25 Ocak 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

25 Ocak 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ANKARA KONFERANSI lanmamıştı. Tehlikeyi haber Yerecek bir sistem yoktu. Pakt, hattâ tek radar ekranına bile sahıp degıldı' Amerikanın verdiği 12.5 milyon do- lardan yavaş yavaş bu işler- le meşgül olunmaya' başlanmıştı. Genel Sekreterın tabırı le — Pakt, ma saf- nın nihai u $ Sadece Bagdat tün dünya meselelerini bir a- ünmek sorunda olan Dulles, ısrarla istenen bu ]estı yapacak miıy- iselerin ye — kadarki seyrı bunun Zzayıf bır ıhtımal oldu- ğunu gösteriyordu. Gerçi Ankaranın bu hafta sonun- daki mısaf'rı kelimenin tam mana- sıyla "çekirdekten yetişme" bir dip- lomattı ama, dünya hâdiselerinin o- nu Dışışler akanlığı - zamanında aldığı şekil kendisini böyle bir adım- dan evvel hayli düşündürecek mahi- yetteydi. Yedi yaşındaki diplomat H akikaten Dulles ocuklugundan . beri dal bir di îo at — olmak but ün imkânlara sahipti. Bir- dıplomat yetiştirmiş — zengin nüfuzlu bir ailenin evlâdıydı. Kü- hn, daha yedi yaşındayken milletlerarası meselelerde rol yna- çk Ve ükümetinin müşavirliğini yap- k için Cine davet edilmişti. Cinli- ler General Foster'in müşavirliğinden son derece memnun kaldılar ve on- virliği kabu etmesini Trica ettiler. Amerikanın sabık — Dışişleri Bakanı tereddütsüz şu cevabı verdi: oru- numa, birlikte balığa çıkmayı vahdet- tim, onu üzmek istemem" nunu bahga götürmek için ayağına gelen nimeti tepen diplomat büyük baba, Dulles'ın hayatında en mühim rolü oynıyacaktı. Onu bir diplomat ola- rak yetiştirmeyi kafasına koymuştu kranlarının renses hikâ- yelerınden hoşlandıgı tıralarına bayılıyordu. Zaten Ontario ölü kenarında evleri, Birleşmiş Milletlerin bır mınyalurunden fark- sızdı. Dünyanın dört bucağından gel- miş, her biri ayrı dil konuşan insan- lar evlerinden eksik olmuyordu Bu milletlerarası havanın, Dulles'ın dip- lomatik 1stıdatlar1nı geliştirmemesi imkânsızdı. t büyük babanın istediği de zaten uy nu, biraz dünyayı tanısın diye, lîseyi bitirir bi- tirmez İsviçreye tahsile gönderdi. 19 yaşındayken, Ikıncı Lahey Sulh Kon- feransına büyü abanın kâtibi ola- rak katıldı. Sonra Princeton Üniver- sitesini tamamlıyor ve Paris'in meş- 12 Dulles - İki başlı hur Sorbonne'unda da bir yıl geçir- meyi ihmal etmiyordu. George Wash- Unıversıtesınde hukuk tah- mel yetişme devresi bıtmış oluyorı Genç Dulles rişti. Meşhur çabucak şöhrete e- ir avukat ve meşhur bir dıplomattı. Birinci Dünya Har- binde Panama Kanalı müdafaasını hazırlamak üzere hususi mümessilli- ğe tâyin edildi. Versailles Sulh Kon- şaviriydi. tına müteallik komisyonda — delegey- di. Parlak diplomat Dulles harpten Sonra iş adamlarının diplomatlığım yaptı. Yabancı memlekellerdekı i yatırımlarının idaresiyle Ama mılletlerarası ir veya delege . Dulles'i sık sik gör- Â- 1945 senesinde San Francisco'da Birleşmiş Milletler kurulduğu zaman Dulles gayet tabit konferansa işti- rak edenler arasındaydı. Birleşmiş Milletlerin kuruluşunda sonderece faydalı bir rol oynadı. huriyetçi partiye bağlı olmasına mokrat i matı Dışişleri mekten çekınm Acheson'la çalıştı. Demokrat iktida- rın Dışişleri Bakanlığı — koltuğu beş siyaset adamını eskittiği halde. l lesi kimse koltuğundan kıpırdatma- yı duşunmedı bu arfında bir taraftan muhtelif konferanslarda dünya İiderlerini müşavirliğine U nırken, dünyâ lideri Amerikanın dış siyaseti üzerinde düşünmeyi de ihmal etmiyordu. Japon barışını o hazırla- dı. Yazdığı bir iki kitap süratle meş- Acheson dış politika hur oldu. O tarihlerde Cumhurıyetçı— ler Çifii kaybede Pos dam'da Staline huriyetçilerin degırmenıne su getıren ner ise s'ti. Cumhurbaşkanı wer'in ilk işi, omunızme seçilen Eisenho- karşı mü- cadele etmesini bilen bu parlak dip- lomatı Dışişleri Bakanlığına getir- mek oluyordu. — Dulles, ışte nihayet çgcuk!luğ_undan beri rüyasını gördü- ğü, abasının — mevkiine eri- şiyordu. Artık Amerikan Dış siyase- tini istediği gibi idare edecekti. 250.000 kilometre eş yıldan beri Dulles 250 bin kilo- metre katetti. Yüz gününün otuz beşi seyahatte geçmekteydi. Sayısız başkentte, sayısız müzakereleri ü- rüttü. Sayısız protokolleri bizzat ha- zırladı ve i ladı. Hi imseye iti- dı Her meseleyi en ince te- ferruatına kadar kendisi inceliyordu. Artık dış siyaset doktrini üzerinde du— şünmeye de vakti kalmamıştı Gü - mleketlerinin lıde— sıyasetmı ye gayret ediyordu. Dededen üri i alışmaları için püritenliği de ailesin- den tevarüs etmişti. Yeni İngiltere- nin bu büyük ailesi, diplomatlar ka- dar misyonerler de yetiştirmişti. çinde Dulles da insanın tabiat itiba- riyle kötü olduğuna inanmıştı san ancak ihtiyari veya cebri bir di- siplin altında doğru yolu bulabilirdi. Bizzat kendi oğlu da, siyah cübbesi AKİS, 25 OCAK 1958

Bu sayıdan diğer sayfalar: