30 Ağustos 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

30 Ağustos 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 25
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ve birçok derneklerde, teşekküllerde bir gönüllü yardımcı olarak çalışı- yordu. Başka sıfatı yoktu. İçtimai dâvalarımızın hallinde derneklerden ziyade okulların rol oynıyabileceği- ni düşünüyordu. Dernekler, çok fay- dalı olmakla beraber, maalesef yal- nızca yardım gayesı ile çalışmıyor— lardı. Okullarda ise "gönüllü abla” sıfatını alan talebeler genç yaştan cemiyet ışlerıyle alâkalanarak hem bu bakımdan iyi bir eğitime tâbi o- luyorlardı,. hem boş vakitlerini iyi şekilde dolduruyor, hem de tek ta- raflı bir yardım gayesi güderek da- ha müspet çalışabiliyorlardı. Nermin Arpacıoğlu işte bu hislerin tesiri al- tında, bir ara faal olarak çalıştığı bir birlikten ayrılmıştı. Nermin Arpacıoğlunun kanaatin- ce, dernekleri birtakım siyasi arzu- lara basamal addedenleri bu der- neklerden doğrudan doğruya fayda- 1 bir saha olan siyaset sahasına devretmek lâzımdır. Sıyasetın cemi- yet ışlerıne girmemesi ve dernekle- rin siyasi arzulara âlet — olmaması lâzımdır. Bunu başaracak şey ise, ancak eğitimdir. Bu bakımdan iz- mirde Kolej ve bılhassa enstitülerde talebenin kurdukları "“gönüllü abla" teşkilâtım tasvip eden Nermin Ar- pacıoğlu, memleketimizde henüz yal- nız İstanbulda bir deneme mahiye- tinde açılan "Sosyal Hemşire" oku- lunu başkalarının takip etmesini ca- nı yürekten temenni etmektedir Yardım müesseselerini, hayır ce- miyetlerini, cemiyetin kalkınmasını Baglıyacak olan birlik ve teşekkül- leri isim yapma peşinde koşan şa- hısların inhisarından kurtarıp, ha- kikaten cemiyet isin çalışmak isti- yenlere, idealistlere mal mek lâ- zımdır. Bu başarıldığı takdirde, el- bette ki derneklerin randımanı çok artacak ve devlet tarafından kurul- muş yardım müesseseleri — yanında hususi sermaye ve şahısların gay- reti ile açılacak müesseseler de bir- çok derde deva olacaktır. İzmirde yaşlılar için kurulması düşünülen "Şefkat" sitesi bunlardan bir tane- sidir.. "Nermin Arpacıoğlu" na gö- bugun memlekette, bilhassa ka- dınlar için yapılacak o kadar iş var- dır ki, hiçbir kadının sıkılmaya hak- kı yoktur. İçtimai dâvaların halli i- çin atılan ufak adımlar bile, insanı mesut etmeye kâfidir. Moda Sonbahar geliyor azın son günlerinde, henüz plaj- larda güneşlenirken, birçok ka- dınları bir düşüncedir alır. İlk so- ğukları karşılıyacak şık ve pratik kıyafetler lâzımdır. Bu, vaktiyle ha- zırlık yapmak, faka basmamak de- mektir ama bunun için de — moda hazretlerinin hatırım sormayı ıhmal etmemek gerekir, Ona danışmadan hareket eden kadınlar sonradan çok pişman olabilirler. Moda, değişiklik- AKİS, 30 AĞUSTOS 1958 Sonbahar için bir manto Bu da çuvalın başka türlüsü lerini ve sürprizlerini daima sonba- harda yapmıştır Yazın şık giyinmek nasıl kolay ve ucuz ise, sonbaharda şık giyinmek 0 kadar hdır. Tayyörler, şık sokak kıyafetle- ri, pardösü ve mantolar güzel ayak- kabı ve çantalar daima paraya da- yanan şeylerdir. İşte bu sebepledır ki, sonbahar kıyafetlerini çok düşü- nerek yapmak, mümkün mertebe pa- rayı esirşemeden yapmak 1lâzımdır. Sonbahar kıyafetleri gardrobun te- melini teşkil eder. Düşünülerek ya- pılan bir tayyör bir pardösü beş se- ne, belki daha fazla giyilebilir. İlk modeller arisli sanatkâr terziler, sonba- ar modellerini hazırlıyadursun- lar, hazırelbiseciler sonbahar kolek- siyonlarını çoktan teşhir etmiş bulun- maktadırlar. Son senelerin tecrübe- si, bu modanın büyük terzilerin mo- dasından çok fazla degışık olmadı- ğını göstermiştir. Bu bakımdan son- bahar ihtiyaçlarını hesapl an kadın- ların bu ilk modellerden 1stıfade et- mesi mümkündür Sonbahar ıçın, Parisli büyük ha- zırelbise salonları gayet pratik, ne- şeli, renkli, atik tetik ve yumuşak modeller hazırlamış bulunmaktadır- lar. Bu modanın da cüretkâr bir ha- vası yok degıldır ama, geçen sene- ye göre bu cüret çok — mutedildir. Etekler gene kısadır. Yüksek belli elbiseler fazlaca göze çarpmakta ise de, buna mukabil düşük belliler ve belini yerine oturtmuş modeller de gene gözdedir. Bazı tayyör ceketle- tinin boyu uzamıştır ama, gene kı- sacık ceketli tayyörler de vardır. Zengin ve bol mantoların yanın- da dümdüz çuval gibi inen daha fa- kir görünüşlü pardösüler de mev- cuttur. Çuval ve torba biçimleri za- ten daha ziyade bu mevsimler par- dösülere tatbik edilmiş, elbiselerde ise bel hafifçe de olsunbir kemer ve- ya yarım kemerle — gösterilmiştir. alnız şunu unutmamak 1lâzımdır ki beli; kalçayı, göğüsleri iyice göste- ren sıkı biçimler ortadan kalkmıştır Yalnız çok zengın etekli bazı elbi- selerin beli geniş kemerlerle sıkıl- maktadır Sokak kıyafetlerinde, tayyörlerde ise bel ancak hissettirilmiş, nadiren deri kemerlerle meydana çıkarılmış- tır. Buna karşılık penslerle bele o- turtulan modeller âdeta moda tari- hinin malı olmuştur. Birçok sonba- har tayyör ve mantolarında — kürk yakalar göze çarpmaktadır. Kumaşlar Sonbahar kumaşları tüylü ve çok yumuşaktır. muşal klık üzerin- de kadar durıılmuş ki, birçok kumaşlar âdeta gözü okşamaktadır Jerse gene ön plândadır. Tayyörlük jerseler hususi şekilde dokunmuştur. İpeklerde kaç senedir görünmeyen muare gene meydana çıkmıştır, ge- ce için ise lame ve dantel revaçta- dır. Renkler Gündüz de, gece de renkler taze, neşeli, nıkbın renklerdır Yeşil, sonbahar yeşilidir. canlı değil, ölgündür. aksine gayet canlıdır. Kokteyl saa- ti müstesna, pek az siyah — vardır. Kokteyl saatinde ise siyah adeta şarttır. Gece tuvaletlerinde siyah her zamandan azdır ve siyah kadife hariç, pek revaçta değildir. Sürprizler Hazır — elbise modelleri — arasında bazı sürpriz kıyafetler bilhassa ilgi çekmıştır Bu sürprizlerden en mühimi, spor akşam kıyafetlerinde göze çarpmaktadır. Kaba kumaşlar lame ile astarlanarak iddiasız, düm- düz, açık yakalı gece elbiseleri mey- dana getirilmiştir. Bu dümdüz elbi- selerin belleri baza spor kemerler- le sıkılmıştır: Çok fantezi kumaşlar- dan yapılmış fantezi tayyörlerin ba- zen spor kürklerle ağırlaştırıldığı da görülmektedir. Genı mantoların arkalarınd k s sl f yonklar, büzgüler bir sürpriz teşkıl etmektedir. Güzellik Dev aynasında Güneş ekseri cildi yorar. Yaz so- nunda dikkatle aynaya — bakan kadın, masamatının genışledıgım cil- dinin donuklaştıgını, göz altlarının karardıgım görür. Ama tabii bunun için bir kadının arada sırada, mak- yaj yapmadan dev aynasına bakma- sı şarttır. Belki bundan sonra artık 25

Bu sayıdan diğer sayfalar: