24 Ocak 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 34

24 Ocak 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 34
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

S P Klüpler Düşmez kalkmaz... nB u aziz topluluğun hiç bir fani- ye göstermediği teveccüh kar- şısında ben ne kadar didinsem, ne kadar çalışsam azdır..” bu sözler devlet büyüklerinin her — vesile ile söylemekten gurur duydukları şey— lerdir. Ama bu seferki ne bir fabri kanın temelinin atılışı veya bir kor— delâ kes me merasimidir. Ne de yu- karıdaki cümle böyle siyasi bir top- lantıda — sarfedilmiştir. Bir iktidar büyüğünün yakın akrabası, hayranı olduğu partisinin çok kullandığı kli- şeleşmiş sözleri, gecen haftanın so- Cumartesi günü Galatasaray Lisesi konferans salonunda tekrar etmekten kendini alamadı. merakla beklenen Galatasaray kul bünün seçim kongresi yapıl mış ve tekrar başkanlığa seçılen İz letvekılı Sadık Giz çen haftanın sonunda Cumarte nü Galatasaray kongresinde yapılan tezahürat yapılmamıştı. — Doğrusu Giz hakikaten büyük tevazu göste- riyordu! Bu kadarı da ancak Giz gibi D. P. İktidarına mensup birin- den beklemek her halde çok fazla iyimserlik olmıyacaktı. Üç başkan namzedi arasında Giz —dıger ıkısı Osman Kapani ve Re- vardı.E- -Kongrede- kendini harcanmış hale getirmişti." Kapani de İzmir Milletvekili idi. Hem de eski bir Devlet Vekili. Ama Kapani bir spor kulübünün başkan- lık mucadelesının havasını bılmıyor du, bilemezdi. O tıpkı iktidarda i- miş gibi —Zaten oyle değil mi?- ha- reket etti. Stad dâvasını halledece- ğim dedi. Ama nasıl? Bunu izah e- demedi. Lokal dâvası dedi.. Yine i- zah yoktu. Sonra iş Galatasarayın Kuruçeşmedeki adasına gelince bir- den muhalefete düştüğü — görüldü. Fakat muhalefet yapmak Kapani- nin düşündüğü kadar kolay degıldı İdare Heyeti Galatasaray adası ü- zerinde yapılacak — tesisler için iki milyonluk masrafın lâzım — geldiğini açıklamıştı. Ama Kapani böy le dü- şünmüyordu. Ona göre o zaman te- sisler iki milyona çıkardı. Fakat şimdi her şey en azından bir kaç misli artmıştı. Şimdi yedi sekiz mil- yon isterdi! Kapani haklı idi. Bü- yuklerının bir türlü soylemeye ce- edemedikleri şeyı o. 550 -se- çımlere ıştırak eden âza yekünu bu 34 O R kadardı- âza onunde açıkça ifade ediyordu. H Kapaninin böyle konuşmaga ne hakkı vardı ? Kendisi Başbakanla — görüşmüştü; görmüyormuydu ki İstanbulun her yanı büyük inşaatlarşla donatılmak- tadır. Tabii ki günün birinde de sı- ra Galatasaray adasına gelecektir. Bu sene veya bir kaç sonra. Zamanın ne kıymeti vardır? Bunlar Gizin fikirleriydi. Kapani sonra di- ğer meselelere el attı. Büyük potu da, Galatasarayın müze meselesin- de kırdı. Halen Galatasaray Lisesin- de bulunan müzenin yapılacak olan yeni lokale taşınacağını -eğer baş- kan olursa- söyledi. Halbuki — Giz, merhum Ali Sami Yenin zamanında yapılan müzenin katiyen — yerinden oynatılmayacağını ifade etti. Bu da Galatasaray Lisesinden yetişme genç azaların reyini almak demekti. Bir Sadık Giz Parmakları oynattı azanın "Lokal de Ali Sami Yen za- manından kalma" diye bağırmasını Giz kaale bile almıyacaktı Zira 0, Kapanıyı can alıcı yerinden ada bu kadar klâs farkı i abii karşılan- k Giz, son yıllarda her kulübün başına getirilen milletveki- li başkanlık makamlarının nasıl el- de edileceğine dair geniş malümat edinmişti. Kendine hayran, — daimi taraftar âza nasıl bulunur, veyahut kongre arifesinde azalar nasıl kan- dırılır, bunları gayet iyi biliyordu.. Daimi âza bulmak kolaydı, işin için- de Jokey kulübü vardı. Tarım Ba- kanı- Nedim Ökmenin bile bir şey yapamadığı Jokey kulübü. Giz bu- ranın da başkanıydı ve adamları en iyi mevkileri işgal ediyordu. Sonra kongrenin hemen ertesi günü, -Pa- zar- Galatasaray - Fenerbahçe ma- çı vardı. Giz bu maçın biletlerini azalara dağıtmakla da taraftar ka- zanacağını biliyordu. Öyle de oldu. Bileti alanlar, böyle büyük bir iyi- lik yapan başkanlarına nasıl — olur da rey atmazlardı? Velev ki bu bi- let dağıtımı iki yılda bir gün bile olsa. İşte Kapanı henüz spor poli- tikasını öğrenememişti ve Giz artık bu işlerin de kurdu olduğunu gös- termişti.. Ateşli bir kongre öngre açılırken usul hakkında çıkan gürültüler seçimlerin ko- lay olmıyacağına bir işare S önündeki kâğıda yazmaya . Sonra yazdığı isimleri oku- du, hepsi altı kişi ıdı Evvelâ ilk i. Diğer namzetler" ye Aarz etmiyordu? Or bir emrivaki vardı. Gızın milletvekili olduğunu ve T. B. M, M.'ne gittiğini bilenler bunu çok y: dırgamadılar! Fakat diğer milletve- kili başkan adayı Kapani. Riyaset dıvanı seçı— rültüler arasında kürsüye "Konuşmadan buradan inmem" ye ayak diredi. Ne var ki, her gecen dakika biraz daha artı- fakat riyaset dıvanı Kapanıye vet, riyaset divanı seçimi usulsuzdu böyle sey olmazdı.. Hem nasıl ko- nuşturulmazdı? Söz hürriyeti yok muydu? Bunları Kapani soruyordu. Fakat bunun cevabını salahiyetli ağız, yine Osman Kapaniden başkası degıldı Madem ki Gizciler tam bir tak- nu bağırarak pöyledi. " yorsanız onu yazın da reye koyun". Öyle de oldu. Kongrenın başlangıcı Vedat Dic- leliye günün en zel esprisini yap- tırabılecek bir hararet teydi: "Nere de olursa olsun İktidarı degıştırece— ğiz".. Dicleli böyle dedi. Hem acele diyordu. Değişiklik olacaktı a- ma, 196 'e daha zaman vardı! Ka- pani her şeye rağmen bekleneni ve- remedi. "Ben titr peşinde değilim. Genç yaşında bir çok mazhariyetle- re kavuştum. Ama bunların en bü- yüğü bana burada vereceğiniz vazi- fe olacaktır.." dedi. Ama Galatasa- ray camiası bu genç yaşında Kapa- nıy daha fazla mazhariyet verme- yi uygun görmedi. İki İzmir D. P. milletvekilinin başkanlık mücadele- si Başbakanın müdahelesi olmadan sona erdiği için dua etmek lâzımdır. Zira Giz, Menderesin ablasının Ka- pani de halasının oğludu AKİS, 24 OCAK 1959

Bu sayıdan diğer sayfalar: