January 24, 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 21

January 24, 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 21
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hafıza-ı beşer nisyan ile malül değildir eçen haftanın sonunda — Pazar Ggu nü, Hilton sakinlerinin merak- la bekledikleri Ankara gazeteleri geldiğinde, içerdeki gazeteciler he- men bunların üzerine atıldılar. Hil- ton sakini gazeteciler bütün gazete- leri başlığından ilânlarına kadar sa- tır satır okuyorlardı ama, sabahları gazete okumağa başlarken araların da kendilerine göre bir sıra tuttur- muşlardı. Meselâ ÜUlkü ile Şinasi gelen gazete tomarı içinden hemen Ulusu, Fatin Fuat ise Zaferi çe- kip alıyordu. Metin ise Cumhuri- yet olmadıktan sonra ne olursa ol- san pek ayırt etmiyordu. Hangisi boşta kalırsa onu okumaya başlı- ordu. O gün de öyle oldu. Ulus- çular Ulusan Zaferci Fatin de Za- ferin başlıklarını gozden geçırme— ye başladıl Ama bu uzun sür- medi. Fatı Fuat eline aldığı ga- zetenin Zafer yazan kırmızı baş- lığı üzerine çekilmiş — sürmanşete kabayı bastılar. Fatin Fuatın kız- makta hakkı vardı. Eh, bu başlık Ulus, Yeni Gün veya bir başka muhalif gazetede olsaydı yadırgan- mazdı ama, Zaferde oldu mu ger- çekten garip kaçıyordu Gerç bu satırın altında kabul edilen tasarısının memur maaşlarına ya— pılan zam olduğu izah ediliyordu ma, herkes de Fatin Fuat kadar Zafere duşkun degıldı ki oturup ga- zeteyi baştan aşağı okusun! Gazete okuma faslı sona erdi- ğinde Hilton sakinleri yeniden günlük hayatlarına, bitmez tüken- mez munakaşalarına sohbetlerine başladdar. Şina e Metin bir ol— muş Fatini kızdırıyorl rdı. Am Fatinin de kendine göre bir muda— faası vardı. — Ulusçular ile Akısçı kendisini sıkıştırırken o da elin Ulusu aldı ve, "alın da okuyun ba— kalım" dedi. Gösterdiği Ulusun i- kinci sayfasında bir resimli roma- ren bir delegeden bahsetmemişti. İşte Fatin Fuatın gösterdiği -ka- yıp ilânları arasına — sıkıştırılraış- tavzih bu hâdisenin — tavzihi idi: enel Sekreterlik seçimlerime Gü- lekin tek başına girdiği halde oy- arın hepsini toplayamadığını bil- diren bir tavzih! on günlerde Ankara Merkez S Cezaevinde yatan — gazetecilere gonderılen kitaplar arasında müt- ş bir benzerlik başladı.- Meselâ ahkumlar arasında adı "Doktor Civanım" diye adapte edilen Pas- ternak'ın meşhur Doktor Jivago'- su hemen her gazeteciye bir tane düşecek kadar çoğaldı. Gene geçen hafta içinde Hiltondaki gazetecile- Tİ egl ndıren hâdiselerden bi- ri de Methi Tokerin özene bezene hazırladığı bır müdafaaname oldu. Metin günlerce hukuk kitapları ka— rıştırarak, bu işten anlayan arka- alarak bir Hiltoncu- daşlarının mütalâasını müdafaaname hazırladı. Fatin Fuatı yerinden hoplatan manşet şöyle bir göz gezdirdikten hırsla elindeki gazeteyi attı, lenmeğe başladı. Doğrusu bu ka- darı da olmazdı. Gazetenin başın- da bulunmayışı belli olmağa baş- lamıştı. Fatin Fuat, -bu, mesleği- nin gerçekten ehli Yazı İşleri Mü- dürü- hiddetle başını iki yana sal- ladıktan, kendi kendine "Allah Al- lah" diye söylendikten sonra Zafe- ri yeniden eline aldı. Altmış pun- toyla başlığa çıkartılmış satırı bir kere daha okudu ve başını salladı. Fatinin boyle kendi kendine söy- lendıgını gören hapishane arkadaş- ları, merakla üzerine eğildikleri gazetelerınden başlarını kaldırarak sordu o, hayrola?" Fatin Fuat elınde tuttugu gazeteyi arka- . Hep birden ta te- okudular: sonra bul etti.”" Sonra hep birden kah- AKİS, 24 OCAK 1959 nın yanıbaşında -kayıp veya satı- lık ilânları arasına — sıkıştırılmış- ufacık bir tavzihti. Allahlık Ulu- lışan bir tavzih. —Ulus, Allahlı Uus, Mi Kurultayının sona erdiğinin ertesi günü, manş tınde Genel Sekreterlıge bin le Kasım Gülekin seçildiğini âlâyı vâlâ 1le 1lan etmiş ve bu a daylıklarını koymadıkları — halde onbeşer yirmişer rey almış Feyzi- oğlu. Hıfzı Oğuz Ferit ekat Melen gibi bırkaç Gülek aleyhta— rını sanki seçimlere — katılmışlar da rey alamayarak perişan olmuş— lar gıbı göstermişti. Ama, selâ bu arada sırf Guleke oy vermemek için Genel Sekreterlik seçimlerin- e boş kâğıt atmış yüzeiliye yakın delegeden, Gülek Genel Sekreter olmasın da kim olursa olsun diye fotoğrafçı Hüseyin Ezere rey ve- ların söylediğine göre bu mudafa- aname herhangi meşhur bir ceza- cı avukatın hazırlayacağı müdafa- n içinmiş biliyor omsunuz ? zamanl ar AKİS idarehanesini üste iki defa soyan İsmail adında bir sanık için. Kaderin garip cil- vesi, suçu gazeteci olmak olan Metınle hırsızlık sanığı Ismaili ay- ni yere düşürmüş. Günün birinde lsmaıl çıkmış gelmiş, Metine baş "aman" demiş, "ben bir cahıllık ettim, sen okumuş yazmış adamsın benim şu müdafaaname- mi yazıver". Metin de özene bezene bir yazmış, öbür gazetecıler takılıyorlar: " müdaf: me en sadece üç kışının kafasını kes tim, masumum hâkim bey cinsin- den bir müdafaanamedir" diye. 21

Bu sayıdan diğer sayfalar: