16 Haziran 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 26

16 Haziran 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 26
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

kaprislerine boy —eğen "bir fedakâr mabude rolüne girmemelidir. Bu ne kendisini ne de etrafım mesut ede- cektir. Meselâ erkek veya çocuklar değiştirecekleri çamaşırları ondan istememeli, fakat daima yerimde ha- zır bulmalıdırlar. Bunun için el al- tında duran şifonyerler iyi tanzim edilmiş olmalı, ev kadını — meselâ mutfaktaki işini bırakıp getir götür işi yapmamalıdır. Evde yardımcı da olsa ailenin bütün fertleri bu gibi şahsi işlerini yapmaya alışmış ol- malıdırlar. Bu çocukların istikbal- deki yuvaları için de elzemdir. Ev kadını bir nisbet — dahilinde bütçesinden fedakârlık ederek, ağır işler ve büyük temizlikler için yar- dımcı getirmelidir. Hafif işler için evde bir iş bölü- mü yapmak şarttır. Bulaşığı — anne yıkıyacaksa evin genç kızı kapları kurulayıp yerine — kaldıracak, daha küçük kardeşi de sofrayı toplıyacak- tır. Bu sırada radyoyu açan erke- ğin ise kahvesini içmek için karı- sını beklemesi ve onunla konuşmak- tan ona havadısler vermekten kaçın- maması İâzımcL Evi daima modern âletlerle işi kolaylaştıran yeniliklerle teçhiz et- mek husus ocanın müş- terek pm]elerı olmalıdır ve ev gün geçtikçe güzelleşen bir saadet yu- vası telâkki edilmelidir. Orada her şey müşterektir. Vazifeleri birbirini tamamlayıcıdır. Ancak bütün imkânlar ve ihti- yaçlar hesaplandıktan sonradır ki ev kadını kendisine bir haftalık, bir aylık, bir de mevsimlik iş progra- mı hazırlıyacaktır. Mevsimden mev- sime büyük temizlikler yapılır. El- biseler naftaline konur veya çıkarı- lıp asılır, bazan tamir, boya, badana işleri ele alınır, odalar şekil değiş- tirir, perdeler yıkanır Ev âdeta ye- i bir hayata kavuşur. Aylık prog- ramda çamaşır günleri, esaslı te- mizlik günleri tesbit edilir. Haftalık programlar ise gündelik — işleri en pratik şekilde ele alır. Haftalık prog- ramlar yapılırken aylık program göz- den geçirilmeli ve temizlik günleri ile çamaşır ve ütü günleri gözönün- de tutularak, çarşı pazar işi bir gün evvel halledilmeli ve o günler için yemek işi kolaylaştırılmalıdır Sa- bahları erken kalkmak, işleri öğle- den sonraya bırakmak, iş saatleri yanında boş saatlere yer — vermek, seve seve iyerek — çalışmak bu programların başarıyla yürümesi i- çin şarttır Giyim "Keten"in iadei itibarı B 1rkaç seneden beri pek görünmi- ten, bu mevsim birdenbi- re en parlak şekilde sahneye çıkı- yerdi. Birçok şık kadınlar yaz gar- dıroplarını baştan başa ketenle te- min edebileceklerine kanaat getirdi- ler. Çünkü yeni keten eski keten- den biraz değişiktir. Sımdı eski klâ- sik şeklinden çok değişik bir kılıkta karşımıza çıkmaktadır: Bazan ince, azan kalın, bazan yumuşak, bazan 26 Kendi Kendimizi Aldatmıyalım! M emleketimize yeni gelen bir yabancı, sokakta kara çar- şaflı bir kadına rastlamış. Bir ar- kadaş topluluğunda bizden bu kı- yafet hakkında izahat istedi.. i- çimizden açıkgöz, geçinen — birisi derhal ıld " — O gördüğünüz, kadınlar tar- lada çalışmaya giden kadınlardır. Güneşten yanmamak için öyle gi- yinirler." dedi. Şaşırmıştık, — çaresiz — sustuk. İçimizden bu cevabı pek çok be- ğenenler de oldu. Yabancı bir an düşündü ve "Evet" der gibi başı- İnanıp inanmadığı pek belli olmadı ama birkaç gün son- ra yalanı keşfedeceği muhakkak- İl, Gene hatırlıyorum, ecnebilere Türkçe dersi veren çok vatanper- ver bir Türk kadını, onların ya- şayışımız hakkındaki bazı sualle- rine daima kurnazca cevaplar ve- rir, iptidai bulduğumuz bazı âdet- lerimizi binbir hünerle tevil eder- di. Bir Amerikalı öğrenci Kara- deniz taraflıdan, seyahatten dö- nüyordu. Orada erkeğinin arka- sından yürüyen bir kadına rastla- mıştı, bu âdetin bütün Anadolu- da yürürlükte olup olmadığını öğ- renmek istiyordu. Öğretmen kısa bir cevap verdi. Bazı bozuk yol- larda erkek önden gider ve eşine yol acardı. Bu cevap ilk hamlede cidden tatminkârdı ama arkadaşına yavaşça "Ama nın sırtında bir de yük vardı" di- ye mırıldandı. serttir. Daima yıkanabilir, fakat es- kisi gibi daima ütüye muhtaç değil- dir. Güneşte solmaz, hafifi de agır da mevcuttur. Bilhassa parlak renk- li emprime ketenler mevsimin en bü- yük yeniliğidir. Dar etekli, kısa kollu açık yaka- li düz bir keten elbise yaz için ide- al şehir kıyafetidir. Bu biçimde ya- pılan koyu renkli keten — elbiseler beyaz makine dikişi veya beyaz bi- yelerle, açık renkliler ise daha yu makine dıkışı veya biyelerle süs- lenmiştir. Plaj için ideal kıyafet, ge- ne ketenden yapılmıştır. Dar bir e- tek ve tamamiyle kolsuz bir beden keteni fazla ciddiyetten kurtarmak- tadır. Parisli büyük terziler bu sene en şık yazlık mantolarını da keten- den yapmışlardır. Kenarı biyelerle süslenmiş düz, yakasız açık renk ke- ten bir manto şehirde de deniz ke- narında da gayet güzel duracaktır. Keten gündelik küçük döpiyesler i- çin da hakikaten biçilmiş kaftandır. Büyük bahriyeli yakaları olan kol- suz marinier elbiseler, bluz - etek kombinezonları bilhassa ketene rağ- bet etmektedir Jale CANDAN Bunlar birkaç ufak misal. Ya- bancılara karşı her nedense pek çok kompleksimiz var. Onlardan herşeyi saklamak, onlara herşeyi toz pembe göstermek ihtiyacını duyuyoruz. Hattâ bunu Vatanper— verliğin ilk şartı sanıyoruz. velâ, böyle hareket ederek kendı kendimizi aldattığımızı bilmeliyiz. Herşeyi toz pembe göstermek is- tediğimiz kimselerin bazan — bizi bizden daha iyi tanıdıklarını he- saba katmamız lâzımdır. Meselâ memleketimize gelen yabancıların çoğunun Anadoluyu bizden iyi bil- dikleri, her fırsatta oraya gezme- ye gittikleri bir hakikattir. Sonra neden bu kadar kompleks sahibi gözüküyoruz? Olduğumuz gibi gö- rünmekten neden böyle utanıyo- ruz? Beğenmediğimiz — tarafları- mız varsa onları düzeltmek için çalışalım. Ama icap ettiği zaman da bunu söylemekten çekinmiye- lim. Bugün bir miktar Türk ka- dını hâlâ kara perde içinde yaşı- yorsa, haklarından, kadınlık şere- finden bihaberse bizi üzen şey ni- hayet bugüne kadar onları tat- min edici bir seviyeye yükselte- memiş olmamız ve bu durumun istismar edilmesini hoş gören bir zihniyetin aramızda barınabilme- ğidir. Yoksa bunun bir yabancıya, iptidai âdetlerin pek mahdut bir çevrede muhafaza edilmesi şeklin- izah edilmesi gayet kolaydır. İzahı zor olan şey yabancıdardan saklamak zorunda olduğumuzu sandığımız şeyleri biz bize kalın- ca hoş görerek oturmamızdır. Bahçe elbiseleri orba elbiseler, çuval elbiseler, kadınlara çocuk hali veren roba- l1 elbiseler birdenbire silinip gitti- ler. Kadınların" bunları — beline bir kuşak ilâve ederek modaya yeni bir kıyafete sahip olabılmelerı keyfiyeti ise onları büsi ÖZ- den yok ediverdi. Buna ragmen bu modadan da bir eser kaldı ve bah- çe elbisesi şeklinde, bu mevsimde şık kadının gardrobuna — giriverdi. Bahçe elbiseleri bahçede, evde, plaj- da giyilmektedir. areli basmalar- dan, zefirden, kenar biyeleri ile süs- lenmış düz k umaşlardan yapılmak- tadır. Bu elbiseler ne dardır ne de fazla bol. Gecelik şeklinde yakadan itibaren bol bırakılmıştır, kimi ön- den düğmelidir. Ama bu, eteğe ka- dar uzamamaktadır. Bahçe elbisele- ri ekseriya kolsuzdur ve büyük cep- leri vardır. İhtiyat kuşaklarını yan- ayı da unutmamak 1lâzımdır. Bu kıyafetler yazın sürprizini teşkil et- mektedir ve o derece Trahattır ki tıpkı şömizye elbiseler gibi bir klâ- sik bahçe elbisesi modasının doğ- muş olması muhteme AKİS, 16 HAZİRAN 1959

Bu sayıdan diğer sayfalar: