8 Şubat 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 10

8 Şubat 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

polis arabalarına bindirildiler. Yarım saat sonra Fidanlık meydanında kim- se kalmamıştı. Fakat hukuk bilgile- ri cop sallayanlardan az olmıyan genç ler, Sıhhiyede tekrar — toplandılar. Sıhhıyede dağıtılan gençler Kızılay - daydılar. e - polis oyunu gece de devam etti. Saat 20.30 da gençler Ankara Sineması onundeydıler Tam hareket edecekleri sırada, üngülü askerler, gaz bombalarıyla mucehhez emniyet kuvvetleri ve atlı polisler si- nemanın etrafını sardılar. Bilet alıp, sinemanın onuna sığın gençleri polisler ve askerler kapıda saatlerce beklediler. Cumhuriyet Hükümetinin kuş u- çurtmayan asayiş sever polisleri, şe- hirdeki emniyet tedbirlerini — arttır- mıştı. Fakülte ve yurt binaları etra- fında silâhli askerler nöbet tutuyor- lardı. Bilhassa İngiliz ve Yunan El- failleri serbest bırakılıyordu. Anka- radâ asayiş berkemâldi. Atlatılan tehlike oğruu istenilirse, pek çok An- karalının yatağında Sakin uyudu- ğu o gece şehir bir tehlıke atlatmış- tı. "Müsaadesiz miting" günlü bir 6/7 Eylül hâdisesi pek âlâ tekrarla- nabilirdi. Tekrarlanmadıysa — bunda, Ankara valisinin polisten — yetişmiş olmasının büyük rolü Vardı. O yüz- den, 6/7 Eylül akşamı Istahbuldakı Vilâyet binasında bulunanlar gibi şa- şırmamıştı. Talebelerin millihislerle galeyana gelmiş bulundukları herkes tarafından biliniyordu. Fakat şehir- de, bir fırsat bekleyen çok sayıda -on. binlerce, çapulcunun varlığını genç- ler bilmiyorlardı. Karışıklık vukuun- da onlar Yenişehire iniverecekler ve göstereceklerdi. Kemal herhangi bir kıvıl- şeyden çok marifetlerini Aygün o yüzden cımın çıkmamasına her Koç Talebe Yurdu önünde devriye gezen süngülü jandarmalar Ne olur ne olmaz! çilikleri, İngiliz Kültür Heyeti bina- sı önünde fevkalâde emniyet tedbir- leri alınmıştı. Atatürk Bulvarı üze- rinde gece 9'dan sonra beş kişiden fazla toplu gezenlere, polisler dağıl- malarını — söylüyorlardı. — Neredeyse Ankarada sokağa çıkma yasağı ilân edilecekti! Bu çok sıkı emniyet ted- birlerinden sonra, iş artık mes'ulle- rin aranmasına gelmişti. Seçımler sı- dürü Bicioğlunun kuvvetleri, lar"ıBahçelievlerdeki Talebe rasyonu Genel Merkezinde elleriyle koymuş gibi buldular. — Federasyon Başkanı, idare heyeti üyelerini, mu- hasibi ve diğer başkalarını yakalayıp nezaret altına aldılar. Seçimlerden beri alışılan bu manzarayı hiç kim- se yadırgamadı. Ertesi gün sabahın erkensaatında bu "Sessiz miting"in AKİS, 8 ŞUBAT 1956. dikkat etmişti. Nitekim tehlike ge- çiştirildikten sonra, kimsenin hürri- yetinin tahdit edilmemesine bilhassa itina gösterdi. Gençler heyecanlıydı, bunu tabiit görmek lâzımdı. Bizzat onların hareketini onlıyenler aynı hisleri duymuyorlar mıydı Kararlı sükünet Kıbrısta da geçen hafta başındaki fırtınalı gunlerden sonra kararlı bir sükünet hâ Kıbrıslı Türk liderlerinin ve Menderesm süküna davet eden sözleri tesırını göstermiş- ti. Bilhassa Müftü â Efendi Ve oğlu Aavukat Ali, sukunun tesisinde büyük gayret gosterdıler Kış güne- şinin ısıttığı evlerın balkonlarında, Lefkoşeli Türkler, taş, sopa ve şişe— leri temizliyen Ingılız askerlerini ses- siz seyretmekteydi, Atatürk Meyda- YURTTA OLUP BİTENLER nı normal halini almıştı. Dükkânlar açılmış, iş adamları günlük ticaret- lerine başlamışlardı. Mektep talebe- lerinin üzerinde "Taksim" yazılı def- ter kâğıtları dağıtmaları bu sakin manzarayı bozmadı. Sükünete kavu- şan Adadaki tek hâdise, bir İngilize ait olan dükkânın yakılmasıydı "KALKINMA" M ecmuanızın 18 Ocak 1958 tarih- li nüshasının 11 inci sahifesinde "KALKINMA" başlığı ile neşretmiş olduğunuz yazı, dikkat — nazarımızı çekmiştir.. Bu yazıda Konya Mebusu Him- met Ölçmene izafeten neşretmiş ol- duğunuz Baş Vekilimizin, "Pek çok tecrübe kazandık. Bir daha — baraj yaptırırsam yarı fiatına yaptırırım. Tecrübesizlik yüzünden şimdiye ka- darkileri pahalı yaptırdık, bilmiyor- duk, demıştır şeklindeki beyan ü- zerinde dur. B konuşmalara ait — "tape'"den aldığımız kısımda, böyle bir beyana rastlamadık. Zabıtlardan — aldığımız Himmet ölçmenin ifadesi aynen şu- dur: "Keza Sarıyar barajının açıldı- ğı gün, Sayın Baş Vekilimizin bir cümlesini hatırlatmak isterim. a- har edebiliriz, bundan sonraki iş- lerimizi, barajlarımızı inşallah ken- di müteahhitlerimiz ve kendi — mü- hendislerimiz vasıtasıyla — yapacağız, demişlerdi." şeklindedir. Mühendis Mithat Resnelioğlunun mecmuanıza akseden beyanları ise tamamen indi ve şahsi mütalealar ol- maktan ileri geçemez. Zira, Mithat Resnelioğlu, kendisinin de beyan etti- ği şekilde Demirköprü barajında, mü- teahhit yanında çalışan bir mühen- dis olup, çalıştığı pozisyon itibariyle ne işin durumu ve ne de gidişatı hak- kında selâhiyetle mütalea beyan ede- cek mes'ul bir şahıs değildir. Kendisinin DSİ Umum Müdürlü- ğgğüne, bahsettiği hususlarda her han- gi bir mektubu veya müracaatı vaki değildir. Rakam ve delillere dayan- mayan sözlerin aksini ispat için her hangi bir mütaleada bulunmayı za- yit addederız aat Mühendisleri Odasının top- lantısındakı konuşmalara müsteniden mecmuanızda yer almış bulunan mü- talealardan, 2 baraj yerine 1 baraj yapıldığı keyfîyetı ise kafiyen va- rid değildir. Barajların umumi — maliyetleri, mukavele tipi, bu tipin hususiyetle- ri hakkında sorulan muhtelif sualle- e ütçe Encümeninde uzun cevaplar verilmiş ve izahlarda bulunulmuştur. Şurasını beyan etmek isteriz ki, sütunlarınıza sığmıyacak kadar u- zun rakamlara müsteniden yapılan tahliller göstermiştir ki, ne müteah- hitlere fahiş bir kâr saglanmaktadır ne de inşaatların maliyetlerinde kabil 11

Bu sayıdan diğer sayfalar: