16 Haziran 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

16 Haziran 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 25
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

sözler, diktatör Luis Somoza'nın ağ- zında hayli gülünçleşiyordu. Çünkü genç adamın istediği şey, halkı ye- tiştirmek falan değil, bir takım boş vaadlerde bulunarak koltuğunda bi- raz daha rahat oturmaktan ibaretti. Kardeşini 4 bin kişilik Nikaragua ordusunun başına getirmişti. Bu ba- kımdan içi rahattı; ordudan gelebile- cek tehlike kapıları kapanmıştı. İş- çileri, üniversite öğrencilerini ve es- nafı da "alıştırma talimleriyle" oya- lamak pekâlâ mümkündü. Luis So- -oza, kendisiyle halk arasında irti- batı sağlıyacak bir küçük — komite kurmuş, bizzat uydurduğu bir tâbir- le "halk adamları"nı bu komiteye tâyin etmiş ve böylece sözde halkın fikrini almağa — başlamıştı. Sık sık soyledıgı meydan — nutuklarında, bu sayesinde Nikaragua'- eğitimin — hızlanacağını, halkın parlâmentolu çalışma usülle- rine alışacağını — söylemekteydi. İlk zamanlar, istişare komitesindeki a- damlar tamamen Somoza'nın kukla- görüyorlardı. tedbirlere ihtiyaç bu yolda Başbakan verdiği mütalâalar, dikt ö hiç hoşuna gitm ştı Bu fikirler- de muhalefet kokusu sezıyordu Hat- tâ, komünistlerin de işe karışmış ol- maları mümkündü. Dernek ki, iyi ni- adamın nice ümitlerle kurdugu müessese ona ihanet ediyordu. Bu İ tahammül edemiyen Luis Somoza istişari komiteyi dağıt- Fakat, memleket bir defa yerin- Halk, hükümeti pro- reketıne girişti. Grevler, Luis Somo- za'nın asabını büsbütün boz Bir İ niyetle" kaldır- mış olduğu örfi idareyi tekrar ilân etti; Nikara 'da mes asuni- yeti, mahkeme hakkı diye bir şey kalmadı. 36 yaşındaki diktatör, "şu milleti biraz serbest bırakayım de- Memlekette grev- Nikara- diyordu. ler başlayınca, sürgündeki gualılar da, — kiraladıkları birkaç kotrayla geri tatöre karşı mücadeleye atılmışlar- dı. Fakat, birader bey kısa zamanda hepsinin hesabını görüverdi. bıtenlerde asıl lüp edilmesi State Departm nun etmişti. Amerikan gazetelerı de bu memnuniyeti paylaşmaktaydı. AKİS, 16 HAZİRAN 1959 KADIN Aile Ev idaresi B ir kadının, sosyal durumu ve maddi 1mkanları ne olursa olsun, en başta gelen vazifesi ev kadınlığı- dır. Bazı kadınlar, tek başlarına ev- lerinin bütün ışlerını yapmak ve ço- cuklarına bakm durumundadırlar. Bazıları bundan başka bir de dışar- da çalışıp aile bütçesine bırşeyler ek- lemeğe bakarlar. azıları ise ağır işlerini yardımcılara yaptırmak hat- tâ ellerini sıcak sudan soğuk suya sokmamak şansına maliktirler. Ama gene her kadın evinin idaresini eli- ne alm onu tertipleyip yoluna sokmakla mükelleftir. İş yaptırma- İş gören çocuk Ağaç — yaşken eğilir nın çoğu zaman iş yapmaktan zor olduğu ve işten anlamıyan, tertipsiz bir kadının adam çalıştıramıyacağı da bir hakikattir. Ev işlerinden vaz geçmek hiçbir kaimin kudreti dahi- linde değildir. İyi idare edilen bir e- vin yalnız Iİns:na o eve saadet ge- tireceğini iddia etmek — imkansızsa di bunun saadete çok yardımcı oldu- ğu ve tertıpsız idaresiz bir evin de saadeti yok ettiği bir haki- Ağaç yaşken eğilir Genç kız evlenmeden ufak tefek ev işlerine alıştırılmalıdır. Vakıa her isi evlendikten sonra — öğrenen bir çok kadınlar vardır ama bunlar sevmiyerek yaparlar, i başarılmasında eder. Genç kız bu ise ev bir hendikap < teşkil ufak tefeğini yıkayıp ütülemekten, onları zevkli bir şekilde sifonyerine yerleştirmekten, bir salata yapmak- şık bir sofra hazırlamaktan, hafıf bir el işi yapmaktan, eski bir elbisesini bozup kendisine yeni bir bluz dikmekten zevk duyarsa evle- nince evinin çamaşır isinden — dahi yüksünmez, mutfağa girip şık bir önlükle mayonezini yapar ve hattâ icap ederse camlarını siler. İ kan olduğu veni vardır, hem de ev zevk duymaya alışmıştır. kat marifet bir ev işlerinden kadınının n çalışmaya bakmalıdır. ri kadının kadınlık tarafını, ğini bozmamalıdır. etraf, ise tamamlayıcısıdır. Prensipler Evı pırıl pırıl tutmak butun işleri yetiştirmek - ne de yıpranmamak ıçın ne yapma- lıdır? Eğer her ev kadınının aynı ev işi programını tatbik etmesi mümkün olsaydı bu,iş çok kolayla- şırdı. Ama her kadının imkânları, durumu tamamiyle değişiktir. Bunun için bütün ev kadınlarına tek bir program vermek imkânsızdır. Her ev kadını kendi imkânlarını ve hu- susi durumunu gözönünde tutup ona göre kerdisine program hazırlıya- . Bir evin işi diğerininkine ben- zemez. Fakat umumi prensipler var- i bunlar üzerinden yürümek her kadın için mümkündür. İlk şart ev işlerini küçümseme- mek. onları severek ve istiyerek yap- maktır. adının — yorulmasına olan ilk faktördür. Küçükten becerikli olarak yetiş- menin de rolü büyüktür. Bu, ev ka— ur. Evi yepyeni bir goruşle, tıpkı bir fabrikaymış gibi ele alıp az gayret- le en fazla randıman vermeğe bak- mak lâzımdır. Kolay temizlenir mo- dern eşyalar, döküntüleri ortadan kaldıran dolaplar, işleri kolaylaştı- ran irili ufaklı çeşitli aletler adam- sızlık problemini büyük çapta hal- leder. Yeni bilgiler de ev kadınının 1 numaralı yardımcısıdır. İyi alışve- riş etmesini, vücuda faydalı yemek- ler hazırlamasını bilen bir ev kadı- nı zamandan, parad k omi ya- par. Bunları --mak üzere de onun geçen vakitlerini kurtaracaktır. Sık sık demode olmıyan pratik klâsik kı- yafetler aynı zamanda onun bütçe- sinin ve aile saadetinin yardımcısı- dır E adını her işini zamanında yapmalı fakat ev halkının bütün 25

Bu sayıdan diğer sayfalar: