1 Şubat 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

1 Şubat 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS'in Yazı Müsabakası - Demokratik Rejim içinde Yaşamağa Azimli Milleter Ne Şekilde Hareket Etmelidirler? emokratik rejini içinde — yaşa- Dmağa azimli milletlerde bu a- zim imanlaşmadıkça Demoktratik yolda müsbet neticeler almak müş- külleşir. Bu imanın doğuşu ise her- şeyden evvel demokrasiyi anlamak ve demokrasiye liyakatle mümkün- dür. Demokrasiyi anlamıyan ve he- nüz demokrasiye liyakat kesbetme- miş bir memlekette demokratik re- jim ergeç dejenere olacak ve yerini kanuni bir zulme terkedecektir. A- daletin ve nizamın temini için isdar edilen kanunlar ahlâk ve faziletin hudutlarını aşıp zulüm ve istibdadın vasıtası haline inkilâp edeceklerdir. Demokrasiyi anlamak ve demok. rasiye liyakat ise kütle ve fert ola- rak geniş bir kültür sevıyesıne ulaş. mağı istilzam eder. Bunun için sa- dece vatandaşların okuyup yazma bilmeleri de kâfi değildir. Milli kül- türün yüksek bir seviyeye ulaşmış olması iktiza eder. Ancak Milli kül- türün yüksek seviyeye ulaşmış ol- masiyle milli birlik, beraberlik do- ğacak halk Millet olarak her saha- da kendi sesini duyurabilecek sevi- yeye ulaşmış olacaktır. Mütecanis bir millet doğmadıkça, siyasi hak- ların ihtimali ve korunması ekseri- ya müstakar bir veçhe arzetmiye- cektir. Bunun neticesidir ki Demok- ratik bir rejimin idamesi güçleşe- cektir Bunun yanında demokrasinin en esaslı rüknü ferdi ahlâk ve fazilet- tir. Ferdi ahlâk ve fazilet doğma- mışsa fertlerin hak ve menfaatleri- ni koruyabilmeleri imkansızlaşacak, tır. Zira fert kendi menfaatlerine halkın menfaatlerini feda edebilecek kadar şahsiyetten uzaklaşarak, si- yasi hakların korunmasından çok kendi menfaatlerinin himayesini düşünerek milli menfaatleri şahsi menfaatlerine feda — edebilecektir. Ahlâksız bir kimsenin kültürlü ol- ması bu bakımdan demokrasi için en büyük tehlikedir. Gayesine ve sözüne sadakatsiz, samimiyetsiz ze- ki ve kültürlü bir insanın milletine yapamayacağı hiçbir fenalık yok- tur. Ahlâksız bir vatandaş zalimi alkışlayabileceği gibi mazluma zul- medebilir de. Bu tip insanların ye- kün teşkil ettiği bir — memlekette - XXXI - Demokrasinin kurulması o nisbet- te güçleşir. Bu sebebledir ki De- mokrasinin en büyük düşmanları ahlâksız münevverlerdir. — Bilhassa bunlar seçilmiş kimseler olursa. Se- çilenler, dâvalarına sadık ve — seç- menlerine karşı samimi ve dürüst kalabilmelidirler. Mesuliyetten kaç- mamalı, mesuliyetlerini müdrik ol- malıdırlar. Zekâ oyunlarıyla kütleyi aldatan, iktidarı millet menfaatine değil kendi kaprisleri uğruna har- cayan, şu veya bu şahsın esiri plan, seçildikten sonra hakikatlere gözle- rini kapıyan bir kimse millete hiz- met değil ihanet etmiş demektir. Ahlâksız bir zekâ daima tehlikeli olmuştur Demokrasi için kütlenin ahlâk- sızlığı, cehaleti ve basiretsizliği de büyük bir tehlikedir. Halk menfaat ve haklarını koruyamıyacak, hattâ anlıyamıyacak kadar cahilse kendi, sine — verilecek ufak tefek tavizler mukabili reyini satacak kadar ah- lâksız ve basiretsizse o memlekette demokrasinin kurulmasa gene müm- kün olmaz. Hürriyetlerin kısılmak. ta bulunduğu bir memlekette kütle- buna bigâne kalır, boyun büker ve- ya nemelâzım derse bu memleket- te demokrasi gene köklesemez. Bilâ- kis böyle bir kütlenin elinde rey sa- dece tehlikeli bir oyuncaktır. Bu OKUYOR Oğuz ÖZBEK rey zalimin en büyük cesaret kay. nağıdır Binaenaleyh demokratik rejim i- çinde yaşamağa azimli milletler her- şeyden evvel kütle ve fert olarak yüksek bir kültür ve ahlâk seviyesi, ne ulaşmış olmalıdırlar. Orada, seç- men seçmesini, haklarım ve hürriye- tini almasını, hükümeti murakabe etmesini bilmeli, seçilen ise sonsuz bir ahlak ve fazilet sahibi olabilme- lidir. Samimiyet ve feragatle çalı- şabilmelidir. Ancak bu takdirde bü- tün — veçheleri ve — müesseseleriyle demokrasi kurulup yaşıyabilir. Bunun dışında geri milletlerde de Demokrasinin kurulması ve İda- mesi mümkündür. Yani aşağıdan yukarı değil, yukardan aşağı De- mokratik inkılâp da mümkündür. Bu da, ancak idare edenlerin ahlâki üstünlükleri ve müesseseler vasıta- sile mümkün olabilir. Cahil bir mil- let demokrasiyi lâyikile anlıyamaz, kütle arzu edilen hale gelinceye ka- dar münevverler onu temsil ede- cek,idare edecek demokrasiye lâ- yık hale getirecektir. Yani idare edenler demokrasi hocalığı yapabile- cek kadar üstün, ahlâki ve kültürel bakımdan mazbut olacaklardır. An- cak, bu da kâfi değildir. Teminat, sız ve müessesesiz bir memlekette bu tip demokrasi daha çok anarşi ve terör yaratabilir. Bu halde ik- tidarda bulunan parti veya hükü- met, büyük bir anlayış' ve samimi- yetle demokrasinin icab ettirdiği her türlü müessese ve kanunu yap- malı, her türlü teminatı kanunlaş- tırmalıdır. Demokratik bir Anaya- sa, Anayasa - mahkemesi, — Ayan meclisi, Müstakil Üniversite, Müs- takil adliye, hür basın gibi bilumum demokratik müesseseler kurulma- h, teminat altına alınmalıdır. Bu yolla hem milletin topyekün yetiş- mesi ve kalkınması ve hem. de de- mokratik rejimin bekası, tekamülü sağlanabilir.. Şurası muhakkak ki millet demokrasiyi mektepten ziya- de siyasi hayatta öğrenebilir. Hü- kümetin ise buna herkesten çok gayret etmesi milli bir vazifedir. Hak verilmez alınır, Demokrasi, hakkını alabilenlerin hakkıdır. AKİS, 1 ŞUBAT 1958

Bu sayıdan diğer sayfalar: