1 Şubat 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 16

1 Şubat 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER General Jimenez Meclisi açış nutkunu söylüyor Venezuella Umumi grev u haftanın ortasında Venezuella- lı diktatörün devrildiği — haberi Washingtona geldiği zaman, hiç kini- şe şaşırmadı. Kırk bin Amerıkalının çalıştığı ve milyarlarca doların ya- tırıldığı bu petrol diyarı memleketle çok ilgilenen Amerika Dışişleri Ba- kanlıgının sözcüsü "bu bir — sürpriz değil" diyordu. Noel gecesi hapisha- neden çıkartılıp sürgüne gönderilen Venezuellanın en son kapatılan siya- si partisinin lideri Dr. Rafael Calde- ra da geçen Pazar New York'a varır varmaz, Diktatör Jimenez'in son gunlerının geldiğini kat'iyetle söy- lemişti. 'Hükümet tebliğlerini — bile pertavsızdan geçiren çok sıkı — bir sansür kurulmasına rağmen, sızan a- jans haberleri de, bu pek yakın akı- bete işaret etmekteydi. — Jimenez'in saatleri sayılıydı. Bununla — beraber oel gecesi hava subaylarının ayak- lanmasını insafsızca bastıran dikta- törü devirmek Kolay olmadı. Üç yüz ölü ve bin yaralı, bu hürriyet mü- cadelesi için ödenen fiattı Jimenez ilk isyanı — bastırdıktan sonra, bir iki jestle halkın öfkesini yatıştıracağını ummuştu. Bütün dik- tatörlerce denenmiş klâsik usule baş- vurdu: Etrafında hoşa gitmeyen bir iki adamı feda etmekle fırtınayı ya- tıştıracağını düşündü. Nefret edilen gizli polis şefiyle, rejimin fikir baba- sı İçişleri Bakanını derhal işten u- zşklaştırdı. Fakat nafile, Venezüel- la halkı bu klâsik oyunlarla avutul a - mıyacak kadar öfkeliydi. Bir buçuk ay evvel çok ustaca şahneye konmuş bir cambazlık gayesinde hemen he- men bütün reyleri toplıyan diktatörü devirmeye azmetmişti Anayasaya gö re / umumi seçimler yapmak lâzımdı. Buna rağmen general ve müşavirle-. AKİS, 1 ŞUBAT 1958 Dizginli rejim! ri bir plebisitle salâhiyetlerini — beş sene uzatmakta beis görmediler. Bu, ömür bir plebisitti. Ne seçım kam- panyası vardı, mi partiden gayrisi aday gösterilebilirdi. İşte halk, diktatörün bu hareketini affetmiyor- du. Noelde askerlerin yapamadığını halk bizzat yapacaktı. Organize e- dilmiyen coşkunlukların mağlubiyet- le neticeleneceğini bilen halk lider- leri, ayaklanmayı teferruatlı bir şe- kilde hazırlamakla meşguldüler. Ge- çen Pazar gününden beri, nüfusu bir milyonu aşan Caracas şehrinde ku- lak gazeteleri çalışıyordu Gizli bir Dr, Rafael Caldera Falcı değil "Vatanperverler Cemiyeti" kurulmuş tu. Cemiyetin dağıttığı beyanname- ler, Salı günü için Başşehir halkını u- mumi bir greve davet ediyordu. O gün öğle vakti grevciler Plaza Silencio'- da toplanıp nümayiş yapacaklardı. Talebeler de boş durmuyordu. " nezuella Talebeleri Cephesi", — ana mektebinden Üniversiteye kadar bü- tün talebelerin mektebe gitmemesi- ni bildiriyordu. Petrol diyarının üç üniversitesi zaten kapalıydı. Kuşku- lu diktatör, Noelden sonra hürriyet- lerin müdafii üniversiteleri açtırma- ya cesaret edememişti. Dokuz yıldır Venezuellalılara — siyaset — kelimesini bile ağızlarına almayı yasak eden Jimenez, kopacak fırtınayı sezmişti. Postahane ve diğer mühim müesse- selerin önünde bekliyen — polislerin yerini, miğferli, süngülü askerler al- mıştı. Saraya giden yollarda tanklar ve zırhlı otomobıller bekliyordu. Şe- hirde bir harp havası hakim Caracas halkı Vatanperverler Cemiyeti"nin direktiflerini - boşa çı- karmadı. Salı günü umumi grev baş- ladı: Talebeler mektebe gitmiyordu. İşçiler işlerini bırakmışlardı. — Dük- kânlar kapalıydı, gazeteler çıkmıyor- du. Nümayişçilerin otomobilleri klâk. sonlarını Ööttürerek halkın alkışları arasında şehri dolaşmaktaydılar. Ba- rikadlar kuruluyor, kahraman Ma- carların dünyaya öğrettiği Molotov kokteylleri tanklara gönderiliyordu. Polis şaşırmıştı. . Rastgele havaya ateş ediyordu. Çarpışmalar gecenin geç saatlerine kadar sürdü. Sayısız ölü ve yaralı vardı.. Hükümet tebli- ğinin 204 yaralısı hakikatin cok aşa- gısındaydı İçişleri Bakanı, hâdise- lerin mesullerini de keşfetmıştı Ka- rışıklıklar komünistlerin eseriydi. Şu komünistler de doğrusu her taşın al- tındaydı. Nerede bir diktatörün hoşu- na gitmiyen bir şey olsa, komünist lafını — yapıştırıyorlardı. 'Ama çok 17

Bu sayıdan diğer sayfalar: