile ara- ında bahsi müşterekler tertiplemiş- lerdı Bire 1k1 bire üç veren partiler vardı. Seçi ampanyasının bir at yarışı Öncesini andıran hava içinde i bu yarışa ka- ha- ve çekişmeli geçmesi, tılanların memleketçe bilinmesi, Sandık başında Ne çıkarsa bahtına vadaki elektriği arttırıyordu. Ta- bii adayların vaziyeti daha da başka türlüydü. ralarından pek azı bu haftayı rahat uyuyarak geçirdi. Bir kısmı seçimleri seçim — bölgelerinde takip edecekti. Parti merkezlerinde vazifesi olanlar ise yavaş yavaş baş- kente geliyorlardı. Aday — hanımları da başka Ur âlemdi. Hattâ içlerin- den kocalarından çok heyecan çeken- ler ekseriyetteydi. Vilâyetlerde plan— lar, programlar yapılıyordu. Millet vekili olmayanlar milletvekili seçil— dikleri takdirde, milletvekili olanlar ise —hayatları ancak o zaman değişe- ceğine göre seçilmedikleri takdirde ne yapacaklarını düşünüyorlardı. Ana- karada kalmak, kalmamak.. Anka- raya yeni gelenler bakımından ise ev bulup bulamamak.. Bunlar ciddi ciddi munakaşa ediliyordu. Bir kısım adaylara şimdiden bir milletvekili hali gelmişti. Propagandayla meşgul lanlar uzun zamandan beri evlerin- den, ailelerinden ayrı — kalmışlardı. Çoğu köy köy dolaşmıştı. — Böylece seçim kafileleri teşekkül etmişti. Her şey pek eğlenceli, fakat o nisbette de heyecanlı şekilde cereyan ediyordu. Propaganda yasağı B u haftanın ortasında Seçim Kanu- nu gereğince seçim propaganda- sına son verildi. Ama bu yasak sade- ce umumi mahallerde yapılan propa- ganda ile gazetelere aitti. Yoksa ka- palı kapılar arkasında tavsiyeler, hu- susi sohbetlerde münakaşalar birbi- rini takip ediyordu. Seçim tansiyo- nu son haddini bulmuştu. Seçmen- ler arasında hâlâ müteredditler oldu- ğu gibi adaylar içinde de kat'i va- ziyeti tâyin edememiş — bulunanlar mevcuttu. son dakikada bir ilham bekliyorlardı. Tabii her şey se- çim üzerinde rol oynayacak bir hale gelmişti. Seçmenin haleti — ruhiyesi artık başlıca faktördü ve — doğrusu istenilirse bu haleti ruhiye üzerinde tesir icra eden bazen politikayla hiç alâkası bulunmayan hususlar olu- yordu. Her halde şurası muhakkaktı ki Türk seçmeni çok partili hayatımı- zın on ikinci yılında bir seçimin ma- nasını ve taşıdığı ehemmiyeti tama- miyle müdrik hale gelmişti. 1957 se- çimlerine ise, öteki seçimlerden de büyük bir tehaluk ve heyecan içinde hazırlanıyordu.. zar günü büyük bir sükünet i- çinde sandık başlarına gidileceği ve rey kullanılacağı muhakkaktı. San- dıklar saat 17 de kapanacak ve ondaı'ı sonra tasnif başlayacakı oO memlekette içki yasağı olacaktı. Ak— am hemen herkesin radyo başında bulunacağını tahmin etmek için kâ- hin olmaya lüzum yoktu. İlk netice- ler ihtimal ki saat 19 dan itibaren yayınlanmaya başlayacak ve Tradyo- lar neşriyatlarını kesmeyeceklerdi. Pazar gecesi, sabaha karşı memle- kette bir iktidar değişikliği olup ol- madığı her halde anlaşılmış olacaktı. Ertesi günkü gazeteler manşetlerin- de bunu bildireceklerdi. Maamafih vi- lâyetler aşağı yukarı müsavi dağıldı- ğı takdirde yani İktidar ile Muhale- fet arasında az fark bulunursa neti- ceyi almak için tasnifin sonunu bek- lemek gerekecekti. Meclisin kafi te- şekkül tarzı ancak Çarşambaya belli hale gelecekti. Zaten Cuma günü de yeni Türkiye Büyük Millet Meclisi çalışmaya başlayacaktı. Seçim gününü muhalefet ve ikti- dar liderlerinin nasıl geçireceği — de ayrı bir merak mevzuu idi. AKİS is- tihbarat ekipleri tarafından öğrenil- mişti ki o gün İnönü gününü C. H. P. Genel Merkezinde Menderes ise Baş- bakanlıktaki odalarında geçirecek- er ve seçim neticelerini buradan takip edeceklerdi. 1946 dan bu yana yapılan seçimlerde tecrübesi olanla- ra göre her iki lidere de tasnifin ilk dakikalarında gelecek olan haberler hep "kazandık, kazanıyoruz, — başta

Bu sayıdan diğer sayfalar: