16 Haziran 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

16 Haziran 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Suriye Cephesine “Vazife icaplarıyla Atatürk beni Diyarbakırdaki karargâhına çağırırdı. Her gidip geldiğim gün benim için maddi, mânevi dinlenme ve kuvvetlenme vesilesi olurdu. " Bu esnada beni Suriye cephesinde Yirminci Ko- lordu kumandanlığına naklettiler. Atatürkle beraber çalıştığımız müstesna zamandan ayrılmak mecburiye- tinde kaldım. Suriyede Şeria cephesinde Yirminci Ko- lorduya hareket ettim. Kafkas cephesinde bir seneye yakın vazifem nihayet bulmuştu. Orada bulunan silâh Arkadaşlarım çok zahmetli vazifelerinde 1917 sonba- harına kadar devam ettikten sonra Bolşevik ihtilâli ile dünyada ve bizde Birinci Cihan Harbinin askeri vazi- yeti başka,bir şekil almıştı. Bizim Kafkasya ordumuz için ilerlemek vazifesi belirmiş ve bizim diğer cephe- lerimizde harb olayları bize çok namüsait devam eder- ken Kafkas cephesinde Kars ve havalisi Anavatana av- det etmış ve harekât daha ilerlere doğru genişlemişti. “Kafkas cephesindeki müşkül zamanların hatıra- ları bende daima canlı olarak yaşamıştır. Uzun men- zil hatlarına bağlı, mahrumiyet içinde bulunan bölge- lerde askerimizin ve subaylarımızın gösterdikleri gay- ret, fedakârlık ve kahramanlık çok yüksek dereceler- de idi Vazife hissi ve güç şartlarda ordu inzibatı kuv- vetliydi. Sarıkamış felâketi ile birden tamiri güç bir darbeye uğramış olan orduları 4 sene harb müddetince Rusya İmparatorluğunun ordularına karşı | vatanı müdafaa etmişlerdir. Büyük Harbin Kafkas mu- harebelerinde Türk cephesi ordu ve millet olarak pek dayanıklı bir kıymet göstermiştir. DEMİRYOLLARININ EHEMMİYETİ B en Kafkas muharebelerinde — esaslı bir kanaat « edinmiştim. Yeni harblerin modern ordulara kar- şı demiryolsuz menzil hatları ile idaresi mümkün de- ğildir. Daha 1870 den beri bu hakikat meydana çıkmış ve strateji nazariyatına temel prensiplerden biri olarak geçmişti. Bu itibarla demıryolunun harbte tesirini an- lamak için Kafkas seferini görmeğe lüzum yoktu de- nilebilir. Bu doğru olmakla beraber bir seferde demir- yolu eksiğini vazifeli ve mesul olarak denemek bende daima canlı kalan bir tesir bırakmıştır. — Hususiyetle karşımızdaki ordular yakın mesafelerde demiryoluna İstinat ediyorlardı. Ruslar sefer esnasında ilerleyen or- dularını demiryolu ile takip etmeğe çalışmışlardır. Sa- rıkamışta nihayetlenen geniş hatlarını seferde dar hat olarak Erzuruma getırmışler Doğu Bayazıta ve Erzin- cana doğru kollar yapmağa teşebbüs etmişlerdir. Bi- zim Kafaks cephesini Ulukışladan veya — Ankaradan veyahut Reisülayin istasyonundan ikmal etmeğe çalış- mamızın ne demek olduğunu acı acı görmüştüm. Ulu- kışladan Kafkas cephesine giden yollarda menzil için vazife gören asker ve teşkilâtın miktarı cephede mu- harebe edenlerle yakından mukayese* edilecek derecede mühim bir kuvvet idi. " e bunun gibi İstiklâlâ Harbinde Kafkas cep- hesinden Akşehire getirdiğimiz topları kaç ay bekle- digimi hiç silinmiyecek bir derinlikle hafızamda taşı- rım. İstiklââ Harbinden sonra takip ettiğimiz şimen- difer politikası iktisadi ve içtimai sebepler yanında as- keri zaruretlere dayanmış ve seferlerin canlı hatıraları . lkıncı Ci- sene sonra patlamıştır Bu müddet içinde geniş mikyas- ta, harap olan Batı Anadolu ile Doğu Anadolu mümkün oldugu kadar imar edilmekle beraber demiryolu şebe- kemizhudutlaravehudut yakınlarına — ulaştırılabilmiş- tir. Kafkasya seferlerinden aldığımız derslerden istifa- de ettiğimizi söylemek mübalağalı bir iddia sayılmaz AKİS, 16 HAZİRAN 1959 ümidindeyim. 1939 da Erzuruma, Diyarbakıra, Paluya, varmış bulunuyorduk. GAZZE CEPHESİNDE <<1 917 bahar aylarında Yirminci Kolorduya nakle- dilmiş ve Atatürkten ayrılmıştım. Umumi olarak Gazze cephesi denilen bu hattın sol cenahında Yirmin- ci Kolordu bulunuyordu. Bizim kolordunun solunda ve büyük bir mesafe ile Birüssebi ordugâhı vardı. generali Von Kris Paşa bu cepheye kumanda ediyor- du. Yazı sert olan bu iklim 3 ay çalıştıktan son- ra beni buradan İstanbula çagırdılar ve diğer bir ko- lorduda vazife vereceklerini söylediler. Büyük karar- gâhın Halepte bir ordu teşkili için her yerden kuvvet- ler toplamağa çalıştığını Ööğrendik. Bu orduyla Bağ- dadi kurtarmak üzere bir taarruz hareketi yapılması düşünülüyordu. Ben bu orduda Üçüncü Kolorduya me- mur olacaktım. Bir kaç güne kadar bana hareket em- ri vereceklerdi. "Evlendikten 1,5 sene sonra aile yanında bir hafta kadar dinlenme fırsatı bulmuştum. Hayatımda bu ka- dar tamir edici bir kısa istirahat fırsatını hatırlamıyo- rum. Bayan İnönü ile beraber hemen balayı seyahatı- na, Bursaya gittik. Bir asır dinlenme ve eğlenme im- kânı bulmuş gibi gezdik. İstanbula döndüğümüz zaman yeni bir sefer için kuvvet ve derman kazanmış oldu- ğum kanaatindeydim. Mahsus bu ufak teferruatı bü- yüterek yazıyorum. Harb zamanları, belki büyük mü- cadele ve yorgunluk devirleri vazifelilere iki üç gün ailesinin yanında dinlenme fırsatı vermek vazife ener- jisi için kıymetli bir yardım olduğu unutulmamalıdır. Buna karşılık harb zamanları ailelerin cephede vazife sahiplerinin yanlarına getirilmesi doğru olmadığı zan- nındayım. Böyle misallerde seferde vazife üstünde bütün melehâtın toplanması ihtiyacının zarar gördüğünü mü- şahede etmişimdi "Bir iki gün ıçınde Halepte yeni kolordunun başı- na gittim. Bir müddet sonra Atatürkü de bu orduya kumandan tayin ettiler. Halepte tekrar ordu ve kolor- du için de beraber bulunduk. Bütün Arabistan ordula- rına kumanda etmek üzere Almanyadan General Von Falkenhaym gelmişti. Atatürk harbin gidişatından ve- memleketin halinden çok endişeliydi. Bir taraftan Ha- lepte ordu hazırlanırken Atatürk istikbal için ciddi endişelerini bir rapor halinde Sadrazama — bildirmeğe karar Vermişti. Bu raporu beraber bulunduğumuz va- kitlerde hazırlamak üzere beni de — vazifelendirmişti. Atatürk bu raporu Sadrazama gönderdi. "Yıldırım ordusu kumandanı olan General Von Falhenhayım ile ordu kumandanı Atatürk arasında da- ha Halepteyken anlaşmazlık çıkmıştı. Bir müddet son- ra Atatürk ordudan ayrıldı, İstanbula döndü. Halepte hazırlanan ordunun Iraka tevcih edilmesi mümkün ol- madı. Gazze civarındaki İngiliz ordusunun faaliyeti, Arap isyanının vahamet kesbeden inkişafı ile Halep ci- varındaki kıtaatın parça parça Suriye cephesine sev- kolunmasına başlanmıştı Bundan sonra harb bizim i- çin Suriye cephesinde âzami ehemmiyet kazanmıştır. (Bu hatıratın her hakkı mahfuzdur. Kısmen dahi iktibas edilemez.) 15

Bu sayıdan diğer sayfalar: