16 Haziran 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 19

16 Haziran 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

beyde öğretmenlik yaparken Mahmut Celâl Bayarın içinde doğduğu ev, şi Türk el sanatlarının müm- taz bir meşheri hâline getirilmiştir. 1950 seçimlerini müteakip, inkişafa namzet olduğunu Bankası harap bir vasiyette evini satın almış, sonra da dahili ve harici mimarisi- ne sadık bir şeklide yeniden inşa ettirmiştir. İnşaat bittikten sonra sıra evin döşenmesine gelmıştır Döşe- me işinde eski hale — getirmekten evin Türk el sanatlarının en güzel örnekleriyle bezenmesıne çalışıl- mıştır ve bunda da muvaffak olunmuştur. Umurbeyin nasıl bır Umurbeye, Celâl Bayarın — doğduğu evi ziyarete gelenler kırmızı aşı boyalı iki katlı büyük kapıdan önce bir avluya gırerler Avluda çiçek tarhları ve sol tarafta duvara bitişik mermer bir şadırvan vardır. Sağ taraftaki dört basamaklı bir merdivenle evin "hayat" denen kısmına varılır. Burada bir bodrum ve mutfak vardır. "Hayat"t elâl — Bayarın bronz bir baş heykeli mermer bir sütun üzerine - konulmuştur "Hayat"tan üç ayak merdivenle sofaya çıkılır. Sofa kilimlerle süslenmiştir. burada bir "gusulhane" küçük bir oda vardır. Restorasyonda "gusulhane" ye bolunmuş bir kısmına "alafranga hela", diğer kıs- mına ise petrolle çalışan otomatı da bulunan bir duş yeri yapılmıştır. Küçük odadaki kilim, halı ve ipekli perdeler ziyaretçilerin göklerini kamaştıracak nefa- settedir. Ama asıl sanat harikaları bir merdivenle çıkılan üst kattadır. Üst katta geniş bir sofa ve ü büyük oda vardır. Kütahya çinileri ile tezyin edilen bir şömine, sofada dikkati çeken güzelliklerin ilkidir. Hele sofanın dar bir girinti teşkil ettiği yere yerleş- tirilen ipekli kumaşlarla kaplı alçak sedirler karşısın- da ziyaretçilerin heyecanlarını zapt etmelerine imkân kalmaz. Eski üslüba uygun şekilde yapılan alçı pen- cerelerin renkli camlarından sızan ışık altında bu se- dirlerin perdelerle ayni ipekliden yapılan ortulerının altın telle işlenen işlemeleri büyüleyici bir tesir ya- ratır. İçinde pirinç bir eski zaman karyolasının da bu- lunduğu yatak odasında, ceviz ağacından elle oyula- rak yapılmış bir beşik bütün ziyaretçileri uzun uzun meşgul eder. Rehberler turistlere Cumhurbaşkanı Ba- yarın bu beşikte büyütüldüğünü söylerler. ŞAHANE HALILAR Umurbeyın âdeta müzesi olan bu evde ipek perdeler, alçı pencereler, ceviz beşik ve Hocaefendinin teş- bihi ile diviti kadar odaları ve sofayı süsleyen secca- deler de dikkati çeker. Bu seccadeler, renkleriyle de- senleriyle ve işçilikleriyle ziyaretçileri büyüler. Bu sec- cadeler Umurbeyde dokunmaktadır. Halıcılık, Umurbey için yeni bir sanattır ve bu yenilik, köye Yapı ve Kre- di Bankası tarafından — getirilmiştir. Celâl Bayarın doğduğu evi restore ettirirken hemen köye sosyal bir hizmette bulunmayı hem de eski Türk el sanatlarını ihya etmeyi düşünen Yapı ve Kredi Bankası, Baya- rın doğduğu evin tam karşısındaki eski mektep bina- sını da satın almış ve burada elle çalışan basit ve ip- tidai halı tezgâhları kurmuştur. İşin başına Türk el sanatları üzerinde yıllardan beri kıymetli araştırma- lar yapar. meşhur ressam Kenan Özbel getirilmiştir. Umurbey!: genç kız ve kadınlara halıcılığı öğreten ve sevdiren Tessam Kenan Özbeldir. istediği imkan ve malzemeye kavuşan bu folklorcu ressam, Umurbeyde. AKİS, 16 HAZİRAN 1959 Bayarın doğduğu evde şömine anat eseri kısa zamanda herkeste hayranlık uyandıran bir sana- tı yaymaya muvaffak olmuştur. İşte Bayarın doğduğu evde ziyaretçilerin soluğunu — kesen seccadeler, bu tezgâhlarda dokunmuştur. Kenan Öz- belin eski Türk motiflerinden ilham alarak çizdiği de- senlere göre elle, dokunan bu seccadeler satışa çıka- rılmamakta, Yapı ve Kredi Bankası tarafından mü- him şahsiyetlere hediye edilmektedir. Umurbey civa- rında hayvancılık olmadığı için, halıcılık için kulla- nılan ham yün bu iş için en elverişli yapağıyı istihsal eden Balıkesir köylerinden hususi surette getirilmek- te ve kilosuna bankaca 30 lira ödenmektedir. Doku- yucusuna ödenen 250 lira civarındaki el emeği de da- hil, seccadelerin beheri bankaya 1250 liraya mal ol- maktadır. Halı dokuyan Umurbeyli genç kız ve ka- dınlar buradan kazandıkları parayla kendilerine al- tın bilezik alırlar. KARŞI SIRILARDA HAYAT Umurbeylılerın bu mesut yaşayışları devam edip giderken hemen — karşı sırttaki — Cihatlıda hayat köylüler için çok sert ve haşin davranmaktadır. Ci- hatlıda her evde tazyikli akar su, elektrik ve her kon- fora sahip villalar şöyle dursun doğru dürüst ev ve üzerinde motorlu vasıtaların tehlikesizce yürüyeceği bir yol dahi yoktur. Yalovadan Gemlike yaklaşırken sola ayrılan şose otomobilleri tehlikesiz ve rahatça Umurbeye ulaştırırken, sağa — ayrılan toprak yoldan Cihatlıya gitmeğe kalkışanların otomobilleri çukurlar ve taşlar yüzünden kırk kere devrilmek tehlikesi ge- çirir. İş sadece yolla da bitmez: Cihatlıda eliyüzü düzgün yegâne taş bina ilkokuldur. — Köylüler kerpiç evlerde yaşarlar. Su, köyün ortasındaki tek çeşmeden bakraçlarla taşınarak temin edilir. Aydınlatma için gaz lâmbaları kullanılır. Son aylarda gazyağı temini do güçleştiğinden, güneş battıktan sonra Cihatlı kö- yü koyu bir karanlığa bürünür. Köylüler, karşıda ışılıklar içinde pırıl pırıl. Umurbeye bakarak içlerini çekerler.. sanat şaheseri,

Bu sayıdan diğer sayfalar: